Hesap makinesini önünüzden alıp, bir bilim adamı edasıyla acayip tavırlar eşliginde tuşlara ardı sıra basan, işini bitirdikten sonra da makineyi tekrar önünüze atan ve “al, bak bakalım” diyen tipler var. Alıp baktıktan sonra anlam veremeyip “ne ki şimdi bu” diye sordugunuzda ise makineyi ters çevirip yazdıgı o anlamsız, saçma kelimeyi gösterirler size. “Leblebi“…
Aman da amaaaan, ne hoş yetenek..! İşte o tiplere ceza olarak çok hızlı bir şekilde bir avuç dolusu leblebi yedirilmeli ve hemen üzerine su içmeleri sağlanmalıdır. Esasında benim uygun gördügüm bir başka ceza şekli daha var ki o da o avuç dolusu leblebilerin, şahsın deliklerinden (ki bu delikler cezayı uygulayanın tercihine baglı olarak degişir.) birer birer sokulmasıdır. Bak bir daha yapıyorlar mı ! Bu tür bokluklar yapanların sayısı bir toplumda ne kadar fazla ise o toplumun hayat damarlarından birinin durumu için hiç de iyi şeyler söyleyemeyiz bence ki o derece kötüdür bu olay. Yapmayın….sakın ha..Bak yaa, yine kızdım birden. Bir başka ceza şekli geldi aklıma. Şahıs bir tabureye oturtulur. Esasında tabure de şart degil, tabure olur, iskemle olur, koltuk olur, olur da olur, ne ki yani. Hatta oturmasın kardeşim, niye oturtuyoruz ki, hem ceza veriyoruz adama hem de dilde bir oturmaz mısın kibarlığı, alla hallah ya. Kalk lan ayaga sen de. Neyse efendim, bunun kafaya yukarıdan belli frekansta birer birer leblebi atılır. Leblebilerin düştügü nokta kafada hep aynı nokta olsun ki bir süre sonra delsin birisi girsin içeri degil mi efendim. Degil efendim degil. O kadarı da fazla ama. Adam hesap makinesiyle leblebi yazdı diye yapılır mı böyle şey. Yapılmaz tabi. Bir süre yap sen bunu, kafayı delmeye gerek yok, anlar zaten o hatasını..Neyse yapmayın böyle..şimdi bazıları “peki zelzele, zelzele olur mu? onu yazabilir miyiz?” diye sorabilir. hayııır, zelzele de yazılmayacak, o kadar..!
yorumlar
bırakın hesap makinesi hesap yapmakta kullandığımız bi makine olarak kalsın hatta ona da gerek yok bizim beynimiz ne güne duruyo iki dakka uraşıp işlem yapsan eline mi yapışır hem pratik yaparsın beyin kıvrımların artar… Ne arkadaşımızın hayallediği gibi çeşitli işkenceli fantezilere maruz kalırsın ne çevrendekilerin tepkisine
Çok hoş, harika ,akıcı ve samimi.Cezaya gelince kardeşim leblebiden sonra niye su içiriyorsun.Yedireceksin iki avuç leblebiyi ,ellerini bağlayacaksın.Su sürahisini şırrrrr diye gözünün içine baka baka yere dökeceksin dökerkende gıcık bir şekilde kahkaha atacaksın.
arrogante kızmış:)haklısın arkadaşım! edepsiz insanlar! cık cık cık!!!bence leblebileri toz haline getirip üst üste avuç avuç yutturalım, ve hiç su vermeyelimmmm!!!!
haberküp, aynı işkenceyi düşünmüşüz:))))
çilek!
çok erol taş gördüm seni haberküp 🙂
makaleci:)
Eroliye taş
benim de uygulamak istediğim bir ceza ver arrogante izninle deşifre edeceğim, işyerimi talan eden çocuğun annesinin sürekli gülerek bir beyinsiz edası ile aman abla kızar, çok yaramaz di mi sevimli gibi söylemleri sırasında bir gün bu kadıncıklardan en çok gülen ve konuşanını seçip içine buzlu cam kırığı doldurduğum bir leğen yardımıyla başta suratı olmak üzere şöyle esaslı bir kese uygulamak.
seni biliyoruz mansonilized. iskence ve turleri konusunda bilgili ve yaratıcısın..bu arada leblebiden sonra su içirince daha kotu olmaz mı yahu..ne bilim ben oyle dusunmustum.cilek naper, hihi:)) sen de mi ugrar oldun son zamanlarda..?
Küçükken bir avuç leblebiyi burnuma doldurup 1 hafta genizden konuştum da kimsenin ruhu duymadı..
tamam tamam, sen de iyisin lesorcier..fekat icinde leblebinin de oldugu bir iskence metodu daha uygun olur mevzu bahis leblebi olunca..
operasyonla idrar yoluna tüm leblebi yerleştirilir. leblebinin üzeri su geçirmez ince bir plak uygulanır. kurbana bol su içirilir. leblebinin tüm olarak idararla atılması beklenir. söz konusu kurban erkek olmalıdır.
bahsi geçen leblebi tozundan kurbana çatlayana kadar yedirilir ancak bir damla su verilmez. midede yanma ile başlayan ağrılı dönem susuzluktan ölene kadar devamettirilir.bu yöntemde kurbanın önünde kötü adam nidaları ile cam sürahide bulunan buzlu sular yere akıtılır mnam şlaps ne kadar da datnıymış denir.
Kağıt kesiği, iğrençtir..
sahsa surekli olarak leblebi kelimesi tekrarlatılır, kelimenin anlamsızlaşması beklenir ve şahıs salaklaşmaya bırakılır.secilen kelime leb-rooon james de olabilir..farketmez.
madem konuyu saptırdınız sevgili pbk ve sörsi ben de o zaman iğrenç acıtan başka bir ağrı türü ile katılmak istiyorum yarışmaya. bir örnekle anlatmaya çalışayım;eğilmiş duvar kenarını elinizdeki ıslak paspas ile silerken aniden gelen kapı zili sesine istinaden yerinizden yükselip pencerenin kösesine şiddetle çarptığınız kafatasınız nedendir bilinmez gözünüzde patlayan iğrenç bir zonklama olarak çıkar karşınıza.
Boza nın üstünde, sıcak yeni kavrulmuş leblebi ve tarçın, dadından yenmez..
tarzını çok seviyorum, ne olur yazmaya devam:))
burası külliyen sadomazo dolmuş
ben küçükken leblebi tozu satılırdı, çok severdim..İşkence olarak leblebi tozunu ağzına atıp, ağzın doluyken o şahsın yüzüne yüzüne öksür, konuş, gül yap bişiler:)))
Şimdi size süper birşey anlatacağım kağıtla ilgili..
saol linet..gordugunuz uzere 5-6 ay sonra da olsa tekrar sık ugrar oldum hafif’e..mumkun oldugunca yazarım, katılırım aranıza..el ele tutuşup şarkılar soyler, kendi etrafımızda donmeyi de ihmal etmeyiz..;)
yaa akrep nalan dediniz bak beni benden aldınız sabah sabah.
pbk bekliyoruz kagıtla ilgili hikayeni..
Manson iyi dinlesin;Bir kağıdın üzerime geldiğini gördüm havadan..Bana bir zarar vereceğini düşünmedim, alt tarafı bir kağıt parçası, tam bir A4 büyüklüğünde..Tam yüz hizama geldi elimle yakalamaya çalıştım ama havada yönünü kendi belirlemiş bir kere, geldi geldi ve tam gözümün beyazını 3mm kesti..O anki acımı size tarif etmeme imkan yok..Tam bir acıy dı… Sonra hastane falan, göz kendini tamir etti şimdi iyim..Yani küçümsemeyin..
bu kafa vurma olayına ben de ek yapayim bari. bir de bu vapura binip inerken surme iskele ve tavanı ayarlayamama durumu vardır ki gecen sene kafamda sapka, oyle bir vurdum ki kafayı sızıııııım sızııııım sızladı kafam. o sıra olayı bozuntuya da veremiyorsunuz ya o daha beter. yok bişey canım, kuçuk bir kaza tavrıyla yolunuza devam ederken içinizde fırtınalar kopuyor. belki de en guzeli samimi bir sekilde davranıp, yere cenin pozisyonunda yatarak anaaaam anaaam deyü bagırmaktır..izimi olaya sahit olanlara kaybettirdikten sonra sapkayı cıkarıp elimle yokladım vurdugum yeri. kan vardı. saglam sıyrılmış..1 hafta gecmedi.
kağıt diyince neden kağıt kebabı aklıma geldi sabah sabah yahu:)))
görünmez kaza olayına girdiysek ben de korneamın delinme hikayesini anlatmak istiyorum. inşaatın yanınden geçiyorum işten dönerken. akşam göz ağrımaya başlıyor. artıyor. batıyor. yanıyor. sulanıyor. berbat durumda. kan oturmuş derler o pozisyon. geceyarısı göz doktoru yoktur nöbetçi diye sabaha kadar kıvranıyorum. sanki camı toz gibi ezip gözüme doldurmışlar. sabah gidiyorum doktor korneanız delinmiş diyor. nasıl yani? enjektörü alıp gözüme doğru ilerliyor. acımayacak diye. inşaatın yanından geçerken gözüme yoz kaçmış o da korneayı delmiş. kendimi ve toz parçasını tebrik edip üç gün gözümde bandaj karayip korsanı formatında dolanıyorum. çok pis bir acı.
Özellikle defter sayfalarını çevirirken, kazata okurken, dergilere bakarken gelişi güzel hızlı hareket etmeyin..Geçmiş olsun Manson, göz çok önemlidir, gözlerinizi kapatın, vazifenizi yapın..:)
Bir arkadaşım mansonun başına geleni saç fırçası ile kendi kendine yapmıştı, kaza işte.. geçmiş olsun pbk ve manson…gözlerinize gözünüz gibi bakınn…
sünnet olduydum, pansumanlı halde sünnet entarisiyle ilk sokağa çıkışımda pipime baka baka dikkatli dikkatli yürürken elektrik direğine tosladım, pipi kanlar içinde kaldı, koptu diye ödüm patlamıştı
ay çok nostaljik bi gün yaşıyorum kazata deyince aklıma şu geldi. ilkokuldayım. ilk hayatbilgisi dersi sınavı. yazılıları dağıttı örtmen. 5 almışım. herkesin kağıdı kıpkırmızı çiziklerle dolu benim cillop gibi derken bir baktım altta ufak bir çizik. gazeteye gaste yazmışım. o gün bugün çok dikkat ederim gazete demeye.
Niye ki, şu anda İstanbul sokakların da beleş dağıtılan, ”Free News İletişim Tic. A.Ş.’ ne ait yeni çıkan gazetenin adını düpedüz ”Gaste” koymuşlar.:) Ozz abi daha iyi bilir..
ozzabi istanbuldamıoturuyo?
he ben de ilk zamanlar alıyordum. sonra zapsu ve zaman gazetesi baglantılarını ogrenip bıraktım almayı.yaklasan yerel secimler oncesi “aman ne guzel belediyemiz var, oof şahane hizmetler veriliyor ha..” propagandasını amaçlayan bir gazete imiş velhasıl kelam..
Bilmemki, adı kazata olan herşeyi bilir, kokusunu alır zannediyorum..
ha zamanla bağlantısı varsa ozaman kesinbiliyodur
vaktisaatinde amrikanya nam memaliki ziyaret eyleduğum vakit ( bak bak baaak, amerikaya gitmişte havasını atarmış, gösteriş budalası, nolcek!) ilginç gelen şeylerden biride sokaklarda sebil daatılan lokal reklam kazatalarıydı. adamlar 100-200-300 sayfa, allah o hafta ne kadar reklam nasib eylediyse o kadar çok sayfalı kazataları basar basar, sokaklardaki kabinlerine bırakırlardı. halivud filmlerinde sıkça rasladığımız, arabaların vurup vurup sürüklediği o küçük kazata kabinlerinin biri paralıysa 3ü beleş. baktım kapış kapış gidiyo, amrikan milleti “nerde beleş oraya yerleş” düsturunu hayat tarzı haline getirmiş, ula didim kendime, dönünce bizde denesekmi? sonra kendim bana okkalı bi cevap virdi, o dakka geriye ket furdum, anında yane! demem o ki, “attuk size bir kazuk, hade alasmalaluk”.
pillibebekkuyuda DİYOR Kİ, (6 saat önce)Küçükken bir avuç leblebiyi burnuma doldurup 1 hafta genizden konuştum da kimsenin ruhu duymadı..Leblebiler orada çillenmedimi?mansonilized içine buzlu cam kırığı doldurduğum bir leğen yardımıyla başta suratı olmak üzere şöyle esaslı bir kese uygulamak.operasyonla idrar yoluna tüm leblebi yerleştirilir. leblebinin üzeri su geçirmez ince bir plak uygulanır. kurbana bol su içirilir. leblebinin tüm olarak idararla atılması beklenir. söz konusu kurban erkek olmalıdır.inanamıyorum,süperbir hayal gücün var.aRRoGaNTe HoMbRe DİYOR cenin pozisyonunda yatarak anaaaam anaaam deyü bagırmaktır..Gözümün önüne şöyle bir getirdim.Müthiş çok hoşuma gitti.
zaten olayları komik yapan o. ben hep yapıyorum o gozumun onune getirme işini. acayip egleniyorum.