kısa kısa geçeyim,.. içeri herbişi sokuluyo,.. içerisi hayvan gibi pahalı oluyo bazen,.. aslında birim başına ucuz da,.. birikiyor birikiyor,.. piyuff,..
çantanın altına saklayıp plüyonyum bile sokarsınız,.. bazen soksaydım da diyorum,.. su yok! elini yıkamaya gitmek için, on dakika uzaklıktaki benzinciye gitmelisin,.. tuvaletler iğğğğrenç!
bunun yanında üç saat hiçbişi çalmayıp, sonra aynı anda üç sahnede birden bişiler çalıp kafamızı s.kyorlar afedersiniz!
kızlar düşündüünüz kadar güzel degil,.. hatta hala çok çok güzel bişi görmedim,..
duş duş dedikleri de üç tane su bidonuymuş!
tek başımayım, acayip sıkılıyorummm gündüz!!!
muse harikaydı,.. muse harikaydı!!! muse harikaydı!!!
bu akşam da notwist var,.. ayrıca da teoman headliner,.. ıygh!
vic vega, h2000, ömerli,..
yorumlar
bi daha belirtiyim dedim.
cacophony ne kadar güzelse o kadar güzeldi
kusra bakmayın :]
hiç bişi güzel değil ne ortam ne arkadaşlık. pislik ve kalabalık
herkese teker teker sordum arkadaş olabilir miyiz diye, hayır dediler. İnsanlık bitmiş.
ortam gayet güzel, “biz bu kadar var mıydık be” dedirtiyor bana her an,..muse supperdi,.. böyle bir sahne performansı yok! baslara abanıp tizleri kısmaları, ve mideme kramp girmesi dışında, kusursuz bir şovdu,..
dünkülerden,.. climb, hiç de bekledigim gibi degilmiş,.. yabancı emsalleri ile tepişecek kadar kaliteliydi (begenmesem de bunu söylemeliydim),.. metro vasat, maximum roach şen şakrak, dost canlısı (birsürü cd dağıtığ, seyirciyle konuşan ve milli takımı kutlayan tek gruptu, siz de yenemediniz brezilyayı, biz de dediler!) ve enerjik, notwist MUH TE ŞEM, bülent ortaçgil (eminim harikadır ama) bana göre degil ve teoman da, her zamanki gereksiz bir tarafı kalkmış teomandı,..
bugunkülerden telepopmusik ve reamonn’dan ümitliyim,..
ama asıl bomba, sabah sağnakla uyandık! ve her yan çarçabuk çamur yumagı haline geldi! çoğu çadırı su bastı, miller dans çadırı çöktü,.. bazı çadırlar taşan derenin yatağında kaldılar! birçok kişi toplanıp alanı terketti! önceki günkü su ve tuvalet facialarından sonra (ki artık yetkililer etrafta dolaşmaya utandıkları için hiçbirşey bilmeyen gönüllüler vardı sadece muhattap olacak!) insanların sabrının taşması, bu kadar çabuk karar verilmesine yol açtı sanırım,.. kalanlarda da (ben de dahil) açıkçası bir hevessizlik farkediliyor,.. ama yerler kurudukça bu hava da dağılacak sanırım
orda tutan şey ne o zaman bunca rezaletin içinde?
o ortamdan sanal ortama dalabiliyorsun. İlgincime gitti ;o) Bu arada çok gelmek istedim sadece suede için, ama çalışan bi hayvanım malesef. Suede i de bildirirsen nasıllardı falan diye mutlu mesut edersin beni. iyi eğlenceler..
festivalden başka herşeye benziyor… gündüz güneşin altında kavrulmaktan başka çareniz yok… çadıra kaçmayı denediğinizde çadırı kaplayan buhar ve sıcak sizi bloke ediyor… festival alanında ise kaçabileceğiniz en ufak bir gölge bile yok… arkadaşlarımdan birinin kafası (bkz. kazıtılmış) sıcaktan iltahap yaptı… bu arada yannış tanımıyorsam vic vega yı gördüm ilk gün lacivert gömleği altına giydiği t-shirt ile beni terletirken darbeli su tabancası ile yaptığı ince bilek hareketleri azda olsa gönüllere su serpti 🙂 ortam iğrenç tuvaletler koleraya davet ediyor… tuvaleti tuvalet yapan unsurlardan hiçbiri yok… sadece kocaman zoom yapabileceğiniz derecede geniş bir açıya sahip delik var… tuvaletlerde su yok, ışık yok, sadece bok kokusu ve beraberinde getirdiği iğrenç görüntü var… duş diye adlandırdıkları şeyler sadece bir bidondan 5 ana kola ayrılan fıskiyeye sahip 6. sınıf plaj duşları… ücretsiz servis! sadece 2 milyon… herşey komik… geceler yaşanılası ama gündüzler berbat… muse ve bülent ortaçgil dışında kayda değer birşey yok şu ana kadar… yağmura teslimiyet kaçınılmaz… kıçımıza kadar ıslandık… ortamda yağmur sonrası tek bir görevli yok.. yağmur dolayısı ile elektirik yoktu sabah multinet kartları ile alışveriş yapıldığı için aç kaldık elektrik kesintisi yüzünden… gece uyku uyumak imkansız sabaha kadar müzik ve çadır komşularınızın geyiklerine mahruz kalıyorsunuz… zaten kavurucu sıcak en fazla 8’e kadar yatırıyor sizi… etrafta bikinili kızlar ve yılların birikimi vücutlarını sergileyen boxer lı gençlerin ertesi gün yoğurtlanıp dolaşmaları oldukça komik… bir de ilk gün dünya kupası gazı ile 3 yabancı eleman ile yapılan kıran kırana (bkz. kavga en meselesiydi) futbol maçı ardından elemanların (manchild) akşam sahne almaları kopardı bizi… kimse kimseyi tanımıyor… bilinçsiz büyük bir yığın var… alan çok engelebeli alana en ufak bir müdahale yapılmamış dans çadırı bile papates tarlası gibi… gönüllü görevlililerin s.klemez tavrıları herkesi çıldırtıyor… 650 bin liraya satılan suyu alabilmek için bile ssk kuyruklarını aratmayaran bir sıraya girmek muhtemel… tam anlamı ile kaos… 3. güne kalmak dahi istemedim… Muse (muhteşem) ve Bülent Ortaçgil (babacan tavırlar ile harika) geçti rüzgar gibi yarın tekrar Suede için dönüyorum…
sahnede olmalı şu an ama ben evdeyim oof. Bi daha ne zaman nerde nasıl?
lanet olsun !
Adını açıklamak istemeyen bir kaynaktan alınan bilgilere göre H2000 aslında bir deney alanı olarak tasarlanmış. Amaç da gençlik diye tabir edilen yaş grubundaki insanların pisliğe, karmaşaya, açlığa-susuzluğa karşı ne kadar süre dayanabilecekleri, nasıl tepki vereceklerini ölçmekmiş… Onları test alanında tutabilmek için de hoşlarına gidebilecek bazı elemanlar eklenmiş. Hepsinin kollarına bir bileklik takılarak hareketleri takip edilmiş, verilen çipli alışveriş kartlarıyla tüketim alışkanlıkları incelenmiş. Zaman zaman deney alanına yerel insanlar salınarak bunlara verdikleri tepkiler ölçümlenmiş. Değişik hava koşullarındaki davranma biçimlerini ölçmek için de özellikle yağmur yağması muhtemel günler seçilmiş.
Elde edilen ilk gözlemlere göre bu kesim, minimal düzeyde tepkiler vermek ve arada sırada “rezalet!rezalet” diye sesler çıkarmak dışında fazla bir reaksiyon göstermemiş.
Maydonoz olmayayım dedim ama dayanamıyorum. Arkadaşlar bu kadar şikayetiniz ve sorununuz varsa dönün gelin. Elinizi kolunuzu bağlayan mı var. (Demirel gibi oldu, farkındayım) Yok değilse sizi orda tutan ne ise tadını çıkarın.
bi hafifin kulu anlatıcak mı suede nasıldı? halla halla yaa.
sayın okuyucular şimdi canlı olarak h2000 izlenimlerini anlatacak olan muhabirimiz vic vega ‘ya bağlanıyoruz. Vic bizi duyuyor musun? bize h2000 muzik festivalinde yasadıklarından kısaca bahseder misin? Vic? Vic? Duyuyor musun bizi? Eeem, sanırım teknik bir arızadan dolayı Vic Vega ile baglantımızı kaybetmiş bulunuyoruz sayın okuyucular, tekrar baglantı kurdugumuzda bu haberimize donecegiz.
…
şimdi spor haberleri…
sanırım. olay şurada cereyan ediyor.