Dünyanın elektrikle tanıştığı yıllar. Bu tanışıklığı sağlayan büyük kaşif Edison elektriği bulmasaydı ne olurdu halimiz? Elektrik mumdan veya gaz lambasından kurtuluştu ilk zamanlarda. Daha sonra tahmin edilemez olanaklar sundu insanlığa. Peki elektrikle ölüm nerden akıllara gelmişti? Dünyada çığır açan bu buluş insanlığın yararına değil miydi hep? Bu fikir elektriğe kapılıp ölen bir hayvanı gören ve ne kadar kolay bir ölüm olduğunu düşünen Amerikalı diş hekimine ait. O yıllarda tesadüf bu ya New York eyalet hükümeti ölüm cezalarının infazında daha az eziyet verecek bir şekli araştırmaya başlamış. Şahit olduğu olayı senatodaki arkadaşlarına anlatan diş hekimi yeni infaz yöntemi olarak elektriğin kullanılması fikrine öncülük etmiş ve bir komite kurulmuş. Komite yeni infaz yöntemini geliştirmesi için Edison’la anlaşmıştı. Edison ve ekibi idam mahkumlarının alternatif akım verilerek öldürülecekleri bir proje geliştirdiler. Ne var ki Edison tüm şöhretini doğru akım(DC) üzerine yapmıştı. Peki bu projede neden alternatif akım kullanmak istemişti? Bu o yıllarda Amerika’da yaşanan elektrik savaşlarının bir uzantısıydı. Edison Amerika’da tüm elektrik sektörünü elinde tutuyordu. Westinghouse alternatif akımı(AC) bulana dek Edison’un tek rakibi gaz yağıyla çalışan lambalardı. Alternatif akım doğru akımla kıyaslandığında daha ekonomik ve pratikti. Alternatif akımın kullanım alanı artarsa Edison o zamanki şöhretini ve sektördeki tekliğini kaybedebirdi. Bu yeni infaz şeklinde alternatif akım kullanılarak, insanların alternatif akımla kolaylıkla ölebilecekleri ispatlanacak ve doğru akımın şöhreti korunmuş olacaktı. Bu amaçla bir sürü hayvan alternatif akım verilerek öldürüldü. Hepsi de kolay ölmüş görünüyordu. Hayvanlar kolay öldüyse insanlara da uygulanabilirdi bu yöntem. Ne de olsa onlarca buluş yapmış bir bilim insanı vardı işin içinde. Bu yeni infaz şekli hükümet tarafından kabul edildi. Edison elektrikli sandalyeyi dizayn etti tek eksik alternatif akım üretecek bir motordu. Westinghouse, böyle bir çalışmada yer almak istemediği için kendi ürettiği motoru vermeyi reddetse de Edison ve ekibi bir şekilde ikinci elden bir AC motor bulmayı başardılar. Westinghouse ne kadar uğraşsa da bu işe adının karışmasını önleyemedi. Mahkumlar arasında elektrikli sandalye ‘Westinghouse’ olarak nam yaptı.
ilk elektrikli sandalye infazı gerçekleşebilirdi artık. 6 Ağustos 1890’da William Kemmler elektrikli sandalyeye oturtuldu. Tüm vücuduna kablolar bağlandı. 17 saniye süreyle verilen akım kesildiğinde Kemmler hala sağdı. İkinci bir şok akım 72 saniye süreyle verildi. Bu son akım onu öldürmüştü nihayet. Edison ve arkadaşlaranın düşündüğü gibi kolay bir ölüm olmamıştı. Hatta bu sözde kolay ölüm makinası tam bir işkence makinasıydı. Onların ilgilendiği mahkumlar değildi elbette. Ticari kaygılar insanların nasıl öldüğünden daha önemliydi. Kendilerince elektrik savaşının galibiydiler.Ama durum hiç onların düşündüğü gibi olmadı. Westinghouse‘un alternatif akımı kullandığı elektrik sistemleri büyük kabul gördü. Edison’da iyi şöhretinden bir şey kaybetmedi. Bilim dehası olarak tarihe adını yazdırdı. İnsanlar onun ticari kaygılarla neler yaptığını nerden bilebilirlerdi ki…Halen ‘daha insancıl olan’ bu ölüm metodu Amerikanın 9 eyaletinde kullanılmakta.
yorumlar
afedersiniz ama siktiriboktan aşk-meşk çakma şiir bozuntularına 200 ahkam kesen hafif ahalisi nerelerde, ne yapmaktadır merak etmekteyim.!Güzel yazı.Tebrikler.
haklısın!ve yazı güzel
elektrik nasıl ani ölüme neden olurki? mutlaka belli bir süre insan hisseder acıyı.ani ölüm ancak kafaya sıkılan tek kurşunla olur bence. temiz iş yani. Hatta giyotin bile şak diye halleder.
@alpkop, o kadar kolay değil. insan vücudunun da elektrik devresi sinir sistemi ve şak diye bitmiyor olay! bilinç bir süre daha açık kalmayı bu sistem sayesinde başarabiliyor.
ayrıca “hepimiz Tesla’yız!” demek geçti içimden şu anda!
sağ elimdeki pankart”evet hepimiz tesla’yız.” sol elimdeki ” eşşoolueşşek edi..”
@pilli patio an insanın hareketine bakmak lazım. bize göre en hızlı hangi durumda hareketsiz kalıyor ise, o ani ölüm demektir. ama bünye hala hissediyorsa, sanırım o kişinin sorunu olsa gerek.
bir kişinin ölüm anı ve hemen sonrasında beyninin yaşadığı farkındalığın ne kadar sürdüğünü tıp bilimi henüz tespit edemedi fakat vücudun motor fonksiyonlarının hemen kaybı ile beynin diğer fonksiyonlarının kaybının birbiriyle aynı anda olmadığı konusunda tartışmalar ve araştırmalar hala sürüyor. işte bu konuya istinaden tek söylemek istediğim vücudun “şak diye ölmediği” idi…hatta bir adım ileri gideyim. belki ilginç bir bilgi olabilir: (gerçi yazı konusundan da fazla uzaklaşmak istemiyorum fakat) şu bir gerçek ki; kalp durduktan sonra beyin hücreleri ölürken, öte yanda kas hücreleri birkaç saat yaşamaya devam ediyorlar. deri ve kemik hücreleri ise günlerce yaşamaya devam edebiliyor. bunun nasıl mümkün olduğu ise hücrelerin yapısında gizli.şöyle ki; kalp çalışır durumda ve vücut akciğerler sayesinde nefes alırken hücreler oksijen ile soluma yapıyorlar. fakat kalp ve akciğer fonksiyonlarının durmasından itibaren hücreler oksijensiz soluma denilen bir diğer tip soluma yöntemine geçiyorlar. bu ikinci tip solumanın sonucu laktik asit oluşuyor ve kaslarda birikip onları sertleştiriyor. bu durum 36 saate kadar devam edebiliyor ve bu sürenin sonunda artık vücut bakterilere karşı korumasız kalarak bozulma evresine geçiyor. kadavra yavaş yavaş gevşiyor, yumuşuyor.dolayısıyla tıbben ölümün evreleri tamamlanmış oluyor ama kalbin durmasından itibaren geçen 36 saatlik sürede vücudun hücreleri yaşamayı başarmış oluyor. genellikle kalbin durmasından itibaren bir insanı ölü kabul ediyoruz, sizinle hemfikirim, çünkü genel kanımız böyle fakat hücrelerin “şak diye ölmek” gibi bir kavrama bir süreliğine karşı koyduklarını da bir kenara not edelim istedim. aklıma geldi yazamadan duramadım @noname kusura bakma. evet konumuza dönelim.Edison’un hırsından kudurmuş ve gözü dönmüş olduğundan mı bahsediyorduk? ya bu adamın psikolojisi hakkında birşeyler okuyanınız var mı?
hmm onun için kalp tekrar çalıştığında, yeniden dirildi diyorlar..
@pilli patigüzel ve destekleyici bilgiler, Teşekkür ederim.dediğin gibi konu dışına çıkıyor, ama işin birde manevi yanına, yani ruh yanına bakar isek:insanın ruhu bedeninden o anda ayrılıyorsa, “şak diye öldü” demektir, ama hemen ayrılmıyorsa, demekki o vücud’tan hala ümit var demektir. @pillibebekkuyuda’nında dediği gibi, kalp masajı ile insan, ince uzun ışığa gitmeden geri geliyor :-)benim düşüncem tabiki 😉
Haklısın Alpkop, o yüzden hep kalp masajı yapmayı öğrenmek istemişimdir, ama bir cerrah arkadaşım, çok dikkatli olman gerekir demişti..Mesela uçaktasın ve yanındaki insan kalp krizi geçiriyor, müdahale hemen şart değil mi..İlk yardım kurslarında bu masaj da göz önünde bulundurulmalı..
kimi ölmeden evvel fethiye’ dekah çocuk olup kopya çekmekte,kah herkes kağıdına bakmakta,yeni yetmelere sataşmakta,kimi de DALGA larda,10marifet keşfinde.şurda, burda…
ilk yardımın altın kuralı eğer kazazede ya da hastaya ulaşabilecek ehliyetli personel yoksa ya da olay yerine ulaşamayacak durumda ise müdahale etmektir.ilk yardım eğitimi almış biri olarak ben bile kalp masajı yapmaya tereddür ederim zira kurban ya da kazazedenin kalbinin tamamen durmuş olması gerekir.filmlerdeki gibi her önüne gelenin hop hop hadi bakiim nidalarıyla yaptığı eyleme bakıp öğrenmek istememek elde değil tabi.
İlk yardım çok önemlidir, boğazına şeker yapışmış çocuğun ağzına elimi sokup saniyesinde çıkartmıştım, bir kere..
güzel bir konu.albert fish elektrikli sandalyede idama giderken ne demiş; bu hiç tatmadığım bir acı harika olacak.
Ama tehlikeli şeyler ilk yardım falan, bilinçli olmak şart..Zekeriya Beyaz Hoca yı, ilk doğduğunda, dayısı bacaklarından tutup sallamış, adamcağızın gözler kaymış..
Bu konu ile ilgili ayrıntılı bilgi Tamer Korugan Lüzumsuz Bilgiler Ansiklophedisi “Elektrikli sandalye nasıl icat edildi?”
Edison elektriği değil, ampülü icat etmiştir. Kendisi bilim adamından çok bir politikacıdır. Elektriği de alternatif akımı da Nicola Tesla bulmuştur.Hepimiz Nicola’yız… XD
Edison her neyse artık yok….
hay bu eğitim sistemininde, edisonunda, icatlarınında… ulan 3 kuruş para için alemin içine etmişsin ac elektriğe maruz kalasıca edison, seni bize adam deyu anlatan sistemi napayım! ne varsa gene teslada varmış abicim, dc edison filan yalan.
edison edison evin yıkıla edison kötü edison ampulcu edison
ride the lightning
beraber sürelim xas 😛
Burada belirtilmesi gereken bir durum var.Edison sehir sehir dolasip “AC akim oldurur, DC akim kullanin.” reklami icin pek cok hayvani (kedi, kopek, vs.) insanlarin onunde AC akima maruz bırakmıştır.Zati bahsedilen dişçi arkadaş ta Edisonun bu gösterilerinden birine takıklık etmiş, ardından bu firki ortaya atmiştir.Edison da Teslaya ve AC akıma çamur atıcam diye hoplaya zıplaya bu olayı kabul etmiş (Körün istediği bir göz, parlemento verdi elektrikli sandalye üretim izni).Keza Edison’un Tesla’yi sevmemesinin nedeni epey eskilere gider. Zira olayin cok cok baslarinda ikisi ayni sirkette calismistir, ve de Edison un “bunlarla ugrasmaya degmez, yenileri gerek” dedi pek cok sistemi (ki elektrik motorlu sistemler bunlar) kısa sürelerde (24-48 saat asarı) ihya etmiş biridir.Edison zati o zaman bu Tesle denilen herife uyuz olmuş “Elin ecnebisi gelip benim çöplüğümde ötüyor.” gibisinden serzenişlerde bulunmuştur.Edisonun dişe dokunur tek icadı Ampul olmasına rağmen, hatarının farkında olan ama bir türlü hatalı olduğunu kabul etmeyen bir yapıya sahiptir.Ayrıca söz konusu Ampul’un da asıl fikri kendine ait degildir. Sadece gerekli malzelemeri bir araya getirmeşi başarmıştır.
Bilgilendirici bir yazı olmuş, teşekkürler…
Elektrikli Sandalye Sırrı ilginç bir makale
bende o ıslak süngeri hatırlıyorum
Edison’un terbiyesiz bir adam olduğunu biliyordum ama bu derece gözü döndüğünü bilmiyordum. Zalım yar..
kesinlikle TESLA…aksi;eksiktir,yanlıştır…
her buluş insana yarayacak diye bir şey yok.
sondan üçüncü yoruma bayıldım 🙂
@TALOSHangi buluş insana yararı olsun diye yapılmış ki bu güne kadar?
Zombilik yapma, her buluş insanların yararına yapılmış ama kullanım alanları insanların iyi ya da kötü niyetlerine göre değişmiş..
Zombi kafanın içinde..
Zıtttttt…
@pillibebekuykuda.Bu soyledikleriniz konusunda hangi örnekleri verebilirsiniz?Aksi söz konusu ile ben vereyim;En basitinden Antifiriz, şuanki ayrıntılı insan anatomisi ve tıbbi bilginin kaynağı yine savaşlarda esirler üzerine yapılan deneyler.Varolan jet uçaklarımız ve uzay roketleri vs ise tamamı ile savaş teknolojisi.Keza şuanki bilgisayarlar teknolojimiz, LCD paneller vs ilk çıkış noktaları savaş endüstrisidir.Direk insan sağlığına yararlı kimi ilaç ve benzeri buluşlar da mevcuttur. Ama bunların pek çoğu araştırma sonucu değil (misal antibiyotik) tesadüf olarak ya da yan ürün olarak bulunmuştur.Ki zati benim bahsettiğim geçmişten günümüze olan gelişmeler, son 20-30 yıldaki gelişmelerden bahsetmiyorum.
Ted Kaczynski geliverdi aklıma..
Yeşil Yol filmi geldi benim de aklıma. Filmdeki elektrikli sandalyeye takılan adi “Yaşlı Kıvılcım”. ilginçtir; Benjamin Franklin de uçurtmayla kıvılcımlar meydana getirip paratoner çalışmalarını yapan bir masondur. Masonların Franklin’e verdikleri isim de “Yaşlı Kıvılcım”.
Öncelikle buluş nedir ?insanların gereksinim ve ihtiyaçları sonuçu bireysel ya da grup çalışmasıyla mevcut tekniklerin kullanımı sonucu ortaya çıkan yeniliktir..Sizin düşüncelerinize göre ise, buluş insanların yok etme, üstünlük kurma psikolojileri ile sadece savaş üzerine kurulu icatlarıdır, tabii ki buluş, iyi yönde kullanıldığında insanların yararına olacaktır..İcat edilen elektrik, infaz şekli olarak kullanılmışsa, ticari kaygıya dönüşüm sonucu ortaya çıkmışsa bu insanlık suçu değil mevcut sistemin sorgulanmasını gerektiren durumudur..İnsan icat eder sistem bunu olumlu alanlarda kullanır, insanlık zararına ise reddeder..” Bu yeni infaz şekli hükümet tarafından kabul edildi. Edison elektrikli sandalyeyi dizayn etti..”Sistemde infaz mevcutken, işkence çekerek ölmeyi olabilecek en az şekle indirgeyen, acı çekmeyi engelleyen, Edison suçlu mu, tartışılır..
@pillibebekuykudailk cümlenizdeki “her buluş insanların yararına yapılmış ama kullanım alanları insanların iyi ya da kötü niyetlerine göre değişmiş..”demişssiniz.Ben de bununla alakalı olarak “Bu soyledikleriniz konusunda hangi örnekleri verebilirsiniz?” demişim size.Zira aksini kanıtlayan canlı örnekler de verdim.Hem konuyu elektrik ve elektriklikli sandalye çerçevesinde düşünmeyin. Bu mantıkla olsa düşen her uçak için newtonu suçlamak gerek.
”ZZombie DİYOR Kİ, (20 Ekim 2009 08:39)Hangi buluş insana yararı olsun diye yapılmış ki bu güne kadar?”Cevap veriyorum, Kağıt öğretmenim..Kağıdı yukarıdaki bilgileriniz doğrultusunda açıklayabilir misiniz..
:)Kacamak cevap veriyoruz.Neyi sorduğumu çok iyi biliyorsunuz.
Bu sandaya fevkalade faideli kanumca.Bizim bütün azılu katiller,teçavüzcüler oturtulmalıydı……O ibneler boşa yemek ve oksijen tüketiyor.
biliyor da işine gelmiyor zombim.harlemcim vallahi de billahi de ben de senin gibin düşünüyom.oturtçan kalkamayacak ibneler.
”ZZombie DİYOR Kİ, (20 Ekim 2009 08:39)Hangi buluş insana yararı olsun diye yapılmış ki bu güne kadar?”bir kaç kelime ile geçmişteki bütün bilim adamlarını, alimleri, kâhinleri çöpe attın. oturduğun sandalye elektrikli galiba? fişe takmayı unutmuşşun sadece. tak biraz beynin sallansın. hallice düşün bakalım hangi icat insanın yararına yapılmıştır.not: taş atmıyorum yorumlarımızdaki kelimeleri özenle seçelim. “nasılsa herhangi bir site ne olacak” olmasın. kalite içerikte saklıdır.
Fişe takılmamış bir elektrikli sandalye sıradan bir sandalyedir.
bilgiler için teşekkürler.ilansahibindenemlakikinci elaraba