Yıllar öncesi tüberküloz geçirdim, ve hastanede yattıgım aylar(tüberküloz çok uzun tedavi gerektiren bir hastalıktır.)pek çok kişi tanıdım ve verem ettin beni deyiminin gerçekliğini öğrendim.Arkadaşım Selma son aşamasında gelmişti, bie çocuk annesi 20 li yaşların başındaydı.30 kiloya kadar düştüğü için yürüyemiyordu, hemşireler ona iğne yapmakta zorlanıyorlardı, çünkü kalçasında et yoktu ve kemigini buruşmuş bir deri kaplıyordu.Tüberküloz tedaviyle iyileşebilen bir hastalıktır. O yüzden doktorlar ailesine çok umut verdi. Bir ay boyunca yürüyemedi Selma, çok zor nefes alıyordu. Biz de hastaydık ama o kadar ilerde değildik yürüyor koridorda bahçede cirit atıyorduk.Selma ilk ayın sonunda 6 kilo aldı, yürümeye başladı, ama bizim gibi merdiven çıkamıyordu. Ben ve O yavaştan samimiyeti ilerlettik. Konuşup dertleşmeye başladık.Maddi durumları iyiydi hemde çok iyi, ama Selma çok mutsuzdu. Eşi tarafından çok aldatılmaktan yataklara düşmüş, çok sigara içiyormuş ve doğum yapınca vücut iyice iflas etmiş. Resmen beni verem etti dedi. Rahatsızlandığımda, ateşlendiğimde, öksürdüğümde doktora götürseydi bu kadar ilerlemez di dedi. E sen neden gitmedin o götürmediyse diye kızdım ona gitmemiş işte nerden bilsin verem olduğunu, biz o zamana kadar verem hastalığını filmlerde yada tarih öncesinde kaldığını sanırdık.Selma’ya çok ziyaretçi geliyordu ama eşi sadece bir kere geldi 3 ay boyunca. Telefonda ise sürekli aşkını anlatıyordu karısına, Selma ise o zaman uçuyordu.Demek çok seviyor diye düşünüyor insan.3 ay içinde çok samimi arkadaş olduk. 5 aylıktı kızı o hastanedeyken ve onu çok özlüyordu. Eşi onu aldatmasna ragmen ayrılmak istemiyordu karısından, Selmanın da öyle bir niyeti zaten olamazdı. Sonra ben taburcu oldum, Selma da bir süre sonra çıktı zaten.Hastane sonrası telefonla ve yüzyüze görüşmeye devam ettik.Hastanede sadece 6 kilo alabilmişti, yinede çok zayıftı ve eşi bunun o halini kullanıyordu. Kilo al kilo al diye kızı bunalıma sokmuş parmağında oynatıyordu. Bu süre esnasında eşini de tanıma fırsatım oldu. Yakışıklı, maddi durumu iyi tipik çapkın erkek dedikleri o olsa gerekti. Selma da az kilo alsa çok güzel bir kadındı aslında.Tedavimiz 1 yıla tamamlandı ilaçlar kesildi.Dışardan tedavimiz de bitti ,ama Selma tekrar hastaneye yattı o tekrar rahatsızlanmıştı. Bu kez eşi biraz daha ilgiliydi hatta ona bir tanıdığını gönderdi, o tanıdık başka bir hastanede hemşire oldugu için Selma’yı izin alıp dışarda gezdirebilecekti. Bunu telefonda anlattı bana Selma bende çok sevindimTelefonla konuştuğumuz günün akşamı kapım çalındı, baktım ki Selma izin aldığı gibi bana gelmişti dolaştıktan sonra, hayır tabi ki öyle olmamıştı. Tanıdık hemşire sevgili kocasının eski sevgiliymiş her ne kadar artık dost ta olsalar kocasının dakika başı Selma’yı aramasını hazmedemeyip kusuvermiş yaşananları, sonuç Selma hastaneden kaçmıştı.Neyse ki bizim zampara enişte gelip eşinin gönlünü aldı.Artık aralarında birşey kalmadığını, Selma’yı dolaştırıp moralini düzeltsin diye ondan rica ettiğini anlattı.Amma da morali düzelmişti kadının. O gece bende kaldılar, ertesi gün hep birlikte Selma’yı hastaneye götürüp yatırdık. Bir 3 ay daha yattı.Kış ortası taburcu oldu Selma artık hastanenin kaşarlanmışı olduğunu söylüyordu, acemilik çektiği günler geride kalmıştı hastane de yatmak ona koymuyordu bile.Bu sefer çok dikkat edecekti kendisine dışardan süren ilaç tedavisi yanında morali ve beslenmeside düzgün olacaktı.Selma o kışı çok kötü geçirdi. O hemşire başına bela oldu, evine geldi, telefonlar açtı her haltı yaptı. Kocasıda her seferinde özür dilemekten başka şey yapmadı çünkü anladığımız kadarıyla o kadınla tekrar beraber olmaya başlamıştı. Arkadaşım ilaçlarını düzgün içmiyor sigarayı çok tüketiyordu arada içkiye de hayır dememeye başladı. Sanırım durumu iyi degildi.En son kontrolde Onun tekrar rahatsızlandığını öğrendik ve bu kez durum ciddiydi. Hastalığı ilaçlara direnç kazanmış ve minör tedavi denilen daha uzun süreli ve zor bir ilaç tedavisi yapılacak ve gerekirse akcigerinin teki alınacaktı. Kocası haşlanmış tavuk gibi umutsuz dolaşıyordu adam olacakmıydı acaba.Tam tamına 9 ay yattı arkadaşım bu 3. yatışıydı be kızının hiçbir doğumgününde dışarda olamamıştı. Bu kez fazla üzülmüyordu hastaneye alışkındı ve kararlıydı, bu kez eşi üstüne titriyordu ve Selma mutluydu. Bir kaç ay sonra ameliyattan vazgeçildi tedavi cevap vermişti iyileşiyordu. Dokuz ay içinde son beş ay hafta sonları evde kalış izni alabiliyordu ve birarada olabiliyorduk. Selma çok değişmişti, bu sefer normal bir şekilde kilo alabilmişti ve hastanede bile asla pijamayla dolaşmıyordu, kendine çok bakıyor kuaförlere gidiyordu.Taburcu olmadan anladık eşinin hala aynı haltları yediğini ama Selma nedense tepkisizdi .Artık canının kıymetini anlamış gibiydi. Taburcu olunca tatile çıktılar gezdiler tozdular ama inanın ki eşi adam olmamıştı ve işin garibi Selma onu iplemiyordu.O yaz Selma annesinin yanına gitti kalmaya ve bir daha dönmedi.İki ay sonra eşi şehir dışındayken evi boşalttırdı, gittik evinin eşyalarını sardık sarmaladık yolladık.Meğer orda bir düzen kurmuş tek başına sadece kızıyla yaşayacakmış. Annem de beni verem eder herşeyime karışıyor,ondan da kaçıyorum dedi.1 yıl sonra tatile geldi İzmir’e bir hafta gezdik, tozduk, ağlaştık, sabahladık ve hayatımda gördüğüm en güzel haliyle idi Selma.Kendine güveniyordu, bekardı ve birine aşıktı üstelik turp gibi sağlıklıydı.Şu an çok iyi daha bu sabah konuştuk.Artık ikimiz de İstanbul’dayız. Yeniden evleneli birkaç sene oldu bir de oğlu oldu iyi bir eşi var dediğine göre rahatı yerinde.Olmasa da zaten uzaklaşıveririm diyor. Ve dedi ki size zarar veren şeyi hayatınızdan kesip atın kazıyın. Nerdeyse ciğerini kesip alacaktılar o esas zararlıyı attı kontrole bile gitmiyor çünkü sağlığı yerinde.Eski hayatından tek kalan şeyler kızı ve fısfıs kullanmak zorunda kaldığı hasarlı akciğerleri.Allah inşallah her daim onu mutlu eder ve hastalara şifa verir.