İstanbul Bayrampaşa ve Sağmalcılar cezaevlerinde 786 mahkum arasında yaptığımız bir araştırmanın ilginç sonuçlarını henüz hiçbir yerde yayınlanmadan sevgili Hafifçilerle paylaşmak istedim.18-45 yaş arası mahkumlar, karşılıklı görüşme ve yazılı anket yoluyla değerlendirildi ve İstanbul’un kozmopolit yapısı göz önüne alınarak Türkiye’nin suç ve (tüm suçlular yakalanamadığı için) yakalanan ya da teslim olan suçlu profili çıkartıldı. Mahkumların doğum yeri istatistiklerini burada belirli yanlış anlaşılmalara sebebiyet vermemek için yazmayacağım ancak inanın tüm diğer sonuçlar kadar ilginç. Katil, hırsız ve narkotik olarak 3 gruba ayrılan mahkumlardan katil grubu 350, hırsız grubu 234, narkotik grubu 202 kişiden oluşuyordu ve hepsi çalışmaya gönüllü olarak katıldılar.Şimdi isterseniz ilginç sorulara ve çok daha ilginç cevaplarına gelelim. Katil grubuna yöneltilen “neden öldürdün” sorusunun %48 gibi yüksek bir oranda “seviyordum” ya da benzeri bir şekilde cevaplanması, ülkemizde en büyük cinayet sebebinin sevgi olduğunu ortaya çıkarttı. Bu çalışmanın Hollanda’da yapılan bir benzerinde aynı soruya katılımcıların %56’sı intikam cevabını vermişken bizde bu cevabı verenlerin oranı %18’de kaldı. Namus %26’lık bir oranla ikinci sırada. Hollanda’da ise bu cevap “diğer” kısmını oluşturan %2’ye giriyor ve bu cevabı vermiş olan mahkumların tümü Türk. Buradan da herhalde Hollanda’dan tüme varım yaparak Avrupalıların ne kadar namussuz insanlar olduğu sonucunu çıkartabiliriz.Hırsızların %26’sı bu suçu ihtiyaçtan değil alışkanlıktan işlediklerini belirttiler. Mesela aldığımız ilginç cevaplardan biri, “bar masasında gördüğüm başı boş telefon 628 bile olsa dayanamıyorum”du. Psikolojik bir rahatsızlık olan kleptomaniye işaret eden bu ve benzeri cevaplar, ülkemizde cezaevlerinin akıl hastanelerine ve psikiyatri kliniklerine alternatif olarak kullanıldığına işaret ediyor. Yine hırsızların %89’unun yakalandıkları suç sırasında çaldıkları mal ya da malların değeri 150.000.000 TL’nin altında ve bu kişiler en az 8 ay hapse mahkum olmuşlar. Çaldıklarının bedelini de geri ödemişler. (baklava ekmek tarzı hırsızlıklar da burada mevcut) Burada hortum edebiyatına girmeyi çok istemiyorum ama yine de şunu salık vereyim çalacaksanız en az 1 trilyon götürün yoksa en az 8 ay hapsi boylarsınız. Trilyonu çalana kimse dokunamıyor geri de bir şey ödemek zorunda kalmıyor.Narkotik mahkumlarının %85’i istedikleri maddeyi “içer”de “dışar”dan daha rahat bulduklarını ifade ettiler. Ayrıca %45 dışarıya eskisinden çok daha iyi kanallarla (bağlantı) çıkacaklarını belirttiler. Bu da zaten herkesin bildiği bir gerçeği ortaya çıkartıyor, uyuşturucu suçlarıyla ilgili yasaların tekrar düzenlenmesinin gerekliliği. Tabii bu çalışma da diğer tüm sonuçlarıyla birlikte bir rafa kaldırılıp sonuçlarıyla ilgili hiçbir yararlı iş yapılmamasına mahkumdur. Bu da bizim cezamız.Hiç linki olmayan bir yazı oldu ama gerçekten çok yeni olan bu çalışmanın tüm sonuçları internette yayınlandığı zaman (1-2 ay içinde gerçekleşmesi planlanmaktadır) ahkamlar kısmında linkini de vereceğim. Ayrıca şöyle şık bir parmaklıklar arkasında mahkum resmi iyi giderdi ama konuyu cıvıtmamak açısından bu yönteme başvurmadım…