Evvela, Kendinizi Tanıyın/ Dilediğiniz Gibi Olun / Herkes Doğuştan Başarılıdır / Aşil Sendromu / Ne Hissettiğiniz Kendinize Bağlı / Atılganlık Hakkınızı Kullanın/Düşün ve Zengin Ol gibi kitaplar kesinlikle gereksizdir. Hepsinin bahsettiği şey; kendinize güvenmeniz ve bir hedef koyup o hedef doğrultusunda plan yapmanız ve bu planlara uymanız.Ayrıca kadın programı sunan insanların ve onlarının eşlerinin kitaplarını alacağınıza gidip ilkokul türkçe 2. sınıf kitabı öyküleri okumanız, akıl sağlığınız için faydalı olacaktır.
Kitap seçerken en önemli hususlardan biri sayfa yapısıdır, sayfalar tamamen bembeyaz; kuşe kağıt olmamalıdır, fevkalade gözü yorar. En uygunu gazete kağıdı renginde olan kağıttır. Kitabı elinize aldığınızda orta sayfası açılır ve dikkatlice bükülmeye başlar, eğer büküldüğünde yırtılıp parçalanmaya başlıyorsa kesinlikle tercih edilmemelidir.
Kitapçıya gidip bana bir kitap önerin demekte olmaz, kendiniz raflarda dolaşacaksınız ve ilginizi çeken bir kitabın orta sayfalarına ve de son sayfalarına göz atacaksınız. Önsöz ve arka kapak yazısı genelde ticari mantıkla yazılmıştır.İyi bir kitabın fiyat ve sayfa sayısı oranı önemlidir; 350 ve daha az sahifeli olup 20 ytl olan kitaplar adam soyma amaçlıdır, çok sayfalı ve de ucuz kitaplar tercih edilmelidir.
Bol fotoğraf içeren kitaplar eğer uygun fiyatlı ise tercihte öncelik arz etmelidir.40-50 sayfalık kitaplar çok faideli bilgiler içermiyorsa satın alınmamalı, bulunduğu yerde okunup bitirilmelidir.Orijinal metni ve tercümesi birlikte olan kitapları kesinlikle kaçırmamalıyız ayrıca ecnebi şairlerin kitabını alırken de bu hususa dikkat etmeliyiz.Yazıların büyüklüğü ve satırlar arası mesafe çok muhimdir; çünki küçük puntolu yazılar ve sıkışık satırlı yazılar insan gözünü fevkalade yormaktadır.Kitap işlevsel olmalıdır, o yüzden okunup bir kenara bırakılıp süs eşyası olarak kullanılacağına gerektiğinde soba tutuşturulma işleminde, perde takarken takviye olarak, çocuklara şeker, çekirdek v.s. verirken külah olarak rahatça kullanılabilmelidir.Bu yüzeysel değerlendirme üzerine sizde dikkat ettiğiniz hususları yazabilirsiniz.Yazar, baskı sayısı, basım tarihi, konusu, yayınevi; ileri düzey kitap okuyucular için dikkat edilmesi gereken hususlardır. Buna ileride değinmeye çalışacağız.
yorumlar
fevkalâde öneml,i bir noktaya parmak basmışsınız, ehemmiyetine binaen son derece lüzumlu bilgiler, kendi adıma teşekkür ederim sayın fevkul,ilâveten, hıncal uluç’un tavsiye ettiği kitaplar kesinlikle alınmamalıdır demek istiyorum,
Bazen bir kitap sıkıntılarınızı paylaştığınız egolu bir arkadaştan ya da paranızı verererek gittiğiniz bir psikologtan daha etkili olabilir.Teşekkürler Fevkulbeser..
gerçekten çok önemli bilgiler. Hatta çevirmenlerden bile kaynaklanabilir, aynı kitap basımevi ve çevirmen farkı olabiliyor. Kitabın anlatım şekli çok değişiyor aynı tadı bulamıyorsunuz. Teşekkürler @fevkulbeser eline sağlık..
yazını tutmak istedim ama başaramadım. Neden anlamıyorum:((
akoni, kafa buluyo, inanmayınız
yayın evi ve çevirmen çok önemlidir..bazı kitapların içlerinin nasıl boşaltıldığına, sayfa sayılarının azaldığına, içeriğin basitleştiğine çok şahit olmuşluğum var..okuyucu seviyesini yükseltmektense, kitapları okuyucu düzeyine indiriyorlar..fazla satmak adına yapmayacakları numara yok..oysa kitaba eklenmiş bir cümle dahi, kitabın bütün tadını bozabilir..
okuduğumuzu anladık mı cevap verelim?1-bu metni yazan şahsın (fevkulbeşer) kendine misyon edindiği duruşa binaen faideli olmaya çalışılmıştır2-sanat halk içindir görüşü benimsenmiştir3-her daim çok amaçlı kullanılımın her zaman sözkonusu olması gerektiği ifade edilmiştir(kitap bakılır,çizilir,içine patlamış mısır çekirdek doldurulur,yakılır ve bazende okunur gibi…)4-ecnebilire her daim dikkat edilmelidir5-beyaz insanın makbul olması gibi beyaz kağıdın da makbul olduğu vurgulanarak yapılan ırkçılık sözkonusudur…
Ceviri siir almayin, ceviri siir okumayin, insan ancak ana diliyle gercekten hisseder.Kitaptan daha cok yazar secin, son yazdigi kitaplardan geriye dogru ya da bastan yazdigi kitaplardan en son yayinlanan kitabina gore okuyun.Muhakkak sizin gibi hep kitap alan arkadaslar bulun, degis tokus yapin, kitapcinizla pazarlik yapmayi unutmayin. Hep belli bir kitapcidan kitap alirsaniz kafadan % 20 indiriminiz var demektir. Isporta tezgahlarinda yayinlanan kitaplarin ortalarina bakin, eksik sayfa ya da silinik sayfa olup olmadigini kontrol edin, posetteyse actirin…Belli bir tezgahtan hep aliyorsaniz adamin telefon numarasini alin, aradiginiz belli bir kitap olunca telefon cakip bulup bulamayacagini sorarsiniz.kiz erkek ayirtetmeksizin kitap okumayan bir insanogluyla asla kitapcilara yayinevlerine gitmeyin, hadi gidelim diye darlarlar adami…Kitap okumayan biriyle muhabbet etmeyin dolasmayin, sevismeyin.Kitaplarin sayfalarini kivirmayin, tukenmez kalemle degil kursun kalemle altini cizin. Okudugunuz her kitaptan not alin. Biriktirin onlari bana yollayin, valla okurum billa okurum…
(:
Yeni başladım çok heyecanlıyım, önerilerinizi dikkate alıcam, ama okurken çok sıkılıyorum. Son 10 sayfayı okusam yeterli olur mu ? Bir yardım edebilir misiniz?
Heyecan çok normaldir, ilk başta mutlaka olur. Son 10 sayfayı okumanız bir başlangıç olarak iyi. Durmadan farklı tarzda kitaplar deneyerek tarzınızı, hoşunuza gidecek kitabı bulmalısınız. Kitap okumak keyif işidir; sıkılıyorsanız zorlamaya gerek yoktur kanımca.
Teşekkürler, eve gider gitmez başlayacağım.. Ümit usta dan yemek tarifleri.. Annem aldıydı geçen.. Aslında kulak memesi kıvamı ve bir tutam tuz ne demek tam anlamıyorum ama iyi birşey sanırım. Devamlı bunlardan bahsediyorlar..
Her yazarın genelde kendine ait bir uslubu olur ve de her konunun kendine ait bir terminolojisi mevcuttur. Zeman içerisinde okundukça, rahatlıkla anlayabileceğinizi düşünüyorum, ayrıca deyimler sözlüğü, tdk sözlüğü ve de yazım kuralları kitabı herkesin evinde bulunması gereken kitaplardır.
imla klavuzu.
temelden fıkralartam bi başucu kitabı
kitabın çok amaçlı olması fikri hoşuma gtmedi yok külah yok sobada yak fln..
Yazı ciddiyetten uzak yazılmış. Maalesef beğenmedim. üzgünüm…
“Maalesef beğenmedim”; yani beğenmeniz mi gerekiyordu? Birde neden üzgünsünüz anlamadım. Yazının ciddiyetten uzak yazıldığına nerden kani oldunuz? “Ciddiyetten uzak” demekle kast ettiğiniz şeyi açarsanız müteşekkir olurum. Teşekkürler.
alınacak kitaplar liste haline getirilip kitap fuarları beklenmeli, sağlam indirimlerle onlarca kitabı zulalamalı, müsait vakitlerde okumalı. kitapevlerine kitap almaya diil okumaya gidilmeli, yanınada hiçkimseyi almamalı. berbere minder, eve merdiven, kuruyemişçiye eski kazata kağıdı almalı, bölece boşa çıkan kitaplar bakımı yapılıp istifadeye sunulmak üzere kütüphaneye verilmeli.
eskicilerden 2nci el kitap alınmalı…
(:
Evvela, Kendinizi Tanıyın/ Dilediğiniz Gibi Olun / Herkes Doğuştan Başarılıdır / Aşil Sendromu / Ne Hissettiğiniz Kendinize Bağlı / Atılganlık Hakkınızı Kullanın/Düşün ve Zengin Ol gibi kitaplar kesinlikle gereksizdir.Kitap işlevsel olmalıdır, o yüzden okunup bir kenara bırakılıp süs eşyası olarak kullanılacağına gerektiğinde soba tutuşturulma işleminde, perde takarken takviye olarak, çocuklara şeker, çekirdek v.s. verirken külah olarak rahatça kullanılabilmelidir.bu cümlelerde bir ciddiyet bulamadım arkadaşım.
Kendimce latife yapmaya çalışmıştım fakat muaffak olamamışım demek ki, yani demek istediğim
cümlesinin, ciddi bir şekilde söylediğimin düşünüleceğini aklımın ucundan dahi geçirmemiştim. Orda yaptığım vurgu kitapların kendi amaçları doğrultusunda kullanıldığı ve okunup bir kenara atıldığı ve bir süs eşyası olarak kullanıldığına idi.
cümlesine gelince, kendini geliştirme kitaplarının gereksiz olduğunu düşünüyorum ki bunu bu tarz kitapları okumuş biri olarak söylüyorum. Elbette ki belli bir emek harcanmış, tasarımından, dizgisine, dedaksiyonuna hakeza fakat okunmalarının zaman kaybı olduğunu düşünüyorum, çünki bir insanın kendini kontrol etmesini nasıl becereğini başkasından öğrenmesinin gerekmediğini düşünüyorum. Veya koyulan bir hedefe ulaşmak için nasıl yollar izlemesi gerektiğini bir kitabın öğretemeyeceğini düşünüyorum, çünki insanın kendi kontrol etmekten aciz olması bana mantıksız geliyor, içlerinden en populeri sanırım “düşün ve zengin ol” kitabıdır, isterseniz okursunuz, bu tarz başka kitaplarda okursunuz sonra üzerine konuşuruz.
“kendi amaçları doğrultusunda kullanılmadığı” olacak, üst kısımdan 4. satır
Arkadaşım , bir konu ya mizahi açıdan ele alınır , ya da ciddi açıklanmaya çalışılır. Yarısı latife olsun der, yarısı ciddi açıklamalar bulunsun istersen herhalde bir çelişki doğar ortaya.Bu kitabı alın , bu kitapları almayın deme hakkını nerden kendinde buluyorsun anlamadım. Başarılar.
önereceğin kitap varsa , o çok güzel olur. Ama almayın bunları demek okuyucuya da saygısızlık gibi.
teacher07 DİYOR Kİ, (27 Mayıs 2008 09:53)Önyargılarla gidilen kapılar, hep insanların suratına kapanır.
Bkz: İnoriBir konuyu istediğim şekilde ele alırım hatta istersem ayağa alırım burnuma sokar yemek tabağında okuyanlara sunarım. Tenakuz olurmuşmuş; senin gayri ciddi bir yazımsıyı tenkit etmen ne oluyor acaba, arkadaşına dersin ki şurdaki bakkaldan alma, kantarı eksik; benimkisi de o hesap, ben böyle düşünüyorum ve yazıyorum diye insanlar bunu yapacak diye bir kaide yok. Ama kitap öner demişsin senin acilen “Mantık” la ilgili bir kitap okuman gerekiyor. Tavsiye olarakta Ahmet Cevdet Paşa’nın oğlu için yazmış olduğu Miyar-ı Sedat’ı önerebilirim.Teşekkürler.
ayrıca ben de kara turp yemelerini hararetle tavsiye ediyorum , kan damarlarını fevkalâde genişletir bunu yanında da beyni besler…
Anlamıyla yarışmamalı söz, duyguların önüne geçmek için çabalamamalı ..Kısacık cümleler birbirine uyum sağlama mecburiyeti hissetmemeli ..Sadece söylenmeli, söyleyip susmalı Zamanını almamalı insanın..Bir yara açacaksa hemen açmalı, Neşe vermek istiyorsa hemen vermeli..Unutulmuş bir tebessüm gibi yüzünde aniden belirmeli sonra uçuvermeli..” Kırana bile bağışlar kokusunu, çiçekli erik dalı”Chiyo
Çok güzel bir sözmüş.
fevkulbeşer, insan eleştiriye açık olmalı. Hemen celallenmeye gerek yok. Herkesin mantığı da kendine yeter. İhtiyacın varsa okursun.
Merak ettim oraya neden yazdın bu sözü. Eleştiri yada başka birşey de yazmamışsın.:))
bir yazıya anlamaktan acizsin kalkmış eleştiri yapıyorsun, dikkat ediyorsan senin ne söylemek istediğini anlamak için sana tekrar ettirdim, yani çaba harcadım. Yahu, sen çelişkinin ne olduğunu biliyor musun? Herkesin mantığı herkese yeter diye bir şey yok. Eğitim sistemimizin en büyük eksikliklerinden biri “Mantık” dersinin mecburi olmamasıdır. Birde kendi yazısına link vermiş (: Git eleştiri nedir iyice tetkik et. Yahu avama laf anlatmak deveye hendek atlatmaktan zor. Gerçi bunların okumuşu okumamışı fark etmiyor. Egoları rahatsız ediyor. Çok kitap okuyor ya, abimiz hemen rahatsız olmuş kitapların üstüne çıkılmasından, külah yapılmasından,ne kadar da duyarlı. Bu kilise mantığından farksızdır, kitap değil içindeki mühimdir, kilise değildir nasraniyet. Atalarımız ne demiş “Zarfa değil mazrufa bak”. Bu kadar aşikar bir yazıya bu kadar açıklama yapmak ne kadar üzücü. Demek ki evvela kavramları açıklamalı, eskidende yazıların altına not yazar idim, gerekirse öyle yazılmalı. Avamın dikkatine diye (:
Sen kendine hakim olammıyorsan, iyi niyetle baka mıyorsan olaylara, yapacağım bişey yok. Niyetim de sana sataşmak değil canım.Başkalarını küçük görenler, aşağılık duygusu içindedirler.Avama laf anlatmakmış… !”Kendime öyle güvenirim ki, dünyayı yenme gücünü bulurum. Ama bir cahilin hakkından gelemem” demişler…
vayy iyi lâf, kim sölemiş bunu ?
fevkulbeser çok değişmiş, güzel. artık kendi kavgasını görüyor.
İyi niyetle bakamak diye bir şey yok, çocuk avutmuyoruz burda, nesnel bir şekilde değerlendiriyorum seni ve yazdıklarını. Senin küçük görmüyorum, kendimi büyük görmek gibi bir durumum yok. Herkes bulunduğu yerdedir; olaylara bakış açısını değiştirmesi gereken sensin. Çünki cehlin kudreti insanın kendi özüne bakmasına izin vermez. Ben sana neden söylediklerinin yanlış olduğunu söyledim, git kavramlara çalış gel. Burda kimseye kavramları öğretecek vaktim yok. Sen küçük görüldüğünü düşünüyorsan bu senin acziyetindir. Senin beni tanımlayabilme gibi bir yetin mevcut değil. Daha okuduğunu idrakta problem çeken birinin, doğru düzgün tenkit etmekten aciz birinin tanımlama yapma gibi bir lüksü yok. Birde öğretmensin sanırım, ülkenin haline bak sen birde çocuk yetiştireceksin. 2-3 felsefe, psikoloji kitabı okuyup kendinizi bir “şey” sanmayın. Veya bir iki yazı yazıttırıp, bir iki şey çiziktirip kendinizi sanatçı, intelijansiya sanmayın. İnsan okudukça cehaletini idrak eder, öğrendikçe; bunu tam tersi oluyorsa o insan karanlığın içine patoslama dalıyordur. Eşek örneği çok muhimdir, bu ülke sırtına kitaplar yüklenmiş yüzlerce eşekle doludur. Sizin ilk işiniz bütün öğrenim hayatınız boyunca öğrendiklerinizi unutup herşeyi baştan öğrenmeye başlamanız olacaktır.
gözüm gibi baktığım kitaplarımı isteyen olunca kıramayıp veriyorum, sonrada geri alamıyorum bir türlü..ya aylarca bitiremiyorlar, ya bir türlü bulamıyorlar, yada başkasına vermiş oluyorlar..ayıp yaaa, istemeyin kardeşim kitap mitap ya kıyın paranıza alın yada adam gibi iade edin 🙁
kavramlara çalışmak senin eksikliğin canım. Ben eksikliğimi bildiğim konuyu çalışırım. Yani “bilmediğimi bilen”. biriyimSen bilmediğini bile bilmyen biri olduğunu gösteriyorsun söylediklerinle.2 – 3 felsefe kitabı okumak küçümsemek değil de nedir? Karanlığa dalan kim o belli…Düşüncelerine yanıt veremediğin kişilerin şahsına saldırmak gibi bir huy edin mişsin.seninle işim olmaz artık. İşine bak kardeşim …
(:
Kitap yeri gelince (eğer kallavi ise) havalı tüfek atış poligonu arkalığı olarak işe yarayabilir. Hani şu gazetelerin verdiği ansiklopedik sözlük ciltlerinin en anlaşılmaz olanları idealdir.Fevkulbeşer nam-ı diğer zen’e katılmakla beraber bu ihtimali ıskalamış olmasına akıl erdiremiyorum. Teesüf ederim. İşte bu nokta nazar-ı ciddiyetimi alaşağı etmiş bulunuyor. Üzüntü içerisindeyim.Dese idin kitap okunur lakin saklayın, en pahalısını alıp kenara koyun çok ciddi laflar etmiş kimseyi kızdırmamış olacaktın. Al sana tüfek en ciddisinden ancak hedefte bağırıyor…Teacher, another brick in the wall!We dont need no education.We dont need no thought control.No dark sarcasm in the classroom.Teacher, leave those kids alone.Hey, teacher, leave those kids alone!All in all its just another brick in the wall.All in all youre just another brick in the wall.Pink Floyd
Herkesin okudugunu okumayin.Ruhunuza uygun gelen kitaplardan kacinin, karsit goruslu kitaplari okuyun ve sorgulayin.Bsetsellerlerden habeiniz olsun ama kitabi degil yazarinin hayatini okuyun.Okuyacaginzi kitabin yazarinin biyografisini ve kimlerle, kurumlarla ilgisi var, meyili nedir; kitabi buisikaltind aokuyun.eserleri orijinal dilinde okuyun, tercumeler hem yanlis hem de eksiktir, hem d ekeyfi yorumlanmisir.Bu da Farsca, Arapaca, Osmanlica, Grekce, Latince, Fransizca, Ingilizce, ALmanca, Cince Japonca ogrenmenizi gerektiriyorsa Ogrenin! Zihniniz acilsin! dil ogrenmekten korkmayin! Beyin kapasitenizi zorlayin sonuca sasiracaksiniz. Insan ileriyaslardadil ogrenemsi Alzheimer’i onledigini one surenler var (bilimsel degil ).ne okursaniz okuyun , Evliya Celebi’nin Seyahatname’sini mumkunse orijinaline en yakin sekliyle (sansursuz ) okuyun; hayat gorusunuz alt ust olacaktir.
Arkadaslar, biri bini tokatlisin. Ya da ne bileyim cimcik falan atsin kendime geleyim. Clicia Evliya celebi diyor seyahatnamesi diyor. Allah’im sen ne yücesin Yarabbi. Ha, söyle ol cigerimi ye yahu. Clicia tamamdir arkadaslar. Kendini kim oldugunu nerden geldigini nereye gidecegini bulmus artik. Eski Clicia’nin ruhuna EL FAAAATIHA….
“biri beni tokatlasin” olacakti…