Sevgilim beni terk etti. yüreğimde koca bir boşluk bırakarak, çekti gitti. onunla bir trende tanışmıştık. yanında bir adam vardı. çocukluk arkadaşıymış, çok sonraları bu kadının kalbini fethetmem için çocukluk arkadaşını da ikna etmem gerektiğini öğrendim. bazen bu dostluğu kıskandım, bazen imrendim. birbirlerinin sözlerine, onun sözlerine benden daha önem veriyor. kabul etmiştim, ilk günlerdeki gibi zor gelmiyordu. trende ilk defa gördüm. dikkat çekici bir güzelliği yoktu, boyu uzun, salaş giyinmiş bir kızdı. ben kızların daha özenli giyinmesini severim. sonra dönünce, gözlerini ve yüzünü gördüm. bir de gülümseyişini. inanılmazdı. yanına gitmek için fırsat kollamaya başladım. çocukluk arkadaşı, bu hikayede ismi R; ortadan kaybolunca yanına gittim.x- merhaba? ne yapıyorsun?
y- sana ne?
dumur oldum. işte bu kız hayatımın kadınıydı, o gün bunu anlamıştım. peşinden ayrılmadım. ne yapsam konuşmadı. en son:y- ne istiyorsun? yakamı bırakman için ne yapmalıyım.
x- tlf. numaranı istiyorum.
Telfonunu vermedi, mailini verdi. sürekli ona toplu mailler attım, cevap vermedi. yüksek yapmayı düşünüyordu. ben onun ilgilendiği alanda yüksek yapmıştım. bu konuyla ilgili yazınca, geri dönüş yaptı. ısrarla msn’sini aldım. yazışmaya başladık. 1.5 ayın sonunda nihayet buluştuk, tekrar tekrar buluştuk ve 6 yılı devirdik. hayatımda herkes beni terk etti. annem, babam, dostlarım, kadınlar……bir tek o hiç bırakmadı. bir defa ayrıldık. sonra kendimi affettirdim. geri döndükten sonra bazı şeyler yarım gibiydi. eskisi gibi değiliz, olsun ben onu o beni seviyor gerisin önemi yok diyordum. meğer ne kadar yanılmışım. ilk ayrılışta gözleri nemliydi, hep gözünden aşağı bir damla yaş akacakmış gibidir. gözleri hep buğulu, rüzgarda hep yaşarır. o yüzden gözleri rüzgarda yaşaran kadınlara bakmaya dayanamam. artık hiç bakamam, aklıma o gelecek. bu sefer söylerken çok emin, direkt gözlerimin içine bakıyor:y- bitti artık, yoruldum. ömrümün bir yarısı seninle geçti, seninle büyüdüm. bu ilişki artık beni yoruyor. beni özgür bırakmalısın. gitmeme izin vermelisin.
güzel konuştuğunu yazmayı unuttum. bir çok şeyi güzel yapar. arkamı iyi toparladı. her dağıtışımda o beni ayağa kaldırdı. kahrımı bunca yıl niye çektin, niye baştan çekip gitmedin, be kadın. onunla evlenmek için elimden geleni yaptım. kabul etmedi. başımdan geçen kötü bir evlilik olmuştu. tekrar yapamayacağımı, yürütemeyeceğimi söylerdi. evlenirsek ona olan bütün sevgim bitermiş. son dönemdeki bütün kavgalarımız bunun üzerineydi. kayıp gittiğini biliyodum, bu yüzden çırpındım. evlenirsem zoraki bağlanırdı, kapıyı çarpıp gidemezdi.x- başkası mı var?
ilk aklıma bu geldi. kesin başkasına aşık oldu. hayatında çok az insan oldu. yeni insanları merak etmesine engel olamam. bu soruma çok kızdı.y- başkası yok, sende yoksun. artık sevgili falan değiliz, iki yabancıyız. ben büyüdüm, sen ise benim büyümemi kabul etmedin. hep sana hayran olan küçük kızı aradın. o artık ben değilim.
gitti. onu öldürmek, hırpalamak istiyorum. dayanamayıp yüzüne bir tokat attım. o da bana vurdu. vurduktan sonra bana bakışını unutamıyorum. o bakışta nefret ve iğrenme vardı. kapıdan çıkarken tekrar kolunu tuttum.y- sakın! sakın! dokunayım deme.
bu dört kelime beni yerime mıhladı. kapıyı sertçe çarpıp, gitti. bir daha beni affetmeyecek, bu işin geri dönüşü yok. tokata rağmen, pişman değilim. çok acı çekiyorum. uyuyamıyorum. telefonlarıma çıkmıyor. R’yi aradım. uzak dur ondan dedi. bir anda her şeyimi yitirdim. hafta sonusevdiğimiz mekanları tek tek dolaştım. tek amacım onu görmek, konuşmak. saatlerce boş boş dolaştım, yer yarıldı içine girdi. hiç bir yerde yok.ne yapacağım? bundan sonra onsuz nasıl yaşayacağım?