Hindistan’da Ganj Nehri yakınında bir şehir var, adı Varanasi(Benares, Kaşi) .Burası Hinduların en kutsal şehirlerinden biri.Burası Hindu inanışlarına göre hacı olma ve ölüleri yakma yeri.Varanasi şehrindeki en büyük geçim kaynagını ölüler oluşturuyor, sokaklar süde yüzen mumlar, çeşit çeşit kefenler, odunlar, kütük, koku keseleri vs.. Buranın halkı özel tarifelerle geçimlerini ölülerden saglıyor.Hinduizm inancına göre diğer dünyadaki mutluluk bu özel ölü yakma töreninden geçiyor.

Varanasi’de ölü yakma işlemi için pek çok kişiyle görüşülmek zorunda kalınıyor, ateş yakıcılar, malzeme satıcıları, oduncular,işçiler hepsiyle ayrı ayrı pazarlık etmek söz konusu Yakma töreninde insanların kulaklarına kaçan kül artıkları için kulak temizleyicisi bile var.Yakma işlemi bitince küller Ganj nehri sularıyla soğutularak küller arasında mücevher ve altın diş aranıyor.Bu şehirde hükümet bir de elektirikli krematoryum açtıgından beri Ganj kıyısında işler biraz daha kesat.(Hindistan’ın Kabesi: Varanasi)Gerekli parayı denkleştiren ölü yakınları parayı verir vermez iş başlıyor. Önce odunlar tartılıyor, işçiler odunları merdivenlerden indiriyor, başka işçiler kütükleri yataga dönüştürüyor. Kütük yatak altı ayak uzunlugunda üç ayak genişliginde olmak zorunda. Ölü üzerine ve kenarlarına ince dallar örtülüyor,agzına pirinç taneleri koyuluyor, yakılmadan önce ceset üç saat beklemek zorunda, yakma işleminden geriye erkeklerden gögüs kafesi, kadınlardan ise kalça dışında pek birşey kalmıyor….Ganj Nehri kıyısındaki kutsal sayılan ölü yakma merasimi yapanlara göre elektirikli krematoryum seçenler karmaya yeterince inanmıyor.Burada yaşayan ve hayatını bu yolla kazananlara göre ölü kokuları, küller, cesetler son derece normal.Ölü yakma merasiminin bazı ayrıcalıklı durumları söz konusu , hamile kadınların yakılması yasak nehrin ortasında cesetleri sadece suya batırılarak cenaze işlemi gerçekleştiriliyor, oniki yaşından küçük çocuklar ve cüzzamlılar bir de kobra yılanı tarafından sokularak ölenler yakılmıyor.Cenaze sırasında çok aglamak,sızlanmak ise hoş karşılanmıyor.Bu yüzden kadın akrabalar kıyıya pek yaklaşmıyorlar.(makale)Ganj Nehri’ne inen basamaklara ise Ghat deniliyor.Merasime bu merdivenlerden inilerek başlanıyor yakma işleminde dagılan organları çubuklarla toparlayıp tekrar ceset üzerine koyan işçiler de mevcut.Evin babasının cenazesinde ilk ateşi oğlu veriyor inanışa göre oğlu tarafından yakılamayan baba cennete zor giriyor.Hinduizm inanışına göre sadece inek değil tüm hayvanlar kutsal olduğu için insanlar cenaze töreni yapılırken sürekli agızlarını kapalı tutmak zorunda. Bunun nedeni havada uçan sinek ya da böcek yutmamak.Dedelerinden birinin böcek yada sinek olma olasılıgı çok fazla onlara göre. Hiç sinek öldürülmeyen ülkede el bile sallansa sinekler kaçmıyorlar.Ayrıca Ganj Nehri’nde yaşayan oraya özel bir yunus cinsi var.(Ganj ve İndus nehir yunusu)Bunlar tatlı su yunusları ve küçük balıklarla besleniyor ayrıca gözleri de kör. Bu yunusların rengi küçükken kahve büyüyünce ise gri.Sadece 20-30 yıldır burada yaşamaya başlayan bu yunus cinsi 2 metre uzunlugunda.kaynaklar: 1 2