Şu son 2 haftadır “Kara Delik” lere çok taktım. Mevzuya aslında Morgan Freeman ın anlatıcılığını yaptığı “Through the Wormhole” dizisi ile başladım. Parçaçık fiziği, uzay-zaman teorileri, görecelik kavramı, spring teorileri, karanlık madde, ondanda ilginci karanlık enerji, stephen havking derken iş kara deliklere geldi dayandı lakin bu delikler bütün bu teorilerin bittiği yerler.Sonra parçacıktan uzay fiziğine geçiş kaçınılmaz oldu ve gezegenler sistemler galaksiler derken. Kendimi akşamları gökyüzüne bakakala buldum.Şunu hep merak etmiştim. Bizim galaksimizin (samanyolu- ya da MilkyWay) gerkezinde ne olup bitiyor. Belgesellerde hep dünyadan dış uzaya doğru bir serüven izleniyordu.Ama 15 senedir samanyolunun merkezini inceleyen bir bilimadamlarının sonuç almaya başlaması sonrası galaksimizin merkezinde neler döndüğünü ufaktan anlamaya başlamışız.Neler döndüğünü diyorum çünkü hakikaten yıldızlar, görünemeyen bir nesnenin etrafında müthiş bir artan-azalan ivmeli hızda dönmekte. Bu nesne görünmüyor çünkü bu bir Kara Delik. Ve yıldızları bu hızda döndürebilen bu deliğin büyüklüğü güneşimizin 4 milyon katı.Artık her galaksinin merkezinde böylesine kara deliklerin bulunduğu biliniyor. belkide birden fazla. Mesela komşu galaksimiz, Andromedada iki tane gözlemlenmiştir. Bu içten içe kaynayan iki galakside yaklaşık 2 milyar yıl sonra birbirine geçecek. Ne kadar kozmik. Ne kadar güzel.Demek yıllar önce çocukken annemin aldığı Andromeda adlı kitaptaki uzaylı oradan gelmiş. 2 milyar yıl sonra hep birlikte buhar olacağız he.
yorumlar
şunu nihayet idrak ettimki bırak galasilerarası seyahat etmeyi bizim için uzaya çıkmak bile lüks ötesi bişi olacak herhalde. belki 2-3 nesil sonrakiler bugün uçağa bindiğimiz gibi uzaya çıkabilecek ama onlarda güneş sisteminin dışına çıkamadıkları için kendilerini yiyip bitirecekler. bilimkurgu seyri ile idare etmeye devam.
tabi torunlarımımızın torunları vs. şuankinden çok daha rahat seyahat edeceklerdir ama. şuan için ışık hızı olan kilit nokta bile insanoğlunu kesmeyecektir. çünkü ışık hızı ile milyarlarca yılı alacak mesafeler muhakkak hep içimizde kalacak. şuan için imkansız gibi gözüken ışık hızına ulaşmayı bırak ışık hızının milyar katı hızlara ulaşabilmek hedefimiz olmalı. hedefi büyük tutmalı :]
şahsen içinde insan-lar- bulunan herhangi 1 aracın ışık hızına çıkabileğini zannetmiyorum. sene olmuş hz. isadan sonra 2010, hz. musadan sonra 5bin küsur, biz hala petrolle yürüyen arabalarla, vaad edilen topraklarla, bp gibi 3 kuruş para için okyanusların 1 tarafına koyanlarla meşgulüz. oradan kuzey kore kafayı çıkarmış dünyaya meydan okuyor, beriki kutba yakın ülkelere tohum deposu açıyor, herkes nükleer silahları parlatıyor. öte yandan fakirler açlıkla, hastalıkla boğuşuyor filan. bilimadam ve kadınları bütün bunların arasında ışık hızına ulaşmak içinmi uğraşacak. hiç zannetmiyorum. zaten becerebilselerdi nasa hala saçmasapan işlerle uğraşıyo olmazdı.beceripte öle 1 araç tasarlasalar bile sıranın bize veya torunların torunlarına gelme ihtimali düşük. tabii ümitli olmak lazım.
dediğim gibi ışık hızı hiç bir işimize yaramaz. bize en yakın galaksi zaten 2 küsür milyar ışık yılı uaklıkta. ışık hızı evren boyutlarında bisikletle yolculuk etmek gibi birşey. ışık hızını kat ve kat geçmemiz gerekirki, insanoğlunun şu aciz hali, bencil hali ile tek yapacağı kendi kendini ve dünyayı ışık hızı ile yiyip bitirmek.dışardakiler bizi izleyip acıyorlarıdır.gerçekten acınacak haldeyiz sanırım.
ovvv kağadelik kağaadelik 😀
hakkaten sen eksiksin. bir sen eksiksin. hayırlı bi laf edicen mi çok merak ediyorum.