Her sağlam bir özürlü adayıdır. Unutmayalım. Unutturmayalım :Koşmak , zıplamak , güneşi görmek , denize girebilmek , tek başına otobüse binmek , tek başına otobüs den inebilmek vb. bu saydıklarımın kıymetini ne kadar bilebiliyoruz ? hiç düşünüyor muyuz ? sağlam insanlar için sıradan olan bu eylemler özürlü vatandaşlarımız için birer özlem!73 Milyonluk nüfusumuzun 8.5 milyonluk rakam ile % 10 dan daha fazla sayıları , insanoğlu ne yazık ki başına gelmeden bilemiyor. Bu tabiî ki çoğunluk için geçerli , herkesi bir tutamayız. Özürlü vatandaşlarımız için çalışma yapan duyarlı insanlarımızda yok değil! Onlar için kermesler düzenleniyor , yarışmalar aracılığı yardımlar toplanılmaya çalışılıyor. Ama bunlar yeterli değil! Özürlü vatandaşlarımızın tek başına otobüse binebileceği sistemlerin çoğalması gerekiyor. Tekerlekli sandalye ile ulaşım sağlayabilmeleri için belediyelerin daha çok çalışması gerekiyor. En önemlisi iş konusunda ciddi ve gözle görülür adımların atılması gerekiyor. Gazete , dergi , televizyon gibi görsel ve sözel basında her gün yer alması gerekiyor.Türk toplumu olarak yardım konusunda gerçekten örnek bir milletiz! Buna sözümüz olamaz , bu kadar yardımsever olurken bir o kadarda vurdum duymaz olabiliyoruz… Taksim – 4 levent metro istasyonunda özürlü vatandaşlarımızın kullanımına sunulmuş olan asansörler ne yazık ki sağlam vatandaşlarımız tarafından kullanılıyor. Bahsettiğim konu ana haber bültenlerinde 5 ay önce tek bir gün yayınlanmıştı. Hepsi o kadar özürlü vatandaşlarımız için ayrılan hiçbir bölüm , yer , asansör , vb. diğer vatandaşlar tarafından kullanılmamalı kullananlar hakkında da ciddi yaptırımlar uygulanmalıdır.Yazılarımızda tv ve sahne dünyasından isimlere sık sık yer ayırıyorken bu yazıda bulunmayı da sanırım en fazla Acun Ilıcalı hak ediyor. Bir arkadaşını ziyaret etmek için gittiği tv kanalında başlayan kariyerinin su anda zirvesinde! Yaptığı her program reyting rekorları kırıyor. Özürlü vatandaşlarımıza verdiği candan destekle onlara moral veriyor. Özürlü vatandaşlarımızın da bizlerden olduğunu milyonların beyinlerine ince ince işliyor. Sağlam iken düşünebilmeli özürlüleri ! Teşekkürler Acun IlıcalıÖzürlü vatandaşlarımız ile bizlerin arasındaki en büyük fark cesaret , hayata dört eliyle bağlanma , her şeye rağmen mutlu olabilme , hayatı sevebilme… İyi ki cesurlar , iyi ki dört elleri ile hayata bağlanabiliyorlar , bunları yaparken de bize mesaj veriyorlar hayat ne kadar zorlasa da bizleri , ne kadar engel çıkarsa da önümüze dimdik durmalıyız ! durmalıyız ki hayat ile olan maçımızdan galip ayrılabilelim…Hayat maçından galip ayrılan cesur insanlara saygılarımla …
yorumlar
reyting kokan hareketler..
fransız malı sigortaya kapalıyız
Primleri çok yüksek..Hasar ödemeleri çok geç..Değerlendirme ( 0 )
Sağlık sigortası ne kadar oldu acaba..
kimsede yazıyla ilgili bişi dememiş:) sanki yazının konusu fransa yada sigorta biz böyleyiz işte !
Hakverdim işte, Sağlık Sigortasının bedelini soruyorum..
fransa kokan reklam niklerine kapalıyız
yaşa cinsiyete ve şuyuna buyuna bağlı pbk, kişiye özel çıkar fiyat, sabit değildir
ne sacmalıyosun ya ülken elinden gitmiş sne benim nickime takılıyosun. Türkiye yabancıların olmayan tek bir sigorta şirketi söyle bana dolaylı yada direk olarak hepsi yabancılaırn elinde şu anda! peki bankalaırmız onlar farklımı ? değil onlarda yabancılaırn elinde! benim bu nickim askeriyenin axa ile ortak oldugunda alınmıştı. Öyle de kaldı. Yoksa Fransız toplumunu seven biri değilim.
biz bugün çok milliyetçilik tartıştıkta o yüzden hassalaştık ya da etkisinden kurtulamadık ha hayyazı güzeldi teşekkürler
Dün üye olmuşsen aksa, daha denişik bir lakap alabilirsen..
Onnupro neti sadece burdan ibaret düsünmeyelim. Bu nick i 6 senedir kullanıyorum ben siz nick e değil yazılara takılın.
Arkadaslar dikkatinizi çektimi bilmiyorum. Özürlüler adına 1 tane bile yazı bulamadım burda! Biri çıkıp özürlüleride hatırlamak için yazı yazıyor ve reklam kokan hareket oluyor. Çok yazık
aciip yazık olmuş..
tek başına otobüse binmek , tek başına otobüs den inebilmek vb.Yurtdışında yaşayan özürlü vatandaşlar heryerdeler, duvarları izlemiyorlar evlerinde oturup, marketlerin istedikleri katlarına otomatik arabalarıyla çıkıp diledikleri raflardan diledikleri gibi gibi alışverişlerini yapıyorlar..Ülkemizde özürlü demek neredeyse ölmek demek..
azrail sende yazılaırnın ardından milleti kandırıp ölüdüryomusun ?
Piili bebek kuyuda mesajına sonuna kadar katılıyorum. Şimdi bir inşaat firması senin bahsettiğin şekilde bir kompleks yapıyor. Pc üzerinden verilen talimatla manavdan sebze , marketten malzemeler ayaklarına gelebilecekmiş! İnşallah böyle kompleksle , evler çoğalır. Saygılarımla
sıgortacıaxa öncelikle böylesi bir hassiyete teşekkür ederim. özürlülerin sıkıntıları sayılmayacak kadar çok. yalnızca gözlerimi kapatıp bir kaç dakika bekleyelim.karanlık ne kötü. elimiz kolumuz olmadan yemek yemeyi çalışmayaı hayal edelim. korkunç.eline sağlık.
Çözüm o değil ki, özürlülerin özgürce gezebilmeleri, diğer insanlardan çekinmeden dolaşabilmeleri, yoksa internetten ayağına gelmiş, o problem değil zaten..
Bir gün otobüs durağında duruyordum. Tekerlekli sandalye ile bekleyen birini gördüm. Taksilerin hiç biri durmuyordu. Çok zoruma gitti. Çünkü bende 1 saniye sonra bir kaza sonucu aynı duruma düşebilirdim. O anda taksicileri kandırmam gerektiğini düşündüm :))) yanına gittim abla dedim. Seni otobüs duragına götürecem ben taksi cevirecem. Durduktan sonrada utanıp nasılsa alır. Dediğim gibide oldu. :))) o gün yazmaya karar verdim. Elimden de fazlası gelemiyor :(((
Taksici kısa mesafeyse sağlam insan için de durmuyor ki..
Taksici ile konuştuğumuzda yeri beyan ettiğimizde itiraz ediyor ya özürlü insanalrımıza gideceği yeri beyan etmesine bile izin vermiyoruz.
özür biraz da kusur manasına geldiğinden engelli insanların anılmak istedikleri gibi “engelli” ifadesinin kullanılması daha uygun olur.fakat balık da baştan kokar. ne diyeyim!yazınızda belirttiğiniz konular sadece yürüme engellileri çağrıştırıyor. oysa ki görme engelli, işitme engelli, konuşma engelli, zihinsel engelli gibi kavramlar ve bu kavramları ilgilendiren toplum hizmetleri de mevcut. o nedenle belki bu yazınızı başka mecralarda da yayımlarsanız bir gün, belki fiziksel engellilere yönelik ifadeler kullanmanız, öte yandan geniş çerçeveden seslenmek istiyorsanız o zaman yazının içindeki koşmak, zıplamak gibi örnek verilebilecek kelimerin yanına, görmek, işitmek vb. gibi ifadeler de yerleştirmeniz yerinde olur.bu konu oldukça geniş. ayrıca pillinetwork kapsamında (yani diğer blog sitelerinde) engelli insanlar için birçok blog yayımlandı. sizin dikkat çekmek isteyişinizi anlıyorum. bu kapsamda bir sigortacı olarak engelliliğe toplumsal dikkati başka türlü nasıl çekebileceğimizi tartışmaya açmanızı öneriyorum. yani bir gün bir ihtimal engelli olmadan önce bu olayın farkında olmasını sağlamak için insanlara ne tip eğitimler verilmeli? engelli kulüpleri ile ortaklaşa ne tür faaliyetler düzenlenebilir? gibi konular.daha tafsilatlı yazacağım. şimdilik bu konuları bir düşünmenizi talep ederim. yazınız için teşekkürler,
PİLLİ PATİ yorumun için çok teşekkürler. Ancak dar kapsamda yazdığımı söylemişsiniz. Yazımda önceliğim yürüme engelliler olsada güneşi görmek kısmını okumadığınızı düşünüyorum. Burdada görme engelli vatandaşlarımıza kısaca değinmiş oldum. Engelliler ile ilgili olarak blog yayınlanmamış dedim. Evet ama benim kastettiğim nokta burası hafif.org du. Ayrıca kapsam konusunda size katıldığımı belirtmek isterim. Bi yerden başlamak lazımdı. Olduda bugun yaızmı 30 kişi okuduysa ne mutlu bana 30 kişinin dikkati çektim. onlar çevresine anlatacak , çevreleride kendi çevrelerine böylece bi yerden başlamış olacaklar. Bu arada geniş bir çerçevede yazabilmek için. Yardımınızıda isteyeceğim :))) Saygılaırmla
yazıda ben reklam içeren bir şey göremedim, laylayloma alışmış birkaç kişinin saygısızlıgına pabuç bırakma sevgili arkadaşım. Allah’ın yarın kimin önüne engel koyacagı belli değil.
Teşekkür ederim. Taha bey ! Kervan yürür diye bir söz vardır. Eleştirileride dikkate alıyorum ama sırf eleştirmek için eleştirenleri de dikkate almıyorum. Saygılarımla
bana sorarsanız Türkiye’nin en büyük sorunlarından biri bu konuda yeterli eğitimin verilmiyor oluşu. çocukların ders / müfredatlarına şöyle bir bakıldığında uygulamaya yönelik kayda değer hiçbir şey göremiyoruz. varsa yoksa teori. trafik kurallarını öğrenir çocuk. trafik dersi var ya! ama acaba okul müdürlerinin aklına bir engelliler derneğini çocuklarla birlikte ziyaret etmek gelir mi?neticede trafik kurallarını bilmenin ötesinde uygulanmadığında insan hayatında nelere malolduğunu çocukların bir şekilde engelli kişilerden öğrenmesi önemli bir hayat tecrübesi tanıklığına ilk adım olur. o zaman belki o delikanlı enerjileriyle direksiyon başına oturan gençlerin hem kendilerini hem başkalarını cahil cesaretleriyle tehlikeye atmaları bir ölçüde otokontrol ile önlenmiş olur.bu örnekler çoğaltılabilir. yığınlarca önlem almamış, dikkatsizlik sonucu kaza yapmış, başkasının dikkatsizliğine kurban gitmiş, traktörünü ehliyetsiz çocuğuna vermiş, kendine fazla güvenmenin sonucu makinaya kolunu kaptırmış, alkol almak suretiyle taşıt kullanarak adam öldürmüş ve kendini engelli bırakmış, öğün niyetine birşey yemeyip işe giriştiği için başı dönüp tarlada ağaçtan düşmüş insanlarla dolu memleketimiz. ama en çok engellilik yine trafik kurallarını doğru uygulamamaktan başlarına geliyor. istatistikler bunu söylüyor. trafik kazasında bir uzvunu kaybetmiş ya da vücutsal fonksiyonunu yitirmiş insanların çocuklara gerçek yaşam öyküsü olarak anlatabilecekleri çok şey olduğunu iddia ediyorum. hem o insanların belki topluma verebilecekleri en önemli bilgi de bu olur.sigorta şirketleri de müşterilerine belki hasarsızlık prim indirimi uygularken biriktirdikleri miktarları yardım olarak belli derneklere bağışlamaları, bu bağışlama işini müşterileriyle topluca o dernekleri ziyaret ederek gerçekleştirmeleri yetişkin insanların engelliliğe dikkatini çekmek için bir aksiyon olabilir.çok mu hayal kuruyorum?
Bence herşey hayal kurmakla başlar. Önemli olan hayaller için cesur adımlar atabilmektir. Keşke her birey pilli pati gibi hayaller kurabilse , hiç değilse uygulayabileceğimiz fikirler olurdu elimizde! Ama bizim toplumda önyargı var! Engelli vatandaşlarımız için bir sanatçı yardım organizasyonu düzenlese toplumda dedikodu ayyuka çıkar. Kasetleri çok satsın diye yaptı. Adamın içindeki heves gitti. Yada bir siyasetçi böyle bir organizasyon yapsa oy için yaptı derler. Açıkcası insanlar yardım etmeye fikir üretmeye bile korkar oldu ülkede! bizde tutuklanmayalım da fikirlerimiz nedeniyle :)))
evlenmeye taktım bu aralar:) nedir? nasıl birşeydir? ne gibi yararları vardır? zararı nedir? neler alır, insandan? yada neler katar? iyi midir? kötü müdür? düşünür dururum:) ha! bu arada bende düşünme engelliyim :))canlılar dünyaya gelirken, 2 temel güdüyü de yanlarında getirmişler 1.cisi yaşama güdüsü 2.cisi ise çoğalma güdüsü.neden? şahsen bilmiyorum…ama sırf sizler için şöyle bir düşünce girdabı oluşturup:) şunu diyebilirim; geçmişten, geleceğe bir mesaj taşıyor olabiliriz. bknz kulaktan kulağa oyunu:)bu, “seviyorum ulan” gibi sözel bir mesaj da olabilir görsel yada olgusal bir mesaj da. umarım bu mesaj, en derinlerimizde yatan, bizleri bir o yana bir bu yana döndüren o sessiz huzursuzluğumuza merhem olup aynı zamanda bütün bu saçmalığa da bir cevap olur…konuya dönelim:)bu mesaj insanlık tarihinin başlangıcına değin çok büyük değişime uğramadı ve yüzeyseldi, griydi, tek düzeydi.. ilk halinden çokta farklı değildi. biz insanlarla renklendi ve akıl almaz bir değişim yaşadı. bu değişimin en büyük sebebi bence otokontrol olmadan “birbirimize ihtiyacımız olduğunun” farkına varmamızdır.-yok, sonu gelmeyecek bu yazının:)özetle, tüm canlılar aslında bağımlı; birbirimize bağımlıyız…
Allah tüm engelli insanlara yardım etsin, hayatlarını kolaylaştıracak bazı şeylerin yapılıp yapılmamasının dışında normal insanlar (burada normalden kasıt bedensel engelli olmayan değil insanlık engellileri kastettim) ellerinden geleni yapsınlar basit bir düşme bile engelli olmaya sebep olabilir, yazıda dendigi gibi hepimiz engelli adayıyız.
son derece faydalı ve gerekli bir yazı olmuş, teşekkürler
merhabaçok anlamlı bir yazı.
Birçok engelli arkadaş, 0 km araç alırken nelerden muaf olduğu konusunda bilgi almak için mail yollamış. Bu konuyu bir örnekle kısaca açıklayacağım. Mesela Almayı düşündüğümüz aracın Satış Fiyatı 28.500 YTL olsun. Bu aracı bir engelli kardeşimiz yaklaşık olarak 19.174 YTL ye alabiliyor. Buyrun hesap yapalım .Çok kısa bir bilgi vereyim, Biz engelliler 0 km araç alırken Sadece %37 ÖTV ve Bandrol den muaf oluyoruz. 28.500 YTL nin %37 ÖTV sini hesaplıyoruz. Nasıl mı ? 28.500*37/100 = 10.545 YTL ÖTV tutuyor. Şimdi 28.500 YTL den ÖTV yi düşüyoruz. 28.500-10.545= 17.959 YTL. Proje ve Aparat masrafı engelinize göre değişiyor. Eğer sağ ayağınızdan engelli iseniz mu miktar yaklaşık olarak 850 YTL yi buluyor.195 YTL Trafik ve 170 YTL ye yakım diğer masrafları da dahil edersek araç size toplamda 19.174 YTL ye mal oluyor(17,959+850+195+170=19.174YTL). Not: Bazı araç firmalarında bu miktar 19.000 YTL ile 21.000 YTL arasında değişmektedir.Engelliler Klübünden alıntıdır…www.engelliler.net
sevgili sıgortacıaxa…keşke biraz daha düşünüp öyle yazsaydın…başlık ve gidişat tek bir kelime yüzünden anlamsızlaşıyor..şöyle düzeltilebilir…HER İNSAN BİR (ENGELLİ) ADAYIDIR……ve engelli olmak bir özür değildir…her insan bir gün engellenebilir…
o konuda bir uyarı daha geldi. Hatalı yazmısım özür dilerim. Bilerek düzeltmiyorum hata yapmıssam herkes uyararak bende böyle bedelini ödemek istedim… Tekrar özür
Tanıdığınız bir engelli varsa iyi bir fırsat gibi gözüküyor.*** ENGELLİ ARKADAŞLARIMIZA EVDE İŞ İMKANI ***THY, Fortis, Hyundai gibi alanında lider firmalara çağrı hizmeti veren MTC (Metropol Telecommunication Center), 3 aydır sürdürdüğü ‘Home Office Engelli Projesi’ ile birçok engelli vatandaşa iş imkanı sunuyor.Proje, işe kabul edilen engelli vatandaşların evlerine kurulan bilgisayar sistemi ile günün belirli saatlerinde gelen çağrıları cevaplamaları nı ve böylelikle iş sahibi olmalarını sağlıyor. Verdiği hizmetler arasında; çağrı merkezi hizmeti, firmalar için out band, yani; var olan müşteri bilgileri üzerinden yapılan bilgilendirme ve müşteri memnuniyeti hizmeti de olan MTC, evlerinden çalışan engellilere de bu konular hakkında ayrıntılı bir eğitim veriyor.Hayati Gönüllü tarafından kurulan MTC’nin projesine başvuran engelliler ıo gün süren bir eğitimden geçtikten sonra evlerinde çalışmaya başhyorlar. Eğitim süresince ulaşım ve diğer giderler de şirket tarafından karşılanıyor. Kendisi de bir engelli olan MTC Proje Yöneticisi Uğur Tokmak projeyle ilgili olarak, “Engelli insanların hayatla olan bağlarının kopmasını asla istemiyoruz, aynca bütün gün evde oturup hiçbirşey yapmayarak bunalıma girmelerini de istemiyoruz.O yüzden proje bizim için çok önemli. Yasa gereği şirketlerin kapasitelerinin % 6’sı kadar engelli çalıştırması veya belli bir miktarda İstanbul’da yaşayan ve evlerinden çalışmak isteyen tüm engelliler bu projeye katılabilirler.Çoğu şirket vergi ödemeyi seçerken, biz engelli insanlara iş imkanı sunuyoruz. Yani hem vergi ödemiyoruz hem de engelli olmanın verdiği güvensizliği ortadan kaldırıyoruz.Böylece geçim sıkıntısı içinde yaşayan engelli dostlarımız da iş sahibi oluyorlar” diyor.Home Office Engelli Projesi iş başvurularının yüzde 50’siMTC’ye ulaşmak için: Tel: (212) 2910506Şişli Belediyesi Engelliler Koordinasyon Merkezi Tel:(212)2325300 bünyesinde faaliyet gösteren ‘Engelliler Koordinasyon Merkezi’ tarafından alınıyor ve MTC’ye iletiliyor.Proje kapsamında işe almanlar başlangıç ücreti olarak 650 TL alıyorlar ancak yüksek performans gösterenler için bu miktar 2 bin TL’ye kadar çıkabiliyor. Home Office Engelli Projesi başvuru kabulüne devam ediyor.