Bıçağın keskin tarafı ayaklarımın altındaBüyütürken yaramıOlmayan ellerin sıkarken boğazımıKocaman bir bez parçası tıkamışken ağzımıKollarım bağlı iken halatlarla bu kör karanlık odadaİznim bile yokken duymaya sesleriGözlerimdeki karınca yuvasından çıkan karıncalar; girmeye başlarken burnumdanDelinen parmak uçlarımdan sızan kan damlaları akarken soğuk beton zemineDuyamasam da sesleriniHiçbir şey giremeyecek kafama senden başkaAma ne yazık ki ben ölürken bu kör karanlık odadaMezarımın nerde bile olduğunu bilmeyecek olan senBir gün bir film izleyip yaşlar dökülürken gözündenBir ürperti hissedeceksin sırtında…
yorumlar
fevkalede mükemmel.
olağanüstü harikulâde
ohannes burger
tebrikler..
sonu, büyük bir sıkıntı!
hüzün bile paradan bereketli işte! kalemine sağlık…
şiddetli bir aşk
anlayabildiğim kadarıyla bu yapıtta özlenen çok uzaklarda (ya da artık çok uzaklarda)
Mükemmel diyorum. Baska da bi sey demiyorum. Tebrikler kardesim…
sanki durmuş durmuş da birden ağızdan dökülmüş. nefessiz söylenmiş gibi. güzel.
yaşayan ölülerin mezarlığı da bilinemiyor bazen, ek olarak..fevkul
okurken sırtım ürperdi.
Bir semsiye tamircisi, yazmis oldugu siirleri incelemesi içinSheaksper’ a gönderdiginde, ünlü yazarin cevabi su olur:- Dostum siz semsiye yapin, hep semsiye yapin, sadece semsiye yapin..
Domatessss, biberrr, patlicaaannnn….
menemen…
ı-ıh, şen manav..
of bu nasıl bi işgence…depresyona girdim okurken:))))
şen manav tarih olduallah rahmet eylesin…nur içinde yatırsın sebzesini meyvesini
”Bunlar, ne beter duygular” diyerek, ürperdim..Baktım, Fevkul Bey yazmış, rahatladım..
le VoyageAmer savoir, celui qu’on tire du voyage!Le monde, monotone et petit, aujourd’hui, Hier, demain, toujours, nous fait voir notre image: Une oasis d’horreur dans un désert d’ennui!Faut-il partir? rester? Si tu peux rester, reste;Pars, s’il le faut. L’un court, et l’autre se tapitPour tromper l’ennemi vigilant et funeste,Le Temps ! Il est, hélas! des coureurs sans répit,O Mort, vieux capitaine, il est temps! levons l’ancre!Ce pays nous ennuie, ô Mort! Appareillons!Si le ciel et la mer sont noirs comme de l’encre,Nos coeurs que tu connais sont remplis de rayons!Verse-nous ton poison pour qu’il nous réconforte!Nous voulons, tant ce feu nous brûle le cerveau,Plonger au fond du gouffre, Enfer ou Ciel, qu’importe?Au fond de l’Inconnu pour trouver du nouveau!
Tercümesi;(….Dünya, tekdüze ve küçük, bugün,Dün, yarın, her zaman bize görüntümüzü gösterir:Sıkıntı denizinde bir korku vahası!Gitmeli mi? kalmalı mı? Kalabilirsen kal;Git gerekliyse. Biri koşar, diğeri..Aldatmak için gözleyen ve yokeden düşmanı,Zaman! Yazık! Soluklanmadan koşanlardandır.Ey ölüm, yaşlı kaptan, zamanıdır! Demir alalım!Bu ülke bizi sıkıyor, ey Ölüm! Yüklenelim!Gökyüzü ve deniz mürekkep gibi siyahsa daTanıdığın kalplerimiz ışıklarla dolu!Zehirini dök bize, ki rahatlatsın bizi!Ne kadar istiyoruz bu ateş yaksın beyinlerimiziBir kuyunun, Cehennem ya da Göğün dibine dalalım, ne fark eder?Bilinmeyenin dibine, yeniyi bulmaya!)
tam tam deh ıtre kemyoktur yarama merhemçi içre ikremin hem demkandan şarab olsa da içsemçün aklen fikren zihnen mecnunumyolunu gayb etmiş garip bir kulum.
ellerimde ölme zamansızkal diyenim yok yalnız kalmadan…geçip giden hicazlar oldu sorgusuzcevaplarım sualsiz kendimecümlelerim arsızsus diyenim yok sessiz kalmadan……
kalma git ne olursungitme kal yalan söylemedimhangi dumur aynı kalırdaha hiç hazır giyinmedimönce terzi dikemez dedilerardından biri merhem oldu kellere merheeem oldduuu (burası birden hız ve gıcık kesiyor farkındayım/ e ne yapayım bu embesil ne diyor ulen derken siz? ben nasıl gıcık olmam/ iyice gerzeğe bağladım yahut paronayamı size yedirirmiş göstererekten aslında gerçekten ne yaptığımı bilmediğim halde akıllı manevra yapmış ayaklarına yatıyorum/ yada bu bile değil)şiirde yeni bir tarz tam arabesk, çalıntı sezen aksu uyarlamasının kolpa aplikasyonu.Meali;tous les corps blessés!Görüldüğü üzere arkadaşlar şair iken ben bir embesil hatta egola/besili modundayım:)az biraz saçmalamak geliyor bugün içimden ve burası bunun için en kötü yer/ bunu hak etmeyen bir değer yaratılıyor/ ancak anlayışta burada!Affet zen canım sıkkın bugünlerde…
aynen!
wassago guzel sacmalamıssın, bosver, akısına bırak.
Suphi ve sedaflora şiirler için teşekkür ederim.Wassago2000 mütebessim bir şekilde yazdığın şiiri okudum. Nema problema. Zat-i alimde bir çok zeman zürafaya dayadığı merdivenle saçlarını tarama gayreti içerisinde…- Ô douleur ! Ô douleur ! Le temps mange la vie,Et l’obscur ennemi qui nous ronge le cœurDu sang que nous perdons croît et se fortifie !(Ey acı! Ey acı! Zaman hayatı yiyor,Ve kalbimizi kemiren karanlık düşmanKaybettiğimiz kandan büyüyüp güçleniyor!)
”Zehirini dök bize, ki rahatlatsın bizi!Ne kadar istiyoruz bu ateş yaksın beyinlerimiziBir kuyunun, Cehennem ya da Göğün dibine dalalım, ne fark eder?Bilinmeyenin dibine, yeniyi bulmaya!)”Büyülendim..
Rimbaud, baudelaire için şiirin tanrısı der.
Kendimi zorlasam biraz, ben de böyle yazabilir miyim acaba..Gökler yarılsın,Bulutların sarhoş,İç çekişlerini duyayım.Seni gölgelerine saldımSen üşürken,Ben yanacağımGüneş bedenimi kavurduğunda, korkmaMerhametim, üzerinde olacak..Olmuş mu Fevkul..
“şiir; milletlerin çocukluk dili” ( Cemil Meriç)bknz:Şiiri Uçan Mabed Bekçisi
Ben şiirden pek anlamam pillibebekkuyuda, suphi beye sormanız daha mantıklı.
Önce,dana eti yemeliallah allah demeli.Sonra,Şiiri tahlil etmeli.
beni de şu mezartaşındaki yazı/şiir etkilemiştir hep..!
nasıl anlatsam sana, ilk harflerine baksana..
Harikaymış Arrogante hombre (:
bende katılıyorum gerçekten okuyanı dumur ediyor. Fikir takdire şayan, benim okumamı sağlayan kişiye; için geliştirdiği akl ve paylaşım ruhu bunu sergilemekde eleştirilerine sahip duran ve kinayesini zihinlere bir parça v-vendetta/moliere imgesi kazıdığı için…Lakin sitenin altında mavi renkle yazılmış şu ibare duruyor,“Urban Legends Reference Page(copyright)1995-2008 by snopes.com.”
“status: true” diye de bir not var ama. farketmez zaten, gercek ya da degil. guzel fikir/eylem..
”suphi DİYOR Kİ, (11 Temmuz 2008 12:08)Önce,dana eti yemeli”Yediğin gün haber ver, SuphiYazacağım bir şiir.Fevkul sen de tırnaklarını kemir..
açık açık şunu söyleyebilirsin ve bu daha nazik ve şık olmaklığı ile birlikte karşınızda ki kendini ve yaptığı yanlışı ayamayan insanı paylaşımınıza ortak etmek olur…Ulen…Şiir okumak ile dini motiflerin/yazmanın bu motiflerle alakasının insanın herhangi bir eylem yaparken olduğunu fetva ediyor isen senin dinden (insanın bnizzatihi kendinden sebep) ve şiirden anladığını sikeyim!
Yukarıdaki şemsiye hikayesi de dana eti de latifedir.wassago beyin tepkisi, bu sebepten dolayı bana ise ayıp. Eğer yanlış anladıysam özür dilerim.wassago beyin uslubunu anlamakta hep güçlük çekiyorum.Bu vesile ile izah edeyim; şiirden anladığım kendi çapımcadır.Tanıdığım, bildiğim, okuduğum şairler çok değildir.Onlarında bir kaç şiirini okumuşuzdur o kadar. Bu konuda bilir kişi falan olduğumu iddaa etmedim hiçbir zaman.Fevkul beyin espirisine karşılık vermek istedim o kadar. Yoksa yukarıdaki şiir( şiirimsi, neyse artık) benim müsveddelerin yanında daha çok şiirdir. Zekaca da daha zekidir.Demek ki, zekamız gibi latifelerimizde noksan ve ölçüsüz. Demek ki, zeka oraya da taalluk ediyor.
Daha önce hafif uyku tarafından mimlenmiş.
özür dilerim..;)
yüreğinize sağlık güzel ve buruk.