Saat sabaha karşı dört civarı ben Ahmet, Hasan ve Gülçinle birlikte altı nolu köşe başında bekliyoruz. Soğuk iliklerimize kadar işlemiş ceketlerimizin üzeri çiğ taneleriyle ıslanmış. Esen rüzgarın ıslığının dışında ortamda hiç bir ses yok, ama birazdan olacaklara hazırlıklıyız. Hepimizde son derece tecrübeli ve oldukça tedbirliyiz. Ahmet elindeki arbelest ile en ufak bir harekete duyarlı bir şekilde eli tetikte beklemekte. Hasan ışık atarını sıkıca kavramış Ahmet’in arkasını kolluyor. Gülçin ve ben ise arkalarında ellerimizdeki gümüş bıçak ve sarmısak kılıçlarıyla bekliyoruz. İleriden bir uluma sesi ve çatışma sesleri gelmeye başladı bile. Bizim yanımıza gelmeleri an meselesi herkez son derece gergin bir şekilde karşımıza neyin çıkacağını merak ederek bekliyoruz. Bu sefer daha yakından bir insan çığlığı ve ardından büyük bir patlama sesi geldi. Günay’ın altı patlarının sesine benzer bir sesti.Hepimiz Ahmet’in arbelest inden çıkan okun sesiyle irkildik ve o noktaya doğru yöneldik Ahmet ard ardına atışlar yapmaya başladı ilerdeki silüet ise oldukça hızlı bir şekilde ahmet’e doğru yaklaşmaktaydı ahmet geriye döndüğünde gülçin ile ben öne atılarak karşımızda dört gümüş okla vurulmuş dişlerinden kan akan oldukça vahşi ve bir o kadar pis kokan kurtadamla yüz yüze geldik. kurtadamın ilk hamlesi gülçin’e gelsede çok kolay bir şekilde savuşturmayı başardı. Bu sırada elimdeki gümüş bıçağı kurtadamın boynuna saplamaya çalışıyordum. Ve biraz şans biraz da uğraşla tamda istediğim noktaya bıçağımı saplamayı başardım. Kurtadam ulumalar eşliğinde yere düşerken arkamızdan Hasan’ın bağırdığını duyduk ahmet ve hasan ilerdeki üç-dört silüete ışık atar ve arbelestle saldırıyor ilerdeki silüetlerse bir önceki saldırı grubunu karçalıyor ve bize ulaşmaya çalışıyorlardı. Bu gece oldukça uzun geçeceğe benziyordu. Kurtadamı öldürür öldürmez ahmet’lere yardım için yanlarına döndüğümüzde üçtane vampirin leşiyle birlikte hasan’ında cansız bedeni yerde yatıyordu. Hasan’ın ölümüne olan üzüntümüz etraftan gelen çığlık ve ulumalarla dağıldı ve ileride az önce parçalanan gruba doğru ilerledik. Artık bu bölgede kalan tek grup bizdik ve sabaha 1 saat var. Üçümüzde birbirinize oldukça yaklaşarak sabahı beklemeye başladık.
yorumlar
Frp den bir parça gibi 🙂
Bu da ne..
tamamen saçma bir yazı kabul ediyorum. Bir deneyeyim dedim sadece.
Kurtadama gereken vurguyu yapabilseydin, bence güzel olurdu..meselaO da neee, karşımızda bir kurtadammm..Ha kurtadam çıkmış, ha Ali Ya da Veli, çok normal miş, sanki her köşeden çıkarmış gibi anlatmışsın..:)))
uuuuuuu değişik deneyimler…
ya ilk deneme arkadaşlar. Duygusal romantizm den epik korkuya geçiyorum ne bekliyorsunuz. Benim için ahmet mehmet ve kurtadam vampir aynı şey. O duyguyu yakalayamadım. Denemicektim ama bir daha yazıcam şöyle vahşi kurtadamlı falan bir film izleyeyim. Gaza geleyim inşallah daha uzun ve güzel olacak. Çalışıyorum uğraşıyorum olacak insallah.
Bir de baktık, adamın yarısı at..Selamlaşıp, yola koyulduk..
pbk’nın dediğinin dışında birde şu var. “Ahmet ben hasan gülçin bide benim amcaolu memet herşeye hazırdık” diye bir giriş hiç iç açıcı değil. Şimdi ahmet memet ya da sen ölmüşün kimsenin umurunda olmucak. Ne geçmişini ne geleceğini ne gideceğini bilmiyoz.Dumbledore öylemiydi ölünce gözümüz yaşarmıştı.(biraz büyük örnek oldu galiba :P).Bu arada Işıkatar’ıda kattım literatüre 🙂
Supernatural deki dean’in günlüğü tadındaydı:)
yaratık 2 çok yakında.
bence güzel, üstünde çalışmaya devam etmelisin
Eheh artık yedilemeden durmazsın.
Aslında bu tarz yazıyorum ama. Buraya yazmak aklıma gelmemişti. BU ilk yazımdı şu aralar oldukça geliştirdim. Yinede sizler karar vereceksiniz. yaratık avı 2 kısaca yaratıklar arası yaşamı konu alacak. Dünyayı birde onların gözünden görelim 🙂