bildirgec.org

metrobus hakkında tüm yazılar

Sağanakta Kaybolmak

super hero | 24 January 2010 14:33

Saat tam 12:08’de telefonum çaldığında taksideydim. Mesai arkadaşım Volkan neden daha işe gelmediğimi, yoksa yağmurda kayıp mı olduğumu soruyordu.

“Onun gibi bir şey.” dedim; ama aslında cevap “Evet.” olmalıydı. Resmen kaybolmuştum. O yağmurda o ara sokakta bir taksi bulduğum için şanslıydım. Taksinin içinde bir müşteri daha vardı ama taksici yine de durmuştu. Diğer müşteri zaten inmek üzereymiş. Önce onu bıraktık, sonra benim gideceğim yere gittik.

O taksiye denk gelip de binmeden önce en az 10 dakika yağmur altında yürümek zorunda kaldım. Metrobüsten yanlış durakta inmişim. İnşaat halindeki adliye sarayını görünce ineceğim durak orası sandım. Ancak üst geçide çıktığım zaman bir durak önce indiğimi fark ettim. Adliye sarayının inşaatı hemen karşımda olduğuna göre gitmeye çalıştığım yerden çok da uzak olmamam gerekirdi. Acaba, dedim, şuradan şöyle yürüsem yolumu bulabilir miyim? Sağanak olmasaydı belki bu maceraya atılabilirdim.

Bazı insanlar vardır, bir yere doğru yürürken yol üstünde bir mağazaya girip içeride 5 dakika oyalansalar, dışarı çıktıklarında ne yöne gideceklerini şaşırırlar. Ben işte öyle biriyim. O yağmurda, nasıl olsa kaybolacağımı, belki bir yerlere çıkar ümidiyle hiç bilmediğim sokaklara dalıp duracağımı, üstelik de nasıl bir zihniyetse artık çevredeki insanlara kaybolduğumu belli etmemek için nereye gideceğimi biliyormuş izlenimi vererek poz keseceğimi çok iyi bildiğimden, bu seferlik pas geçtim. Geri döndüm.

Aslında koca adliye sarayı orada duruyordu işte ya, ben yine de emin olmak için gişede bekleyen görevliye “Çağlayan yönü ne taraf?”diye sordum. Kendimi biliyorum çünkü, kolay kaybolan biriyim.

Her sağlam bir özürlü adayıdır.

sigortaciaxa | 11 November 2009 11:58

Her sağlam bir özürlü adayıdır. Unutmayalım. Unutturmayalım :

Koşmak , zıplamak , güneşi görmek , denize girebilmek , tek başına otobüse binmek , tek başına otobüs den inebilmek vb. bu saydıklarımın kıymetini ne kadar bilebiliyoruz ? hiç düşünüyor muyuz ? sağlam insanlar için sıradan olan bu eylemler özürlü vatandaşlarımız için birer özlem!

73 Milyonluk nüfusumuzun 8.5 milyonluk rakam ile % 10 dan daha fazla sayıları , insanoğlu ne yazık ki başına gelmeden bilemiyor. Bu tabiî ki çoğunluk için geçerli , herkesi bir tutamayız. Özürlü vatandaşlarımız için çalışma yapan duyarlı insanlarımızda yok değil! Onlar için kermesler düzenleniyor , yarışmalar aracılığı yardımlar toplanılmaya çalışılıyor. Ama bunlar yeterli değil! Özürlü vatandaşlarımızın tek başına otobüse binebileceği sistemlerin çoğalması gerekiyor. Tekerlekli sandalye ile ulaşım sağlayabilmeleri için belediyelerin daha çok çalışması gerekiyor. En önemlisi iş konusunda ciddi ve gözle görülür adımların atılması gerekiyor. Gazete , dergi , televizyon gibi görsel ve sözel basında her gün yer alması gerekiyor.

Teraneler 7 – Memleketimden Metrobüs Manzaraları

Yuzeysel Fikirler | 11 November 2009 09:38

Benim için her geçen gün daha güzel yazıyorsun demişler. – hatta bu sefer diyenleri siz de görebilirsiniz eski teranelerde – Teveccühleridir. Onların güzel görüşleridir, nitekim güzel gören güzel düşünür, güzel düşünen de hayatından lezzet alır demişler. Ancak övgü ve yergi kabul edemiyorum. Kendi çapsız yüzeysel fikirlerimi yöneltecek yeni ufuklar arıyor ve sizin önerilerinizi bekliyorum. -ne de güzel götü kalkık yazar adabını takınıyorum üzerime süperim- Hİçbir edebi kaygım olmadığından iyinin ve kötünün uzağındayım ve teknik eleştirilerinize de açım diyebilirim. Bu sebeplerden dolayı en kötü teraneyi sizinle paylaşacağım. Okurken resmen ne sanat için, ne toplum için yapıldığını farkedeceksiniz. Çünkü bu yeni bir ekol: ‘yapmak için yapmak’!

Kısa keselim. Deşifrasyondan nefret ederim. Ben bu yazıyı klavyemin tuşlarına alırken on kasım günüydü. Bu sefer o her zaman bindiğim otobüse binmedim. Malum pastırma yazı, pastırılmış duygularım beni o sıkış tıkış metrobüse binmeye ikna etti.

Ortaya karışık …

adoxxoda | 25 October 2008 12:36

Havalar soğudu iyice. Sabah yataktan kalkıp lavaboya gitmek gözümde büyüyor. O kısacık mesafe kocaman oluyor sanki. Eee birde soğuk suyun sıcak tene deymesi bitiriyor olayı. Neyse uyku sersemliğini attıktan sonra. Bir sigara yakıp çıkıyorum evden. Metrobüse binmek tabi ki sorun yine bir sürü insanı geçmeye çalış falan. Neyse en sonunda attım kendimi metrobüse. Araç kalktı gidiyoruz. Aracın içide bayağı bir kalabalık şöyle bir baktım insanlara. Sonra nerden geldiğini bilmediğim bir soru takıldı aklıma. Acaba dedim bu araçta benden başka pilli.com’a giren insan varmıdır diye. Şöyle bir bakayım dedim insanlara ama nerde. Herkes işe gitmenin verdiği moral bozukluğunu takmış suratına. İki kişi olanlar kendi arasında muhabbetteler. Geriside zaten belli ineceğimiz yere gelsekte insek modundalar. Sonra uğraşmaktan vazgeçtim. Vardır heralde neden olmasın ki araç nerden baksan 150-200 kişi kapasiteli. illa ki bir kaçtane vardır.Bazen nerden geldiğini bilmediğim böyle olaylar geliyor aklıma. Radyoda bir reklam dinliyorum. Hemen şahısları canlandırıyorum aklımda. Mesela dıt kartın reklamı vardı. Kadın otobüse binicek akbil bitmiş bozuk parası falan yok. Arkadan adamın biri ” Hadi bi sürü insan sırada bekliyor.” diyor. Hemen o adamın tipini canlandırmaya çalışıyorum aklımda. Gözlüklü, orta yaşlı, hafif kel, işten çıkmış ve bir hayli yorgun bir tip geliyor gözümün önüne. Bilmiyorum ama enteresan bir şey belki de benim yaptığım deliliktir. Bilmiyorum ama bazen böyle tuhaflıklar baş gösteriyor. Üstünde durmuyorum pek akışına bırakıyorum.

Metrobüs üzerine…

adoxxoda | 21 October 2008 10:27

Duracak ışığı yandığı halde ısrarla düğmeye basan yurdum insanı. Erkek kılığına bürünmüş ayı topluluğu. Yahu bu bayanların işi gerçekten çok zor. Metrobüste avcılara gelene kadar sinir kat sayılarım tırmandı. Her şeyden öte insan olmak var insan gibi yaşamak var. Ama nerde hanım efendi efendi oturmuş ineceği yeri bekliyor. Nerden gelşdi anlamadım arkadan ayının biri geldi yav kardeşim arz namus edep yok kalmamaış kimsede. Öyle öküz gibi de bakılmaz ki yahu. Genç falan da değil 40 45 yaşalrında adam. Galiba pisikolojik sorunları var. Dengesiz haraketlerinden bu kanıya vardım. 2 dakka yerinde durmaz mı insan yahu. Bir boruyu tutar batersit gibi vurmaya başlar. Sonra hop sağa hop sola. Bu toplu taşıma araçları zaten başlı başına bir komedi. Adı üstünde toplu taşıma ne ararsan var. Hele iş çıkış saati oldumu al başına belayı. Ne binen binebiliyor ne de inecek adam inebiliyor. Hadi biz erkeğiz bi yere sıkıştıra biliyoruz kendimiz ama bayanlar için bu böyle olmuyor. Keşke bir yolunu bulsalarda bu sorunu ortadan kaldırsalar. Zaten mecidiyeköy hattının açılmasıyla beraber iş çığrından çıktı. Tamam herkes için yararlı bir şey ama daha iyisi yapılabilir.