bildirgec.org

uncategorized hakkında tüm yazılar

Evet Cafe

buddhala | 07 September 2010 09:40

Şimdi yolda yürürken, yok pardon otobüsteydim, camdan sola bakmamla, bi saniye hep sola bakıyordum, o da ne: Evet Cafe! Dumur oldum, atmosfer o kadar büyüleyici ki, duvarda evet diyeceğiniz anayasanın güzel seçilmiş domatesleri baloncuklar içinde yazıyordu. O spot lambalar yok mu, beni benden aldı. Şimdi bitaraf olmakla birlikte, hayırlı bir insanım, hayırseverim de, amma velakin referandumun bu propaganda ve reklamla evet çıkacağı dünden belli. (Kendimi birden kendi görüşünü belirten ama karşı görüşün kazanıp, kendini iki türlü garantiye alan köşe yazarlarına benzettim. Cakama sıçam, sıç ağam!)

Ekmek yiyen var mı?

witamin | 06 September 2010 17:00

2 bütün pide ve bir o kadar da dilimli ekmek!” dedi hışımla içeri giren anneannem.Kızgınlığından cümleyi tamamlayamadı.
“Ne oldu hayrola?” dedim.Anlattı.Zaten ben sormasaydım da anlatacaktı.
Evdeki kullanılmış kağıtları az ilerdeki kağıt çöpüne atmaya gitmişti.Dün akşam evinde 10-15 arkadaşına iftar yemeği veren komşumuzun oğlunu elinde poşet ,poşetin içinde ekmeklerle görmüş.Ne yapacağını sorunca ,gittiği istikametten de anladığı üzere , çöpün yanına koyacağı cevabını almış.Yani “çöpe atacağım” ın masum hali.O an bişey diyememiş yaşadığı şokla.Kadıncağız dönmüş gelmiş bir telaş,bir sinir.”Ah napsam şimdi ?” dedi durdu gün boyu.
Aynı şoku ben de ev arkadaşım sandviç yapmak için kestiği ekmeğin içini çıkarıp gözlerimin önünde çöpe attığında yaşamıştım.”N’oluyo!” deyip atmıştım elimi çöpün içine bir hamleyle alıvermiştim ekmeği.Allahtan ki çöp diye tanımladığımız nesne kova değil de temiz poşet,ekmek de o poşete atılan ilk çöptü de kurtarabilmiştim.Hanımdan aldığım cevapsa” ben sevmiyorum ekmeğin içini” gibi düzmantık bir savunmaydı tabi ki.
Şimdi sesleniyorum ey hafif sakinleri ve sakin olmayanları.Özellikle de ekmek atanlara sesleniyorum :
Ekmek atılmaz!Olur da küflenir o zaman atarsınız.Ama ekmek küflendirilmez de.Ekmek küflenmeden bir çaresine bakılır.Zira onu bulamayanlar bir hayli fazla dünya üzerinde.

Yapılan israfın boyutu işte burada ortada:

ÇOK DAHA FAZLASI

mavilikler | 06 September 2010 15:47

“Mutluyum.” dedi. “En azından şimdilik…” diye ekledi ardından.

Neden hep aynı şeyi sorup dururlardı ki?! Bekledikleri cevabı vermeye, hissetmesi gerektiğini düşündükleri hisleri duymaya neden zorlarlardı?

Sevdiği erkekle evlenmiş bir kız… mutlu olmalıydı! Telefon açıp hatırını soranlara, kelimelere dökmesine bile gerek kalmadan cevabı anlatmalıydı, sesinden taşan duygular.

Tıpkı mutlu sonla biten filmlerdeki gibi olmalıydı her şey. Birbirini seven kızla erkek evlenmeli ve bununla da bitmeliydi tüm mesele. Mutluluk denen o son’da nefes almaktan bile korkarak sonsuza dek çakılıp kalmalıydı.

Merak Merak Merak

thomasguven | 06 September 2010 11:59

meraklı1
meraklı1

Meraklı Olmak için 10 Sebep

Tatmin edici bir hayat mı istiyorsunuz, buyurun meraklı olun o zaman
Ne kadar meraklı olursanız hayatınız boyunca o kadar iyi yol alırsınız. Gözlerinizi açın ve etrafınıza bakın.

meraklı11
meraklı11

Bu güne kadar kaç tane sapma saçan önerimlerde bulundunuz? Ne hakkında daha çok bilmek istiyorsunuz.

Elenor Roosvelt diyorki ” Eğer çocuğunun doğumunda bir anne çocuğunu doğurtan ebeden bir istek istemiş olsaydı o da mutlaka bir meraklılık olurdu”
İşte size tüm açgözlülüğünüzle meraklı olmak için 10 sebep
1. Kendi kendinizi berraklaştırmak-Aydınlanmak İçin.
merak size çözülecek problemlerin, düşüncelerin çözümünde yardımcı olur. Hayatınızdaki nüanslar hakkındaki gerçekleri su üstüne çıkarır.

YÜRÜMEK

oyuncuhandan | 06 September 2010 10:06

“Tutki sana güvendim ve yine arkandan geldim. İhanetinin biçim değiştirmediğini nereden bileceğim” Gözleri kararlı, kalbi kırık, aklı öfkeliydi.

“Varlığımın tek sebebi senmişsin meğer. Acı da olsa anladım”
Pişmandı, seviyordu, çaresizdi.

“Anlamak kolay olmuş desene. Kırdıklarına bakmadan dönebildiğine göre, acıların sende kalmamış”
Buruktu, seviyordu, affedemiyordu.

“Canım çok yandı. Affet diye değil, anla diye söylüyorum. Zira anlamadığın sürece affetsen neye yarar?”
Acınacak haldeydi, kirliydi, inkarsızdı.

Benim yolum..

pillibebekkuyuda | 06 September 2010 09:24

Bahçeye 4 tane uzun masa yerleştirilmesini, masalara kırışıksız ütülenmiş beyaz örtülerin koyulmasını istedi, Hans..

Herkese elleriyle yazdığı kartları postalaması için evde çalışan görevliye teslim etti. Çimenlerin özellikle aynı boyda kesilmesine dikkat etmiş, evin ve bahçenin düzeni konusunda kesin emirler vermişti..O ayrıntılara dikkat eder en ufak bir kusurda kendini suçlu hissederdi.

Hayat ve İnsan Olmak Adına…

firatocal | 05 September 2010 17:28

Siz hiç elektrik kesintisi sonucu dapdar ve kapkaranlık bir asansör boşluğunda saatlerce sıkışıp kaldınız mı… O çaresizlik psikolojisi içerisinde , havasızlıktan ölme tehlikesiyle karşı karşıya bulundunuz mu hiç…

Cevabınız ne olursa olsun , daha bu kadarıyla bitmediğini , kaldığınız saatlerin günlerle , haftalarla hatta aylarla çarpıldığını, üstüne üstlük size rahatça ulaşamadıkları için geçip giden çaresizlik içindeki aylar boyunca tek iletişim imkanınız olan daracık bir delikten yaşama bağlandığınızı canlandırmaya çalışın zihninizde…