s/ondan geriyeon ve dokuzmu?bizden geriye sadeceiz mi?kalacak.Şimdi;durduğum yer, son ise,vebu yerde biz isek,neden geriye?yaslan omuzlarıma,tökezlesek bile,artık ileriye.
Hep bir yerlere yetişebilmek koşusunda kaybederiz kendimizi. Hep bir yerlere varamamak yorgunluğunda yakalanırız kendimize. Kirpiklerinin kavuşmasıyla düşen gözyaşlarının vedasını asla öğrenemeyeceklerdir, bakışlarına küs olanlar. Gözlerine düşen gölgelerden kuşkulanıp ihbarcı kesileceklerdir kendi kirpiklerinde bile.
Suyun suya küs olduğu topraklarda duygular da çoraklaşır. Çiçeğin yaprağına kırgın olduğu bahçelerde, bahçıvan hüneri hiçbir çare olamaz. Çiçeklere sarınmış bu ağrı, ancak bir benzeri tarafından iyileştirilecektir. Yüzümüzün, gövdemizin ve yüreğimizin gülen yarısıyla yürümek dayatılmışsa, gizlediğimiz bir başka yanımızla karşılaşmaktan kaçarız.Çünkü korkak ve bulanıktır öbür yüzümüz. Kirli ve karanlık belki… Taşın soğuk ve keskin kenarıyla kardeş çakal ruhumuzdan çekiniriz, yedeğimizde taşıyarak. Çürümekte olan dişlerimize bakarız da bazen sıkılarak, çürümekte olan ruhumuzla yüzleşmekten ömür boyu kaçar kimilerimiz. Kırbaç ve ağrı ilişkisinde; çarmıha gerilen bedenin ruhu ve yüreği değil, rüzgarı utandıran el olmak ister…Soysuz, kendimizden bile saklamaya çalıştığımız alçak yanımız… Bu ağrı ancak bir benzeri tarafından fark edilecektir…
İşte tam da burada, vicdani, duygusal ve davranışsal nedenlerden sabıkalanarak hayatın, hakikatin, dağların, rüzgarların ve uçurumların hakkı için, kaçak duruma düşer birileri. Bu dünyadan, insandan, arkadaşlıktan, dostluktan, paylaşmaktan, aşktan ve ağrılardan kaçak.
Web sitemizde size en iyi deneyimi sunabilmemiz için çerezleri kullanıyoruz. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, bunu kabul ettiğinizi varsayarız.Tamam
yorumlar
İleri hep ileri…
Şanslı günün öğretmenim.
Editörden bayram hediyesi;-)) yüreğine sağlık öğretmenim.
güzellik daha girişte başlıyor…omuzuna yaslanan biri varsa tökezlemekten korkmamalı insan, yeterki düşmesin…
negzel bişiy bu
herzmanki gibi çok güzel şiirin Sevdalım 🙂
tökezlemezsin inşallah ilerlerken efendim..
tutki tökezledin kaç yazar?
hep öyledir onun yazıları zaten
@sevdalımhayat,ilerledikçe açılıyor, senin nefesin!biz de bir ferahlıyoruz ki; sorma!
Nefesmi ferahlatan,yoksa tanıdıkça nadide insan..üç beş maskeleriyle dolaşan fanilerin arasında susamış,bence insana benzeyen mahlukata insan.
Kötü birşey demedim valla!
Hep bir yerlere yetişebilmek koşusunda kaybederiz kendimizi. Hep bir yerlere varamamak yorgunluğunda yakalanırız kendimize. Kirpiklerinin kavuşmasıyla düşen gözyaşlarının vedasını asla öğrenemeyeceklerdir, bakışlarına küs olanlar. Gözlerine düşen gölgelerden kuşkulanıp ihbarcı kesileceklerdir kendi kirpiklerinde bile.
Ben buraya gelip arada saçmalayabilirim evet.
Off kafalar kafalar nerelere gidiyor yakalayamıyorum.
Suyun suya küs olduğu topraklarda duygular da çoraklaşır. Çiçeğin yaprağına kırgın olduğu bahçelerde, bahçıvan hüneri hiçbir çare olamaz. Çiçeklere sarınmış bu ağrı, ancak bir benzeri tarafından iyileştirilecektir. Yüzümüzün, gövdemizin ve yüreğimizin gülen yarısıyla yürümek dayatılmışsa, gizlediğimiz bir başka yanımızla karşılaşmaktan kaçarız.Çünkü korkak ve bulanıktır öbür yüzümüz. Kirli ve karanlık belki… Taşın soğuk ve keskin kenarıyla kardeş çakal ruhumuzdan çekiniriz, yedeğimizde taşıyarak. Çürümekte olan dişlerimize bakarız da bazen sıkılarak, çürümekte olan ruhumuzla yüzleşmekten ömür boyu kaçar kimilerimiz. Kırbaç ve ağrı ilişkisinde; çarmıha gerilen bedenin ruhu ve yüreği değil, rüzgarı utandıran el olmak ister…Soysuz, kendimizden bile saklamaya çalıştığımız alçak yanımız… Bu ağrı ancak bir benzeri tarafından fark edilecektir…
İşte tam da burada, vicdani, duygusal ve davranışsal nedenlerden sabıkalanarak hayatın, hakikatin, dağların, rüzgarların ve uçurumların hakkı için, kaçak duruma düşer birileri. Bu dünyadan, insandan, arkadaşlıktan, dostluktan, paylaşmaktan, aşktan ve ağrılardan kaçak.
Kendinden kaçamazsın ama, ne olursa olsun yüzleşirsin sonunda…
Warning!! Kaçamıyorsan zaten yüzleşeceksindir. Cümle düştü kumandan.
Çarmıhlar sıkıldı ,bu gerilmelerden..
neceff DİYOR Kİ, (13 Aralık 2008 22:16)çarmıha gerilen bedenin ruhu ve yüreği değil, rüzgarı utandıran el olmak ister…
ooo savdalımhayat merhaba…
nasıl istersen öyle olsun
çok hoşuma gittii bu yazı.. gerçekten çok başarılı.. tut-tum.. on dokuz geride kimse yokmuş.