bildirgec.org

gemi hakkında tüm yazılar

Yasal Yalnizlik

sinbad | 10 September 2010 10:56

oysa cok guzel bir filmin son sahnesi gibi bitebilirdi.. Yagan yagmurla giderek uzaklasan botun icinde veda bile edemeden ayrildigim guzel kiz olarak kalirdin, uzgun olan sadece gozler olurdu o zaman, soylenmis sozlerde pismanlik aranmazdi, kabullenisler bu kadar acitmazdi ve yasanma ihtimali olan guzel gunler olurdu…

yanimda olusunun farkindaligini sana gostermeseydim eger, o gece hizla atan kalbimi elinle hissetmeseydin…

icinde sakladigin hircin kucuk kizi gormeseydim eger, seni anlamasaydim, hic bilmeseydim,

ve ben yanindayken tek basina aglayabilseydin eger…

Savaş Çığırtkanları ve Din Bezirganları el ele…

| 01 June 2010 13:18

İsrail, Gazze’de taş üstünde taş kalmamacasına, tam anlamıyla bir toplu katliam gerçekleştirdi…
O zamandan bu yana da, amansız bir ablukayı sürdürüyor…
Bu süre zarfında, İsrail’e hiçbir uluslar arası yaptırım uygulanmadı…
Türkiye, İsrail ile askeri tatbikatlar dahil, tüm ilişkilerine devam etti…

İki sene önceki vahşet karşısında hiçbir yaptırıma gitmeyen devletler, insani yardım konvoyuna yapılan bu saldırı karşısında da, üzüntülerini belirtmekten başka bir şey yapmayacaklardır…

Bu genel davranışın ışığında, Türkiye kesinlikle “atıl kurt” gazına gelmemeli ve tek başına anlamsız işlere kalkışmamalıdır…
İsrail’e savaş açacak herhangi bir ülkenin, ABD ile de savaşmayı göze alması ve bunun bilincinde olması gerekir…

Lanetli gemi STRUMA… Hayalet yolcular anlatıyor.

hayalicindegecti | 17 May 2010 10:22

İkinci Dünya Savaşının hüküm sürdüğü yıllar. Romanya, faşist rejim, ırkçı yasalar. Yahudilerin lanetlenişi. Ard arda yaşanan Yahudi toplu katliamları.
Zengin Yahudiler için planlanan bir gizli bir kaçış harekatı. Büyük paralara satılan 790 bilet. İlk durağı İstanbul, son durağı Hayfa olarak ilan edilen pahalı ölüm yolculuğunun sonuçlanmayan öyküsü.
Hayalet yolcuların anlatımı:
O gün hava buz gibiydi. Aralık ayının tam ortasındaydık çünkü. Hepimiz o, meşum gemiye birbirimizi neredeyse ezerek binmiştik. Yavaş yavaş karadan açılıyorduk. Bize el sallayanlar artık görünmüyordu. Köstence çok uzaklarda kaldı.
-Gemide ilk gün hepimiz o kadar sevinçliydik ki . O yıllarda bizler “diğerlerine göre” adeta “lanetliydik” ya, pasaportlarımız sanki “Yahudi” olduğumuzu gösteren birer utanç belgesiydi.
-O buz gibi güvertede ve leş kokan alçak tavanlı kamaralarda 769 yolcuyduk. Hepimizden tam bin dolar almışlardı geminin işletmecileri.
-Amacımız büyük Nazi zulmünün yaşandığı Romanya’dan kaçıp kurtulmaktı. Önce İstanbul’a ulaşacak, sonra Filistin’e varacaktık.
-Kutsal topraklara eriştiğimizde ise özgür, mutlu, huzurlu ve de en önemlisi Yahudi olduğumuzu saklamadan, bundan hiç utanmadan yaşayacaktık.
Romanya’nın Köstence Limanından 12 Aralık 1941 günü Karadeniz’in buz gibi sularına açılan gemide önce sevinç çığlıkları duyulmuştu. Lanetli gemi STRUMA Nazi zulmünden kaçan Yahudileri taşıyordu ve bu 769 yolcu, İkinci Dünya Savaşının zorlu koşullarında para bulup da kapağı kurtuluş gemisine atabildikleri için şanslı sayıyorlardı kendilerini.
Panama bandıralı 46 metrelik STRUMA aslında yolcu gemisi değildi, İngiltere’de yat olarak tasarlanmış, yıllarca kullanıldıktan sonra köhneleşip, çaptan düşünce de Tuna nehrinde sığır taşımacılığında kullanılmaya başlanmıştı. Uyanık, paragöz girişimciler Konfino ve Pandelis tarafından Romanya’da Yahudilere pazarlanması hiç de güç olmadı.
Aralarında iyi yetişmiş meslek sahibi pek çoğunun da bulunduğu yolcuların amacı, faşist Romanya’daki Nazi zulmünden kaçıp, “kutsal topraklar”a, Filistin’e ulaşabilmekti. Dönemin koşullarına gore çok büyük paraydı STRUMA için ödedikleri bin dolarlık ücret.
Ne ki, Köstence limanında büyük bir şokla karşılaştılar, çünkü kendilerine gösterilen fotoğraflarda Queen Elizabeth’ten farksız duran gemi, kırık dökük, derme çatma simsiyah bir mavna olarak karşılarında duruyordu.

Uyanık işletmeci, Pandelis Yahudilerin rıhtımdaki itirazlarına akıllıca karşılıklar verdi:
Bunca Yahudiyi Romen topraklarından çıkarmak, kaçırmak kolay mı sanıyorsunuz? Gizli bir plan hazırladık, asıl gemi 5-10 mil açıkta. Çok acele hareket etmemiz gerekiyor, aksi taktirde Nazilerin baskınına uğrayabiliriz.Kararınızı derhal verin.

deniz trafiği takip sitesi

maydesign01 | 07 April 2010 15:36

tüm dünyadaki deniz trafiğini canlı olarak takip edebileceğiniz bir web sayfasını sizinle paylaşıyorum.

http://www.marinetraffic.com/ais/tr/
istanbulboğazındaki son durum

marinetraffic.com internet sayfasını kullanarak gemileri,tekneleri,tankerleri,botları,yatları vs tüm deniz araçlarını canlı olarak takip edebilirsiniz.ayrıca sayfanın sol tarafında bulunan gelişmiş arama seçeneğini kullanarak bölge olarak yada liman belirterek de arama yapabilirsiniz.

http://www.marinetraffic.com/ais/tr/
bölge yada liman belirterek arama yapın

marinetraffic.com da ayrıca farklı dil seçenekleri de mevcut.sayfanın sağ tarafında bulunan bölümden dili değiştirebilirsiniz.

sağ taraftan dil seçebilirsiniz
farklı dil seçenekleri

MAVİ YOLCU,İNKILAP

il mare | 08 March 2010 15:59

Gene o baş ağrılarından biriyle uyandım bu sabah.Gözlerime de pişkince yayılanından,bütün bir gün boyunca,ölecekmişim,ölsem de hiç üzülmeyecek ve kimseyi de üzmeyecekmişim gibi hissettireninden… Suratımı asıp çekilmez olduğum,evde sayemde kavgalar çıkarttırdığım,hiç soru sormayıp sorulanlara da cevap vermediğim,içerimde ne varsa hepsini kendime sakladığım sabahlardır ki,her ne kadar bir kaşık suda boğulası, hırçın bir yaratık gibi gözüksem de,ben gözlerimdeki ağrıya rağmen,kendimde hoşuma giden çok şey bulurum aslında.Her zaman konuşurken o gün sessiz kalmanın farkındalığı ile ve onun da yarattığı farkındacıklıklarla sıkı bir dost ilişkisine girerim tüm gün,fazla duygusallaşırım,daha önce düşünmediğim şeyleri düşünür,hiç tanışmadığım ayrıntılarla el sıkışırım, ve ne varsa bende o güne dair,hepsi ,arka fonda duygusal bir müzik eşliğinde hüzünlü bir masal anlatıyorlarmış da ben de günümü bu masalı dinlemeye ayırmışım gibi,hiç çıkarmadığım geceliklerimle karşılarına kurulurum.Cam kenarına…

Bermuda Üçgeni

massay | 19 October 2009 15:01

BERMUDA ÜÇGENİ
BERMUDA ÜÇGENİ

1945 yılında Amerikan Deniz Kuvvetleri’ne ait 5 bombardıman uçağı, bir keşif uçuşu için pistte son hazırlıklarını yaparlar. Saptanan rota; ilk olarak doğuya 120 mil, sonra kuzeye 7o mil ve sonra da üsse geri dönüştür. Uçuş iki saate planlıdır. Kalkıştan yaklaşık olarak 1,5 saat kadar sonra uçuş sorumlusu Taylor’un yakalanan telsiz konuşmasında; uçakların rotadan saptıkları, pusulaların devre dışı kaldığı öğrenilir. Son çare olarak kör uçuşla üsse dönmeye çalışacaklarını belirten Taylor’dan bağlantının kesilmesinden dolayı başka bir bilgi almak mümkün olmaz.

Uçuş kulesinin yardım çabaları sonuç vermemiştir. Yakıtın 6 saatlik bir uçuş için yeterli olduğu düşünüldüğünde, saat 19:00 sularında umutlar yitirilir.

Boş ver (son)…

| 17 April 2009 10:39

 img2.blogcu.com
img2.blogcu.com

Haftanın sözü SON…

Ne gemiler geçti, boğazın devir daim suyundan; geçecek geçmeye de devam edecek. Ne hayatlar geçti, dünyanın bin bir halinden ve yine geçmeye devam edecek. Güneş hep doğdu ve battı, doğacak ve batacak; dünyanın son noktasın da bile. Bir bir giden sevdiklerinin ardından kalan izlere, bir gün senin de izin eklenecek; başka sevenlere başka başka eklerle.
Bazen boş verdik hayata ve aşkın en ince hallerine. Bazen de boş veremedik, yaşanmışlıklardan kalan emarelere. Senden sonrakiler de bu boş ver oyununu oynayacak. Kim bilir kaç kişi, kaç kez boş ver diyecek. Boş versene, sen olsan da olmasan da bu oyunlar devam edecek. Sahtecilikler, sahicilikler, aşklar, acılar, hüzünler, yalan mutluluklar vesaire mekânlar değişecek, değişen ruhlarla; ama hep benzerlikler olacak geçen ve geçecek olan boş vermişlikler de…
Boş ver oyununu oyna, istersen oynama…
Eninde sonunda hayat sana boş verecek, teğet geçerken sol omzuna; boş ver son olacak…

İcatları Yüzünden Hayatlarını Kaybeden Mucitler

konami | 31 December 2008 12:18

Bu yazıda icatları yüzünden hayatlarını kaybeden bilim adamlarını tanıtacağım sizlere. Onlardan bazılarına bilim adamı demek doğru değil. Belki de onlar bulundukları alanlarda bazı yenilikler getirmeye çalışmış ama bir şekilde başarılı olamamış ya da buluşları kötü sonuçlara yol açmış insanlar. Ya bulduğu bir maddenin yan etkileri, ya tedbirsizlik, ya da macera ruhu yüzünden hayatını kaybeden mucitler. Listenin birinci sırasındaki Marie Curie ile başlıyoruz.

Marie Curie

Marie Curie, radyoaktivite teorisi ve radyoaktif izotopların yalıtımıyla birlikte içlerinde radyum ve polonyum bulunan bilinmeyen birçok elementi bulmasıyla ünlenen Polonya asıllı Fransız fizikçi ve kimyager. 1903 yılında Nobel ödülünü kocası Pierre ile birlikte kazandı. 1934 yılında Fransa’nın Savoy kentinde kan kanserinden öldü. Hastalığı, aşırı dozda radyasyona maruz kalmasına bağlandı. Bu yüzden ona “bilim için ölen kadın.” denildi. O zamanlarda tuttuğu not defterleri o kadar radyasyona maruz kalmıştır ki, bugün bile o defterler radyoaktif koruma altında incelenebilmektedir.

Warpfire gerçek zamanlı uzay oyunu

vae | 07 November 2008 16:53

molot isimli gemi
molot isimli gemi

Warpfire internet üzerinden online oynanabilen ancak bilgisayarınıza herhangi bir program kurmaksızın sadece internet sürücünüz yani internet explorer, firefox gibi programlar yardımı ile mouse ve klavye aracılığı ile oynanan bir oyun.

birlikler
birlikler

(buradaki değerler her an değişebilen değerlerdir)
Oyunda amaç; üyesi olduğunuz birlik için çalışmak daha doğrusu size ait bölgeleri korumak ve rakip bilgeleri ele geçirmek. tabii bunun yanı sıra görevler de yok değil.

görev üssü
görev üssü

Görevler sizin seviye atlamanızı, kredi (oyun para birimi) ve toryum (oyundaki lüx para birimi) kazanmanızı sağlamakta.
oyunda birçok özellik var. bunlardan bağzılarını sayayım size.
10 Adet gemi var, (bir üst verisonda daha fazla olabileceği duyuruldu)