bildirgec.org

kadın hakkında tüm yazılar

Sapık Ülkem

siyuu | 12 June 2007 09:30

Otobüs içleri
Otobüs içleri

Yunanistan’da, Bulgaristan’da, Rusya’da, Hollanda’da, Fransa’da, İtalya’da, Kanada’da, Londra’da trene, otobüse veya diğer toplu taşıma araçlarına çok bindim. Uzun mesafeli yolculuklar yaptım. Biletimi internetten veya bazen gişelerden aldım, bazen de otobüsün içinde aldım bileti.Hiçbir yolculuğumda bilet alırken “bayan mı erkek mi?” gibi bir soruya muhatap olmadım. Yolcular kadın erkek karışık oturuyordu hep; yani bu konu ortada yoktu, casual deniyor buna. Denmiyor bile aslında; ben öyle diyorum şimdi mecburen.

Türkiye’de ise 20 yıldır biniyorum otobüslere vs. taşıtlara, bilet alırken ilk soru bayan mı erkek mi (yani eşine, sevgiline mi alıyorsun, kendine mi)…”Sapığız da biz” . Yanlışlıkla bayanın yanına veya erkeğin yanına oturursak karışık olarak; hemen saldırırız. Ellemeye başlarız, aman gece olursa belki tutar …eriz.

kıymalı börek ve 3 kişi

kopanisti | 11 June 2007 15:46

Sabah sekizde uyandım, ağzımın içi pas gibiydi, tuvalet ve biraz meyve suyu. Benden başka uyanan yok, biraz daha kestireyim bari. Bu birazın dörtbuçuk saat süreceğini bilseydim kestirirmiydim. Saat yarımda yataktan çıkmam görülmüş şey değildir. Hergün altıda kalkarım, bu yarım işi baya canımı sıktı. Kızlardan biri kalkmış televizyon seyrediyor. Olamaz! hiç kalkmayacağınızı sandım dedi. Altta kalır mıyım, madem sen erken kalktın bari kahvaltıyı hazırlasaydın ya!, neyse ben hazırlarım yine her zamanki gibi.

Diğer kız da kalktı, o pek sever uyumayı, ben de ısrar etmem ne zaman kalkarsa o zaman kalksın, hafta sonu bari doya doya alsın uykusunu. Bir evde yaşayan kişilerin aynı anda aynı şeyleri düşündüğünü ama bunu söylemediklerini ve o şeyin olduğunu görürseniz buna ne isim verilir ben bilemiyorum. Galiba işin esrarlı kısmı bu. Beraberlikler böyle güzel. Ben pazara gidiyorum özel birşey isteyen varmı diye sorarım hep, her seferinde deniz börülcesi istenir. Bu sefer birşey istenmedi bak işte birşeyler al demekle yetindiler. Eve dönünce paketler açılmaya başlandı. Yaa aslında yufka al diyecektim ama, nedense diyemedim dedi, elindeki yufka paketini tutarken, gülümsüyordu. Şimdi dedim yufka al desem kıymayı dolaptan çıkar erimesi için bekle falan zor olacaktı söyleyemedim. Diğeri de elinde kıyma paketin tutarken birbirlerine baktılar ve gülmeye başladılar. Aslında cepten arayıp söyleyecektik ama….
Fırında yaptığım kıymalı böreki onlar gazozla ben de birayla hallettik, çok güzel olmuşmuş, ellerime sağlıkmış, zaten hep bu yüzden dışarıda yemek istemiyorlarmış, ben her yerden daha güzel yemek yapıyormuşum.
Malzemeler : yufka, kıyma, domates, biber, soğan, yoğurt, yumurta, zeytinyağı, tuz, fırın tepsisi, fırın, bıçak, tahta kaşık, teflon tencere, kekik, fesleğen, gazoz, bira, tabak, peçete, masa, sandalye, mutfak, balkon, kadın, erkek, aşk, sevgi, mutluluk

Herşey Kadınların Başının Altından Çıkar!!

| 11 June 2007 13:32

Uyarı: Yazıyı okuduktan sonra verilen olumsuz tepkiler beni şaşırtmayacaktır. Garip insan olduğuma dair düşüncelere hak verebilirim.
Ben bir garip insanım. Bunu niye mi söylüyorum? Çevremdeki bütün insanlar garip sadece ben mükemmel olamayacağıma göre bunu düşünmek tabi ki mantıklı. Elbette inanmıyorum garip olduğuma. Ama insanların davranışlarını çok fazla gözlemleyen, analizlerde bulunan ve sürekli bu konu üzerinde kafa yorup bir canlı türü olan insanı bu kadar inceleyen biri oluşumdan dolayı ailemin “vah vah bizim kız uçtu. hayır canım çevrendekileri eleştirmekten vazgeç. asıl enteresan olan sensin.” tadındaki yorumlarından dolayı buna inanmak zorunda hissediyorum kendimi, yani garip olduğuma. Aslında insanlarla aram genelde iyidir. O da herkes belki de deli yönümü henüz keşfedemediği için:) İnsan denen canlı türüyle aramın iyi olmasına rağmen bazen uzaylılar varsa eğer onlarla daha iyi anlaşabileceğimi düşünmüyor değilim.

NASIL ERKEK TAVLANIR

| 11 June 2007 02:19

Nedense bu sitede hep kadın tavlanıyor, kadın ağlatılıyor, kadın terkediliyor, aldatılıyor vs. vs. Okuyorum, okuyorum herkes kuzu kuzu cevap veriyor kimse bu erkeklerin ipliğini anladıkları dilden pazara çıkarmıyor. Hanımlar bırakın onlarla medeni konuşmalar yapmayı da gerçeklere gelelim, biz de açalım bayramlık ağızlarımızı ne dersiniz…

İşte aşağıda nasıl erkek tavlanır bir görelim bakalım…

1. Uzun bacaklar, iri göğüsler, yuvarlak kalçalar ve pürüzsüz bir tene sahip olunur. Akla gerek yoktur bu formülde…
2. Tüm kıl tüy alınmış olmalıdır. Kaymaksı, pamuksu, ipeksi, kadife bir ten tercih sebebidir…
3. Avuç içi kadar kıyafetler giyinilir, hatlar tamamen ortada olmalıdır, başka şeye gerek yoktur…
4. Hafif makyaj yapılır… Dikkat! yeni nesil erkekler boya küpü kadınlardan hoşlanmıyor…
5. Yürürken kırıtılır, otururken kalkerken frikik verilir…
6. Gizli yerlere dövmeler yaptırılır ve bunlar sohbet sırasında ima edilir. Erkeğin aklına o bölgeler sokulur, merak ettirilir…
7. Konuşurken direkt gözlerin içine bakılır, dudaklar büzülür, öne doğru uzatılır…
8. Cinsellik imalı şakalar, konuşmalar yapılır, “sekste sınır tanımıyorum” denir. Tüm anatomik boşlukların kullanıma açık olduğu mesajı verilir.
9. Eğitiminizden, masterınızdan, okul başarılarınızdan, kariyerinizden asla bahsetmeyin adayınızı komplekse sokup ezmeyin…Zira kendilerinden akıllı, başarılı kadınlardan nefret ederler… Mümkünse geleneksel rollere göre hareket edip aciz, başarısız kadın oynanılır…
10. Her iş de ona danışılır, fikri sorulur, sanki onun önerileri olmazsa hiç bir işin üstesinden gelemeyecekmiş gibi davranılır…
11. Sık sık onu övün, “harikasın, çok zekisin, sen olmasan ben yapamazdım” vb. cümleler kurun. Egosunu şişirin ama patlatmayın, o bize lazım olacak…
12. O konuşurken, bir şey anlatırken gözlerinizi şaşkınlıkla büyütün, yüzünüz hayranlıkla dolsun, ağzınız ayran budalası gibi açık kalsın, şaşkınlıktan şaşkınlığa düşün sanki çok akıllıymış gibi…
13. Evinize yemeğe çağırın, şık bir masa, mum ışığı hazırlayın, şeffaf iç gösteren, baştan çıkaran şeyler giyinin. Yatak odanızın kapısını açık bırakın, mümkünse seksi donlarınızı ortamda unutun…
14. Kesinlikle jartiyer giyinilir, üzerine de derin yırtmaçlı bir elbise ya da etek giyerek bunlar gösterilir. Sütyen takmasanız da olur, meme uçlarınız elbisenizin altından belli olsun…
15. İç gıcıklayıcı güzel bir parfüm kullanın her yürüyüşünüzde arkanızda kokunuz iz bıraksın. Konuşurken ona doğru eğilin, sıcak nefesiniz yüzüne doğru çarpsın, parfümünüz burun deliklerine dolsun… Sık sık kulağına fısıldayın yine sıcak nefesiniz, dudağınız, bununuz kulağına değsin…
16. Yanlışlıkla ona dokunun, yürürken, veya masanın altından bacaklarınız birbirine değsin, sonra saf salak numarası yaparak “afedersin” deyin…
17. Sarhoş numarası yapın, üzerine düşün, bayılın, başınızı omzuna koyun. “Çok güzel bir gece hiç bu kadar eğlenmemiştim” deyin…
18. İlk günden evine gitmeyin, gerçi gitseniz de, gitmeseniz de “orospu” olacaksınızdır kafasında. Vermeden (!) olmak en iyisidir ama bir öpücük verin. O öpsün sizi siz karşılık vermeyin, varsayalım verdiniz sakın dilinizi kullanmayın hafif kadın (!) imajı verirsiniz alimallah…
19. Ertesi gün arayın, teşekkür edin.
20. Yemekteyken bardağınızı dalgınlıkla okşayın, bunu yaparken dudaklarınızı aralık bırakın, gözlerinizse yarı kapalı olsun. Sanki onun altında zevkten kıvranıyormuş gibi davranın…
21. Annesini çözerseniz onu da çözmüşsünüz demektir.
22. Ortak arkadaşlarınızdan sevdiği yerleri, yemekleri, içecekleri öğrenin, yemekte siz de onları ısmarlayın ortak alanlar oluşturun…
23. Sevdiği filmleri, okuduğu kitapları, yazarları öğrenin konuşma konusu yaratır ama çok fazla da fikir beyan etmeyin salağı ve güzeli oynadığınızı unutmayın…
24. Eğer olaki evine gittiniz ve beraber oldunuz cinsel organının gördüğünüz en büyük organ olduğunu bunu içinize alamayacağınızı, korktuğunuzu söyleyin. Artık onu kesinlikle tavladınız…
25. Eğer tüm bunlara rağmen O’nu tavlayamadıysanız ya “gay”dir ya da “iktidarsız”dır, peşini bırakın…

AŞKI BEKLEME SALONU -1

makaleci | 08 June 2007 20:04

Salondaki duvar saatinin pilinin bittiğinden mi yoksa bozulduğu için mi çalışmadığı ile ilgilenmiyordu. Yatak odasında başucundaki saat dursa işe vaktinde kalkamayacağı endişesi belirebilecek ve ancak o zaman ilgilenecekti bozuk bir saatle… Yok, yok olmayacak! Bir daha âşık olamayacağı hissi kapladı bir an içini. Duygularının saatiydi duran aslında, kimseye atmayan bir kalp taşıyordu.

Sarışınlar aptal olur icadının, üzerinde yarattığı git-gelleri atlatmıştı uzunca bir süre önce. Yaptığı ve sonradan pişman olduğu hataları sarışınlığından sorumlu tutan ‘sarı saçlarımdan ben suçluyum’ anlayışı bazen göz kırpsa da hınzırca, aptal sarışın değil zamanında hep âşık olduğunu hatırlar ve rahatlardı.

Ayakkabı topuğu vurursa

kopanisti | 08 June 2007 15:57

Güzel bir kadın, bol güzelli ve medyalı bir davete katılacak, güzel ve pahalı kıyafetler almalı ve daha da güzel görünmeli, herkesin ilgi odağı olmalı. Pahalı elbiseler, pahalı aksesuarlar, pahalı parfüm ve pahalı takılar, bunu yanında pahalı bir ayakkabı tabi ki,

Ama o da ne? tam davetin orta yerinde ayakkabı topuğunu vurmaya başlıyor, yer yarılsa da içine girsem diye düşünürler mi acaba,

Beden ve onun anlamlanışı

Meme-Dini | 08 June 2007 11:04

Eskiden beri söylenegelen şey, zihnin karşıtlıklar üzerine düşündüğüdür. Karşıtlıklar, birbirlerine nispetle tanımlanır ve bu tanımlama daima içlerinden biri lehine olur. İki karşt kavramdan biri daima gölge kavramdır. Asıl olan, diğerinin, kendisine nispetle tanımlandığı kavramın gölgesidir. Beden dendiğinde, aklımıza gelen en temel karşıtlıklardan biri, ruh-zihin, beden karşıtlığıdır. Günümüz yaklaşımı genel olarak, zihnin bedenden ayrı dşünülemeyeceğini söylese de tarihin her döneminde bu böyle değildi. Felsefe tarihinde de bu karşıtlık daima asıl sorunlardan biri olagelmiştir.
kimi zaman beden ruhun taşıyıcısı olarak görülmüş, kimi zaman da ruh bedenin taşıyıcısı olmuştur.

Gaia'nın doğumu
Gaia’nın doğumu

Beden bir yanıyla doğanın bir uzantısı, diğer yanıyla da ruhla doğa arasındaki aşılmaz sınırdır. Beden topraktan gelir. Neredeyse tüm yaratılış söylencelerinde çamurla yoğurulmuştur. Ruhsa etimolojik incelemelerin gösterdiği gibi, hava-nefestir. Bedene canlılığını veren şey, toprağı dirilten şey bir anlamda tanrının içine üflediği nefes, ya da daha doğrudan bakışla soluk alıp verirken ciğerlerimize dolan havadır. Ruh uranos’un hayaletidir bir bakıma. Bedense Gaia’dan bir parça. Bu ayrım karşıtlığımıza ikincil bir anlam katıyor. Ruh karşıtlığımızın eril tarafı, bedense dişi tarafıdır. Bu yüzden de ruh bedenin içine hapsolmuştur. Bir yandan da bedeni yönetmektedir. Şimdilik bu kısma fazla değinmeyeceğim, çünkü kadın-erkek karşıtlığı da ayrıca inceleyeceğim karşıtlıklardan olacak.

ayrılık nedeni

seabell | 08 June 2007 10:56

Hayatımda hep yapmam dediklerimi yaptım…30 umdan önce evlenmem dedim; 23 ‘ümde ben evlenme teklifi yaptım. 3 çocuk doğuracağım dedim; sadece birini doğurabildim.
Asla yıkılmam, 3 gün ağlarım,4. gün ayağa kalkarım dedim; ayrılırken 5 ay ağladım…Kısacası büyük konuşmamak lazımmış.Hayatımın büyük bölümü 5 yıllık planlarla geçti; 5 yıl sonra varacağım noktayı bilirdim;hatta hangi kıyafet ve duruşta olacağımı bile…
Sonra bir gece şiddetli bir sarsıntı, tüm bu planların nekadar kırılgan ve uçucu olduğunu gösterdi.Hayat tepetakla oluverdi birden;sevenler nefret eden ,varlıklar yok olan,beklentiler bilinmez olan…
Yıllar geçti,hayatlar şekil değiştirdi, savaşlar verildi ve elimde tek kalan şeyin sevmek ve sevilmek olduğunu anladım.
Sadece bunlar önemliymiş; bunlarmış beni sadece ayakta tutan..Tek ihtiyacım buymuş…
O yüzden severmiş gibi yapanlara , sevgisini silah olarak kullananlara çok kızıyorum.
Ey erkekler , sakın sizi özlediğini söyleyen bir kadına; ” sen beni benim seni sevdiğimden daha fazla seviyorsun , ama bende seni daha hararetli özlüyorum ” demeyin…
BU AYRILIK NEDENİDİR…