SEN BENİM HİÇ BİR ŞEYİMSİN…
Sevmeyi, sevilmeyi ve kaybetmeyi ilk tattığım yıllarda dinlemiştim bu şarkıyı: Sen benim hiç bir şeyimsin…Söyleyen sanatçının ismini zikretmeyeceğim. Çünkü sağ sol davasına, Türk ve Kürt milleti adına ismi yıpratılan, ismi önyargıya sebep olabilecek bir sanatçı.Ben sebep olduğu ve olacağı tüm tartışmalara, ismi etrafında dönen tüm yanlışlara ve istismarlara rağmen ona sanatçı demeyi tercih edeceğim. Müziğin ve şiirin hatrına bunu böyle kabul edeceğim. Bilen biliyor, seven seviyor, sevmiyen sevmiyor O’nu…

Oysa ben isimlere değil fikirlere dikkat çekmek istiyorum. Bu sebeple Necip Fazıl Kısakürek ile Nazım Hikmet arasında, Fatih Kısaparmak ile Ahmet Kaya arasında, isimlere değil şiirlere ve şarkılara takılır kalırım. Edebiyatın ideolojisi yoktur bende. Müziğinde öyle..Hiçbirine taraf olmadım, olmayacağım. Ben insana değil sanatına taraf olacağım…Şarkının Şairini paylaşayım bari; Atilla İlhan…. Diyor ki; Sen benim hiçbir şeyimsin, Şarkıyı dinler, şiirini mırıldanır ve yine Atilla İlhan’ın bir mısrası ile yüreğimin feryadını tamamlar ve susarım: Çünkü; “Ben sana mecburum“Bilemezsin…