EŞİNİ SANAL ORTAMDA ALDATANLAR
Mevlana’nın herkesle paylaşılmaması gerektiğini tavsiye ettiği şeylerden biri de düşüncelerimizdir. Bunu neden mi hatırlatıyorum?Düşünmeden, tartmadan tüm sırlarımızı internette paylaşır olduk. Her şeyi düşünebiliriz. Ancak her düşünceyi dile getirmek doğru değildir. Dost var, düşman var. Düşüncelerimizi herkesle paylaşmamalıyız. Özellikle internet ortamında, henüz tanımadığımız insanlarla kişisel bilgilerimizi ve özelimizi paylaşmamız çok tehlikeli.İnternet kaynaklı şu örnekten çok yaşanır oldu: Kadının biri kocasından boşanmak istediğini internette Facebook’taki sayfasında yazmış. İnternette sörf yaparken, Karısının Facebook’taki profiline “Kocasından boşanmak üzere” diye yazdığını gören eşi, eve giderek 42 yaşındaki karısının başına sert cisimle vurarak öldürmüş.. 41 yaşındaki kıskanç koca cinayetin ardından intihar etmiş.
Cep telefonu, Chat odaları, ICQ, MSN derken şimdi de Facebook diye bir şey çıktı. İnsanlar bu internet ortamında gerçek hayatlarına dair birçok şeyi düşünmeden tartmadan gözler önüne seriyorlar. Bu sitenin; Sosyal iletişim açısından birçok faydaları olsa da, sosyal güvenlik açısından da bu site birçok sorunlar barındırıyor.

Facabook’ta gerçek hayatı paylaşmak tehlike arz ederken diğer tarafta internette paylaşılan sahte hayatlar sebebi ile de büyük bir sosyal iletişim sorunu yayılıyor..İnternet kaynaklı sosyal sorunlara dikkat çekmek için bir araştırma sonucunu paylaşmak istiyorum: Gerçek hayatta melek gibi bilinen birçok insan, internet ortamında sanal ilişkiler kurarak eşini aldatıyor. Özellikle de MSN ve webcam aracılığı ile…Araştırmanın çarpıcı sonucu şu: İnternette; Evlilik, bekarlık, cinsiyet, maddiyat adına paylaşılanların %80’i yalan. Böylece insanımız, gerçek hayatta hayalini taşıyıp, yaşama imkânı bulamadıklarını internette yapma imkânı buluyor. Kolay gelsin diyoruz, ne diyelim?