Est. Ne demek!Kitap yayınlamak istiyorsanız, bunlar yayınlıyor! başlığı var ya işte ona tıklarsanız linke gidiyor.www.areskitap.comUmarım işine yarar…www.akiskitap.com adresinden de ulaşabilirsin aynı yayın grubunun telefonlarına…
iki farklı seçenek de değerlendirilebilir.çok ciddi sıkıntılı bir içerik olmadığıtakdirde dediğin gibi makaleci.mesela 2 bin kitap basıyor sana xxx lira.istersen kitapçılara dağıtıyor.isetersen sen alıp satıyorsun.resmi işler vb. bandrol gibi şeyler oluyor sanırım. onlarla uğraşMIyorsun.ama eğer çok güvendiğin ve satma yolu olan eser olursa kendileri de basabilir mi ?evet.
ben bu sisteme katılmıyorum…bence bir kitap edebi bir kurul tarafından okunmalı kara verilmeli, o kitabevi senin kitabını yayınlamak istemeli..biliyorsun ki bu iş bu yoldan olursa senden para istenmiyor, senin hazırladığın kitap o kişilerce basılmak isteniyor! bu güzelliği tercih ederim. hatta kitap taslağını yayınevine yollayıp altı ay kadar beklemek, sancı çekmek gibi doğal süreçler yaşansa bile, ki bunlar bir yazar adayı için yaşanması gereken şeyler bence.
sanmam, bu süreç bana ters, gerçi yazar değilim, kitap da yazacak yeteneğim yok lâkin benim yazdığım şeye başkası onay veremez, yazan benim ya olduğu gibi yayınlarlar yada yayınlamazlar, evde saklarım sandığımda, çoluğum çocuğum okur torunlarıma kalır daha büyük keyif…
ben o durumda değilim, kitap hazırlığı içerisindeyim, yayınlamak da istiyorum…ama kendi paramı basıp ‘aa bak, kitabım var artık benim ‘ demek için değil…çok kıymetli öykücü ve romancılar var memlekette; kıt kanaat edebiyat dergisi çıkartıyorlar, yeni yazarların ortaya çıkması için bütçelerini ayarlıyorlar…bu insanlar yazımı beğense yeter…
ooo! şu an o kadar cahil cesareti ile kalkışılmış, taslağın da taslağı, minicik bir fikir halinde bu proje…umarım bu hayalimi gerçekleştirebilirim, ama kop gerçekten çoook yolum var, yazmaya adamakıllı oturmadan önce okumam gereken kitaplar var…çok önemli klasikler var, günümüz edebiyatından çok önemli kitaplar var, var da var…bakalım:))
Kitap yayınlamakla yayın kurulu arasında bir bağ yok malesef. Şayet bir kitap basacaksanız bunun bir ticari getirisi olmalı diye bakılır. Türkiye’de ehliyet sahibi okuyucu sayısı kısıtlıdır. Ayrıntılı istatistiği bu sefer Hilmi Yavuz ve Murat Belge’ye havale ediyorum. Ama yayınevleri kitabın satışını esas alırlar. Çoğu yazarın kitapları da bu kaygılarla geri döner. Hatta son dönemde yazarların sansasyonel magazin olaylarına dahi girmesi isteniyor. O yüzden kendi düşüncelerini paylaşmak isteyen bir kişi için bu seçenek gayet mantıklı geldi bana. Ve, de bu matbaa ve yayınevi açısından da gayet ticari getirisi olacak bir fikir. Size şöyle bir fiyat veriyim. 200 sahifelik roman boy (200×140 mm.) karton kapak kitabın maliyeti 1 YTL’yi geçmez. Esasında 1000 basım adedine sahip bir kitabın maliyeti 1000 YTL’yi anca bulur. Sonraki baskılarda ise bu meblağ daha da düşer. Ama asıl sorun o değildir. Yayıneviyle kitap basmanın temel esprisi yayınevinin güçlü dağıtım ağından faydalanabilmektir. Aksi taktirde o bin kitabı eşe dosta dağıtarak tüketmek zorunda kalırsınız.
evet işin bir de bu kısmı var, ben ilk gerekçemi anlatmaya çalışmaktan sıra bu açıya gelememişti…aynen öyle, dağıtımını ben niye yapayım? zaten yapamam, yayınevleri her yere dağılabiliyor…umarım sıra bu konuları gözden geçirmeye gelir bir gün benim için:(
Aslında benim aklıma da farklı bir ticari fikir geldi. Madem bunlar üretim kısmını profesyonel ve farklı bir bakış açısı ile halletmiş. Bizde bir dağıtım şirketi kuralım, kitapların türkiyenin muhtelif yerlerindeki kitapçılara dağıım yapan bir dağıtım şirketi kuralım. Her kitap satışından komisyon al. Al sana ne güzel bir iş sahası. Bir de işsizlik var diyosunuz. Walla işimi bırakıp buna yönelesim geldi.
oldu o zaman ben 4 uçak 22 kargo kamyonu alarak pay koyuyorum sen de 2 gemicik 3 hızlı tren aldınmıydı tamamdır, gasteleri de dağıtır aydın doğanın da ocağına incir ağacı diker karayiplerde günümüzü gün ederiz
önceleri böyle bir hırsım vardı. eğitimle ilgili birşeyler çiziktirmiş ve bir yayın evine kabul ettirmiştim. lakin bu yayınevi biraz titizdi ve bazı yenilikler de eklememi istediler. isteyen bayandı ve en son telefonda görüşmüştük. telefonu kapattım ve evimin arkasındaki oturaktan bir süre kalkmadan oturdum. bahçedeki mısır ağaçlarına takıldı gözlerim bir süre ne düşündüğümü bilmeden düşündüm durdum ve sonra aslında bu iş için hazır olmadığımı anladım. dosyamı rafa kaldırdım. o günden sonra bir daha hiç ama hiç açmadım. onun orada gelişmesini bekliyorum. biliyorum o eser durduğu yerde gelişmiyecek ama beni geliiştirecek…
Arkadaşlar her iki türlü yorum da haklı bence…Neden mi?birisinde daha kaliteli eserler çıkması beklenebilir. Doğru olabilir.Ama sınırlayıcı mıdır?Sanırım Evet…Haklı mıdır?Bilemiyorum…Gerçekten ama gerçekten; kaliteli işler isteyen, okuyan,değer veren ne kadar insan kaldı?Çok ciddi bir soru işareti değil mi? ?Ama hangi kurul denetleyecek..Kıstaslar ne kadar objektif…
Recep İvedik filmini bir film yapımcısı kabul etmemiş.Adam şimdi başını taşlara vuruyor.İvedik abim aldı başını gidiyor…
Viktor Hugo nun eserini önce yayınlamayanlar sonra ne kadar pişman olmuştur sizce?Bir şair arkadaşımın şiirlerini gönderdiği edebiyat dergileri çokgazla da yayınlamıyorlardı.İki yarışmada biri birincilik biri üçüncülük, iki derece alınca, her edebiyat dergsisi zıplamaya başladı.Hangi ölçüttür kalite sizce?Ya da arz talep…İkincisine gelince… Diğerinde de kitabı bastırırsın ve alırsın.Satabilirsen, talep görürse ne ala…zaten aksi takdirde ya bedava dağıtırsın ya da bir daha bastıramazsın…Ya maddi masraflar, ya da utanma duygun seni bundan alıkoyar…değil mi? Aslında böyle olması, belki deyayınevlerininşans tanımadığı insanlara bir fırsat verir…NE DERSİNİZ?
Ha beni sorarsanız, fikir eseri değil ama farklı bir alandaki eserlerim hazır bekliyor.Yayınevi hazır ama 3 yıldır bekliyor.sadece ben kontrol edip göndereceğim…ama fazla mükemmeliyetçi davranınca….onlar da bekliyor,BEN DE… :)ama benzer alanlarda, çok daha kalitesiz işler derağbet görmüyor mu?görüyor efendim. görüyor…doğrusu ne mi?onuda siz söyleyin?
DAĞITIM İŞİNE GELİNCE… .şimdi yayınevleri para ile bastıkları bu tür işlerde dağıtım isteyeneyapıyorlar sanırım.tek başına dağıtım ağı kurmak gerçekten çok zordur.En azından ben öyle biliyorum….kitapçılara, marketlerin kitap raflarına girmek ve ödemesi vb…bilemiyorum ama yayınevinin zaten anlaşmalı olduğu dağıtım ağı ile bu işi yapmak belki de daha mantıklı…
Web sitemizde size en iyi deneyimi sunabilmemiz için çerezleri kullanıyoruz. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, bunu kabul ettiğinizi varsayarız.Tamam
yorumlar
ben mi körüm yoksa başlıkta hiç 1 yazı ya da link mi yok?
Est. Ne demek!Kitap yayınlamak istiyorsanız, bunlar yayınlıyor! başlığı var ya işte ona tıklarsanız linke gidiyor.www.areskitap.comUmarım işine yarar…www.akiskitap.com adresinden de ulaşabilirsin aynı yayın grubunun telefonlarına…
belli bir kuruldan geçmeden, sadece belli bir ücret ödeme halinde kitabınız yayınlanıyor, mantık bu değil mi?
iki farklı seçenek de değerlendirilebilir.çok ciddi sıkıntılı bir içerik olmadığıtakdirde dediğin gibi makaleci.mesela 2 bin kitap basıyor sana xxx lira.istersen kitapçılara dağıtıyor.isetersen sen alıp satıyorsun.resmi işler vb. bandrol gibi şeyler oluyor sanırım. onlarla uğraşMIyorsun.ama eğer çok güvendiğin ve satma yolu olan eser olursa kendileri de basabilir mi ?evet.
ben bu sisteme katılmıyorum…bence bir kitap edebi bir kurul tarafından okunmalı kara verilmeli, o kitabevi senin kitabını yayınlamak istemeli..biliyorsun ki bu iş bu yoldan olursa senden para istenmiyor, senin hazırladığın kitap o kişilerce basılmak isteniyor! bu güzelliği tercih ederim. hatta kitap taslağını yayınevine yollayıp altı ay kadar beklemek, sancı çekmek gibi doğal süreçler yaşansa bile, ki bunlar bir yazar adayı için yaşanması gereken şeyler bence.
sanmam, bu süreç bana ters, gerçi yazar değilim, kitap da yazacak yeteneğim yok lâkin benim yazdığım şeye başkası onay veremez, yazan benim ya olduğu gibi yayınlarlar yada yayınlamazlar, evde saklarım sandığımda, çoluğum çocuğum okur torunlarıma kalır daha büyük keyif…
ben o durumda değilim, kitap hazırlığı içerisindeyim, yayınlamak da istiyorum…ama kendi paramı basıp ‘aa bak, kitabım var artık benim ‘ demek için değil…çok kıymetli öykücü ve romancılar var memlekette; kıt kanaat edebiyat dergisi çıkartıyorlar, yeni yazarların ortaya çıkması için bütçelerini ayarlıyorlar…bu insanlar yazımı beğense yeter…
hayırlı uğurlu olsun yayınla da okuyalım,
ooo! şu an o kadar cahil cesareti ile kalkışılmış, taslağın da taslağı, minicik bir fikir halinde bu proje…umarım bu hayalimi gerçekleştirebilirim, ama kop gerçekten çoook yolum var, yazmaya adamakıllı oturmadan önce okumam gereken kitaplar var…çok önemli klasikler var, günümüz edebiyatından çok önemli kitaplar var, var da var…bakalım:))
Kitap yayınlamakla yayın kurulu arasında bir bağ yok malesef. Şayet bir kitap basacaksanız bunun bir ticari getirisi olmalı diye bakılır. Türkiye’de ehliyet sahibi okuyucu sayısı kısıtlıdır. Ayrıntılı istatistiği bu sefer Hilmi Yavuz ve Murat Belge’ye havale ediyorum. Ama yayınevleri kitabın satışını esas alırlar. Çoğu yazarın kitapları da bu kaygılarla geri döner. Hatta son dönemde yazarların sansasyonel magazin olaylarına dahi girmesi isteniyor. O yüzden kendi düşüncelerini paylaşmak isteyen bir kişi için bu seçenek gayet mantıklı geldi bana. Ve, de bu matbaa ve yayınevi açısından da gayet ticari getirisi olacak bir fikir. Size şöyle bir fiyat veriyim. 200 sahifelik roman boy (200×140 mm.) karton kapak kitabın maliyeti 1 YTL’yi geçmez. Esasında 1000 basım adedine sahip bir kitabın maliyeti 1000 YTL’yi anca bulur. Sonraki baskılarda ise bu meblağ daha da düşer. Ama asıl sorun o değildir. Yayıneviyle kitap basmanın temel esprisi yayınevinin güçlü dağıtım ağından faydalanabilmektir. Aksi taktirde o bin kitabı eşe dosta dağıtarak tüketmek zorunda kalırsınız.
evet işin bir de bu kısmı var, ben ilk gerekçemi anlatmaya çalışmaktan sıra bu açıya gelememişti…aynen öyle, dağıtımını ben niye yapayım? zaten yapamam, yayınevleri her yere dağılabiliyor…umarım sıra bu konuları gözden geçirmeye gelir bir gün benim için:(
internet satış sityelerine versek konsinye olarak satıldıkça parasını ödeseler olma mı ant
Aslında benim aklıma da farklı bir ticari fikir geldi. Madem bunlar üretim kısmını profesyonel ve farklı bir bakış açısı ile halletmiş. Bizde bir dağıtım şirketi kuralım, kitapların türkiyenin muhtelif yerlerindeki kitapçılara dağıım yapan bir dağıtım şirketi kuralım. Her kitap satışından komisyon al. Al sana ne güzel bir iş sahası. Bir de işsizlik var diyosunuz. Walla işimi bırakıp buna yönelesim geldi.
oldu o zaman ben 4 uçak 22 kargo kamyonu alarak pay koyuyorum sen de 2 gemicik 3 hızlı tren aldınmıydı tamamdır, gasteleri de dağıtır aydın doğanın da ocağına incir ağacı diker karayiplerde günümüzü gün ederiz
kitap kendini satmalı.yazılanı denetliyecek tek kurul; okurdur.bence, bence, bence…
doğrudur, doğrudur, doğrudur…
Ben Gemici Bilal’in gemisini rica ederim. Bakan beyin oğlundan da bir hızlı tren aldımmı olay tamamdır.
o zaman ver elini ukrayna…
önceleri böyle bir hırsım vardı. eğitimle ilgili birşeyler çiziktirmiş ve bir yayın evine kabul ettirmiştim. lakin bu yayınevi biraz titizdi ve bazı yenilikler de eklememi istediler. isteyen bayandı ve en son telefonda görüşmüştük. telefonu kapattım ve evimin arkasındaki oturaktan bir süre kalkmadan oturdum. bahçedeki mısır ağaçlarına takıldı gözlerim bir süre ne düşündüğümü bilmeden düşündüm durdum ve sonra aslında bu iş için hazır olmadığımı anladım. dosyamı rafa kaldırdım. o günden sonra bir daha hiç ama hiç açmadım. onun orada gelişmesini bekliyorum. biliyorum o eser durduğu yerde gelişmiyecek ama beni geliiştirecek…
Arkadaşlar her iki türlü yorum da haklı bence…Neden mi?birisinde daha kaliteli eserler çıkması beklenebilir. Doğru olabilir.Ama sınırlayıcı mıdır?Sanırım Evet…Haklı mıdır?Bilemiyorum…Gerçekten ama gerçekten; kaliteli işler isteyen, okuyan,değer veren ne kadar insan kaldı?Çok ciddi bir soru işareti değil mi? ?Ama hangi kurul denetleyecek..Kıstaslar ne kadar objektif…
Viktor Hugo nun eserini önce yayınlamayanlar sonra ne kadar pişman olmuştur sizce?Bir şair arkadaşımın şiirlerini gönderdiği edebiyat dergileri çokgazla da yayınlamıyorlardı.İki yarışmada biri birincilik biri üçüncülük, iki derece alınca, her edebiyat dergsisi zıplamaya başladı.Hangi ölçüttür kalite sizce?Ya da arz talep…İkincisine gelince… Diğerinde de kitabı bastırırsın ve alırsın.Satabilirsen, talep görürse ne ala…zaten aksi takdirde ya bedava dağıtırsın ya da bir daha bastıramazsın…Ya maddi masraflar, ya da utanma duygun seni bundan alıkoyar…değil mi? Aslında böyle olması, belki deyayınevlerininşans tanımadığı insanlara bir fırsat verir…NE DERSİNİZ?
Ha beni sorarsanız, fikir eseri değil ama farklı bir alandaki eserlerim hazır bekliyor.Yayınevi hazır ama 3 yıldır bekliyor.sadece ben kontrol edip göndereceğim…ama fazla mükemmeliyetçi davranınca….onlar da bekliyor,BEN DE… :)ama benzer alanlarda, çok daha kalitesiz işler derağbet görmüyor mu?görüyor efendim. görüyor…doğrusu ne mi?onuda siz söyleyin?
DAĞITIM İŞİNE GELİNCE… .şimdi yayınevleri para ile bastıkları bu tür işlerde dağıtım isteyeneyapıyorlar sanırım.tek başına dağıtım ağı kurmak gerçekten çok zordur.En azından ben öyle biliyorum….kitapçılara, marketlerin kitap raflarına girmek ve ödemesi vb…bilemiyorum ama yayınevinin zaten anlaşmalı olduğu dağıtım ağı ile bu işi yapmak belki de daha mantıklı…