Araştırmada dikkatinizi çektiyse eğer, bir filme ya da kitaba ağlama oranları- sevdiği birinin zarar görmesinden daha yüksek.Velhasıl erkekler kitapları, filmleri bizden daha çok seviyorlar.
Erkekler de insandır onların da haliyle duyguları var.Tabiiki bazen istisnalar kaideyi bozmaz diyelim hani ya egoistleride olacaktır.Tıpkı kadınlarda olduğu gibi.Siz şimdi diyeceksinizki bu rakam erkeklerde daha fazla doğrudur.Aslında bütün bunların temelinde eğitimsizlik var desem kimse karşi çikmaz sanırım.Erkekler duygusuzlukla,anlayişsizlikla suçlanırlar çoğu zaman.Eğer erkekler yaptıkları işlerde duygusal davranırsalar,onları belli bir süre sonra asfalttan kazırsınız.Bu konuda yazacak o kadar şey varki.Bence erkek erkek gibi olmalı,kadın da kadın gibi olmalı ve her iki grupta kendi görev ve sorumluluğu içinde hareket etmeliler diye düşünüyorum…!
“koza 68″e…cinsiyetim erkek.yeni doğmuş herhangi bir çocuktan bahsetmedim zaten!sevdiğin bir insanın; yani “eş”inin bu rezil dünyaya getirdiği”kendi” çocuğundan bahsettim.amatör bir “baba” olarak ne yapacağını, ne söyleyeceğinibilemediğin, kainatın içindeki “minik tanrı”lığınaşaşkın şaşkın baktığın “o an”…işte “o an”ı yaşamayan gerçekten de bilemez.”o an”ı yaşadığın an, yazmaya çalıştıklarımı çok iyi anlayacağını sanıyorum.
beklersin kapıda, ses seda duyamazsın içerden.o beklediğin yarım saat sana yıllar gibi gelir,sonra eşini ve yavrunu çıkarırlar içeriden ve önünden geçirip odasına alırlar,geçerken bakarsın yatağa eşin yorgun, yavrusuna bakıyor sevgiyle, yavrusunu koluyla sarmalamış, minicik yavru ise ağlıyor,ne olduğunu şaşırırsın, dakikalar önce dünyada var olmayan yavru şimdi vardır, ve senin de yavrundur.Kim tutar seni, boşaltırsın gözyaşlarını, tuzunu hissedersin dudaklarında.
evet “naylon vicdan”…Her şeyin yaşanarak bilinmesi gerçekten de pratik bir yol…Fakat maliyetini de düşünmek gerekir öyle değilmi?…Yani “marjinal” faydadan söz ediyorum…
ben ağlasınlar istiyorum.bu o kadar doğal bir dışa vurumki.bunu bu kadar kasmaları bana anlamsız geliyor.hele bir de erkekler ağlamaz gibi tabu cümlelerin ardına saklanıp,kendilerini bile bile duygusuz uçurumlara sürüklemeleri bana çok anlamsız geliyor.rahat olsalar,aslında onlarda duygusal olduklarını anlayacaklar,ama benim sahip olduğum erkek bile duygusalım ya da romantiğim kelimesini ağzına almaktansa ‘ben odunum’kelimesini söylemeyi daha çok seviyor.bu nasıl bir rahatlıktır?nasıl bir kaçıştır kendinden?
RAKIrokaBALIK Yazdiklarinizin, yaziyla alakasi var mi? yok mu? bilemiyorum ama ben sizin yazdiginizi okuduktan pek bi duygulandim. Sizin de dediginiz gibi BUDUR!
itiraf ediorum babam ve oğlumu izlerken bi ara gözlerim dolar gibi oldu ama geçti soora bişe olmadı ööle az bii bulandı yani görüntü ööle işte :-S (ne pis filmdi lan o)
vallahi sn. erkekeler ister ağlasın ister ağlamasınlar… ben kadın olarak ağlayamıyorum artık… içim acıyor ağlanası her şeye… ama göz yaşlarım akmıyor artık… sebebi mi? aştım artık aştım! Nirvana’ya ulaşmam lazım… şaka bir yana (her şakada bir gerçek payı varmış, dikkatinizden kaçırmayayım), hani erkekler biz kadınların göz yaşlarına dayanamazmış ya… geçen bende ağlayan bir erkek gördüm… anacııımmmm ne yapacağımı şaşırdım… elim ayağıma dolandı… sarıldım teselli ettim… içim bağrım doğrandı… yazık beeeaa ağlamayın öyle…. alışık değiliz biz sizin ağlamanıza… kafamızı karıştırmayın…
Web sitemizde size en iyi deneyimi sunabilmemiz için çerezleri kullanıyoruz. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, bunu kabul ettiğinizi varsayarız.Tamam
yorumlar
soğan keserken…
ben asıl romantik bir ilişkileri bittiğinde ağladığına inanamadım bu erkek milletinin.helal olsun be.sevmiş adamlar!
keratalar ağlarlarda göstermezler işte…
allah kimseyi ağlatmasın ya…Zaten ağlak bir milletiz!
erkekler ağlamaz…
Ağlamanında gulmek kadar dogal bır refleks oldugunu anladıkları zaman… Ama en cokda ugruna aglanacak bırsey buldukları zaman aglarla
Araştırmada dikkatinizi çektiyse eğer, bir filme ya da kitaba ağlama oranları- sevdiği birinin zarar görmesinden daha yüksek.Velhasıl erkekler kitapları, filmleri bizden daha çok seviyorlar.
*#
Erkekler de insandır onların da haliyle duyguları var.Tabiiki bazen istisnalar kaideyi bozmaz diyelim hani ya egoistleride olacaktır.Tıpkı kadınlarda olduğu gibi.Siz şimdi diyeceksinizki bu rakam erkeklerde daha fazla doğrudur.Aslında bütün bunların temelinde eğitimsizlik var desem kimse karşi çikmaz sanırım.Erkekler duygusuzlukla,anlayişsizlikla suçlanırlar çoğu zaman.Eğer erkekler yaptıkları işlerde duygusal davranırsalar,onları belli bir süre sonra asfalttan kazırsınız.Bu konuda yazacak o kadar şey varki.Bence erkek erkek gibi olmalı,kadın da kadın gibi olmalı ve her iki grupta kendi görev ve sorumluluğu içinde hareket etmeliler diye düşünüyorum…!
yeni doğmuş çocuğunu kucağına ilk aldığı anda…ve onun o dünyalar güzeli şekilsiz, yamuk yumuk yüzünebaktığında…
sizin cinsiyetinizi bilmiyorum “naylon vicdan” ama ben bir erkek olarak, yeni doğmuş bebeklerden hiç hazetmedim…
insan bencilliğine ağlar. artık vazgeçmeyi öğrenmiş insan olgun bir bireydir.
ben yine aynı önermeyi yineleyeceğim : ağlarsa anam ağlar gerisi yalan ağlar…budur
“koza 68″e…cinsiyetim erkek.yeni doğmuş herhangi bir çocuktan bahsetmedim zaten!sevdiğin bir insanın; yani “eş”inin bu rezil dünyaya getirdiği”kendi” çocuğundan bahsettim.amatör bir “baba” olarak ne yapacağını, ne söyleyeceğinibilemediğin, kainatın içindeki “minik tanrı”lığınaşaşkın şaşkın baktığın “o an”…işte “o an”ı yaşamayan gerçekten de bilemez.”o an”ı yaşadığın an, yazmaya çalıştıklarımı çok iyi anlayacağını sanıyorum.
beklersin kapıda, ses seda duyamazsın içerden.o beklediğin yarım saat sana yıllar gibi gelir,sonra eşini ve yavrunu çıkarırlar içeriden ve önünden geçirip odasına alırlar,geçerken bakarsın yatağa eşin yorgun, yavrusuna bakıyor sevgiyle, yavrusunu koluyla sarmalamış, minicik yavru ise ağlıyor,ne olduğunu şaşırırsın, dakikalar önce dünyada var olmayan yavru şimdi vardır, ve senin de yavrundur.Kim tutar seni, boşaltırsın gözyaşlarını, tuzunu hissedersin dudaklarında.
evet “naylon vicdan”…Her şeyin yaşanarak bilinmesi gerçekten de pratik bir yol…Fakat maliyetini de düşünmek gerekir öyle değilmi?…Yani “marjinal” faydadan söz ediyorum…
eh, ne yalan söylemeli, o da doğru 🙂
ben ağlasınlar istiyorum.bu o kadar doğal bir dışa vurumki.bunu bu kadar kasmaları bana anlamsız geliyor.hele bir de erkekler ağlamaz gibi tabu cümlelerin ardına saklanıp,kendilerini bile bile duygusuz uçurumlara sürüklemeleri bana çok anlamsız geliyor.rahat olsalar,aslında onlarda duygusal olduklarını anlayacaklar,ama benim sahip olduğum erkek bile duygusalım ya da romantiğim kelimesini ağzına almaktansa ‘ben odunum’kelimesini söylemeyi daha çok seviyor.bu nasıl bir rahatlıktır?nasıl bir kaçıştır kendinden?
O adam duygusal olsa, senle ağlasa bu kadar sevmezsin be darjeelingim, ses gibi aşk ta boş duvarda eko yapıp çoğalır.
RAKIrokaBALIK Yazdiklarinizin, yaziyla alakasi var mi? yok mu? bilemiyorum ama ben sizin yazdiginizi okuduktan pek bi duygulandim. Sizin de dediginiz gibi BUDUR!
darjeeling beni ağlattı 🙂 ama gülmekten oyy nefissin sen yaa”helal sevmiş adamlar” ahah süper
ERKEKLER AĞLAMAZ SİL GÖZZZ YAŞINI:))
itiraf ediorum babam ve oğlumu izlerken bi ara gözlerim dolar gibi oldu ama geçti soora bişe olmadı ööle az bii bulandı yani görüntü ööle işte :-S (ne pis filmdi lan o)
vallahi sn. erkekeler ister ağlasın ister ağlamasınlar… ben kadın olarak ağlayamıyorum artık… içim acıyor ağlanası her şeye… ama göz yaşlarım akmıyor artık… sebebi mi? aştım artık aştım! Nirvana’ya ulaşmam lazım… şaka bir yana (her şakada bir gerçek payı varmış, dikkatinizden kaçırmayayım), hani erkekler biz kadınların göz yaşlarına dayanamazmış ya… geçen bende ağlayan bir erkek gördüm… anacııımmmm ne yapacağımı şaşırdım… elim ayağıma dolandı… sarıldım teselli ettim… içim bağrım doğrandı… yazık beeeaa ağlamayın öyle…. alışık değiliz biz sizin ağlamanıza… kafamızı karıştırmayın…