Kırşehir…Kırşehir’li mahalli sanatçı Neşet Ertaş. Tele her vuruşunda ortamda oluşan duygu yoğunluğunun sebebinin babası olduğunu söylemiş. Türkü söylerken yaşadığı her anı babasının hisleriyle yaşadığını belirtmiş.O zaman bakalım Neşet ustanın babası Muharrem Ertaş bu duyguları kimden ve nasıl almış.Muharrem Ertaş-Kalktı Göç Eyledi

Ömrünün neredeyse tümünü çalıp çağırarak geçiren Muharrem Usta’nın bütün bir hayatı bir bakıma bu iki kelimede saklı: “Çaldı ve söyledi.”Musiki kültürümüzün en orijinal ve sanatkarane örneklerini içeren hususi repertuarı ve icra üslubu üzerine değil akademik çalışmalar yapılması, ciddi bir makalenin bile yayınlanmadığı göz önüne alınırsa, ülkemizde Muharrem Ertaş’ı derli toplu değerlendiren elimizdeki tek yayının bu olduğu söylenebilir.Muharrem Ertaş zurnacı Kara Ahmet ile Ayşe Hanım’ın 5 çocuğundan biri dedelerinin deveci kabilesi mensup olduğu ve Horasan’dan gelip Kırşehir’in Yağmurlubüyükoba köyüne yerleştiği daha sonra bir tek kişi (Yusuf Usta) hariç, bu köyün tamamının 1940 lı yılların başında Kırşehir’in Bağbaşı Mahallesine göç ettiği biliniyor.Çalıp söylemeye olan merakının adeta doğuştan olduğunu kendisi söyleyen Muharrem Ertaş dayılarının kendisine bu gönül işini nasıl öğrettiğinide anlatıyor. Hatta Bulduk dayısının asker kaçaklarını yakalamaktaki hünerlerini bile anlatıyor.Bulduk dayısı köyün ortasında türkü söylüyor onu dinlemek için dağdan inen asker kaçaklarınıda yakalatıyor.Kalktı göç eyledi avşar elleriAğır ağır giden eller bizimdirArap atlar yakın eyler ırağıYüce dağdan aşan yollar bizimdir

Dinleyenin asla sesini unutmadığı büyük üstad hayatı boyunca hak ettiği şöhrete erişememiştir. Fakat kendisine sorsanız “çalıp söylemektir” amacı şöhret değil.Oğlu Neşet Ertaş’ın meşhur olmasından sonra adından daha fazla söz edilmeye başlanan Muharrem Ertaş kimsenin bilmediği ya da bilsede ondan güzel söyleyenin bulunamayacağı bir gönül ile söylerdi türkülerini, bozlaklarını.Kırşehir’deki derleme çalışmalarında 1982 yılında kayıt altına alınan Muharrem Ertaş’ın anlatımıyla ”Arzu ile Kamber”in hikayesi ses kayıtları bulundu. Deşifre edilerek (anlaşılır olması bakımından biraz düzenlenmiş) tekrar kaydedildi.İşte hikayeden bir bölüm”Oduncu koca ve karısı, odunculukla geçimini sağlayan çok fakir bir ailedir. Odun kesmeye giden oduncu koca, Kel Vezir adlı hükümrana ait koruda göçebelerin bir taşın kenarına bıraktıkları yeni doğmuş bir erkek bebek bulur ve evine getirir.Bir süre sonra…(devamı)Başımda Altın Tacım

71 yıl boyunca çalıp söyleyen üstad, tokactan yapma sazı böyle titretmesi ve ardına o benzersiz sesinide ekleyebilmesi şüphesiz onun erişilemez yeteneğini ortaya koyuyor.3 Aralık 1984 günü vefat eden Muharrem Ertaş dünyada bir çok ses mühendisinin o öldükten sonra bile sesini incelediği tek insandır.Hatta Japon mühendislerine göre böyle bir ses insan sesi değildir…Bozlak ustasından bir bozlak dinlemek ve o benzersiz sesini gönlünüzde duymak için.Karanfil Suyu Neyler–Kaynak123