Maaşını aldı, içinde bir telaş, (huzur diyemiyordu) telaş vardı. Yine de eve giderken, çocuklara ayda bir bile olsa tatlı bir şeyler alacağını düşünüp, gülümsemeye benzer yüzü aydınlandı… Cebinde, bir saat bile tamamı kalmayan parasının, kalanının üstüne elini şöyle bir dokundu. Faturalarının bir kısmını ödemişti. Biraz baklava, biraz hurma, biraz da meyve poşetleri elinde, kapının ziline dokundu. Neşeli olmaya çalıştı. Biraz sonra top patlar, iftar olacaktı…Yorgun vücudunu, yıllar önce evlendiklerinde aldıkları, kendi gibi solgun koltuğa bıraktı. Televizyon haberlere başlamıştı. Dinledi, dinledi… Duymaz oldu…Spiker anlatıyordu; Evet sayın seyirciler! Ankara kaynıyor. Ellerinde mumlar herkes sokakta… Sokak lambaları sönmüş, Koca apartmanlardan hiçbir ışık gelmiyor. Vatandaşlar elektrik zamlarını protesto ediyor. Diğer illerden gelen haberler de aynı, vatandaş demokratik isyanda…İstanbul’dan aldığımız habere göre; vatandaş doğalgaz musluklarını da kapatmış. Yüzde 70-80leri vergi olan benzine karşı isyandalar…Karadeniz’de fındık üreticisi, çay üreticisi ayakta. Evet sayın seyirciler bütün yurt ayakta, doğalgaz, benzin, elektrik zamları protesto ediliyor…

Spiker devam ediyor, vatandaş pirince, mercimeğe ve mutfak ürünlerine yapılan zamlara da tepkisini gösteriyor. Yiyecek maddesi satanlar, benzinciler hiç satış yapamadıklarını söylüyor. Vatandaş ellerinde tencere ve tavalarla sokakta, demokratik eylemdeler. Sivil toplum örgütleri, sendikalar halkla beraber. Polis, göstericilere uzaktan hayran hayran bakmakta.Büyük bir gürültü, top patladı, iftar vakti. Hanımın sarsmasıyla şekerlemesi bozuldu, usulca kalktı, masadaki yerini aldı. Bir çırpıda gördüğü düşü anlattı. Hanım , acı acı gülümsedi, senin dediklerin , düşten de uzak be herif!Lokmaları ağır ağır çiğnerken; selam olsun Manisalı köylülere diye geçirdi içinden. Yapılan yolsuzluklar, vurgunlar geçti içinden. Atina sokaklarında elinde fenerle gündüz vakti dürüst adam arayan Diyojen’e selam olsun dedi seslice…