bildirgec.org

yarabandy

11 yıl önce üye olmuş, 4 yazı yazmış. 83 yorum yazmış.

Özet…

yarabandy | 07 November 2008 09:49

2008.. Kasım oldu bile. bu yıl başlarken nasılda kararlıydım çok güzel olacak bu yıl diye. hani şu yeni yıl / temiz sayfa durumu. notlar alındı. geçmiş yıl hataları yazıldı; yeni yıl hedefleri ve yapılacaklar belirlendi.
yapılacakların başında “önyargı duvarları yok artık. ne bu herkes mi kötü canım. paronayak kız seni” yazıyordu.
ve 2008 başladı. yeni pek birşey olmadı. en azından görünen dünyamda. Görünen dünyayla ilgili hedefler pek tutmuş görülmüyor. yeni eşyalar falan alındı ama çok kayda değer bir değişiklik olmadı. Sarışınlıktan önce kumrallığa sonra kızıla falan dönüldü ama 2008’le alakası yoktu bunların.. depresyonla vardı sanırım..
ve iç dünya.. çok şeyler oldu.. çok ama çok şeyler.. atlatamayacağımı sandığım çok anlar.. sonra, hemde, hemen sonra yani hemen ertesi gün durup başımı dik tutup minik bir omuz hareketine gülümseme ekleyip.. geçti be! dediğim çok anlar. Ve çevremdekilerin geçtiğine inandığı, benimse sadece sırtımdaki küfeme eklediğimi bildiğim çok anlar. eğer daha güçlü olsaydım 2009 da minicik bir cana benim diyebileceğim ve eğer biraz daha güçsüz olsaydım bir can hakkımı da ona verip oyundan ayrılacağım anlarım oldu.
eee 2008.. Hedef tuttu. önyargı duvarları yıkıldı.. korktuğum oldu.. yıkıntının altında kaldım…
çıktım ama! çıktım üstümü sirkeledim.. tozun dumanın arasından çıktım uzaklaştım. ertesi sabah nasılsın diyenlere ne olduki diye soracak kadar uzağa gittim. şimdi hala yaralarım var onlardan kalma. kimsenin bilmediği.. içimde bir kesik gibi hala acıyan yaralarım var.
2008’in açtığı yaralarıma yarabandı olmaya 2009 yetermi bilmem ama bu yıl hedef medef yok onu iyi biliyorum. Her zaman hakkımızda iyi olacakları istemeyebiliyormuşuz ha!…

Tanımıyormuş…

yarabandy | 09 May 2007 13:29

4 ay oldu..
4 aydır olmadık kavgalarımız, olabilecek kahkalarımız oldu. Huzursuzluğun dibine vurduğu zamanlarından alıp huzurun yüzeyine çıkardığım da….
4 ay gece gündüz. her sevinçte her üzüntüsünde.
sevgili olmanın tüm gerekleriyle buluşup, kendimi bir anda asker arkadaşına anlatırcasına anlattıklarını dinlerken bulduğum da oldu.
Telefonda çok gerginim dediğinde buluşup bir hamakta uyuklarken ne güzel şey seninle olmak dediğide oldu.
benim hiç derdim olmadı. gerçekten olmadı mı? oldu elbet. ama o dinleyemeyecek kadar sıkıntılıydı hep. ve ben hep “iyiki var olan kişi” olarak onu tüm karanlık karidorlarından aydınlığa çıkarıp sonra evime gittim.

Serbestin önemi..

yarabandy | 02 February 2007 14:12

Eskiden günlük tutardım. Sonra kendimi çok üzgün hissettiğim zamanlarda eski günlüklerimde aynı günü açar bakardım; geçen yıllarda ne yapıyormuşum diye. iyi veya kötü farketmez, her ne yazıyorsa orada içinde bulunduğum andan uzaklaştırıyordu. mesela geçen yıl o gün kendimi kötü hissettiğim bir günse “bak o günde şuna üzülüyormuşum geçmiş, bu da geçer” diyebiliyordum. iyiyse “ay o gün ne eğlenmiştik” deyip içinde bulunduğum andan kopabiliyordum.
sonra bir gün bir öfke anımda bütün günlüklerimi yaktım.

annem benden daha çok üzülmüştü.
canım annem benim.

güçsüz yine kazandı

yarabandy | 31 January 2007 10:21

Gecenin ikisinde hala başlayamamış olan uyku halim 4.18 de hiç uyumamışım gibi aynı şeyleri düşünerek uyanmamla sona erdi.
Sabah ezanı okunana kadar hiç kıpırdamadan gözlerimi tavana dikmiş “neden böyle oluyor” dedim durdum. Hata nerde? Birinden hoşlandım. Hatta sabahın dördünde gözlerimde biriken yaşlara bakacak olursak aşık bile olmuş olabilirim. –Kim demişti “kavuşamazsın aşk olur” diye– Neyse… yapayalnız bir adam. Yapayalnız bir kadındık tanıştığımızda. Çok eğlenen, çok keyifli, gözlerinin içi gülen iki kişi haline geldik bi anda. Sonra olan oldu.
Gene öptüğüm kurbağa başkasının prensi oldu.