Hiç Isparta’ya gidip de o güzelim gül bahcelerini göreniniz oldu mu bilmem.Isparta deyince aklınıza hemen gül geliyor, gül deyince de Isparta…Nerdeyse bütün bölgenin geçim kaynağı haline gelmiştir gülcülük.Sadece güzelliği değildir revacta olmasının sebebi.Reçeli, kolonyası, lokumu, şampuanı, kremi de yapılır aynı zamanda.Isparta’daki gülün hikayesi hakkında birçok söylenti vardır.1880’lere kadar uzanır gülcülüğün geçmişi.93harbi diye bildiğmiz 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı’nda şimdi Bulgaristan’da kalan topraklarımızdan kopan binlerce Türk muhacir, Edirne’ye sonra da İstanbul kapılarına yığılır.Göçmenlerin bir kısmı Kızanlık(Rozava Dolina:gül vadisi) yöresindendir.Hiçbirinin yeri yurdu yoktur.Neyle geçindikleri soruldugunda gülcülükle geçindiklerini söylerler.Abdülhamid de bu göçmenlerin Isparta yöresine yerleşmelerini söyler.Bunun üzerine Isparta’ya giden göçmenlerimiz farkında olmadan gelecekteki Isparta’nın imajını kurmuştur.
yorumlar
Antalya’ da yol boyu açan narenciye çiçeklerinin kokusu anlatılır gibi değil ancak yaşanırsa hissedilir diye düşünüyordum.. Ama aklıma Isparta’da da yaşayanlar geld.i Kim bilir gül kokulu sokaklarda dolaşmak ne keyiflidir veya orada yaşayan hanımlar diğer bölgelere göre daha mı şanslıdırlar:((
Her zaman almak olmaz, bugünde bu gül benden hafif ahalisine hediyem olsun..
evet oguz kagan gercekten de bu yazdıgım cok küçük bi parcası hatta ayrıntısı Sultan Abdülhamid’in Türkiye üzerindeki dokunuşlarının.o kadar yumusak ki hassas ki bu dokunuslar bugün herkesin cıplak gözle bakıp da görebileceği şekilde net değildir.bunları sadece okuyan, sagduyulu, önyargısız ve de Türkiye aşığı insanlar görebilecektir….
‘Gül kokla, ömrün uzun olsun’Gülbirlik Danışmanı Prof. Dr. Ayten Altıntaş, gül kokusunun beyin ve bellek gücünü artırarak insan ömrünü uzattığını söyledi.Altıntaş, “Gülün sağlıktaki rolü çok büyüktür. Cildi temizlediği gibi gül kokusu da beyin ve bellek gücünü artırır. Gül kokla, hayatın uzasın.ALINTI
Bir tutam gül bin derde devaymışKokusu, rengi ve görüntüsüyle insanların duygularını ifade ederken iyi ve güzel olan her şeyle özdeşleştirdiği gülün “ilaçların da en güzeli olduğu” bir kitapla anlatıldıCerrahpaşa Tıp Fakültesi Tıp Tarihi ve Deontoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayten Altıntaş, Isparta Valiliğinin katkılarıyla yazdığı “Gül, İlaçların En Güzeli” isimli kitabında gülün derde deva yanlarını ortaya koydu. Bir tutam gülün, baş, göz ve kulak ağrılarını giderdiği, bayılanı ayılttığı, cilde, beyne kuvvet, kalbe ferahlık verdiği, mide ve karaciğere şifa dağıttığı ifade edilen kitapta sağlıklı yaşam için de önemli ipuçları veriliyor. Göz hastalıkları, gözler, göz altları, göz kapağı ve çevresindeki şişlikler için kuru gülle hazırlanan ilaçları öneren Altıntaş, gül kurusunun sivilce, çıban ve cilt hastalıklarına iyi geldiğini bildirdi. Gülden elde edilen macunun da birçok alanda ilaç olarak kullanıldığını anlatan Altıntaş, bu macunun sindirimi kolaylaştırdığı, karaciğere kuvvet verdiği ve midedeki salyayı, balgamı temizlediğini söyledi. Gül macunu nasıl hazırlanır? 400 gram gül yaprağı temizlenir, 800 gram şekerle ovulur ve bir kabın içinde güneşe bırakılır. 20 gün güneşte bekletilir, sonra sırlı çömleğe konur. Gül macunun en önemli etkisi, mideyi ve karaciğeri rahatlatmasıymış. alıntı
ısparta’ya da gitmek istiyorum ve burdur’a ve eğirdir gölü’ne ve.
niye?
@kahraman, gidersen mutlaka gezi anılarını ve gözlemlerini yazmalısın
11 ay bir yere gidemem ki artık. haftasonları var bir.
11 ay bekleriz
marmarise gidicem inşallah bu hafta sonu
kahraman, leyleği havada mı gördün?
leylek?
leylek dünyaya nasıl geldiğini mi hatırlattı?