Kazağımın kolunun ucu huzur içinde avuçiçimde, çekiştiriyorum daha çok…Saklanmak istediğimde yada sevinç içindeyken yapıyorum daha çok bunu, ellerim sıcacık bu yüzden her zaman. Nerden duydum bilmiyorum dondurulmuş gıdalar gibi sıramızın gelmesini bekliyoruz, çözülmek için, belki hep geriye atılıyoruz ama eninde sonunda o dolaptan çıkmamız gerekecek. Ne anlamsız değil mi? İlk duyduğumda yakaladığım anlamı şimdi neden yakalayamıyorum?Tarafsızlık ve hiçbirşey yapmamak da taraf tutmaktır sözü yankılanıyor dün akşamdan beri kulaklarımda, seyrettiğim filmler neden bu kadar çok etkiliyor artık beni, mayının üzerinde yatan askere BM güçleri müdahale etmiyorlar tarafsız oldukları için, tarafsız olmak cinayete ortak olmaya eş olacak öylece dururlarsa, filmin sonunu kaçırıyorum, asker hala mayının üzerinde iken jenerik yazıları geçiyor..Gözpınarlarımdan iki damla yaş her zaman inmeye hazır sanki, hazırolda bekliyorlar, bir film fragmanında ağlıyıveriyorum, bu filme gidip iyice ağlamalı vanaları sonuna kadar açmalıyım, diyor ki yaşlı oyuncu biz onlara herşeyimizi verdik, onlar koca evlerinde bir odayı veremediler bize…Bahsettiği çocukları, çocuklar çok acımasız, ben acımasız olmayacağım diye söz veriyorum kendime….Sonra hayat bir kere demiş bir röportajda bir ünlü ona da koyveriyorum, yaşam bir kere diyorum bir kere başka şansım yokkk…