yell
Bayılıyorum bu reklam repliğine…Yahu, bizim apartmanın neredeyse tamamı manyak. Ben dahil! Hepimizin türlü türlü manyaklığı var. Ama severiz birbirimizi. Sokağa, bakkala, yürüyüşe çıkarken karşılaşsak birbirimize kapıları tutar, geçmek için öncelik veririz. Sonra da asansörü buram buram kokutan, yaz günü sürülen pis ağır parfümler için birbirimizin ardından söveriz…- Evet, niye böyle yaparız ki, canım kardeşim?- Bilmiyorum, asabiyiz, komple tikiz, bir şekilde sövmeden edemeyiz.bu bir pilli patisözüdür! Asansörün kapısına da ayrıca söveriz. Çünkü koku çıksın diye kapıyı aralık bırakamazsın. Mübarek teknolojinin getirip kendini sattırması sayesinde iki yıl önce kendi kendine kapanır hale getirildi. Cepten paralar su gibi aktı. Ona da sövdük tabii…Otoparkı paylaşamayız, yaklaşık kapasitesinin dörtte üçü kullanılabiliyor. Bunun sebebi; ya birbirimize kızıp araçları geniş geniş parketmemizden kaynaklanıyor ya da yönetim toplantıları sonrası edilen kavgalar sebebiyle kimilerimiz kızıp küsüp araçları sokağa parkediyor. Yani o zaman da otopark boş kalıyor. Çöp kamyonları, sucular ya da tüpçüler mutlaka geçerken araçları iki çizikle işaretliyor, sokağa parkettiğimiz için… Bunu kasıtlı yaptıklarına eminim. Çünkü biliyorum, onlar da manyak!Geçende kandil simidi yaptık, mahlepli falan… Dağıttık apartman sakinlerine. Birbirimize tabaklar geri gönderilirken tabii ki nezaket usulü dolu idi. Evde yapılmış börek, sütlaç, daha olmadı satın alınmış ço(tt)oprenslerle dolu olarak geri geldi hepsi. Yılbaşıları yine keza, içeriz, birbirimize şaraplar göndeririz, birbirimizi davet ederiz, iki tek atılır, eğlenilir, yenilir, içilir, yerler pisletilir. Ertesi günü illa ki; çöpünü kapıcı gelsin alsın diye kapısının önüne bırakan kapı komşusuna yine sövülür. Kimisinin eline yapışmaz, gider atar çöpünü ama genel sövergeçer kelimelerimiz arasında topluca o da nasiplenir salyalı, tükürüklü laflarımızdan…Bu böyle… Kimse kimseyi evinden attırmaya çalışmaz. Söver geçeriz. Hayat işte… Kimi nereye gönderebilirsin ki? Fezaya giden astronotlara rica mı edeceksin? “Abi bi zahmet şu amcayı da al, gezdir, getir. Gözü gönlü açılsın. Bastonuyla etrafa yanlışlıkla dokunursa artık idare ediverin” mi diyeceksin?Apartmanın hayvanatı da bir tuhaftır. Yabancı biri ya da misafir asansöre bindiğinde sırasıyla birinci, ikinci, …ncı katlardaki köpekler havlamaya ya da ulumaya başlar. Kızgın damlarımızda illa ki; dolaşan kedilerimiz eksik olmaz. Onlar da kargalara savaş açar, birgün biri kafasına gagayı yedikten sonra anlayacak, bekliyoruz.Birgün yerde uzanmış aptal kutusuna bakarken dairenin kapısı bir gümleme ile esnedi. İkinci yumruğa, bir nara “Aç kapıyı diyorum sanaaa!” diye eşlik etti. Zaten kapının esnekliği üçüncü bir yumruğa kanımca dayanmayacağından ailecek derdini şişelere boşaltmış, şişeleri de boşalan derdinin yerine doldurmuş kapı komşumuza yardımcı olmak için kapıya seğirttik. Adamı karga tulumba kendi kapısının önüne iteledik, o mütemadiyen hayali kapısı açılsın diye havayı yumrukluyordu. Hanımı hepimizi içeri aldı. Hep beraber kahveler yaptık içtik. Adamı ayıltmak için soğuk sularla onu kendine getirdik. Takip eden haftasonu ailesiyle pikniğe gittiler, güle oynaya döndüler.Kuzey Yarımküre’de nasıl ki yosunlar ağaç diplerinin güneyinde bitmez ise (bu önemli bir bilgidir, birgün kaybolursanız karışmam, demedi demeyin) insanın içindeki sövme isteği de güneyde bitmez. Yani insan kuzeyinden söver, güneyinden de sever (fazla soru sormayın, bazı şeyler açıklanmaz, anlatılmaz, yaşanır).O yüzden “Sen Şimdi Niye Böyle Yapıyorsun ki Güzel Kardeşim?”. Gül gibi geçinip gidiyoruz işte şurada…
yorumlar
hımmm
SEN DAHA PUFFLAMADIN MI SAHİNDEN ?paticim nelere dayanmıyoruz ki… ama bu hassasiyeti gösteren kişilerin sayısı keşke çok olsaydı… toplu yaşamayı beceremeyenleri otomatikman ayıran bir cihaz olsaydı keşke… ya da başka bir şey… ne olabiliiiirr bizim gibi artık yorulmuş yılmış insanları ayıklama makinası olabilir… durun durun bizi gamsız rahat gevşek uyuz duyarsız bir hale sokacak bir ilaç neyim de olabilir. maksat birlik beraberlik bozulmasın… 🙂 güzel yazmışsın… ellerüen sağlık…
Çok güzel bir yazı olmuş, keşke darbukacı ve klarnetçi de olsaydı..Tam şenlik olurdu…
gelirler birazdan, merak etme..:)
Tuttum valla…Ellerine sağlık…:)
hafif’te bir apartman daireisi gibi zaten…ellerine sağlık…
pilli pati’ cim:))bana mı bu başlık, dolayısı ile…ben seni çok severim, umarım aramızda bir yanlış anlaşılma yoktur…Başımıza kötü şeyler geldi, özellikle zez ve benim, burada herkesi senin yukarıda tasvirlerdiğin gibi barış tavrı ile karşılayan ve seven iki insanın…Çok üzüldüm, son günlerdeki benim ne şekilde üzüldüğümü veya kırıldığımı anlayamamana…Pardon, eğer tabii öyleyse…sevgiler:)
yazıyı ayrı bir tuttum ama bu yoruma koptum 😀 kalemine sağlık pilli pati 🙂
yazıyı ayrı bir tuttum ama bu yoruma koptum 😀 kalemine sağlık pilli pati 🙂
sene 1997. oturduğumuz ev apartmanın 5. katında. 3 tane boxerım var. zaten apartman lagaluga etmeye başlamış, kendimize büyük bir ev arıyoruz.3. katta bir aile oturuyor, kendileri şafi mezhebine mensuplarmış. en fazla da bunlar sorun çıkartıyor. 13 tondan fazla oldu mu su pislik tutmaz diye inanırlar, ama köpek ıslak diye mekruh sayarlar. herneyse, herkesin inancına saygım var, ses çıkartmıyorum, alttan alıyorum.önce dedi ki: “ben köpeğin bindiği asansöre binmem, köpeklerinizi merdivenden çıkartın”. “Peki” dedim. ne diyeyim, adam inancına aykırı olduğunu söylemiş. varsın ben 5 kat çıkıvereyim, o 3 katı merdivenden çıkmasın. Aradan zaman geçtikçe bunun 2 çocuğunun sabahtan akşama kadar apartman koridorunda pedallı plastik traktörleriyle “GAR! GAR! GAR! GAR! GAR!” diye dolaşmaları kulağımı tırmalar oldu, ama gene de ses etmedim. tabii, ne de olsa insan yavrusu onlar, tepemize sıçsalar hakları.Sonra bir keresinde apartman toplantısında konu gündeme getirildi. Bizimki köpekleri merdivenden çıkmaya da men etti. Efendim kokusu siniyormuş, hoş olmuyormuş. “Zaten gideceğiz” dedim, “şurada birkaç haftamız kalmış, ne yapmamı önerirsiniz? köpekleri poşete sokup öyle mi çıkartayım?””Orasını ben bilmem” felan dedi, öylece geçiştirdik olayı.birkaç gün daha geçti, apartmanın panosunda bir yazı:”apartman sakinlerinin evcil hayvan beslemeleri kesinlikle yasaktır, uymayanlara falanca sayılı hukuka göre dava açılacaktır, falan filan”. Şeytan dedi çık herifin evine, işe eşiğine (daha önce bir kere parkta “hayvanlarınızı oraya işetmeyin diyen bir teyzemsiye bizzat ağaca çövdürerek karşılık vermiştim, çok hoşuma gitmişti), “al ulan sana! ne yapacaksın bakalım?!” de. Tesadüf bu ya, içerde birisinin olduğunu belli eden sesler, duyunca kaçmasın diye (bir de öyle bişi vardır; eleman asansöre biner, aceleyle düğmeye basıverir. sırf kendisi çıkacak ya! sanki arkadan gelen omşusu değil düşmanı) aceleyle atladığım asansör kapısını açınca abiyi karşıma çıkıverdi.merhabaya merhaba. önce 3., sonra 5. kat düğmelerine basıldı. Daha 1. katı geçmişken durdurdum asansörü. Bu zaten arkasını dönmüş aynaya bakıyor (öyle bişi de vardır; asansörde biri varken, inesiye “yiyahşanlar” denilinceye kadar oraya buraya bakınılır, 2 çift laf edilmez). Bir yoklayayım bakalım dedim, ne kadar müslümanmış.- Efendi! sen ne biçim şafisin?! senin pirin Hz. Ali değil midir?- E..Eveeeğt, öyledir. (bak daha piri kim onu bilmiyo eşşolueşşek!)- Ulan sen bilmez misin; Hz. Ali’ye atfedilen özelliklerden biri de hayvanlarla anlaşabilmesidir. Sen nasıl olur da pirinin el üstünde tuttuğu yaratıktan bu denli tiksinirsin?!- Köpek abdest bozar kardeşim, ondan.- Allah allah??! ben ossurunca senin abdestin bozuluyor mu lan?! Bak şurda bikaç gün kaldı. Edebinle, abdestinle otur, bir daha laf etme, ben bir bozarsam abdestimi, 2 ezan arasına sığdırıveririm seni de!- …- anladın mı ne dediğimi?- anladım da olmuyor böyle ama- :)neyse ki ondan sonra hakikaten ses çıkmadı abiden. Hatırlarken halen köpürdüğüm bir anımdır. Konutkentte müstakil bir ev tuttuk sonra, ilk işim de alt kata bira sifonu taktırmak oldu. Gözünü seveyim müstakil evin…
aynı sıkıntıyı ben de yaşamıştım Euqon. Ben car car kavga ederek çözmek zorunda kaldım:) adam sırf susayım diye sanırım çekildi müsabakadan:)pillipati’cim, harika bir yazı olmuş.makaleci, yazının seninle direk alakası olduğunu sanmıyorum. Pillipati genel duruma şöyle bir dokundurmak istemiş olabilir, hatta belki de yazarken aklının ucundan bile geçmemiş olabilir bu niyet – ki bence ikinci ihtimal daha yüksek.izmirdeki komşularımız mükemmeldir bizim. Hepsi ayrı komedi. Bir tane ablamız var mesela, hatun kim kaçta eve geldi ve kiminle geldi hatta ne giyiyordu onu bile bilir. onun uzaylı olduğuna inanıyoruz çünkü evi 2 cepheye bakıyor ama ona rağmen kalan 2 cepheyi de görebiliyor kadın:) ama çok da sevimlidir, severiz.insanlar çeşit çeşit…birarada yaşamak zor iş…ama komşuluk yine de güzel şey.
@makaleci,hafif de bir apartman modeli bana kalırsa… yaşayıp gidiyoruz. izimizi öyle böyle bırakıyoruz. kuşlarımız var, hırslarımız, hoşlaştığımız insanlar var ya da hoşlaşmadığımız! kedimiz, köpeğimiz, dinimiz imanımız, ama söveriz de severiz de yahu… hayat böyle… üzüntüler de mutluluklar da geçip gidiyor, bir teranede… bir gün bakacağız, eskilerden kimse kalmayacak hafif’te de… o zaman belki arayacağız, eski kapışmaları bile… tek tek buradan göçtüğümüzü, son nefesi verdiğimizi, geride kalan hafif ahalisi bilecek mi? yalnızlıklarımız sarmalayacak bizi, ama sözümüz uçacak yazımız kalacak… tıpkı apartman duvarlarına çocukken yazdığımız yazılar gibi!
pillipati, sen bana her zaman, kavga edenleri barıştıran, ortalığı yatıştıran, yüzündeki ifade ve ses tonuyla insana huzur veren özel kadınları çağrıştırıyorsun…çok az vardır onlardan ve bulundukları ortamı bir şekilde dinginleştirirler…her zaman objektiftirler…kızdıkları zaman bile duruşları değişmez…neyi nerede ne zaman ve ne şekilde söyleyeceklerini bilirler…öyle birşeysin sen. hepimize lazımsın…hafif’in annesi gibi:) iyi ki varsın:)
pillipati,şimdi tekrar kendi haklılıklarımı burada da anlatıp, yazının ruhunu asla bozmak istemiyorum: )ama şunu ne olur hatırla;ben de bu kadar saf ve iyi niyetli duygular taşıdığım için bu haykırıştayım…Beni bilen bilir…Hatta bu kadar hakarete bile hakaret etmediğimi umarım izleyebilmişsindir:) Ama içimdekileri belli bir şekilde dökmem gerekiyordu, asla özle mesajlardan kulis de yapamazdım, açık mekanda hakaret de edmezdim…Ben de yazı yazdım…Beni aslında anladığını düşünüyorum, apartman duvarına asla utanç duyacağım bir not bırakmadığım için çok mutluyum…İlgine teşekkür ederim:)
makaleci, ben anlıyorum:)aslında komik olan burada en şiddetli kavgalar da bile herkes herkesi anlıyor aslında ama kavganın büyüsü bozulmasın diye belli etmiyor.ben bunu çözdüm:)komşulara sövmek ama yine de kızdığın komşun sarhoş olunca ona kahve yapabilmek gibi işte:) pillipatinin yazısından örneklersek.
anladığını biliyorum çilek, şu an benim yazıma bir bak, hakaretlere bir bak yine…ben ne yapayım? Hayatımda moderasyona 1 adet yorum veya birini şikayet etmedim, etmeyeceğim de…Ama bu ne , cidden çok komik oluyorlar bu insanlar
makaleci, şahsına değil aslında söylenenler…bak bu dediğime inan lütfen.senin şahsınla, kimliğinle alakalı değil aslında.şöyle ki,sen, ben, zez, pillipati, baby700, koza68…ve diğerleri, yani hepimiz burada sanal olarak bulunmaktayız. aslında ben burada yansıttığımın belki de binde biriyim, belki de buraya yansıyan tamamen benim, belki de buradakinin benimle aslında yakından uzaktan alakası yok…yani nasıl anlatayım…sen ya da ben gerçek kimliklerimizi açık ediyorsak da bu bizim tercihimiz. ama bizim herşeyimizi net olarak ortaya koymamız aslında “sanal olma” gerçeğini değiştirmiyor…yani nasıl anlatayım bilmiyorum…orada yazan herşey “makaleci” adında bir kullanıcıya yazılıyor, sana değil…off çok karışık oldu galiba. ifade edemiyorum şu anda. ama böyle bence. yani strawberry75’in IQsu 100’ün altında olması ile suçlanması aslında “beni” rahatsız etmemeli…o benim buradaki yansımam çünkü. doğru ya da yanlış. genel bakış açısı bu arkadaşım. dolayısıyla, lütfen “bana hakaret ediliyor” olarak almamaya çalış olayı…belki de yapmamız gereken budur.naçizane.
peki:)
bir cinnet bazen herşeyi çözer. sonra kahve içilir, unutulur. fazla takmamak, takışmamak, katma değere bakmak lazım…
bakış açımız ne kadar da aynı pilli paticim:)umarım ilgili diğer üye arkadaşlarda okurlar bu önerileri…
Bizim apt.da oturmak herkese nasip olmayacak 1 sanssizliktir..24 dairede 20 tanesi ogrenci,, reklam versen, bildiri dagitsan bu kadarini 1 araya toplayamassin… gece gunduz, vakitli vakitsiz, desturlu, destursuz partiler apt.da…aman yarabbi bazukam nerede ariyororum evin icinde yokk,, gecenin bi korunde calinan kapilar-+parti icin geldik,,-+^$ù¨!§¨¨$^^-+canini seviyorsan geri don arkana bakmadan krisi kir evlat 4.kata parti fln yok burada…1Ay ya oldu olmadi, yatak odamizin alt katindan gece gunduz sesler peydah olup durmak bilmiyor, kestiremiyorum televizyon mu desem, radyo mu desem mechul..gece yatarken haber sesleri geliyor, haberleri canli canli yataktan dinlemeye basladim,, 1gun 2 gun yeter artik non stop devam ediyor…kapiyi caldim kimseler yok ses devam… kapi altindan usturuplu 1 not birakip ciktim evden,, aksam geri dondum devam tekrar.. esim birisi varda kaza mi geldi basina fln diyince benimde icime kurt dustu..en sonuda polisi aradik, itfayiyeyi arayin dediler , itfayiyeyi aradik geldiler… kapiyi kirdilar girdiler iceri,,, evde kimseler yok…tamirat var evde yerdede ustalar kulak pasini alsin diye radyo getirmisler , prizden cekmemisler radyoda kendiliginden acilmis…ustalara sinkaf ediyim etmiyimmi diye dusunurken, ev sahibi gelmis kapi kirildi diye ortalarda dolaniyor bar bar…esime dedim ; cikalim buradan ,az kaldi deliriyudum…
hafif ailesi, hafif apartmanı sakinleri…bu yazı tekrar tekrar okundukça daha bir keyifli geldi bana.ben de tekrar yorum yazmak istedim.yazıdaki detaylar çok hoş.
Sadece; sabahları ”günaydın”, akşamları, ”iyi akşamlar” diyebilecek kadar komşulukları tercih eder oldum nedense artık…
cok hos bir yazi gercekten……bir tomar ani canlandi gözlerimde…mesela cocuken hasta oldugumuzda karsi komsumuz Rahmetli ayse teyze (nur icinde yatsin )..annem evde olmayinca bize bakar corba falan yapardi bi defasinda yaptigi corbayi hic beyenmemistim ama kadincagiz cok hastayim diye aglaya aglaya dualarla bana o garip corbayi icirmisti…ve sonra gidip kusmustum….hasta olmayi hic istemezdim. gene ayse teyze bana corba icirecek diye….fakat apt komsulugu güzeldir….problem yasadigim cok az bir iki sey olmustur ….genelde güzel seyler hatirliyorum….ha bi keresinde ..annem sunu nermin teyzene ver de gel dedi….ve yukari ciktim…zillerini caldim icerden sesler geliyordu….eywahhh kadin cocuklarimi dövüyor diye zile bastim durmadan aklimca arkadaslarimi kurtaracagim…kapi acildi…elinde bir terlik kan ter icinde nermin teyze..mutfakta esi yerde bana bakiyor utanaarakk ……elimdekini verip kactim asagi inerken cocuklara rasladim …onlarada ne diyecegimi bilemedim….cünki hayatim boyunca hic böyle biseye sahit olmamistim !!!!!!!!!!!!!!!!!!!!! apartmanlar komik yerler yasamak icin…..:-)))) ama iyi komsu sahini olmak güzel.
Bir de “sessiz” sakinleri var bu hafif apartmanının. Mesela ben. Sessiz kalmak için bir çok sebep var aslında. Bunlardan ilk’i hafifin sıradan sitelere benzemiyor olması. Üye olduğum tarihten önce de takip ediyordum hafif’i. Çok sonra karar verdim üye olmaya. Karar verdim diyorum, çünkü öyle kolay değil hafif’e üye olmak! oturup düşünmeli insan; yapabilir miyim? yazabilir miyim? diye… Dilin, anlatım şeklin, keşiflerin, gündem takibin iyi olacak ki hafife üye olabilesin. (Yani ben siteye ilk girdiğim zamanlarda böyle anladım) nitekim karar verdim üye oldum. İlk yazımı gönderdim, başarılı olamadım. Sebebi ise konunun çok önemli, anlatımın ise yetersiz olması idi. Dedim ya kolay değil… Ama bunu kabullenmek ayıp değil! Hafif.org, gördüğüm en güzel paylaşım sitesi idi ilk zamanlar benim için. Aslında hala öyle ama son aylarda hafifte inanılmaz değişiklikler oldu. Bir hafif okuyucusu ve üyesi olarak birkaç tuttuğum yazı, birkaç yorumum da oldu ama en çok “okuyan” taraf olduğum için değişikliği daha net görenlerden olduğuma inanıyorum. Herkesin farkında olduğu bu değişikliği bir okuyucu gözüyle anlatmak isterim. Hafifte eski ve önemli yazarlara alınan tavır aynı zamanda hafif.org’a alınan tavırdır. Zira, çok seviyorum dediğimiz hafif’i aslında sevmemizi sağlayan onlardır. Üye olmadan önce onların yazılarına hayran kalıp ahkamlarını takip etmedik mi?… Öyle değil mi? Yoksa siz tesadüf eseri mi üye oldunuz? Şayet öyle ise geç kalmış değilsiniz, hafif.org’un arşivinde şuanda yeniden gündem yaratacak emek harcanmış yazılar var! Büyük bir keyifle okuduğum, ahkamlarından bile bir şeyler öğrendiğim, hayal dünyalarına, kelime haznelerine, bakış açılarına, mükemmel Türkçelerine hayran kaldığım yazarları zahmet edip okursanız, yazdıklarınızla hafif’te boşuna yer kapladığınızı, halihazırda iyi yazan üyelerin de zamanını aldığınızı, yetmezmiş gibi bir de sırf yazmış olmak için iğrenç, tiksinç bir Türkçe(!) ile anlaşılmazzzzzzzzzzz!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!! uzatmalarla başlayıp, yersiz, manasız gülücüklerle bitirdiğiniz, saçma, basit, gereksiz, yazının konusuyla alakası olmayan ahkamlarınızın, bu saydıklarıma tıpatıp benzediğini anlayıp; “ayyy!! ama bana küfür ettiiiiiiiiiii!!!!!!!!” gibi sözlerinizin de geçersiz olduğunu göreceksiniz.Bir hafifkolik olarak son zamanlarda zaten okumuş olduğum eski yazıları ve ahkamları tekrar okurken yakalıyorum kendimi. Bana hala, “bunları yazmak senin ne haddine” diyenlere de; “ben sıkı bir hafif okuyucusuyum” diyor, ve izin verirseniz artık iyi ve başarılı yazılar okumak istiyorum!Peki madem…Ne oldu hafif’e?E hadi buna da değinelim.Hafif şu anda (iyi olan yazarları tenzih ederek) ne yazık ki ölü sezonda. Birçok yazarımızın burada olmadığını, bazılarının arada bir uğradığını hepimiz biliyoruz. (Bazıları da burada oldukları halde, diğerleri yok diye yazmıyor.) Hal böyle olunca, profesyonel yazarlarımızın bir daha geri gelmeyeceği düşünülüp, bir takım chat uzmanlarının klasik senaryolarıyla bir (pembe)dizi(gibi) yazı yazılarak yaz sezonunda hafif’te olmayı tercih edenlerin zamanı bu saçmalıklarla harcanıyor. Ama bu böyle kalmayacaktır, kalmamalıdır çünkü! Çok yakında okurken gözlerimizin pörtleyeceği keşiflere, güncel’de farklı bir bakış açısıyla okuyacağımız bloglara, serbest’te samimi duyguların nasıl özenle anlatıldığına, emek harcanmış yazılara, en yaratıcı atışmalara kavuşacağız inşallah! İşte o zaman bu chat uzmanlarının ahkamlarını merakla bekliyor olacağım. Hafif.org yeni sezon hazırlıklarına başlamıştır arkadaşlar. Ben size haber vereyim dedim.Bir çok yazarın yokluğunda burada cirit atan sevgi kelebekleri! Yok öyle değildi sanırım… mmm…? Sevgi pıtırcıkları! Yok yahu bu da değildi… hah buldum! sevgi böcekleri!Birçok yazarın yokluğunda burada cirit atan sevgi böcekleri;Hafif’te yeni sezon başlıyor! Hazır mısınız?!
@expresyon
buradan senin yeni üye değil de yeni bir isim almış üye olduğunu anladım. yanlışsam düzeltirsin…
Yürü be expresyon.. Kim tutar seni..Kızlar duruşuna, hafif yazışına hasta olsun …:))
expresyon;tiksinç diye bir Türkçe kelime yok:)bir de benim yazımı hedefleyip duruyorsun, kendin de benim yazımdan rant sağlayarak link veriyorsun:)gülücüklere ne kadar karşısın böyle:) bir yerden tanıdık geliyor:)güleceğim:))bir de yazarlık dersi verirken, hani senin yazıların?ben aslında senin diğer kimliğini tahmin ediyorum:)) bana yakın görünüp, diş bileyen ancak başka kimlikle karşıma çıkan bir insansın…hafife almayalım yazısı niye yazıldı biliyor musun?? zannetmiyorum…ben sana tekrar edeyim;kozanın bir yazısına ben ve bir arkadaşım beğendik yorum yaptık….biz miyiz yazıyı beğenen!!! bu konuda küfür mesajı aldık, ben de yazıya döktüm, sana mı soracağım? ya da buradaki bir şahısa mı soracağım???istediğimi yazacağım,hadi sen de yaz artık şu keşiflerini, entel bloglarını da görelim bakalım:)))gülüyorum değil mi?? evet haklısın:)))))))))))
ya bak burayada sıçramışsın makaleci;sen ne bulaşık laftan anlamaz adam çıktın yaa!insanların sabrından ve tevazuundan kendini adamdan sayıyorsun!
nicholai,konuları bilmeden konuşuyorsun…yukarıdaki şahıs burada bana laf atmıştı….ve bu blog bana itafen yazılmış malesef…aaaaaaaaaaa! oku da yorum yap sen de lütfen…
sen simdi niye böyle bir yazi yazdinki güzel bacim expresyon???
yazıyı da okudum!yorumlarıda!@pilipati ne demişse doğru demiş!yorumlarda da @expresyon süper anlamış ve iyi yorum yazmış!ve gözünden kaçan olduysa okusun @expresyonun yorumunun tamlaması (hafif(e) almayalım) adlı senin yazının altında!onuda okudum!fikrende katılıyorum!dediyim o ki her ikiside sana belli bir uslupta anlatmış sende ………………….şimdi ben de onların beni anladığı gibi yorum yazmışım!ama galba bizim anlamamız gereken anlayana saz anlamayana davul zurna az!
zez ben onun kim olduğunu biliyorum, öyle biri ki, çok dost gibi gözüküp, söyleyemediği herşeyi bu yolla söylüyor, ben bazı kelimelerden tanıdım…o yüzden müsterih ol, sinirlenmeye değmeyecek biris yani:) emin ol
Ama zez le lorien le olan konuşmalarınızı anlamadığım doğru!ben geldiğimde zez burdaydı ve yazılarını beyenirim ve takip ederim!@expresyonun dediği gibi samimiyeti ve emeğiyle saygı sevgi kazanmış insanlara deyer verilmemesinden ve onunlarla polemik yapılıp kedisini birşeyler zanledenlere tahammülüm olmuyor!bunu da söyliyeyim dedim!yiğidi öldür hakkını ver.
benim tepkim senin hafif le ilgili tavır yazı ve fikirlerine
diyer yazının altındaki yorumlar artık gerçekten karışmış!orada ben bundan önce iki faklı zamanlamayla yorum yazmışım!ve evet öyle düşünüyorum ve zamanlamasında doğru yorumlar olduğunu hala diyebilirim.
piki mak :-)) hayir bu kadar süper bir ahkam kesmisss ama siteye simdiye kadar bir yazi yazmis…..celiskili bir durum ayriyetten …ne biz cagirdik…ne de yalvarmiyoruz kimseye bizim yazilarimizi yada ahkamlarimizi okuyun diye …eger kakafoni olusuyorsa bir yerde gercekten bir huzursuzluk var demektir…ve burda bu alemde neden ..sonuc aranmazzz…kimse kimseye fikrini zaten zorla kabul ettirecek diye bir sey yok…burasi gercek apartman olsaydi…ha o ayri…ama burasi öyle bir portalki..kim gercekte kim???..orasi önemli degil….bakkal yada manav oldugumuzun bir önemi yok…burda fikirler tokusur arada…bazilari su üstünde kalir bazilari batar…..küfürde olsun anasini satayim alistik…artik nasilsa…sövelim…paso elestirelimm…olsun artik hic umurum degil….ay buda kirildi ..tüh falanca beni yanlis anladi … anlayan ve anlamak isteyen istedigini alir ve gider….bu benim icinde öyle …rahatsiz olanlar rahatsiz oldugu insanin yazilarini ve yorumlarini okumaz…cevap vermez ignore ederler….bu olay bu kadar basit..aynen evindeki televizyonda istedigin kanali seyretmeyi tercih ettigin gibi..burdada tercih ettigin insanlarin yazi ve yorumlarini okursun…yeri gelirsede aynen iki haftadir yasadigimiz gibi…küfürde yeriz küfürde ederiz….bu da bizim sorunumuz..ama ortaya cikipta böyle toplum polisligi yapar gibi …himmm falan filan demek gayet afaki…burasi hafif abicimmm , burda argo,jargo,ütü ara ütü..hersey olur…olacakta..yok bide hazir olda girip ,tekbir vererekmi cikalim siteden…. ..bu gürültü gün gelir diner…bu arada da renkler belirginlesir…sonu aydinliktir..paniklemeyin ..hafife hic bisi olmaz…
*tekmil
ya allah bismillah allahu ekber anlaminda yazmistim fakat ,piki arrogant GiiT timi yüzü suyu hürmetine …tekmil olsun .farketmez.
haha. o zaman size de piki sayın @zez.ben “sen simdi niye boyle yapıyorsun ki guzel kardesim” tarzı bir cevap beklemiştim oysa..;)
tamam derhalbaksen simdi niye böyle yapiyorsun ki güzel kardesim:-)) kendi kendini Giit cehenneminin ortasina atiyorsun ha ?? aklin nerde …bakim ???:-)))
yaa GiiT diyip duruyorsun. bari reklamımızı da yap link verip..:D
Bruno Bozzetto’nun apartmanı :))
Seni cok ama cok seviyorum mükemmel insan Pilli Pati. Ülkemi de söven insanimi da cok seviyorum. Icten pazarlikli olanlari sevmiyorum. Yere bakan yürek yakanlari sevmiyorum. Gerci ben sövmeyi biraktim ama yerinde sövmenin pisikolijikman insani rahatlattigini düsünüyorum. Ve seni cok seviyorum. Dobraligin acik sözlülügüne bayiliyorum. Ellerine yüregine o, söven diline saglik kardesim…
niko yine reiki yaptın değil mi?böle gidersen ölüceksin. İyi insanları allah baba yanında istermiş:)
niko yine reiki yaptın değil mi?böle gidersen ölüceksin. İyi insanları allah baba yanında istermiş:)
Acum benim. Seni seni.. kiskandin dimi? Kiskandigin icin beni öbür tarafa sepetliyon:) Gitmiyom ben. Daha hazirligim falan da yok. Bavulumu hazirlamam cok sürer…Saka bir yana, Rabbim öyle isterse beni yanina kabul buyurursa neden olmasin?
Hem ben seni daha cok seviyom Acum. Sen benim kalbimin en müstesna yerinde kardesim, arkadasim olarak taht kurdun…
Niko, sevgi çok güzel birşey, ısraf etme tutumlu ol biraz.. Sonra iflas edersin..Kredi bulamazsın..Sevgi bankası kurulmadı henüz..
eskiden apartmanlarda komşular akşam oturmasına gitmeden önce, çocuklarını önden gönderip, şöyle bir sordurturlardı: “bir maniniz yoksa annemler akşam oturmaya gelecekler.”@nico’ya da artık “bir maniniz yoksa bizimkiler akşam size reiki yaptırmaya gelecekler” diye sordurtacağız neredeyse…
Benim gönlümde o, dedigin banka PBK…
Reiki rendevussuz yapilmas saten. Ama ne alaka anamadim P.P…
🙂
yahu sen bu apartmanın reiki master’ı değil misin?
hangi apartmanin?
hafif apartmanı yahu…
Deja cok sinsisin valla:) Aha benden de sana:))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))