bildirgec.org

sokak hakkında tüm yazılar

Ben Birşeyler Yapacağım !!!

Cali Kusu | 02 February 2011 09:22

Güzel bir fikrim var benim, bi an önce uygulayıp paketleyeceğim sonra rafa kaldırıp tozlanmasını bekleyeceğim. Tozlanan fikirlerimi temizleyip tekrar tekrar ortaya sereceğim kirli çamaşır serer gibi milletin gözününe girsin die çabalayacağım. Sabah erken kalkıp süperman olacağım, geceleri örümcek adam, canım isterse bazende kedi kız olabilirm. Bu benim fikrim herkes gibi erken kalıkıp şarkıcı olabilirim…

sokak

emrouisen | 26 November 2010 14:33

Sokak, geçilen yer kadar geçmişte kalan duyguların canlandığı mekanlardır aslında. Hepimiz ayrı sokakların yolcusuyuz fakat adı hep aynıdır: sokak. Bir düzen içersinde giden caddenin, bir sokak kadar ayrıntıyla insan yaşamını daha sıcak yansıtamayacağı yegane yerdir. Komşuluklar, aşkları ve sevdaları ya da en azından selam verdiğimiz birinin varlığı ile dolan bardağın boşudur. Onlara verilen isimlerle şanları ve şöhretleri hak etmişlere ödülü işte tam da bu sokaktır çünkü ismi artık farklıdır ve artık o sıradan bir sokak olarak kalamayacaktır. İşte bu yüzden her çağın yükünü ustalıkla yürütmüş oldukları bu insanlığın ve tüm canlıların sunduğu ödüldür geçtiğimiz bu daracık tatlı yollar.
Bir zamanlar sokak iken cadde olan yollara karşı, sokak özelliğini zamana boynunu eğmeden taşıyabilen yolları görürüz ki insanlığın kattığı bir değer ile asla yok olmayacak ve tarihi dokusu bozulmak istenmeyecektir. Belkide nice yollar zamanla yıkılan evlerin üstünden süreceği yollarla geniş geçiş alanları olurken bu kadar yolların birbirine girdiği duygusuz bir şehre anlam katacak böylesi bir sokağa hep gereksinim olacaktır kim bilir. İnsanlığa olmasa bile birbirinden farklı her bir insana yine birbirinden farklı bir sokak vardır. Hatırlayabilen için farklı, unutan içinse çoktan sadece isimsiz sıradan bir geçiş yolu olarak kalan bu daracık yolları takip ettikçe göreceksiniz ki bir insanın tonla düşüncelerini savurduğu bir yerden bir başkası hiçbir şey düşünmeden geçmiş ve biri için silinmeden diğeri için daha yazılmamış bir kağıdın beyaz yüzü gibi kendini temize çekebilmiştir sokaklar. İşte sokak böylesi bir anıdır: geçtiğiniz yol da bir sokak olabilir vardığınız bir durak da.
Her sokağa doğa, mevsim ile kendi rengini katar. Ağaçları, kuşları börtü böceği olmayan bir kentin sokağı nasıl mevsimin yaşansa dahi görülemeyeceği siyah beyaz hayatlardan ibaretse onları bütünleyen canlılığı bozan yine parçası olan bu topraktan ayrı tuttuğu betonlardır. Mevsimler, penceresi açılan evin dünyaya bakarken ki ilk yüzü ise sokaklarıyla; ağacı dallarıyla yeşil gösterense yapraklar, şehirlerin rengini işte ayrıntılarıyla girip çıktığımız bu sokaklar taşıyacaktır yine ve her zaman.

HAVALI GİYSİYLE MOTORLAR DAHA GÜVENLİ!!!

Beacool | 01 May 2010 10:50

Resimdeki siz olursanız, büyük ihtimalle o sizin son fotoğrafınızdır...
Resimdeki siz olursanız, büyük ihtimalle o sizin son fotoğrafınızdır…

Konsept haberlerini sevmem. Bir çoğu gerçeğe dönüştürülemeyecek genelde sansasyon amaçlı balon haberlerdir. Buna bağlı olarak ne yazık ki ayrım yapmayan (yapamayan) bazı yazarlarımız da dizayn haberlerini bile prototipi üretilebilecek konseptler diye duyurabilmekteler. Sonuç teknoloji sitemizde magazindeki asparagas benzeri haberlerin dolması oluyor. (bkz eleştirisel yazı sonu notu)

Alpinestars Logo
Alpinestars Logo

Ama bazı konsept dizaynlar teknoloji ve mantık kurallarına uygun bir şekilde yaratılarak prototipinin üretilmesine olanak verecek şekle bürünebiliyorlar. Bunlardan biride önceden duyurduğum özel yapıdalı kask haberimdi. Şimdi ise yine aynı yıllarda konseptinin duyurulduğu ve prototipinden önce ülkemizde dahi işe yaramaz versiyonlarının satıldığı (önce çıkarayım parayı ben kapayım mantığı) hava yastıklı koruma giysisi var.

Tech Air Race Motorsiklet Giysisi
Tech Air Race Motorsiklet Giysisi

Alpinestars gibi bir motor devinin destekleriyle üretilen bu prototip Tech Air Race motorcycle suit olarak adlandırılmış. Kendisi daha önce satışa çıkmış işe yaramaz model gibi motora bir iple değil (ip kopmazda sürüklenirseniz giysi bir işe yaramıyordu ya da bağı ayırmayı unutup motordan indiğinizde hava yastığının patlaması ile mahallenin maskarası oluyordunuz) aksine tamamen bağımsız, elektronik bir şekilde (şu yazımda değindiğim giyim ve teknoloji birlikteliğini hatırlatırım) sürekli mikroçiplerin kontrolünde olan bir giysi.

O – 3

Colpadan | 02 November 2009 12:57

Şehrin ışıklarından kurtulmuştu. Günlerdir yağan yağmur da dinmiş, yerini pırıl pırıl sakin bir geceye bırakmıştı. Kumsalda uzunca bir süre yıldızları seyretti. Zihnindekilerin tamamı boşalmıştı. Evrenin sonsuzluğuyla karşılaşınca, düşüncelerindeki harflerin her biri yıldız olmuştu sanki. Kelimelerse takımyıldızları oluşturuyordu. Tüm gökyüzü büyük bir hikayeydi adeta. Tüm yapması gereken, bu hikayedeki rolünü bulmaktı. Şehirden uzaklaşınca tüm dünyadan kurtulmuş, uzaydaki boşlukla hayat bulmuştu. Az önceki haykırışını durduran da işte bu derin boşluktu.

O – 2

Colpadan | 31 October 2009 19:01

Gün doğarken yavaş adımlarla hala yürümeye devam ediyordu. Uyumayı hiç düşünmemişti. Nasıl olsa zamanı gelince bir yerlerde yığılır kalırdı. Bitmeyen bir enerji vardı sanki içinde. Bu binalar, evler, içindeki enerjiye uygun değildi. Bedeninin kendisi kocaman bir saraydı zaten. Kapalı bir mekana girdiği anda bu sarayın üstünün karanlık bir kubbeyle örtüldüğünü hissederdi. O yüzden bu berduşluk, bu sefillik değildi onu öldüren. Sadece kimliksizlikti. Geçmişi yoktu. Kim olduğunu bilmiyordu. Uyanışlarındaki tuhaflık, kafasının içindeki uğultu… Hepsi birer soru işaretiydi. Kim olduğunu bulması gerekiyordu. İçinde güçlü bir istek vardı bunun için ama nereden başlayacağını bilemiyordu. Ya diğerleri? Onlar biliyorlar mıydı kim olduklarını?

SİYAH’A ÇALAN KAÇIŞ

maltoferfol | 21 October 2009 10:47

Karanlık dik yokuşlardan kaçan adımlarım…
Parkeler üzerinde ağır , bir o kadar koşar adım kaçışlarım…
Tenim ıslak, ter kokusu tiksintisinde…
Gece gibi karanlık bakışlarım, kör seslere…
Sağır kulak, iz bırakan görüntülere…
Dolaşmış, dolanmış etek uçlarıma duygular…
Kaçma zamanı gece gibi…
İzsiz,
Bizsiz,
Yokuz hiç olmadık dar sokaklarda yaşamadık…
Yaşatmadık yalanla ağırlaşan koşar adımları…
Siyah gecede hiç biz olmadık…

çocuk-cezaevi

gunesligunler | 14 October 2009 11:06

Uyuşturucu satarken yakalanan ve Adana/Pozantı da cezaevindeyken diğer kaderdaşları tarafından dövülerek öldürülüp sonrasında bir iple asılan çocuk, İstanbulda annesini aldattığı gerekçesiyle 12 yaşındaki çocuğun babasını öldürmesi ve yine cezaevinde yaşanacak bir yaşam… Türkiye her sabah böyle haberlere uyanıyor. Çokbilmiş efendiler-medya eğitimsizlikten dem vuruyor sürekli. Oysa sürekli bir eğitim silsilesinden geçip sonu “bu olaylar” olan onca insan var ki. Bu problemde elbet eğitim eksikliği mevcut ama bu sıradan okuma-yazma eğitimi değil: bilinç eğitimi, ortak yaşam eğitimi, renklere saygı eğitimi, erdem eğitimi ve her şeyden önce ne mutlu insanım diyebilmek cesareti ve cüreti… Gazetelerin 3. sayfa haberleriyle yaşamak ülkemiz insanları için bir yaşam tarzı haline geldi. Bu yaşam tarzından en çok çocuklar nasibini alıyor. Henüz 12 sinde çocuklar sokak-cezaevi arasında mekik dokuyor. Gelişen bu sürecin sonuçları çocuklarda tasvip edilmez, insan doğasından uzak, birlikte yaşama aykırı bir gelecek hazırlamakta. Uyanmanın, ayağa kalkmanın zamanıdır. Sokaklarda suçlu değil geleceğin tohumları yeşersin.