bildirgec.org

Rexona Teens Facebook Kampanyası

İki ayda 50,000 kişinin oynadığı Rexona Teens Dans Stüdyosu oyununu takiben Rexona Teens yepyeni bir Facebook kampanyası ile genç kızların karşısında. Rexona Teens ile Dansı Başlat adı verilen uygulamayı ekleyen Facebook üyeleri, dört ayrı Rexona Teens ürününe göre gruplanmış 40 dans figürü içinden kendilerine verilen rastgele 10 tanesini sıraya dizmeye çalışıyor. Ellerindeki figürleri Rexona Teens ya da arkadaşlarıyla değişerek diziler oluşturmaya çalışan üyeler oluşturdukları dizinin uzunluğuna göre 10’un katları halinde artan puanlar kazanıyor.

10 Eylül 2009 – 31 Ekim 2009 tarihleri arasında kazandıkları toplam puanla tüm üyeler arasında 1., 50., 100., 150. ve 200. olanlara Nokia XpressMusic 5800 armağan edilecek.

http://apps.facebook.com/rexonateens

Rexonateensclub.com

Rexonateensclub.com, Rexona’nın genç kızlara yönelik yepyeni ürünü Rexona Teens için yapılan mikro sitesi. Rexona Teens’in 4 farklı çeşidiyle ilgili bilgiler veren sitede, genç kızlara yönelik bilgiler ve eğlenceli bölümler yer alıyor. Özellikle Rexona Teens ‘Dance’ çeşidiyle yapılan lansman çerçevesinde, MagiClick Digital Solutions tarafından yapılan mikrosite de dans üzerine kurgulanmış. Rexona Teens ve sitenin mottosu: ‘Terlemekten Korkma, Eğlenmene Bak’

nisantasinda adim basi bu yaziyi gorebilirsiniz artik

is it fake or photo?

World Cup maç analizleri

sozluk’e ne oldu bileniniz var mı? sozluk.sourtimes.org hacklendi mi, bozuldu mu? merak ettim. Yani hayatımın bir kaç eğlencesinden biri yokoldu da…

Bir kaç senedir İstanbul dışında oluşum sebebiyle Tiyatro Festivali’nde hiç bir oyuna gidemiyordum. Geçen sene burdaydım, onda da krizden dolayı festival yapılamadı. Gerçekten şanssız olduğumu düşünmeye başlamıştım ki, bu sene bir süre önceden http://www.istfest.org/tiyatro/ adresini takip etmek suretiyle gördüm ki festival yine düzenleniyor. Derkeen, program da belli oldu. Bir heyecanla hemen programın çıkışını alıp, gitmek istediklerimi işaretledim. Genelde gitmek istediklerim yabancı grupların oyunlarıydı. (Çünkü Türk prodüksiyonlarının bir çoğuna ya gittim, ya da gitmek istemiyorum) Sıra fiyatları öğrenmeye geldi. Gitmek istediğim oyunların 30 milyon ile 40 milyon arası olduğunu öğrenince, vakfa teşekkürlerimi sunup, programı çöpe attım. Tek bir oyuna gitsem mi acaba, biraz parayı gözden çıkarıp diye düşündüm önce ama sonra o kadar çok sinirlenmiştim ki bunu da yapmamaya karar verdim. Merak ediyorum bu şartlarda kim gidiyor bu festivale?

cuma mutluluğu perşembeden gelir derler. yalan tabii, öyle bir şey demezler.

ama benim dün gece başladı heyecanım. sabah, öğle, öğleden sonra hep vardı.

Hava bir kapatıp bir açtıysa da hiç farketmedi. Ayıptır söylemesi nişantaşı civarı da öğlenleyin pek güzeldi. Dondurma bile yedim yani…

ve en güzeli bu saatler aslında.

cuma işten çıkmaya 2 saat kala… Yani henüz hafta sonuna ulaşmamışken.

çünkü ulaştığın zaman, çabuk bitiyor ve tadı o ulaşmaya çabaladığın zamanki kadar güzel olamıyor.

madem herkes bahar dolayısıyla aşk tribinde, hemen ekleyeceğim:

aşk da da böyle değil mi ki sanki…

(Bu arada fransa’da cumaları resmi tatil olmuş artık hep galiba)

anlamsızca saat erken çaldı. şu radyolu saatlerden. sesi de baya açıkmış. tam i might be wrong’un yavaşlayan bölümünün ilk notası çaldı ve yataktan fırladım. (lafın gelişi, aslında gözlerimi açtım sadece) tamam dedim bugün şanslı bir günümdeyim. İyi başlıyor gün ve iyi bir şeyler olacak. (gerçi hiç görmek istemeyeceğim birisini rüyamda gördüm -ama bu şarkı o rüyanın da bitişiydi ve bu belki de ikinci işaretti) sonuç, hala bekliyorum. tamam güneş var, patronum daha ılımlı ama bilemedim. Bu bir işaretmiydi? i might be wrong…