bildirgec.org

outlook

İnternet dünyasının devi Microsoft e-mail hizmeti olan Hotmail’i Outlook ile değiştirmek ve tamamen kaldırmak üzere büyük bir adım attı. Microsoft bu yeni sistem için 400 milyon dolarlık bir bütçe ayırarak, sade ve okunaklı ve mavi rengin ağırlıklı olarak kullanıldığı bir ara yüzle kullanıcılarının karşına çıktı. Alışık olduğumuz Hotmail hizmetine bundan sonra Outlook.com üzerinden giriş yaparak sisteme ulaşım imkanına sahip olacağız.

Dünya genelinde ortalama olarak 350 milyon ziyaretçisi olan e-mail hizmetiyle birinci sırada yer alamaya devam edecek gibi görünen Microsoft, yeni sistemi Outlook ile de birçok kişiyi mutlu edecek bir işe imza attığını yakın zamanda gösterecektir.

outlook

Tam sayfa olarak kullanıma sunulan Outlook’ta açılır bir menüyle birlikte karşımıza; posta, kişiler, takvim, skydrive gibi tatlı ve renkli kutucuklar kısa yol olarak görülmektedir. Ayrıca sosyal medya hesaplarının entegrasyonu ile; Facebok, Mesenger, Twitter gibi hesaplara erişim ve sohbet seçeneği de düşünülmüştür. Tüm bunların yanında e-posta gelen kutusuna eklenen kategorileştirme özelliği de, düzenli bir depolama hizmeti için dikkat çekmekte. Aile, arkadaş ve iş mailleri gibi klasörler ismiyle hem gelen kutusundaki karmaşıklık çözülmüş hem de görsellik açısından keyif verecek bir işe daha imza atılmıştır.

Adobe firmasının geliştirdiği Molehill API si ile yakında Metro2033 kalitesine yakın yapımları tarayıcılarımızda oynamak hayal olmaktan çıkacak.

Bildiğiniz gibi Adobe Flash altyapısı; CPU ağırlıklı çalışan bir teknolojiye sahip. Bu nedenle şu ana kadar geliştirilen tüm 3d projeler performans açısından sınırlı kalıyordu. Fakat Adobe firması dünya üzerindeki flash tabanlı geliştirilen 3D motorlarını görmezden gelmeyip, geliştirmiş oldukları ve tahminen 2011 yılında flash player 11 sürümünde yer alacak API`leri üzerinde çalışıyorlar. API kod adı olarak Molehill olarak geçiyor.

Metro Enerjini göster kampanyası ile basket topu kazandırıyor. Hergün bedava basket topu kazanmak isterseniz ya da hergün Dünya basket şampiyonası bileti kazanmak istersenin metro basket oyunu ile hediye kazanabilirsiniz. Ömer Onan Sana Meydan okuyor sloganlı sitede basket oynayarak hediye kazanabilirsiniz. Hediye kazan sitesinde yer alan kampanya haberi burada: Metro Enerjini göster

Metro Enerjini Göster Basketbol Topu Kazan

Metro Enerjini Göstersitesi ile seni basketbol oynayıp hediye kazanmaya davet ediyor.
Ömer Onan Sana meydan okuyor. İnteraktif sitede sorulara doğru cevap vererek ve Ömer Onan ile Basket yarışı yaparak hediye kazanabilirsiniz.
Her gün 5 kişi Ömer Onan imzalı basket topu kazanıyor. Her gün 5 Kişi Dünya Basketboll Şampiyonası’na biletkazanıyor. All-Star listesine giren 20 kişi sürpriz hediye paketi kazanıyor.
Enerjini Göster

Kazantip şaşırtıcı, nefes kesici, baş döndürücü, dünyanın en büyük, en uzun tatil, spor ve techno, trance, house Müzik Festivali’nin gerçekleştiği saklı bir cennettir. Kazantip festivali 60.000 metrekarelik alanı kaplayan Karadeniz’in sahilinde, Ukrayna’da Kırım yarımadası üzerinde yer almaktadır. Ferah, eşsiz dans pistleri, on beş zarif tasarlanmış bar ve yanı sıra üç restoranttan oluşur. Tatilcilerin 24 saat partilerde dans edip denize girmesini sağlayacak, tüm gün ve gece, eğlenceli açık hava platformlarında Temmuz sonu itibari ile 4 haftalık bir süre içinde Ağustos sonuna kadar her türlü eğlenceye izin vermek için kurulmuştur.

Dünyanın en çılgın, en eğlenceli, en büyük, müzik, dans festivaline sen de katılabilirsin. Metro Fm, bir şanslı çifti 7 gece 8 gün bu çılgın festivale gönderiyor. Bu festivalde yerini almak için yapman gerekenler, Metro FM kutucuğundaki dinle butonuna tıklayıp metro FM de çalan şarkıyı doğru tahmin etmek ve çekilişe katılmak.

Gizem, aksiyon ve bilim kurguyu harmanlayan rus glukhovsky tarafından oluşturulan metro 2033 adlı roman rusya da satış rekorları kırmaya başlamıştı. oyunda bu rekor kıran kitaptan esinlenmiştir. oyunumuzda da yaşamı güç ve zorluklarla dolu olan moskova halkı ele alınmaktadır. bu halkın çektiği zorluklar ve yaşam tarzları konu edinilmiştir. i̇sminde de yazdığı gibi olay metrolarda geçmektedir. metrolarda yaşayan insanlar anlatılıp bu anlatımı gizem ve bilim kurguyla karıştırarak müthiş bir oyun ortaya çıkarmışlardır. halk yıllardır güneşi görmemiş ona hasret bir şekilde yaşayıp sadece oradaki yaşlılardan güneşin nasıl bir şey olduğunu öğrenebilmiştir. i̇nsanlar yeryüzüne hasret kalmıştır. buda yetmiyormuş gibi istasyonlar arası şehir yolculuğu yapmakta neredeyse imkansız bir hale gelmiştir. çünkü yollarda bir sürü mutantlar, hırsızlar ve bunun gibi binlerce zorluk vardır.

2011 yılında patlayan bir nükleer bomba sonucu yer yüzünde milyonlarca mutant oluşup artık oranın hakimi oluyorlar. bu nedenle insanlar moskova’dan kaçıp metro ve istasyonlarda şehirler kuruyor. fakat oralarda da sağ ve sol görüşleri olan iki ayrı grupta yine başka bir tehlikeye sebep oluyor. bu örgütler kendilerine neo-komünistler ve neo-naziler diye adlandırıyorlar.

ancak oyunda bu iki örgüt dışında daha fazla dikkat çeken bir örgütte mevcuttur. “dark ones” yani “karanlık kişiler” olarak adlandırılan bu örgüt garip bir yaratık topluluğudur. i̇nsanlara neden saldırdıkları bilinmese de oyundaki en tehlikeli gruptur.

i̇stanbul

dünyanın dört bir yanındaki şehirlerin hepsi farklı görünür ve farklı kültürel değerlere dayanır. farklı yazı türlerinden hoşlanır, farklı tasarım beğenilerine sahiplerdir. zaten bu temeller de şehirler arasındaki farkı oluşturur.

diğer yandan da bu temeller, o şehirlerin insanlarını ve kendilerini nasıl yansıtmak istediklerini gösterir.

metro hattı olan her şehirde de, her tarafa asılı olan ve şehrin yapısını gösteren bir metro haritası vardır. her harita, şehrin sakinleri tarafından bir çok sefer keşfedilir.

tasarım ve stil olarak değerlendirildiğinde, metro haritaları bir şekilde şehrin aynasıdır. tek başlarına bir harita değil, şehrin kişiliğidirler.

i̇şte mükemmel bir metro haritası toplaması

Amsterdam

Atina

Atlanta

bir kesinlik vardır ki ülkemizde bir şeyler okuma isteği çok az. en iyi avukatlar yada doktorlar bile ellerine bir gazete olsun alıp okumuyorlar. bazılarımız da gerçekten bilgisizlikten memnun durumdalar.

Hareketin İlk Başarısı 😀

Hareket Adresi: GazeteniPaylas.Co.Cc

gazeteni paylaş hareketi; 2 Öğrencinin 18 mart 2010 da bir otobüsteki anlık kararlarından ortaya çıkmıştır.

gazeteni paylaş hareketiyle bu iki öğrenci ve arkadaşlarıyla milletimizi şikayet ederek değil, küçük hareketler ile düzeltmek amaçlanmıştır.

Metroda oturuyorsun. Önündeki bu insan kalabalığından başka, hiçbir manzara olmaksızın geçecek koskoca on dakikaya nasıl katlanacağını düşünürken, birden o sıkıcı olduğunu düşündüğün manzarada bir şekil belirginleşiyor… Ve tüm anlam değişiyor birden… Manzara güzelleşiyor.

Huzursuzca ordan oraya konan bakışların, istikamatine karar vermenin huzuruyla, şimdi tek birşeye odaklanıyor. Kendisi dışındaki herşeyi geri plana iten ama o geridekileri de kendinden kaynaklanan bambaşka bir anlama bürüyen; yanındaki, arkasındaki, önündeki diğer pekçok benzerinden ilk bakışta hemen hemen farksız… bir erkek bedeni… Genç, pervasız, biraz dalgın… Ama çevresiyle onu benzeştiren tüm bu özelliklerinden bir anda sıyrılmasına neden olacak kadar da farklı bir ışık yayan…

Metro

Malumunuz Metro,yeraltından giden toplu halde taşımaya endeksli modern bir araçtır.Her ne kadar yaşlı teyze ve amcalar hala tren demekte ısrar etseler de biz Metro demeye devam edelim.Hergün metroya binmek zorunda olanlar kendilerince,belki bir çözüm bulmuşlardır, ama ben de dahil bir çok kişi bakacak yer olmadığı için büyük bir bocalama yaşamaktayız.Belki bir kitap,dergi yada yazılı bir mecmua okuyormuş gibi yaparak (beş,on dakikalık yolculukta sadece okuyormuş gibi yapılır,konsantre olmak imkansızdır çünkü) geçiştirilebilir, ama Türkiye gibi yazılı herşeyden kaçan,hatta bedava dağıtılan broşürlerde yazı var diye almayan insanların yaşadığı bir ülke de “tipe bak aq. Entel midir nedir,kitap okuyor! Te allam yaaa” gibi diyaloklara maruz kalırsınız.Metroya bindiniz,okuyacak yada dikkat kesilecek hiçbirşey yoktur.Bir süre reklamlara bakarsınız fakat onları da ezberleme noktasına geldiğiniz için çevrenize bakmaya çalışırsınız.Başınızı bi çevirirsiniz ve en az yedi (saydım) kişiyle gözgöze gelip ani bir hareketle gözünüzü çevirirsiniz.Fakat bir türlü kurtulamazsınız bundan, nereye baksanız biriyle gözgöze gelirsiniz.Ardından çoğunluk gibi yere bakmaya çalışırsınız,güzel bir kız görüp ona bakmaya çalışırsınız- fakat sizin kızı kestiğinizi en az yirmi dört kişi görür-,güzel bir kadının poposuna bakmaya tenezzül bile etmezsiniz-öküz pozusyonuna düşeceğiniz kesin-,dörtlü koltukta karşınızda oturan kişiyle en az kırk dört kez gözgöze gelirsiniz..vs. “Bi daha metroya binmem lan” diyip inersiniz ama ertesi gün yine “hemen giderim yaa,şimdi trafik falan çekemem” diyerek yeniden metroya binersiniz ve mütemadiyen aynı sorunları yaşayıp durursunuz.
Tabii bir müddet sonra, çevredekilerin de bakacak yer bulamamasıyla eğlenmeye başlarsınız.Uyuyormuş gibi yapan insanları,uyarı yazılarına dikkat kesilenleri,camdaki yansımasına bakmaya çalışanları,cep telefonuyla durmadan birşeyler yapan insanları görürsünüz.Ben dergisiz yada bir arkadaşım olmadan binmiyorum artık metroya.Tamam, oturduğumda cep telefonumla yada dergiyle falan geçiştiriyorum ama ayaktaysam mecburen çevredekileri gözlemliyorum.Yani diyeceğim o ki;artık metro süzülgenlerinin,bakacak yer bulamadığı için süzülen insanların maduriyetlerinin giderilmesi gerekir.Örneğin;ekrana bakmaya alışmış milletin önüne ekran koyup, sürekli reklam mı döndürürler(hem böylece belediye yeni bir kazanç kapısı sağlamış olur) yada metroların her kabinine bir “laf ebesi“,”tiyatrocu” falan koyup insanların eğlenmesi mi sağlanır bilemem.Ama artık bu sorun giderilmeli.”Ulan memleketin tek derdi bu mu dümbük.Bütün sorunlar giderildi de bi bu kaldı sanki,salağa bak aq” gibi düşüncelere sebebiyet verebilir bu yazdıklarım amma velakin bu gerçek anlam da bir sorundur.Bilen bilir…