Puslu bir şehirdeyim.Kendime yaklaştığım, kıyıdan uzaklaştığım bir denizdeyim.Ben terk ettim tüm limanları,dinmek bilmeyen bir sesleniş oldu yüreğimdeki “acılar”onlar git dediler de, gittim.Savurdum kendimi hasret çektiklerimden uzağa,yeniden “bana” rastlamak için.Ve işte yine bu şehirdeyim.Kimselerin beni bıraktığı yerde kalmadımMeçhule giden gemilere tanıklık ettim,Hani yaşadığın bir insanı anlamak değil de,anladığın bir insanı yaşamak gibi..
Fırtına dindi mi ki içimde?Bu rüzgarlara yön veren ben değil miydim?Ve o rüzgarlara karışıp gelmediniz mi bana hüzünlerim?!Davetsiz misafirlerim!Kartopu misali büyüdükçe büyümeyi düşünüyorsunuz.Bastığım her toprakta yeniden yeşermek istiyorsunuz.Bağırmak istiyorum, sesimi boğuyorsunuz.Sizin yüzünüzden.Ürkek adımlarla yürür oldum “yeni baştan”larda kesişen her yoldaSizin yüzünüzden.Biliyorum boğacak bu kederli yanımı öbür yarım.Bir yerlere gömülecek yüreğimde ölen insanlarım..Gittikçe çoğalacak gülümsediğim anlarım.Benim yüzümden..
yorumlar
Kıyıdan uzaklaşmazsan,Fırtınayı göremezsin,Fırtınayı göremezsen,Hayatı anlamazsın..Çek ayaklarını kıyıdan, yüz açıklaraDalgaların arasından gülümse aynaya..Gözyaşların ve tebessümün..Müjdemi vereyim, bu sensin, ta kendin..
hayatın kendısı bu değilmi zaten..acısı tatlısı .hep mücadele.olsun d.j.v. sen sen olduğum müddetçe bunlarla yıkılmaz…çizginden ödün vermeden tutunursun hayata ve herşeye…iyi ki varsın burda….
Sakin sularda sakin bir yaşamdır dileğimiz, ama tüm fırtınaların getirdiklerinden de vazgeçmeyiz…
Kağıttan gemiler yapma… Batarsın…
kıyıdan uzaklaşmak seni sana yakınlaştırrıyorsa, uzaklaş bir süre daha…ama gözden kaybetme yelkenlileri.kulaklarına gelmeli az da olsa dalgaların sesi..gittiğin tek istikamet “kendinle barışık bir senle” huzura doğru olsun..
Hepimizin zaman zaman arzu ettiği duyguları anlatmış yazan en azından benimkileri.Bazen fiziksel uzaklaşmayı becememesekte ruhen yapabilmek en güzeli.
…
esrikliğim sallantısından değil hayatımın, gemimin hiç bir kıyıya yanaşamayışından.. kıyılar yalan olmuş, hayal olmuş.. karıştırmışım yer nere, gök nere.. anlamsız olmuş..
Iddiaya girerim bu bizim Dejavuu sair. :)Helal sana…
yok estağfurullahTek yaptığım kelimeler yağmur gibi dizildiğinde şemsiye kullanmamak,naçizane düşüncelerimi,hislerimi kaleme almaktır.Teşekkür ederim
Ruhlarımız küçük sandallar gibiydi. Yüreklerimizin kıyılarına vuran dev dalgalarala inatlaşır, savrulur, yalpalardı.Bazen küreklerden birini kaybederdik bile bile, yeniden bulmanın çoşusunu yaşamak için…Bazen rotamızı şaşırırdık dev dalgalar arasında hırpalardık kendimizi…Korumasızdık aslında. Ama o kadar da güçlüydük işte.Niyetimiz turkuaz ufukdaki mavi sabahlara ulaşmaktı. Dinlenecek bir liman bulmaktı da. Ne kadar uzakta yada ne kadar yakında olduğunu bilmiyorduk aslında.Yine güzel bir yazı dejavuu. Kalemine sağlık…
Hem terkedilmiş bir kıyı kasabasıyımHem bir gökgürülütüsü…
…
Hiçbirşey bilmeyen bir çocuk gibi umut dolu,tebessümlerle varolsada her karesinde hüzün saklı bir film gibi olmak,o sığınılacak limanın kendi içimde olduğunun göstergesidir plakton..Bulmaya gidiyorum, herşey çok güzel olacak..
“Hüzün” adını verdiğin davetsiz misafirlerinin amansız kuşatmasından kurtulman dileğiyle Dejavuu… Mutluluk, limanlarından eksik olmasın hiç…