Kızılderililerin eski inançlarını koruyarak yeni nesillere aktarılmasını sağlayan etkinlikleri arasında “Pow-wow” adı verilen, genelde bir hafta ya da daha uzun süren toplu kutlamalarda geleneksel kıyafetler eşliğinde şarkı söyleyip dans etmek yer alır. “Pow-wow” terimini incelediğimizde; ‘o hayal ediyor, o rüya görüyor’ anlamı ile karşılaşırız. İsminden de anlaşıldığı gibi bu törenler esnasında ruhlarla iletişim ve ruhların diyarına doğru bir yakınlaşma söz konusu olur. Müzik ise bunu başarmada en önemli etkendir.Ruhların insanlara şarkılar öğreterek zorluklara karşı direnç ve dayanma gücü verdikleri düşünülür. Dolayısıyla, şarkıların çoğu dualardan oluşur ve dinsel duyguların derinliğini taşır. Bazı şarkıların anlamı ise çok kutsaldır. Saatlerce süren dinsel dualarda hiç yanlış yapmadan ve tek bir hece bile atlamadan şarkı söylemek gerekir.Amerikan yerlileri kendi iç benliklerinden çıkan şarkılara inanırlar ve bunlara itaat ederler. Genellikle halüsinasyon görürken özel bir sebeple şarkılar yaratılır. Rüya şarkıları veya halüsinasyon şarkıları “jimson” otu ve ‘peyote’ kaktüs sularının kullanılmasıyla yaratılır.
Peyote, Kızılderili din adamı ünvanıdır ve aynı zamanda bu din adamının büyü ve tedavi yapmak için kullandığı, meskalin içeren kaktüsün adıdır.yetisme suresi en az 5 yil olup 15 yila kadar uzamaktadir. Çok etkili ve kafa yapma suresi bir o kadar uzun olan bir de illegal olmasi konusunda karaltilar olan peyotenin; bunyesinde bulundurdugu cok az miktarda meskalin sayesinde, gorulerin yardimiyla manevi guce ulasmaya calismak kizilderili kabilelerinde sikca rastlanan bir durumdur. peyote bitkisi, sioux’lar ve cheyenne’ler tarafindan terleme kulubesi, yalnizlik nobeti ve kurban verme torenleriyle baglantili gorulerde siklikla kullanilir. bitkinin insani bir ruh tasidigi varsayilir. dünya üstündeki en etkili doğal halisülojendir bu kaktüs..Beynini keşfetmene,kendine tapmana neden olur..düşünmekten hayal kurmakdan başka hiç bişey istemezsin..uyuşarak elde edilen mutluluğa sahte denir..ama dünyadaki herşeyin sahte olduğunu bilen insanlar buna aldırmaz.. peyotefaydalıdır,sağlıklıdır. peyote muhteva eden bünyenin gözleri sadece kendi gerçeklerini görür..ve dünyadaki en gerçekler kendi gerçeklerimizdir..beynimiz bize yeter.. beynini keşfetmek için japonlar farklı yollar,geriye kalanlarsa uyuşturucuları kullanır..kolay olan ikincisidir..Meskalin, peyote kaktüsünün düğmeye benzer tepe kısımlarında bulunan temel aktif maddesidir. Peyotenin etkileri genellikle bir dozun alınmasından sonra bir saat içinde başlar ve 12 saate kadar sürer. Aşırı kullanım psikolojik bağımlılık yaratır. Peyote kaktüsü kurutularak yenildiği zaman dalgınlık, hayal ve kâbus yaratır.Bu kaktüs, hala meksika yerlileri tarafından 7 yaşına giren erkek çocuklarına yedirilir. Böylelikle erkek çocugun 3. gözünün (beyin gözünün)açıldıgına inanılır.Bu inanç çok eskilere dayanır.Bütün aile meclisi 7 yaşına giren erkek çocugu peyote bulunan yerlere,topraklara götürür.Bütün aileyle birlikte bu kaktüsü toparlar ve yerler . Bu kaktüsün hikayesini,kültürünü anlatırlar .Peyotenin hikayesi şöyledir;eskiden avcılıkla geçimini saglayan yerliler bir gün gökyüzü kadar mavi bir ceylan görür bu ceylanı 10 gün boyunca takip ederler.Ceylan yorulmuştur ve biran duraklar ve avcı ona okunu gönderir ve ceylanı vurur.Mavi ceylanın akan kanı topraga değdigi zaman gökgürülder ve kanın döküldüğü yerlerde peyoteler ortaya cıkar.Bu kültür hala günümüzde yaşatılmaktadır hala meksikada birçok yerli kabile 7. yaşına giren erkek çocukları için bu olayı tekrarlar. böylelikle peyotenin kültürü nesillerden nesillere aktarılır ve yaşatılır
Ve son olarak bir dip not; jim morrison the end i lsd aldıktan sonra değil peyote kaktüsü aldıktan sonra yazmıştır …
yorumlar
“this is the end, beautiful friendthis is the end, my ownly friend, the endof our elaborate plans, the endof everything that stands, the endno safety or surprise, the endi’ll never look into your eyes again“
yuuuuh diyorum başka da bişi demiyorum. parmaklarına sağlık. “Bana bi şaman gösterin, dünyayı yerinden oynatayım” hahahhaa 😀
Bu kaktüsü istiyorum.
Sevgili Tekila ve en iyi dostu Meskal
yazıya bayıldım, sağol snuffadelic…
National Geographic’in bu konuda bir belgeseli var.şurada videosunu, şurada da makalesini buldum, belki ilginizi çeker bu güzel yazıya ek olarak.
peyote yemek gercektende, dünya dışı iletişim halinde olmak gibi birşey peyote hayalleri inanılmaz bir şey denemenizi isterdim gercektende..
yaa ben kendimi o kadar kaybetmek istemem abi, her şekild bilincim yerinde olsun isterim
bilinç kaybı olmuyor. sadece gördüklerine ve duyduklarına inanman biraz zor oluyor ilk yedigin zaman …..
zaten normalde gerçek dünyayla alakam yok benim, bi de öyle bişi yapsam ne olur allah bilir.
evet bu belgeseli geçen pazar national de seyrettim en ilginci de bu seramoniyi kilometrelerce yol giderek kaktüsün yetiştiği yere ulaşıyorlar (bir nevi hacılık gibi) ve amaçlarına ulaşıyorlar… çoookk eskiden 45 gün sürermiş o bölgeye ulaşmaları… şimdi 2 gün de başarıyorlarmış… bazen tv ye tapıyorum tövbe Haşa!… yanlışım var sa düzeltin lütfen.. Tayfun Talipoğlu misali gidipte göremeyeceğimiz görüpte … ne yapamıyacağımız yerleri görüyoruz ya… geberiyorum yaban elleri seyretmeye… sanada koccamman teşekkürler snuffadelic, ellerüen sağlık… 🙂
Bir iki sitede görmüştük, meraklanıp sipariş etmeye niyetlendik. Site, göndeririz problem değil diyordu ama alırız problem olur diye korktuk.
Bunun kafası en yakın neye benziyor mesela ota mı ?
mushroom a benzer…:-))))
peyote yalan,şaman gerçek…Onların yol göstericisi var, bize ters düşer onlar kafa yapsın diye içmiyorlarki….
Tüm dünya onun icindedir.Ben burda bir peyoteye bakiyorum zihnim dua ediyor.Kötülük düsünemem.Her sey iyidir.O görülecek her seyi gösterir… dünyadaki tüm insanlari..tüm farkli hayvanlari..her yeri..uzayin tümünü gösterir….yer altindaki herseyi..gözlerinizi herseyin ötesini görebilesiniz diye röntgen isini gibi yapar.Baktiginiz insanlarin saglikli yada sagliksiz olmadiklarini anlarsiniz.zihniniz bir telgraf gibi olur…düsüncelerinizi uzaklara,baska insanlara ulastirabilir ve onlardan haberdar olabilirsiniz…O (peyote) güzel ve aydinlik yapmak icin dünyaya Yaratanin getirdigi müzik gibidir.Peyote görüleri samanlar icin kutsaldir.Büyüleyici peyote ve gercegini herkes kaldiramaz peyote kullanimi herkese göre degildir.wa nanee che zez. :-))
@Zez bacım” Peyote kullanımı heskese göre değildir” demişsin.ben bunu anlamadım.Bu peyote nin bir prospektüsü falan varmı.Bunu kullanacaklarda ne gibi özellikler olması gerekir.” wa nanee che zez ” ne demektir?Açıklarsan sevinirim.Meraklı Nephilim
”bana ne ki” demeksallayan kopansiti
nephilim,heheheh evet hakikatten peyote herkeslik degildir …eger minik bir kayma yasarsan gittigin yerde küt diye kalirsin…..anladin demi..:-))))wa nanee che de kizilderili bilgesi demektir…genelde peyote kullanip görülerini cok iyi kullanan büyüklerdir…yada büyücülerdir.anladinmi dostum!!!!!???wananechezez
Ben herkes için sormadım ki zez kendim için sordum. Kaymalara gelince öbür tarafa gitmeye alışık bir bünyem var iyi ise nereden bulunur bilen var mı bu peyote yi ?
necro, florist bir arkadasin varsa ona sor derim…türkiyede kendi yetistiren insanlarin disinda bunun öyle yaygin oldugunu sanmam….avrupadada cok bilinmiyor..bu genelde güney amerika ve kuzey amerika yerlilerinin sakiszidir…-))))
Zez Sakız mı ? sakız ise istemem :)) ok teşekkür ederim.
Ben peyote yi bilmem ama deneme amaçlı viagra kullandım.O dediğniz kaymaların hepsini yaşadım sabaha kadar öbür tarafa gittim gittim geldim.Anam ağladıSaygılarMeraklı Nephilim
zaten sen alma alırsan gidip dönemezsin herhalde…
“The end” ile güzel başlayan ahkamlar serisi sonunda boka sarsada, bu kızılderili tiplerinin;”kilise şarabı kutsal sayıyor, her yerde satılıyor, biz de peyotemizin kutsal sayılmasını istiyoruz”tarzı bir söylemi olduğunu hatırlayıp, sizlere de duyurmak istedim.
piyote yi bulmak şart oldu:))
kendisini denek olarak kullanan aldous huxley, şöyle anlatır;….uzay hala oradadır ama uzaya olan ilgi üstünlüğünü kaybetmiştir..sıradan bir zamanda göz şu sorularla yükümlü tutar kendini:nerede? (ne kadar uzakta), neye ilişkili olarak konumlanmış?meskalin deneyinde gözün yanıtlamak durumunda olduğu sorular başka şekildedir.yer ve mesafe artık o kadar ilgi çekmez..zihin algılayışı varoluşun yoğunluğu , belirginliğin derinliği, bir düzen içindeki ilişkiler şeklinde yapar…renkler, ışıltı, yansımalar ilgi çekicidir..zihin öncelikle ölçümler ve konumlarla değil varlık ve anlamıyla ilgilidir…..bir kumaş parçasını görmekten aldığı hazzı anlatıyor, kumaşın bütün kıvrımları adeta onu büyülüyor gibi..@çizgisel, sağ ol bu yazıları canlandırdığın için.epeydir sağlam bişiler yoktu okunacak.yazanın ellerine sağlık.
eskiden böyle bilgilenirdik, eskort kızları sekreter leylaları okumazdık:((
Bir ara arşivci nikler vardı arşivden güzel yazıları hortlatıyorlardı.Bu arada hortlatma için teşekkür linet.Suiza sana diyor evet.
Bilgi için teşekkürlerbasurbasur belirtileribasur nedirbasur kremi