Saçlarını örenlerden pek hoşlanmam. Bende ördüm, annemin zoruyla tabii. Daha işte o günlerimde biliyordum onun bu kadar başarılı biri olacağını.-Birisini izledim geçen kral tv de klibi vardı-Kimin?-Adım kadar eminim çok iyi yerlere gelecek-Kimi diyorsun sen ya?-Gitar bir insanı bu kadar mı tamamlar-Deli olucam ya-Teoman Ayşegülcüm, Teoman..Saatim yok tam olarak bilemem biraz bira biraz şarap önceydi..Nasıl oluyor vakit bir türlü geçmezken yıllar, hayatlar geçiyor..Daha ilkokula gidiyordum o özel şarkı dilime pelesenk olduğunda. Onun her anı heyecan dolu, beni üzdüğü zamanlarda bile yokluğunu hissetmek beni korkuturdu. Tanrım o sözler, o müzik.. bir seyahatten dönüşte oturmuş birlikte yazmışız gibi..20 Kasım 1967 Giresun doğumlu Fazıl Teoman Yakupoğlu . Henüz 2,5 yaşındayken babasını kaybetmiş. Boğaziçi üniversitesi sosyoloji bölümü mezunu. Master konusu ise “kadın”..Bana yoksun biliyorum, usul usul eriyorum, kararıyor gözlerim hep yorgunum..

İlk albümü kendi adını verdiği “Teoman” 1996 yılında piyasaya sürüldü ve onu ilk tanıdığımız tarihten bu yana çıtayı hep yükselterek kolay elde edilemeyen bir başarıya ulaştı.Kimin, kimin bu kör gözler, bu varışsız yalan sözler, adını unutan sen misin..
Teoman müzisyen kimliğinin yanı sıra yönetmenliğe ve senaristliğe de ilgisi olan bir sanatçı olarak kamera arkasına da geçmiştir. Hayatı boyunca biriktirdiği tüm parayı bu filme harcadığını itiraf eden Teoman’ın Balans ve Manevra filminin detaylarına linkten ulaşabilirsiniz. Ayrıca 2002 yılında mumya firarda, banka, (2007)romantik filmlerinde yer aldı.

romantik
romantik

Sinan Çetin’in de dediği gibi melankolik yaşantısının arka planında aslında Teoman inanılmaz esprili, komik ve yetenekli bir insan. “Mutlu olmak da mutsuz olmak da istemiyorum, nötr olmalıyım ve tek beklentim de bu sıfır noktası” diyor. Kadınlara aşık.. Biraz narsist, biraz duygusal, biraz komik, biraz uçuk, biraz zeki, biraz sarhoş, biraz sigarakolik..Orhan Kural ile işte tam da bu noktada sevgi çemberi oluyorlar lakin çemberdeki dumandan mütevellit Orhan Kural yasal yollara başvuruyor. Sahnede şarkı söylerken sigara içmesinden sıklıkla yakınan prof. ile şimdilerde araları düzeldi mi bilemem ama Teoman “ben sigaraya yıllardır aşığım” diyor. Gerçekten de öyle, yemek yerken bile içiyormuş.Bir an yanımdasın sandım. Dün de yok, yarın da yok, Sonsuz bir şimdi içinde, O an nefessiz kaldım..Bazı yalanlar güzel bazı yalanlar gerçek, bazı ölümler uzun bütün hayatlar kısaymış..GönülçelenAynı anda utanmadanHem kırıcı, hem kırılganYordun beni gönülçelenGönülçelen gönülçelen, biraz gerçek biraz yalan, hem yarabandım hem yaram, bitsin artık gönülçelen.Ne ekmek ne de su, sensizlik korkusuİstemem yeterki sen yanımda ol yeter.Hayalperestsin yanlış insanlar kalbinde, çok gençsin çok gerçeksin, bu yüzden çok güzelsin. Sorma neden niçin, herşey yalnızlıktan, bak bak bak bak güzel bir gün ölmek için ! Yakmıyor elimi artık bu kaynar sular, yoruldukça kaybolur acılar..

romantik
romantik

Bir de “o” vardı tabii, eski bir zamanda iskelede başlayan hikaye, koşuşturmalarıma şahit deniz, vapur, rüzgar, martılara simit atan küçük çocuklar.. Ah burada olsan çok güzel hala, İstanbul’da sonbahar..Ve tabii ki o özel kadın..Bazı kesimlerce “uç” görünen yaşamı her kameralara yansıyışında gündeme otursa da hala varlığını sürdürmekte olan “özel hayata saygı” unsurunu zedeleyen kalıplaşmış düşünceleri pek de umursamadığı apaçık.Teoman’ı dinlemeyi seviyorum, gerisi uçurum ve manevra..