hayaller ve sebzeler
ona bu ismi ben koydum. o aslında profesyonel bir fotoğrafçı ve ressam. ama o’nu diğerlerinden ayıran en büyük özellik; bilindik güneşli, tepeli, şelaleli, kumsallı, martılı, sandallı resimler çizmek yerine domatesi, patatesi, brokoliyi, marulu çizerek birbirinden güzel resimler yapması. o gerçekten kendi alanında bir dahi. “o, o, o diyorsun da yok mu o’nun bir ismi?” diyenler için işte huzurlarınızda Carl Warner .
yorumlar
yine harika bir konu! bu arada brokoli olmasaymış doğa resimlerinde oldukça büyük eksiklik olacakmış:))
valla makaleci nereye gitsem oradasın. sakın yanlış anlama he, çok hoşuma gidiyor bu. böle sanki ne yazsam, ne anlatsam birinin kesinkes okuyacağını bilmenin verdiği hoş duygu. neyse :)evet brokoli olmazsa olmazdır avrupalı insanlar için. yok brokolili omlet, yok brokoli güveci. neyini abartırlar bu brokolinin anlamam. bildiğin karnıbaharın sulu boyayla yeşile boyanmış hali işte. sonra brokoli pişer, boyası akar ve yemeğin suyu yemyeşil olur filan.öle işte.
yaşasın brokoli krallığı kardeş =) böyle sağlıklı bi ressam var mıdır ucunda bucağında dünyanın vallah helal olsun bu düşünen sebzeden adam da pek yakışıklı olmuş =) Bu sulu boya olayı da ayrı komik zaten =) Ama efem severim ben brokoliyi öyle dmeeyn yeterince ekşi ve yağla müthüş salatası olur tabi bekletilmesi lazım içerisinde uzun süre emicek nefis olucak=) şapırt şupurt oldum devam edemicem bu carl abinin resimlerini de yiyesim geldi
çok hoş…ilginç.
Yerim onları ben.