Hafif’in sayfasında onun bana ilham verip yazdırdığı çoğu yazı birikmiş. Onun için aldığım özel kutunun içinde gittiğimiz filmlerin bizde kalan bilet kısımları, İLK AYLARIMIZDA bana yazıp verdiği aşk notları birikmiş…Yatağımda onun kokusu birikmiş, ben çarşafları değiştirememişim sırf bu yüzden. Evimde elinden bırakmadığı televizyon kumandasının üzerinde parmak izleri birikmiş, ben dokundukça onu hatırlamışım..Çekidek kabukları birikmiş tabakta, demek ki biz eğlenceli bir gece geçirmişiz, demek ki film izlemiş bir de yanında çay demleyip içmişiz.. Bilgisayarımın çöp kutusunda onun şirketine yollamak için yazdığı notlar birikmiş. O yazıp yazıp çöp kutusuna atmış bunları, ben ise hep ‘geri yükle’ yapmışım, masaüstüme getirmişim herşeyi.. Teknoloji bile O’nu biriktirmeme yardım etmiş..Onun bana aldığı ayakkabının üzerinde toz birikmiş, ben de hemen temizlemişim çabuk eskimesin diye, daha çok giyip onu daha çok hatırlayabileyim diye..Ve kalbimde kocaman bir sevgi birikmiş.. Bundan ötesi yok demişim kendi kendime..Bu sefer birikenler güzel olsa da yine de içimde bir parça hüzün yokmu sanıyorsunuz? Sırf onu bir gün kaybedeceğimi düşündüğüm anda oluşan…
yorumlar
Hani olumlu biriken hiç mi birşey yok diyen arkadaşlar vardı, ben onlara yazdım işte bunları:)
Ablam sende bi cevher var ama anlayamadım daha. Ne imla hatası ne de sıkıcı bi yazı. Edebiyat öğretmeni olabilir misin? Dur ben seni bulcam. Sen yaz bakalım.
kitabının adınıda yazarsan almak istiyorum
Ne güzellll,Olumlu şeyler birikmez olur mu hiç, hepsi olumlu bence. Bitse bile… Sonuçta yaşanmışlık var…Arkadaşlar bu gün 3 yazı girdim ama biri tam geyik olacak.Sevgili @mosaicus ile yazışırken onu masaya yatırıp çözmeye karar verdik. Çözülmeler diye serbest te yazımızı görünce ihmal etmeyin girin. Yakında çıkar. Çok eğleneceğiz…Eline sağlık bu arada @darjeeling, olumlu şeylere inananları görmek güzel.Sevgiler
yada serinin tamamının addını istiyorum hepsini okuyucam
@acuistic aslında yaklaştın.ben ingiliz dili ve edebiyatı okudum.yani anadilimiz olmasa da edebiyat okudum evet ve çok severek okudum.Belki de bu kadar severek kitap okuyup bölümümü bitirdiğim için bu kadar severek yazıyorum. Bu arada öğretmenlik yapmıyorum herhangi bir okulda:)@nicholai hel.merhaba.ne kitabı anlayamadım ben.kitap yokki..kitabımmı var sandın?:)not: imla hatası oluyor be kuzum.örnek çekidek yazmışım çekirdek yerine.onaydan geçerkende gözden kaçırmışlar.hehe
ben de takip ediyorum…bu şey gibi, dile getiremediklerimizi söyleyemediklerimizi bazen de düşünemediklerimizi yazdın ya helal…ben de çok biriktirdim, en çok da anıları…yüzümü ekşitip, dudağımı ısırtan, gülümseten anılar biriktirdim…eskiyle ölüp, yeniyle doğmak mı? bilmiyorum…düşündüm de zormuş herşey, biriktirdiklerim zormuş!!
sen de yazabilirsin biriktirdiklerini..hoş oluyor bunları okumak
bu “kaybedeceği günü düşünüp üzülmek” nasıl birşeydir.. kimler yaşar bunu. hepimiz yaşıyormuyuz yoksa? Sadece kadınlar mı?
erkekler de yaşıyor olabilir ama ben az olduğunu düşünüyorum bunun. çünkü erkek çok bağlanmıyor, sıkı sıkıya sarılmıyor ilişkiye. e bu yüzden de kaybedeceği günü düşünüp üzülme ihtimalleri bana göre hep daha az kadınlardan. a tabi yok mu deliler gibi aşık olan erkekler,var elbet, ama nadir..
darjeeling!!!yine yapmışsın yapacağını:)) çok hoş olmuş. beni de düşündürdün şimdi, neler biriktirdim de vakti zamanında, sonra hepsini nasıl yok ettim diye…aşk kadını, yazılarının takipçisiyim:)bu arada, gidilen filmin biletlerini saklayan tek şapşal benim sanıyordum:))))yalnız değilmişiz:)
sevgilim gittiğinde arkasından çekirdek kabuklarına bakıp iç geçirmek istemiyorum. öyle insan üstü şeyler yaşadım onlar oşmalı mutlaka da demiyorum ama ondan geriye kalan çok daha özel şeyler olabilmeli. ona yazılmış bi masal birlikte alınan bi kitaba yazılan yazılar ve çizimler.belkide hiçbişeyin arkada kalmaması çok daha iyi olur
Sonra o birikenleri gidenlerin veya gönderdiklerimizin ardından koca çuvallara koyuyoruz. Evlerimizden çıkarsak, elimizden çıkarsak da beyinlerimiz her yeni ilişkide birikinti çuvallarıyla yol almaya çalışıyor. Bir yolu olsaydı her şeyi ‘refresh’ etmenin, ya da ‘cache’i boşaltmanın, ne güzel tazelenirdik oysa. Hoş, o zaman da “yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var” diyememek fena olurdu…
saklanan sinema biletleri…peçeteye yazılmış yazılar…mektuplar…11 tane günlük…ben de biriktirmişim işte…atmak istedim bigün hepsini ayırdım ama başaramadım!! anıları yakınca sanki aklımdan da silecekmişim gibi geldi, olmadı atamadım, hala benimleler…ne çok biriktirmişim işte o zaman gördüm!! acaba gerçekten öğreniyor muyuz yaşadıklarımızdan (en sevdiklerimden biridir, redorack saol)…
bence çarşafı değiştir..o’nun kullandığı parfümden satın al..her değiştirdiğinde sıkarsın biraz.
:):):)sahinden düşünmedim değil bunu ama insanın kendi kokusu gibi yok ya..parfüm falan değil yani olayın özü..
Ten kokusu bambaşka bir şey… Torbalarda kokusunu muhafaza etmek için saklanmış t-shirtler, yastığa gömdüğüm yüzüm…Tanrı insanı aşktan korusun!
küçükken bakkaldan paranın üstünü almayı öğretenler,havuzdaki suyun anlamsız doluş saniyesini öğretenler, bir arkadaşın sana vurduğunda suskun kalmamayı öğretenler, kopya çekmenin kötü bişe olduğunu öğeretenler, elbiseyi kötü çocukların kirlettiğini öğretenler, çok fazla şeker yemenin zararlı olduğunu öğretenler ve yıllarca yıllarca onun bunun şunun günah olduğunu öğretenler : birde aşık olunca teslim olmamayı, dünyadan vazgeçmemeyi, onu düşünmemeyi özlememeyi, aşık olunduğunda neler yapılması gerektiğinide öğretseler di ya !
O zaman ben Allahın sevgili kulu değilim,çünkü beni aşktan korumadı:)