Kahvaltımı hazırlamak için kalktım yumurta çırptım iki tane ,içine beyaz peynir koyarak omlet kıvamına gelmeden bir iki kere çırpıp öyle tavaya koyunca ayrıca tepsiye peynir koyma zahmetinde bulunmayabilirsiniz. Zeytinlerden siyah olanını seçtim, yeşil zeytin sevmem pek, neyse zeytin olursa tepsi de peynirin gönlü kırılır, beni almadı der hem zeytin de yalnız kalır, onlar iki yakın dostlar en nihayetinde ketçap ve mayanoz gibi.(Annesi hasta olduğu için eşim iki gündür yok ve ben kahvaltımı kendim hazırlıyorum vay canına)Anneme uğradım dün mahallemizin eski bakkalı ölmüş ne kadar üzüldüm. Tam bir bakkaldı o bakkalın tamı yarımı olur mu demeyin, mavi uzun gömlek giyen, cebinde sürekli küçük bir defter ve kalem taşıyan bakkallardan.Hani leblebi tozu satan bakkallardan. Ne çok üzüldüm mahsustan sakız alıp para üstü bozuk yoktu diye sakız verdiler diye annemleri az mı kandırırdım. Bir kere para düşürünce gidip ne kadar sataşmıştım bana istediklerimi versin diye Allah rahmet eylesin, son yıllarını her işini süpermarketlere kaptıran mahalle bakkallar gibi söylenerek geçirdi, ama biz her bayram onun elini öptük, o bizim hep bakkal amcamızdı.Ordan burdan topladığımız cam kola , süt şişelerini satıp depozito parası ile top, bisküvi,çikolata aldığımız bakkal. Veresiyemiz yoktur tabelalarının altındaki raflarda ansiklopedi kalınlığında veresiye defteri tutan bakkal, kapı önünü yıkarken bizi kapıda bekleten, kafa tutunca süpürge sapıyla kovalayan bakkal.Üç yıldır kapalı olan bakkalının yerinde şimdi su dükkanı var, kapının önündeki kasalardan araklayıp çift kale maçımıza kale yaptığımız günler çoktan geride kaldı, bakkal amcamız da zaten toprağın altında, biz ne zaman oraya gireceğiz o ise muallakta.
Resim alakasız mı geldi, hepimize gelsin bakalım, haydi bir , ki,üççççç.Başla
yorumlar
allah allah ne güzel bir yazı okudum sabah sabah:))
şarkı harika geldi sabah sabah hatta öğlen öğlen.
şarkı bir yandan yazı bir yandan çocukluğuma gittim yine:))eskiden çok eskiden, cola, yedigün vs gazlı içeceklerin yalnız cam şişelerde satıldığı yıllarda bizim bakkal şişeyi eve götürünce depozito alıyor diye tüm mahhalle çocuklarının bakkal önünde gazoz içme merasimi vardı. öyle ayakta:))ne günlerdi ya. nostaljik yazıları çok seviyorum. bu da bir başka güzel olmuş.
ekmek arası salam-kaşar günleri
cipslerin içinden çıkan tasoları bulmak için az kurcalamadım bakkal amcanın cipslerini. birde oyuncu kartları satardı bakkal amcamız)))
bir de minti diye şekerli bir sakız vardı. içinden artist ve futbolcu resimleri çıkıyordu. günde on tane alırdık. selma güneri, jane fonda, maradona ve hatta neşe karaböcek:))
pembo,tipitip,turbo
turbonun içinden de araba resimleri çıkıyordu yanlış hatırlamıyorsam
evet bir de mini maket vardı uçak ve araba yapardık
leblebi tozunu unutmayalım. her seferinde boğulma tehlikesi geçirten ama vazgeçilmeyen bir şeydi.
evet.dido, eti cin, eti puf ve çokomel o dönem de vardı
çokokremlerin tüpte satıldığını hatırlıyorum. sanırım kalmadı artık
hayır hala var. çokomelde hala var. sevenleri takip ediyor görüldüğü üzere.
bakkal amca bakkal amcaunun varmıvar varyağın varmıvar varne duruyosunhelva yapsanahelva yapsana:)))
Leblebi tozu okul kantininde satılırdı, içinden küçük kamış ve top çıkardı..”En uzun topu havada kim tutacak yarışması” yapardık, hey gidi gidi..
leblebi tozu yerken “yusuf” diyebilen var mıydı?en zoru oymuş..
evet evet, nefes borusuna kaçardı leblebi tozu..:)
şemsiye çikolatasını severdim hala oğluma alırdım.
“şemsiye çikolatasını severdim hala oğluma alırdım”bu cümlen, beni benden aldu cicim!
aynı anda hem komşuyu yolcu edip hem acele ahkam yazmaya çalışmanın cezaı, yatacak yer bulamıcam diye korkuyorum:D
ay hala oğluma kuzenime alırdım gibin olmuş:D hala oğluma alırım görünce demek istedim ay yarılmaktan başım ağrıdı
bu konuyu çok merak ettim şahsen bizzat benem,misafiremmmmm!!!!!
Parmak çikolata vardı bir de, yaldızlı..
gazozlar vardı, kola da şişedeydi. ben gazoz içerken teneffüste koşan bir çocuk çarpmıştı da dişim kırılmıştı. haa bu arada hala kırık. hatıraya sonsuz saygımdan dolayı saklıyorum:)
ben nie bilmiyom bunlaru yaa hiç! leblebi tozu, yok şemsiye-parmak çukulata !!!!!!!
bizim tevellüt eski canikom da ondan herhal.
1 saatte yerdim parmak çikolatayı kardeşlerim karşımda erir biterlerdi..
gazoz kapağı yüzünden çıkan kavgaları da hiç unutmam.. nedense bende gazoza takığım bu akşam.
nuri alçoyla bir akrabaluk neim olmasun ?muci?
akrabalık mı acaba? yoksa bilinçaltım mı ortaya çıkıyor ne?
anneee ! *o*
Nuri Alço gittiğimiz sünnet düğününe gelmişti, bütün gece köşe bucak kaçmıştım..
biz “küçük emrah” filmleriyle büyüyen bir jenerasyonuz ciğerim. yani en azından ben öyleyim.
ha ha
güççük emrahı hangimiz izlemedik ki. Güççük ceylan
Hayal beldesi vardı, Tatü lü..
misket oynamak
tatulu sakızlar falan vardı da bu hayal beldesini çıkaramadım şimdi ben. bizim memlekette yok muydu acep?
ben bilmiyorum onları
sigara şekli sakız vardı.
oyy oyy oyyy. nazooo.
aaa
Simit, gazoz ve hamam sefası. Breh breh..
eneee..
Ne biçim(de) çakma kolaydı ha. Heç sevmezdim..
tadı buruktu
harika olmuş burası elinize sağlık hepinizin
seninde.