bildirgec.org

doktor hakkında tüm yazılar

El Aynası

mavilikler | 28 June 2011 09:13

Yaşlanmak buydu işte! Bir kapıyı açıp girmek ve bir gölge gibi süzülmek içeriye… Gülüşün, bakışların oradaki yüzlerden tekinde bile bir yansıma bırakmadan; aynasız kalarak oradaki sandalyelerden birine ilişivermekti.

Oturur oturmaz çantasına saldırdı ve el aynasını çıkarıp büyük bir susuzlukla yüzünü seyretmeye başladı. O ayna günlerce çıkmazdı o köşedeki yerinden. Gözler kendisine bu kadar küskün değildi o zamanlar. Kendinden izleri bol bol görebiliyordu her yerde. Bir gülüşte, fazla uzayan bir bakışta saçlarının evden çıktığı kadar mükemmel göründüğünü keşfedebiliyordu.

Temiz ve masum bir ümidi yok etmek…

bithikotsis | 10 April 2011 07:00

Adı Gonca’ydı. Doğu Anadolu’nun kıraç bir köyünde sekiz yaşında bir kızcağızdı. Altı kardeştiler. Gonca en büyüğünden bir ufak olandı.
Okumaya çok meraklıydı. Köyde imkan bulamaz, posta dağıtan amcanın arabasına abisi ile gider kasabadaki kütüphanede okur, okur okurdu. Renkli ansiklopedilere hayrandı. Ona göre hayat o ansiklopedilerde yazanlar resmedilenlerdi.

Gonca’nın ailesi cahildi. Babası düşük maaşa tarlada çalışır ev geçindirirdi. Anası temizliklere gider üç beş para kazanırdı. Ailede okuyan yoktu. Ya ablaları evlenip gitmiş ya da başka yerde karın tokluğuna çalışıyordu. İki abisi vardı Gonca’nın, biri şehit düşmüştü.

Mucize Meyve; Pepino

akbelen79 | 05 March 2011 14:32

Bu adı ben de duyduğumda araştırdım. Gerekli yerlerden aldığım bilgiye göre gayet anormal bir durum var ortada. Niye mi? Ben zannederdim ki ülkemde yetişmeyen bir meyve veya sebze yok ama bir bu var herhalde. Arkadaşlar şunu söylemeliyim ki ; çok esrarengiz ve tropikal bir meyve olduğunu öğrendim ve sizinle paylaşıyorum . Daha ülkemizde yeni yeni yetişiyor bu ürün . Geçen de bir yarışma proğramın da sordular bu soruyu ama bilinemedi . Meraklandım aradım buldum cevabı netten reklam arasında . Buldum da bu soruyu niye sorduklarını anlayamadık. niye mi?

YILBAŞI ÖNCESİ DOPİNG

admin | 27 December 2010 12:53

Sağlık çalışanlarına müjdeli haber geldi. Yılın sonuna doğru yeni yıla mutlu girmelerine neden olacak haber hükümetten geldi.

Pakize Tarzi hakkında…

nazokiraze | 04 September 2010 13:34

Klinikleri ve Laboratuarlarına adını veren Pakize Tarzi’yi tanımayanlar onun tanınan bir doktor olduğunu veya hastanenin kurucularından biri olduğunu düşünebilir, ancak Pakize Tarzi çok daha fazlasıdır.

2004 yılında 94 yaşında hayata veda eden Tarzi ülkemizin ilk kadın kadın doğum doktorudur ve ilk özel kadın doğum merkezini açan kişidir, ilkleri bunlarla sınırlı değildir İstanbul Boğazı’nı yüzerek geçen ilk kadın yine Pakize Tarzi’dir ayrıca hem Afgan hem Osmanlı hanedanına akraba olan ilk kişidir.

Plasebo etkisi

arke9 | 31 August 2010 17:14

Plasebo etkisi telkine dayalı bir iyileştirme yöntemidir. Hastanın hastalığını kendi kafasında yenmesinde etkilidir.Mesela aslında bir şekerin bir hastaya ilaç diye verilip içirilmesi . Hasta burada ilaç içtiğini ve iyileşeceğini düşünecek . İlacın rengi de önemli olabilir kırmızı canlandırır, mavi rahatlatır . İlacın iyi bir marka gibi gösterilmesi de etkiyi arttırabilir. Bu tedavinin cevap vermesi hastanın kendisine bağlıdır . Kafasında hastalığı yenmelidir .

Hiçbir risk içermeyen bu yöntemi bir doktor test amaçlı olarak ameliyatlarında bile kullanmış , hastalarına ameliyata girerlermiş gibi narkoz vermiş , iğne yapmış ve bunların sonucunda 1-2 yıl sonra bile hastalarının hiçbir şikayetinin olmadığını gözlemlemiş .Bu yöntemi klasik tıp kabullenmek istemese de sonuçlar ortada . Pozitif düşünce iyileşmede etkili . Demek ki insan vücuduna hakim olabilmekte.

Bu işlemi uygulayan doktorun rolü çok büyük.Hastaya güven verebilmesi lazım.Onu rahatlatması , sorunlarını dinlemesi , hastayı inandırması gerekiyor .
Özellikle çaresi olmayan kanser gibi hastalıkların en büyük ilacıdır plasebo. Doz aşımı , yan etkisi yok ve hiç para gerektirmiyor .Bunlar da cazip yanları.
Bu yönteme çok büyük umutlar bağlamamak veya yöntemi çok da küçümsememek gerektiğini düşünüyor bazı doktorlar da.

Kader , Check up ve Fasulyeden Hayatlarımız… ( 2 )

firatocal | 10 August 2010 12:42

uzun lafın kısası… chek up mühim konu bence… ablama katılmıyorum… ocağın altını kısmak , yada düdük öttüğünde ocağın altını kapatmak benim yaptığım… dedim ya garanticiyim biraz… elimden gelen ancak bunlar… bu arada zeytin yağlı bol domatesli sulu sulu ekmek bana bana yenecek fasulye ne giderdi şimdi… bir de yanında kuru soğan…

yaşamlarımızda böyle birşey… yaptıklarımız onları lezzetli kılmak için çırpınışların ötesine geçmiyor… daha doğru bir ifadeyle ne kadar yırtınsak da geç(e)miyor… kader denilen şeyde sonuçta bir şekilde bir şeylere yeniden ve yeniden acıkacak olmamız…

son noktayı yaşadığımız her anı sanki son dakikalarımızmışçasına yaşarak geçirmemiz gerektiği düşüncesinde koyarak bitiriyorum egeye karşı akşam sahil sefamda… son bir kere daha denize girerek sahip olduğum tüm güzellikler adına Tanrı ‘ ma şükrederek gidiyorum kaderim olan beni mutlu mesut ve bahtiyar eden ailemin yanına…

yürüken Peygamber efendimizin ” sanki yarın ölecekmiş gibi öbür dünya ve sonsuza dek yaşayacakmış gibi bu dünya için yaşa ” sözünü hatırlayarak iç geçiriyorum… ilk kısmını pek takmadan ne de güzel beceriyoruz ikinci kısmı…

Kader , Check up ve Fasulyeden Hayatlarımız… ( 1 )

firatocal | 10 August 2010 12:02

rüzgarım yatmış , eşim keyifsiz olduğu için benimle gelmemiş , tek başıma günü geceye döndürmek üzere akşam serininde sahildeyim… egeye karşı akşamın cılız ama iç ısıtan ılık ışınlarıyla kumsal şekerlemesi yapıyorum… dertsiz tasasız bir deniz keyfi…

ne mümkün… şeytan dürtüyor bir kere… ahbaplarımıza denk geliyor ve başlıyorum sohbete… sohbetlerim beni geçmişimin acı hatıralarına götürüyor bu akşam…

Sağlıktan bahsederken konu kalp krizinden kaybettiğimiz babama ve konuştuğum ablanın yakın bir zamanda kanserden kaybetmiş olduğu eşine geliyor…

babamı 1995 yılının son demlerinde ikinci krizinde kaybetmiştik… ilkini atlatmasına rağmen ikincisinden kurtulamamıştı… hep en pis ve en acımasız olanı ikincisidir derlerdi… inanmamıştık , ama en acı yoldan yaşayarak öğrenmek zorunda kaldık… sohbet ettiğim ablam da eşini kanserden 8 ay gibi çok kısa bir süre içerisinde kaybetmiş…

konu dönüp dolaşıp hastalıkların erken teşhisine geliyor… check up ları tartışıyoruz… zamanında eşinin doktor yüzü görmeyen son derece sağlıklı birisi olduğundan bahsediyor… her 6 ayda bir check up ını yaptıran , hasta ise ilaçlarını son derece titiz bir şekilde hiç aksatmadan kullanan birisiymiş rahmetlik abimiz… babam da ilk krizinden sonra malülen emekli olmuş , daha sakin ve düzenli bir hayatı seçmişti… ama herşeye rağmen ikinci krizin onu alıp götürmesinden kurtulamamıştı…

konuştuğum ablam bütün bu olup bitenlerden sonra , doktora gittiğini ve kendisinde ne var ne yok anlaşılması için check up yaptırmak istediğini söylemiş… doktor , ablamın konuşması bitince kanserin ve kalp krizinin çok nankör hastalıklar olduğunu , tüm kontrolleri yaptırsa bile iki gün sonra bu hastalıkların ortaya çıkmasıyla birlikte hayatının allak bullak olabileceğini söylemiş… o da hayal kırıklığı içinde çıkmış gitmiş doktorun yanından…

ben biraz garanticiyim… elimden gelenin sadece bunlar olduğunu bildiğim için herşeye rağmen check up yaptırmaktan vazgeçmeyeceğimi söyledim… ama sonunda herşeyin bilinmez kör sağır ve dilsiz bir kaderin parçası olduğuna da ikna olduğumu da eklemeliyim… sadece bu sohbetim değil , önceki benzerleri de aynı türde hikayeleri içeriyor…

her şey dönüp dolaşıp beni bu dünyadaki sayısı belli nefes sayısına getiriyor… Tanrı ‘ nın bize verdiği vade doldumu ötesini ne tıp ne de mucizeler üzerine eklemiyor…

Hipersonik göz testi

witamin | 29 July 2010 15:56

Zurıch Sigorta için hazırlanan bu reklamda Dr.Çapak Sezer hipersonik göz testi yapıyor. Teste katılan her 66. kişiye mp3 çalar hediyesi var .Acele edin, kampanya 200 adet mp3 çalarla sınırlı.

Haydi Obez misiniz bakalım…

admin | 27 July 2010 14:23

Obezite vücutta aşırı derecede yağ dokusu bulunması durumudur. Geçmiş çağlarda obezite; güç,refah ve sağlık göstergesiyken günümüzde tedavi edilmesi gereken bir hastalık olarak kabul edilmektedir. Obezite tanısında kullanılan birçok yöntem olmasına rağmen günümüzde tanıda ve sınıflamada BEDEN KİTLE İNDEKSİ (BKI) ve bel çevresi ölçümü önerilmektedir.
Haydi gelin obez misiniz değil misiniz ya da sınırlarda mısınız bakalım.