Karadeniz usulü dolandırıcılık
Uyanık Karadenizli, GSM şirketi Aria’nın ’55 dakika aran, 50 kontör kazan’ kampanyası sayesinde aylardır telefon parası vermediğini öne sürdü.
Adının açıklanmasını istemeyen kullanıcı, kampanya başlar başlamaz kentteki işlek caddelere ’10 milyara lüks daire’, ‘5 milyara lüks otomobil’, ‘1 milyar maaşla iş’ gibi hayali ilanlar astığını ve arayanlarla ‘geç kaldınız, orası satıldı’ ya da ‘Adam alındı’ diyene dek sohbet ettiğini anlattı. Uyanık kullanıcı, “Böylece 55 dakikalık aranma süresini defalarca doldurup kontörleri topluyorum” dedi.
yorumlar
Ne diyebilrim ki? :))
Uyanık Karadenizliye +1
komik ama hafif’te yeri nerede bilemiyorum
:)))
gülmeme rağmen, sorumluluk almıyor ve umurumda değil diyorum.
bu kadar olur bu adam bize aya bu teknoloji ile nasıl gideceğimizi de anlatır.
Ayrıca bu kadar düşünceli bir adamın kendini ortaya çıkarması ayrı bir konu.
kafası çalışmaz sanıyorlar..
Bu adamı, yeni hükümette ekonomi bakanı yapmak lazım.
doru olması şart deil de… nerde bunun kaynaı
merak ettim
copy-paste mi atarım? Forward mail işte. Gönderenin adını veriyim istiyosan, öyle soruşturup kaynağına inelim.
olsaymış keşke
radikal‘den…
sağol nikita. Artık meme olarak kabul edebiliriz bunu.
adam üşenmemiş yapmış..
Brawo!..
Ama biraz tehlikleli bir kurnazlık bence bunu yapan neler yapmaz ki..
arka sayfa
artık bundan sonra “lazın aklı çalışmaz” desinler bakalım..
…otobüs biletini ortasından yırtıp, bir bileti iki kere kullanıyorlardı. Sonra biletleri kazık gibi yaptılar. Karton gibi sert oldu biletler. Yani katlanması, buruşması imkansız oldu. Artık yapılamıyor bu tür hileler.
otobüse para atılabiliyordu. Öğrenci 1.000.000 lira. Bizde, Alsancak-Fahrettin Altay (Üçkuyular) arası giden boynuzlulara (Elektrikli otobüs gibi bi şeylerdi) binerdik. Sonra para işini kaldırdılar, çünkü biz (İzmir Atatürk Liseliler), mahalle esnafından 50.000 liraları toplayıp, gümüş parlatıcısı vs. vs. (çok yıl oldu, içeriğini unutmuşum) ile hazırladığımız bir karışımla parlatıp (yeni çıkan 1.000.000luklar gibi) otobüslere binerken atıyorduk. Bizim hatta çalışan boynuzluların tümünün kumbaraları 50.000 lira dolu çıkıyormuş.
Hatta, müdür her hafta iki kere (hafta başı ve sonu törenlerinde) bize bir yığın fırça atardı, tehtid ederdi; “yakaladığımızı atacağız okuldan” diye.
“İzmir’de halk…
…otobüs biletini ortasından yırtıp, bir bileti iki kere kullanıyorlardı. ”
onlardan biri de bendim … :p
atarilerde jeton yerine teneke boş peynir kutularıyla jetonlar yapar. Deliler gibi oyun bitirirdik. Bir gün birden herkesi aradılar. bir arkadaşı iyi ufalamışardı. Üzerinde 20 tane çıkmıştı. Adam larda haklıydı çünkü her kasayı açtıklarında en az 30 tane bunlardan buluyorlardı. Bir de jetona ip bağlayıp cekme olayı vardı.
Ankaray denen bir meret var ya, hafif metro. Kartli bir sistemle calisir. Karti okuttuktan sonra ilk yarim saat icinde otobus,metro, vs ye ucretsiz olarak binersin. Tabi kart parasi vermemek icinde turnike de bekleyip turnikeden yeni cikmakta olan birinin kartini alirsin. Yaparsin yani, niye yapmayacaksin ki…
şu hafif metro mudur nedir o ilk açıldığında çok eski telefon kartları gibi optik sistemli bir kartla çalışıyodu. Bizim yanımızda çalışan İbrahim abi 2 sene kadar her gün silgiyle üzerine basılmış olan siyah çizgileri silerek aynı kartla seyahat etmişti. Zaten kullanılmış damga pullarını çamaşır suyuna yatırarak tekrar tekrar kullandığını bildiğimden fazla şaşırmamıştım.
Not: Başlıkta örnek bi de da kullanımı kullandım, ders alın.
Eee Eskiden maliye bakanı kimdi dersiniz(mesut yılmaz da yanlıs hatırlamıyorsam).
bugun metroda 45dk uygulaması kalktı ama uyanıklık yine hat saffa, simdide birisi ilkkez bileti basiyor. Sonra bir arkadas turnikelerden gecer gibi yapıp , tam anlamı ile o kolları oynatmıyor. yani yandan geciyor.(tabi bu arkadas zayıf lmak zorunda) sonraki arkadas ise olayı abartmadan normal sekilde geciyor.
tanık oldugumda bir an “ne oluyoruz!” demiştim :)))
kazık biletleri elimize alıp ön yüzünden baktığımızda;
yüksekliği “y” genişliği “x” eksenleri şeklinde düşünürsek, geriye kalan “z” ekseninden ikiye ayırıp kullanabiliriz.
(vesikalık fotografları bir yere yapıştırmak için nasıl ayırıyorsak ikiye, öyle.)
bende ekliyim bari.. otobüs biletini ikiye yırtıp kullanmayı bende yaptım.. ama en çok yurtdışına gittiğmde kiliselerde kullandım bizim bozuk paraları.. özellikle de 100.000ler çok uygun.. ama napıım kiliselerdeki o güzelim şeyleri görmek için ışık lazım o ışıklar içinde para.. hayret bişey mum alırken ztn para atılıo bu da mı ticarete döner be kardeşim?!? allahım sen günah yazma;)
Sene kaç tam hatırlamıyorum. İlk hack olayı olarak tarihe geçmiş diye bilinir. Amerikanya’da adamın biri şeker mi ne öyle bi şeyin içinden çıkan düdüklerin ses frekansının, telefon şebekesini felç ettiğini keşfediyor nasıl olduysa. Ahizeye üflüyosun düdüğü sonra konuş babam konuş. Beleş. Bi sürü insan uyguluyor yöntemi sonraları vs. Bu olay da buna yakın. Sonuçta hack mantığı, “oluşturulmuş bir sitemde öngörülmeyen kullanım açıklarını yakalamak ve bundan kendi yararına faydalanmak” gibi bişeyse, bu adam da baya baya ARİA’yı hacklemiş.
Böyle biline.
jeton haznesi dolunca olurdu o eskiden, sonsuz konuşurdun. Bi de bi arkadaşım Niyorka taşınmıştı, orda telefon kartı şifreleri ya da kredi kartı numaralarını eline geçirip beni arardı, 4 saat falan konuşurduk. Ne günlerdi.
o jetona ip bağlama hadisesini denedim ben. hatta jetonları bi elektrikçiye götürüp deldirmiştik. ama hikayeymiş meğer, çıkmıyo kutudan jeton, ya da ben beceremedim. ilk seferinde ip koptu, ikincisinde çok sağlamdı ip, çok çekince alet komple yerinden sallanmaya başladı vefekat jeton gelmedi. dışarda adamlar vardı, biri camı tıklattı, çıkmak zorunda kaldım, çıkmadan önce panikledim, adam anlamasın diye ipi de aletin içine tıkmaya çalıştım, aletin deliği tıkandı. neyse, bayaa bi debelenmiştim oralarda gereksiz yere. sıkıldım sonra bıraktım. e korktum tabi biraz da.
zamanı geçen biletleri yeni biletlerin rengine renkli kalemlerle boyayıp belediye otobüs’lerine atardık valla hiç yakalanan da olmadı..
Bursa’da otobüsler için aylık obonmanlar vardı(baya pahalıydı,halada var), bir obonmanın orjinalini (bi arkadaştan) alıp fotokopisini çektikten sonra uygun bi şekilde boyayıp 1-2 hafta uygulamaştım sonra uyanık bi söför anladı amma zor yırtmıştım o işten töbe ettim sonra.
şu uyanık laz amcamın taktiğine benzer bi taktikte internette araba sitelerinde ikinci el araba ilanlarında uygulamak çok mümkün ama ben arkadaşlara şaka maksadıyla yapıyorum. düşünsenize 10 bin $’ra 2000 model bmw dersen günde ne kadar arandını siz tahmin edin artık.
digiturk ve bilumum paralı dijital yayın paketi bilgisayar aracılığıyla kırılabiliyor. ben bütün bir sezon maçları böyle izledim valla.smart kartı yaratan allah biz parasız kullarınada smart kartı okuma ve karta yazma imkanı vermiş sanırım.
iken, kısır bi izin zamanı vardı. Senede 60 gün kullanabiliyosun sadece, 60 günün doldu mu bi yere çıkamazsın. Hayvan gibi izinleri harcadığımdan dolayı, dayımın tanıdığı genç ve de sinirli bi doktordan ıkına sıkıla alınan 1 günlük raporda, 1 in yanına 5 ekleyerek 15 yapıyordum. 15 gün miss. Bi kere ama kalem salağı yamuk yaptı, tarihler falan iğrenç olmuştu yani belli oluyodu oynandığı, tpeks ve fotokopi çözdü olayı tabii, aslını okul istedi dedim yuttular menopoz teyzeler.
evet