ERMENİ TEHCİRİ (SÜRGÜNÜ)
Yıllardır millet olarak başımızı ağrıtan en büyük sorunlarımızdan biri Ermeni Sorunu’dur. Bu sorun 1915 yılında Omanlı İmparatorluğu’nun dogu vilayetlerinde gerçekleşen sözde(!) Ermeni Soykırımı diye adlandırılan Gerçeği Ermeni Tehciri olan olaydır. Şimdi bu olayın aslı hakkında konusalım biraz. 1890-1915 yılları arasında Osmanlı dışardan gelen tehlikelerle uğraşırken Rusya’nın ve batı ülkelerinin toprak vereceğiz diye kandırdıkları Ermeniler ayaklanır ve Türk köylerini hatta Türk vilayetlerini basıp buralarda Türk Kıyımı yaptılar. Omasnlı İmparatorluğu öncelikle bu ayaklanmayı bastırmak istedi ancak ordu savaş halinde olduğu için bu bela ile yeteri kadar uğraşamadı. Öyle ki erkek yaşları 18-15 arsında değişen çocuklar bile cepheye gitmişlerdi. Bu kıyımlara daha fazla seyirci kalamayan Osmanlı İmparatorluğu ve II. Abdülhamit Ermeni mal varlığını ve toprak kayıtlarını tutup bu olay çıkan vilayetlerde ki Ermenileri Suriye’de bir bölgeye Tehciri kararı aldı. Dikkat etmek gerekir Ermenilerin hepsi değil sadece olay çıkan vilayetlerdeki Ermeni vatandaşlar tehcir edilmiştir. Şimdi “Tehcir” kelimesi üzerinde duralım. Tehcir soykırım değil sürgün demektir ve tehcir olayı ilk defa ne Osmanlı’da ne de Batı ülkelerinde İlk kez duyulmadı.Daha önce Amerikalılar yerlileri, Fransızlar göçmenleri tehcir etmişlerdi. 1915 yılında tehcir kararı alınan Ermeni vatandaşların bir kısmı kış mevsimi dolayısıyla soğuktan bir kısmı da tehcir sırasında diğer Ermeni çeteler tarafında “Korkak Kaçaklar” diyerek saldırmışlar ve öldürmüşler kaçırılmışlardır. Ancak kayıplar az ve tehcir yerini bulmuştur. Peki her yıl Ermeniler tarafından yas tutulan 24 Nisan günü neyi temsil eder. Bu günün iki özelliği var. Birincisi 24 Nisan’da Ermeni çete liderleri ele geçirildi ve tutuklandılar, ikincisi de 24 Nisan bizim Cumhuriyetimizin kuruluşunun ertesi günü yani kilit birgün. Yıllar geçmiş olmasına rağmen Ermeni terörü hiç bitmedi. Yurtdışında büyükelçilerimize, bürokratlarımıza suikastler düzenlenip katledildiler. Ve çok ilginçtir ki, dünyada en gizemli ancak en ilginç suikastleri düzenleyen terör örgütü ASALA’dır. Hiç bir militanı ele geçirilememiştir. Başka bir konu da şudur; soykırım savunmasız bir rıktan milleti belirli bir coğrafya da planlı bir şekilde yok etmektir ancak o dönemde Osmanlı Ermenilerle savaştı(!) Yani kimse silahsız değil, kimse savunmasız değildi, iki ordu karşılıklı savaştı ve Osmanlı kazandı. Kazandığımız bir savaş için tazminat mı ödeyeceğiz(?)Biraz Ermenistan’ı inceleyelim. Ermenistan, nüfusunun sadece %4’ünün açlık sınırı üzerinde yaşayan, günde sadece 6 saat elektrik kullanabilen çok fakir bir ülkedir. Peki bu fakir ülke Avrupa’da bu kadar yayın yayınlayabilecek, kamoyu oluşturabilecek, eylemler yapabilcek hatta birkaç Avrupa ülkesine baskı yapabilecek parayı ve gücü nereden bulabiliyor. Evet bazı güçler yardımcı oluyor ancak ünlü bir söz var bildiğimiz “Kaz gelecek yerden tavuk esirgenmez”. Eğer Avrupa sözde Ermeni Soykırımı’nı kabul ederse ve bize de kabul ettirebilirlerse bizden alacakları tazminat hatta topraklar onların yıllardır bu uğraş için harcadıklarının binlerce katıdır. Bu baskı stratejisini hatırlayalım; Adolf Hitler’in Yahudilere uyguladığı soykırım ve Yahudi aktivitesi aynı Ermeniler’in aktivitesidir, yani aynı Almanya’nın İsrail’e heryıl verdiği tazminat gibi bizden de Ermenistan’a tazminat ödememizi bekliyorlar. Ancak Ermeniler’in düşünmediği birşey vardı, biz teslim olmadık ve direndik hala direniyoruz, onlar devam ediyorlar davalar açmaya ve baskı yapmaya ancak artık anladılar bu iş kolay olmayacak ve baltayı taşa vurdular.Türk Milleti hiçbir zamanda, hiçbir yerde, hiçbir milletle sebepsiz yere savaşmadı ve tarihte kesinlikle hiçbir millete soykırım uygulamadı çünkü Türk Milleti hem güçlü hemde merhametlidir.
yorumlar
Amerikalı Ermeniler Obama’ya kızgınABD Başkanı Barack Obama, beklenen açıklamasında “soykırım” demedi. Bu kelimenin İngilizcesi olan “genocide” kelimesini kullanmadı. Ancak, herkesi şaşırtan birşey yaptı ve 1915 olayları için Ermenilerin kullandıkları Ermenice kelimeyi açıklamasının içine koydu; 1915 olayları için İngilizce metnin içinde, Ermeni terim, yani “Meds Yeghern” terimini kullandı.Bu terimin Ermenice sözlük anlamı “Büyük Felaket”…Yavaştan başladılar,bu bir “sözde soykırımdırda” der :-)))))))
Ermeniler de kızgın, beklenen sözcük kullanılmadı, Obama politikası bu, bizimkiler de memnun halinden..”Büyük felaket”, doğal afetler için kullanılmaz mı, benim bildiğim..
Oda bir doğal afetti zaten Pbk…Afetül Harikay-ı şahane gibi diyelim…Türkleri Fransız `a ,Rus`a ,ingilize sattılar Afet ellerinden patladı diyelim.
Afetül Harikay-ı şahane ne demek?O olayda ölen onlarca yaşlı, kadın, çoluk çocuğun durumu senin için şahane, harika bir şey mi?İnsanlıktan istifa mı ettin? Yoksa hiç mi üye olmadın?Türkler ve Müslümanlar toplu halde onlara birşey yapmadı demek, diyasporacı faşistlerin yaygarasına karşı çıkmak başka, bu olaydan keyif alırcasına bahsetmek başka birşey.O hadiselerde Fransızın, İngilizin, Rusun dolduruşuna gelen salak çeteciler bir avuç ebleh idi. Ama onların pisliğinin bedelini ödemek zorunda kaldıkları ve senin Afetül Harikay-ı şahane dediğin şey muhtemelen o itleri değil, masum ve savunmasız Ermenileri zor duruma soktu. Ve bu durumun karar alıcısı Türkiye Cumhuriyeti yada Osmanlı saltanatı değil, bir avuç ittihatçı, Batı ve Alman hayranı embesil Paşa idi.Çeteci şerefsiz ermenilere kızıyorum diye tehcir gibi bir başka pisliği bize maletme ve sahip çıkma hödüklüğüne kapılmasın kimse.
Ukraynalılar bizim yıllardır karşı tez olarak anlattığımız “SSCB’de sürgün edilen kafkasyalı soydaşlarımız”la ilgili sorunlarıyla yüzleşme cesaretini gösterdiler. (*)Ukrayna bişey kaybedecek mi? Yoksa artık uygar dünyanın önemli bir parçası olabildiğini mi göstermiş olacak?Suçlu olarak: Stalin ve bir avuç vahşi komünist parti yöneticisinin suçlu olduğunu ikrar edip arkasında durmaktan geri çekilecekler. Ve devlet olarak bu suçun arkasında durmaktan kurtulacaklar. Biz ise hala Talat Paşa’nın basiretsiz ve fevri davranışının, kirli çamaşırlarının suçlusu olmaya mahkum kalıyoruz millet olarak.Biz de altı üstü: “Suçlu Talat Paşa ve bir avuç ittihatçı lavukla, Ermeni çeteci i.neler ve onları kışkırtan emperyalist ülkedir” diyeceğiz. Sorumlu olmadığımız bir suçla suçlanmaktan da kurtulacağız.
1915 yılında yaşanmış olayları “Bu işten zevk almak başka şey” demek bu olayı gerçekten anlamamak demektir. Anthro arkadasım bu bir savaştır ve yazımda da bunun üzerinde durmaya çalıştım. Çanakkale Cephesi (Savaşı)’nde binlerce insanımız öldü dersek bu soykırım olur ama binlerce asker şehit verdik dersek bu savaş olur. Yani bizim düştüğümüz yanlış oradaki Ermeni Ölümleri değil Ermeni askerlerinin ölümüdür çünkü bu bir savaştır ve savaşlarda soykırım aranmaz savaş bitene kadar bu ölümler devam eder ve en önemli nokta savaşı biz başlatmadık(!) yani daha anlaşılır dille bize misafir gelenler bizim canımıza kast edecekler, biz onları göndermek isteyince de bu Türkler bizi evlerinden kovuyorlar deyip üste çıkmaya çalışacaklar…Ayrıca biz o ermenileri yani senin deyişinle Anthro kardeşim -masum- ermenileri sürgün edilenleri biz öldürmedik çoğu ermeni çeteler tarafından hain ilan edilip yollarda gerilla taktikleri ile öldürüldüler yani onları yine kendileri öldürdü ve bizimde bu görevde olan askerlerimiz öldürüldü. Bunun yerine devlet daha az zahmetli, masraflı ve tehlikesiz bir yol seçip bu ermeni halkının tümünü kurşuna dizebilirdi yani -soykırım- yapabilirdi…
bu konu konuş konuş bitmez. biz arşivlerimizi açtık ama karşıdan herhangi bir tepki gelmedi kaçmak dışında. madem soykırım yaptınız diyorlar buyrun bakalım. sözün özü arşivler iki taraflı açılmadan ermeni rezil olmadan bu dava bitmez
obama, apaçilerden özür dilesin
Kasımpaşalı apaçilerden mi?
kinowa lar, siux lar, mohikanlar dan da
Bunlardan?
tabi hepsinden