Ağırdan başlar müzik, önce eller kıvrılır yılan gibi..Müziğin dans ettiren pervasızlığında dansöz oynar..Dirsekler ve bilekler elleri izler, boyun ellere inat ters istikamette gider gelir. Devreye göğüs girer, o da boynuna zıt hareket eder..Nefesini içine çeker, karın kaslarını dalgalandırır..Bakışları buğulu ve sert, bazen bu dansı istemez görünür dansöz, bunun sebebi hayatta çektiği acılara sessiz kalıp bedeniyle meydan okumasıdır ..Bazen gülümser çünkü hayat sadece hüzünden ve acıdan ibaret değildir..Kanın akışı değişir sanki, ritim, binlerce emir verir. Vücut çıldırır, hareketlerle konuşur.Beden, müziğin olmuştur artık..Kendini bırakır, salınır, döner derken ayak parmak ucundan saçının teline kadar titremeye başlar, o an duyduğu tek ses müziğin sesidir ve müzikten ibarettir dünya..Dansöz oynar, dünya döner..Koca dünyayı dansöz ayaklarıyla döndürür sanki..Vur patlasın , çal oynasın..Bazen bu dünyayı dansöz gibi yaşamak gerekir. Her problemi, üzerine gelip, seni sıkıntıya sokan her derdi, belini kıvırıp atacağın ani ve sert bir göbek darbesiyle sonsuza dek ittirerek..