(Sanırım) 15 sene önce…Anne- (kısık sesle) bak, bu gün baban telefonla bir yeri ararsa gizlice bak bakalım hangi numarayı çevirecek.Ben- (kısık sesle) tamam… (o zamanın parası ne kadar istemiştim hatırlamıyorum ama biz 1 lira diyelim) 1 lira ver yapayım.Anne- (yüksek sesle) Yok para mara! Tamam yapma istemiyorum.Ben- Peki…Babanın peşinde hafiyelik yaparken…Baba- ne var, ne yapıyorsun?Ben- Hiiiiç… Annem aradığın numarayı ezberlememi söyledi ona bakıyorum.Baba- Hmm… Ne yapacaksın ezberledikten sonra?Ben- Anneme söyleyeceğim. Bunun için bana 1 lira verdi (yalan!), ama sen bana 2 lira verirsen söylemem.Baba- (Kadir İnanır’ın sinirli bakışıyla)Yok para mara. Git söyle!Ben- Peki…Yarım saat sonra mutfakta…Ben- (kısık sesle)Anneee!Anne- (sinirli bir sesle) ne var?Ben-Numarayı ezberledim (kesinlikle yalan!)Anne- Hangi numarayı?Ben- Hani şu babamın aradığı numarayıAnne- (kısık sesle) yaaa… Aferin benim güzel kızıma. Hadi söyle çabuk!Ben- 3 lira ver söyleyeyim.Anne- (çok fazla sinirlenerek) Bak bak bak, zam da yapmış, Allah seni kahretmesin emi! Yok para mara! Kendim bulurum ben…Ben- (yenilmişliğin vermiş olduğu hüzünle) ..…..Bir kız arkadaşımla ayıp şeyler konuşurken kız kardeşim odaya girer…Kız kardeş- Abla bende burada sizinle oturabilir miyim?Ben- Hayır oturamazsın.Kız kardeş- Ama çok sıkıldım, ödevimi de bitirdimBen- Hayır dedim! Hem biz özel şeyler konuşuyoruz sen anlamazsın.Kız kardeş- (küçük Emrah bakışıyla)Abla siz anlatın vallahi anlarım.Ben- Yahu nereden anlayacaksın, daha küçüksün sen!Kız kardeş- (çaresiz çıkar) …….Bir gün sonra…Ben- Ne yapıyorsunuz siz?Kız kardeş- Örtmencilik oynuyoruz.Ben- İnanamıyorum size yaaa! Büyüdünüz artık, kocaman(eşek kadar) kız oldunuz hala oyun oynuyorsunuz!Kız kardeş- Abla lütfen karar ver artık küçük müyüz büyük müyüz?Ben-(bkz: dumur olma hali) ……Uzun bir hasretten sonra yapılan telefon konuşması…Kız kardeş- Abla bir güzelleştim ki görmelisin, herkes bana sülalenin en güzel kızı diyor.Ben- (sülalenin en güzel kızı olma ünvanını kaptırmanın verdiği öfkeyle) yok canım… Kandırmışlar seni. Küçüksün ya, sana her dediklerini yaptırmak için söylüyorlardır.Kız kardeş- Abla vallahi bak! Hem sokakta bir bakan bir daha bakıyor bana, acayip alımlı oldum.Ben- (ne diyeceğimi bilemez bir şekilde) Hadi oradan! Hem senin şuanda fındık kadar olan burnun, büyüdüğünde patlıcan gibi olacak o zaman sen bile bakamayacaksın kendine!Kız kardeş- (küçük Emrah sesiyle)Ya abla yaaa… Ama herkes benim sana benzediğimi söylüyor.Ben- (yine dumur) …… Annemi versene telefona!
yorumlar
çok sevimli kıpır kıpır bir yazı bu, sabah sabah içim açıldı, bütün aile cin gibi maşallah,
anne- kızım bak bakayım şu cep tlf. bi çubuk kalmış, bozuk tlf. aldın, bana. (şarjı bitiyor)annemin cep telefonu ile olan hikayeleri en az seninkiler kadar matrak 🙂
daha neler neler var… hele annemle 1 ay önce yaptığım bir telefon konuşması var ki hala kendime gelemedim, gelir gelmez yazacağım 🙂
fındığın patlıcana dönüşmesi 🙂
en sondaki herkes benim sana benzediğimi söylüyor kısmına bayıldım:)
:)))))………….
Sen beni güldürdün Allah’ta seni güldürsün expresyon insanı…
Anne- kızım ben şimdi hangi otobüse binicem oraya gelmek içinBen- anne .. numaralı otobüse bin, son durakta in, ben seni alıcam ordanAnne- hmm, o kadar mı,başka birşey yapmıycam dimiBen- yok anne, ben alıcam seni dedim yaAnne- şimdi ben .. numaralı otobüse biniyorum sonra nerde iniyorumBen- anne son durakta dedim yaAnne- tamam son durakta, hangi otobüstü, başka bir yere gitmez di miBen- annecim .. numaralı otobüse biniyosun son durakta iniyosun,o kadar, ben de gelip seni alıyorum duraktanAnne- tamam,peki otobüsten inince napıcamBen- bir adım geri çekil anne, geri çekil de otobüs seni ezmesin…!!!( expresyona, annesine ve kardeşine sevgilerle )
expresyon:))) süper tatlı! sağol…
Cok güzel eline saglik expres…
expresyon sonu çok güzel olmuş. devamını bekliyorum merakla
zeki kardeş bombayı patlatmış sonunda çok güldüm expresyon 🙂
keyifle okudum
🙂
-kızım yemeğini ye, bak kuru bamyaya dönmüşsün-1 lira ver yiyeyim-vermiyorum. sadece burundan iberet bir kızım var diye herkese söyleyeceğim!-tamam tamam yiyorum…yazıyı ve ahkamları yeniden okumak keyiflendirdi beni. teşekkür ederim dejavuu 🙂
rica ederim maridudu:)Bizim ev geldi aklıma bunları okurkenHatta yazarken de bizim ev dizisi geldi aklımaHatta..
dün akşam düdüklüde ahtapot haşlıyodum, ocakta unutmuşum öle bi ses çıktı ki, telefondaki sevgilim ne o tren mi geçiyo ordan dedi ..
deja hatta derken…amanın pek meraklandım 🙂
expresyonum 365 günüm, sed’in dolmalara saldırdığımız bir gün akabinde bilahare paylaşırım ben devamını olar mı?Kopanistinin olay daha heyecanlı gibime geldi.
amanın, tabii neden olmasın. patlıcan alayım o zaman ben, “oha dö seda” süper gider yanında :))kop; kızın psikolojisini bozma, benim psikolojim bir dönem dündüklü tencere yüzünde allak bullak oldu. kaçırma kızı elinden 🙂
Sevgilime işkembe çorbası edecektim ki bir patlama ile mutfağa koştuk.Düdüklü patlamış duvardan tavanlardan kımıl kımıl işkembeler sallanmaktaydı. Görüntüyü hayatım boyu unutamam.Ağlaya ağlaya temizlemiş, tavan ve duvarlardan topladıklarımla yaptığım çorbayı bayıla bayıla içmiştik.
at avrat silah; işte benim psikolojim bu yüzden bozuldu.sana aman tanrım ve afiyet olsun diyorum…
expresyon, valla kendimi unutmuşum o esnada, beni sevidiğini söylüyodu telefonda, ne düdüklü ne ahtapot hepsi silinmişti, sesi bile ben duymadım, iyi ki duydu telefondan, yoksa duvardan yalayarak yicektik ahtapotları..
exp..yoksa patlıcan ezmesi yapıp beni burada bayıltcen mi?Ölürüm patlıcana ben, biterim çok severim çok nerden anladın. Zaten ben uzaktan okurken seni anlamıştım bir patlıcansever olduğunu.Mutfak işlerinde harika valla, ama bir de dağıtmasa
benim ki yazmıştım da cümlenin başına silinmiş piiiy
bi patlıcandan bin çeşit yemek yaparım ben, acaip bildiiniz gibi deil bi üründür patlıcan, mutfak da nasiplenir tabe..
patlıcana yatıya giderim, favorim ise beğendi ve alinaziktir.
yok nerde… yaparım tabii ama seda kadar olamadım. ben patlıcan alacağım, seda yapacak. ama patlıcanı nasıl sevdiğimi sana hemen anlatayım:yine seda ile geçen bir akşamdı, ve ben yine acıkmıştım. dolapta peynir vardı, ekmeksiz yenmezdi. alt tarafları iyice kurcaladığımda 4 adet patlıcan gözüme çarpınca gözüm döndü. kabuklarıyla birlikte ısırmak suretiyle yerken, sedanın kardeşinin “nesin sen” der gibi bakışlarıyla karşılaştım; korkma şehirli, ben tarlada büyüdüm” demiş ve afiyetle 4 patlıcanı da gecenin görmeyen saatlerinde mideye indirmiştim… off burnuma koktu valla şimdi… hem de çiğ çiğ.
expresyonum közde patlıcanım, beni intihara teşvik ediyorsun bak.
ben sana yeşil mercimekli olanından da yapayım dur sakın ölme!iki gün önce yaptım, bitti diye ağlayasım var…
yeşil mercimekli ne patlıcan mıgetirtme beni oraya exp..
Nerde benim otomatik piyade tüfeğim, başıma sıkacağım
teyzemlerin kocaamaan tarlaları var Adana’da. hala patlıvan ve birçok sebze yetiştirirler. küçükken patlıcan toplamaya gider o hormonsuz küçük, dolmalık patlıcanları yerdim. döndüğümde sapsarı olan dişlerimi görmek için aynaya bakar saatlerce ağzımı kocaman açıp gülerdim… patlıcandaki nikotin tütünden daha fazla ve de çok sağlıklı.
patlıvan ne ya?patlıcan olacak o.
patlıvan ne ya?patlıcan olacak o!
bence de, bu çiğ patlıcan yeme hususunu akşam deneyeceğim ..
yok artık
patlıcan mordur
çiğ yiyince dişleri sarartır. fırçaladığında geçer 🙂
mor olması başlı başına bi lezzet ifadesidir zaten ..