ilk kez seyrettim. Bir daha seyretmem. Aklımda kalan sarışın hatun. Nel mi ne? Kim bu değerli sanatkar? Resimleri bulunan bir sayfa bilen var mı? khkh..
nin yeni yayın politikasının bi ürünü. Vampirci Bafi, onun eternal beloved’i Angel ve uzaylı pembe dizisi Roswell’den sonra dev bir hayal kırıklığı daha kendisi. İlk ve son izleyişim şöyle gerçekleşti: arkadaş: Benim amerikalı arkadaslar cok seviyo bu diziyi bi bakalım. olhor: iyi de onlar amerikalı, saturday night live’ı on yıllarca izleyen bir ırk. arkadaş: lan bari bu konuda ırkçı olma olhor: ırkçılık değil pop kültürün gerçeği bu, ama tamam on dakka veriyorum sana. (on dakika sonra) arkadaş: abi çok kötüymüş yuh olhor: dur, dur şarkı geliyo oh olsun sana. düet: ahahahahaha
tam olarak böyle olmasada benzerdi. Ha birde İngiliz televizyonlarında yıllardır yayınlanan süper bir dizi var “Men behaving badly” diye, ki orjinali bir efsanedir, kanal e’de bunun amerikan versiyonunu almış. It’s a mans world ismi, feci amerikalı tabi de çok sıkılınca izlenebilir. Gerçi reklamlardan dizi izlemekte pek mümkün olmuyo artık. Neyse neyse.
aman diyelim yine boşverelim en azından, televole gak guk gibi programları yok. Ciğerimi yesinler ne isterlerse yayınlasınlar.
Gerçi, Seinfeld dışında beni çok güldüren bir dizi olmadı. Hepsi “insult comedy” dediğim (haha) espiri bazlı diziler.
Buffy’ye gelince, o ve o tarz diziler hakikaten rezalet ötesi. 1 yıl önce, kucağında tabitha diye çocukla gezen bir cadı mı ne haltsa öyle bir dizi vardı. Ona rezalet demek iltifat olur.
Aptal Amerikalılar böyle şeyleri nasıl beğeniyor anlamıyorum.
Ally McBeal’da hoş ama iç karartan bir dizi oluyor bazen. Ally rölündeki ablamız bir arkadaşımı çok hatırlattığı için seyretmekten kendimi alamıyorum ama bu da benim özürüm tabii. Size izleyin bakın benim arkadaşıma benziyor demem saçma.
Bir tek ratingleri düştükçe, şu tarz olaylara girmiş olmaları garip
dizinin mesajı filan yok ya ; komikte diil çoğu zaman iç karartan demiim de bol aşk acısı var ; sekreter ve sarışın takıntılı avukat favorimdir ,,,south park tan sonra 2.dizimdir,,,bir de dip not cuma cumartesi south parkı kaçıranlar (ki gece 12 hafta sonu için pek uygun diil )pazar sabahı 04 sularında ikisini bir arada tekrarını veriyolar
“biscuit” tiplemesi şahane! mimiklerinden kendine has acaipliklerine kadar (misal kapanış konuşmasını hazırlarken ofiste çıplak ayak dolaşması gibi) her türlü enstantanesini izlemek keyif veriyor. duruşmalardaki performansi da ayri bi konu. ally, aslında kaybettiği ve hayal kırıklığına uğradığı için kahraman. çok kişi kendinden bir şeyler bulabilir. son olarak, dizinin efektleri ve aralara serpiştirdikleri görüntüler çok çok çok komik. (salata sosuna bulanmış yakışıklı delikanlıyı hatırlayınız…)
valla komik diil, mahallenin muhtarlarının amerikan versiyonu işte, hani orada yönetmen kadındır da böyle Ayşe teyze Mübedcel teyze muhabbetlerini süper kıvırır ya, o şekil. Ha bu arada Roswell’in ilk 4-5 bölümünü şans eseri peş peşe yakalamış ve ilgiyle izlemiştim, geçen haftalardan birinde Noel bölümüne denk gelince kıçımla güldüm epey. Uzaylılar kiliseye gidip carol söylüyolardı topluca. Son olarak Olhor’a bir çift sözüm olacak yakalamışken, neden GS’nin her mağlubiyetinde FB de puan kaybedene kadar şehri terkediyosun bi tanem?
ben bir tek şuna takıldım. ya bu adamlar niye bir tane yerli film oynatmıyorlar. yani bir geceyi de türk filmlerine ayırabilirler. tamam güzel filmler veriyorlar ama olsa güzel olur bence.
Richard(sarışın ortak) bi bölümde,asansörde sarışın avukatın topuklu ayakkabısını alıyor ve “bu insan fizolojisine aykırı, erkekler ve beğenilmek için yaşamadınızı hala nasıl söyleyebiliyorsunuz!” diyor, devamı da vardı muhabbetin ama anafikir mantıklı geldi bana.. Bir de biscuit in remote control olayı muhteşem;klozet, topuklar(nel’in) ve saç tokası(yine nel’in). Ve kabul,Ally iğrenç..
Web sitemizde size en iyi deneyimi sunabilmemiz için çerezleri kullanıyoruz. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, bunu kabul ettiğinizi varsayarız.Tamam
yorumlar
rezalet müzikler
güsel bacaklar:)
Dizi başarılı… bazılarının görmek istenmediğini komedi tarzında izletiyor
çok kıl.
bence güzel.. ayrıntılarla problemi(!) olanlar için sürekli bişeyler hatırlatıyo, alsanız iyi olacağı mesajlar veriyo..
ve beni güldürmeyi başarıyorlar. Akşam işten gelip TV’yi açtığımda eğer denk gelirse sıkılmadan izliyorum.
entry tavsie edi
bence de boktan bi dizi millet övdü
o kadar ” ay çok komik geberios”
diyee …
ilk kez seyrettim. Bir daha seyretmem. Aklımda kalan sarışın hatun. Nel mi ne? Kim bu değerli sanatkar? Resimleri bulunan bir sayfa bilen var mı? khkh..
nin yeni yayın politikasının bi ürünü. Vampirci Bafi, onun eternal beloved’i Angel ve uzaylı pembe dizisi Roswell’den sonra dev bir hayal kırıklığı daha kendisi. İlk ve son izleyişim şöyle gerçekleşti:
arkadaş: Benim amerikalı arkadaslar cok seviyo bu diziyi bi bakalım.
olhor: iyi de onlar amerikalı, saturday night live’ı on yıllarca izleyen bir ırk.
arkadaş: lan bari bu konuda ırkçı olma
olhor: ırkçılık değil pop kültürün gerçeği bu, ama tamam on dakka veriyorum sana.
(on dakika sonra)
arkadaş: abi çok kötüymüş yuh
olhor: dur, dur şarkı geliyo oh olsun sana.
düet: ahahahahaha
tam olarak böyle olmasada benzerdi.
Ha birde İngiliz televizyonlarında yıllardır yayınlanan süper bir dizi var “Men behaving badly” diye, ki orjinali bir efsanedir, kanal e’de bunun amerikan versiyonunu almış. It’s a mans world ismi, feci amerikalı tabi de çok sıkılınca izlenebilir. Gerçi reklamlardan dizi izlemekte pek mümkün olmuyo artık. Neyse neyse.
aman diyelim yine boşverelim en azından, televole gak guk gibi programları yok. Ciğerimi yesinler ne isterlerse yayınlasınlar.
Gerçi, Seinfeld dışında beni çok güldüren bir dizi olmadı. Hepsi “insult comedy” dediğim (haha) espiri bazlı diziler.
Buffy’ye gelince, o ve o tarz diziler hakikaten rezalet ötesi. 1 yıl önce, kucağında tabitha diye çocukla gezen bir cadı mı ne haltsa öyle bir dizi vardı. Ona rezalet demek iltifat olur.
Aptal Amerikalılar böyle şeyleri nasıl beğeniyor anlamıyorum.
Ally McBeal’da hoş ama iç karartan bir dizi oluyor bazen. Ally rölündeki ablamız bir arkadaşımı çok hatırlattığı için seyretmekten kendimi alamıyorum ama bu da benim özürüm tabii. Size izleyin bakın benim arkadaşıma benziyor demem saçma.
Bir tek ratingleri düştükçe, şu tarz olaylara girmiş olmaları garip
ayrıntılarla problemi(!)…
alsanız iyi olacağı mesajlar veriyo..
sen aliyor musun ?
dizinin mesajı filan yok ya ; komikte diil çoğu zaman iç karartan demiim de bol aşk acısı var ; sekreter ve sarışın takıntılı avukat favorimdir ,,,south park tan sonra 2.dizimdir,,,bir de dip not cuma cumartesi south parkı kaçıranlar (ki gece 12 hafta sonu için pek uygun diil )pazar sabahı 04 sularında ikisini bir arada tekrarını veriyolar
bu saçma dizilerden kurtulmalı.
yalnız sporun bol içinde olduğu bi dizi vardı, esas oğlan kızı tavlarken scorboard falan çıkıyodu. adını unuttum. iyiydi o.
“biscuit” tiplemesi şahane! mimiklerinden kendine has acaipliklerine kadar (misal kapanış konuşmasını hazırlarken ofiste çıplak ayak dolaşması gibi) her türlü enstantanesini izlemek keyif veriyor. duruşmalardaki performansi da ayri bi konu. ally, aslında kaybettiği ve hayal kırıklığına uğradığı için kahraman. çok kişi kendinden bir şeyler bulabilir. son olarak, dizinin efektleri ve aralara serpiştirdikleri görüntüler çok çok çok komik. (salata sosuna bulanmış yakışıklı delikanlıyı hatırlayınız…)
valla komik diil, mahallenin muhtarlarının amerikan versiyonu işte, hani orada yönetmen kadındır da böyle Ayşe teyze Mübedcel teyze muhabbetlerini süper kıvırır ya, o şekil. Ha bu arada Roswell’in ilk 4-5 bölümünü şans eseri peş peşe yakalamış ve ilgiyle izlemiştim, geçen haftalardan birinde Noel bölümüne denk gelince kıçımla güldüm epey. Uzaylılar kiliseye gidip carol söylüyolardı topluca. Son olarak Olhor’a bir çift sözüm olacak yakalamışken, neden GS’nin her mağlubiyetinde FB de puan kaybedene kadar şehri terkediyosun bi tanem?
inside schwarts idi galiba
four days in september varmış bu gece 24:00’de.uykunuz yoksa onu izleyin derim ben. bir de helas pu moi varmış godard’ın. kasım’ın 20’sinde. hımm nefis..
ben bir tek şuna takıldım. ya bu adamlar niye bir tane yerli film oynatmıyorlar. yani bir geceyi de türk filmlerine ayırabilirler. tamam güzel filmler veriyorlar ama olsa güzel olur bence.
hay hhevet hhoydu.
(kekemeymiş gibi olmuş mu?)
dizilerinden nypd blue benim favorilerimden. arasıra us milliyetçiliği kokuları gelse de yakaladığı gerçekçi tempo hoşuma gidiyor.
muş
o mesajları alıyo(muş)rum redx.. şimdi gördüm de;)
Az önce sayfanızı açınca Ally Mc BEal ile karşılaştık..Ekranda
karşılaştılarımız yetmezmiş gibi.
Cnbc-e yüzünün karasını alnının ortasında taşıma gafletinde nasıl bu kadar
alenen bulunabiliyor..hayret dorusu..
Not:cnbce’nin tam anlamıyla sürekli bir izleyicisiyim..tüm sinema
kuşaklarındaki filmlerinizi komedi dizilerinizi izliyorum..seinfeld veya
evli ve çocuklu gibi ne pahasına olursa olsun izlediğim dizilerin yerine
böle saçma sapan abuk sabuk en şirin şizofren deli saçması bi lakapla bu
diziyi her akşam yayınlayan yayın politikanızı biran evvel değiştirin biz
sizi değiştirmeden..acaba diyoruz ally’i kramer becerse düzelir mi hasbam?
cnbc-e ye bunun için tebrik mesajı bile attım.
her akşam beğenerek izliyorum. söylemeye korktuğumuz şeyleri yüksek sesle söyleyebiliyor.
bu benim fikrim tabi ki.
Richard(sarışın ortak) bi bölümde,asansörde sarışın avukatın topuklu ayakkabısını alıyor ve “bu insan fizolojisine aykırı, erkekler ve beğenilmek için yaşamadınızı hala nasıl söyleyebiliyorsunuz!” diyor, devamı da vardı muhabbetin ama anafikir mantıklı geldi bana.. Bir de biscuit in remote control olayı muhteşem;klozet, topuklar(nel’in) ve saç tokası(yine nel’in). Ve kabul,Ally iğrenç..