Bir kadının dalgın bakışıydı hüzün, kirpiklerinden damlayan inci taneleriydi belkide.Yaralı kanatlarını sarmak isteyen, her seferinde yeniden kıran değilmiydi hayat…ve sevda kanatırdı her geldiğinde kırık kalbini, zincire mi vurmalıydı yorgun yüreğini…Bütün heybetiyle çökünce üzerine yalnızlık, gecenin en koyusunda dibe vurdu yine düşleri,bir sigara yaktı, uzaktaki sokak lambasına odaklandı gözleri.Gecenin siyahına karışan göz yaşıları damlarken teninden,işte vakit geldi, göz kamaştıran ışığın içinden uzandı sevdiğinin elleri.