memecodes: başımıza memeor yağacak.
memecodes: başımıza memeor yağacak.
hafifuyku | 15 May 2004 05:52
Jan Philipp Lenssen, en sevdiğimiz tür adamlardan biri, bir yerde programcı olarak çalışıyor, minik bir google blog’u tutuyor, google API’sini kullanarak kendi über arama motorunu yazıyor, sosyal deneyler yapıyor, oyunlar programlıyor, elinden çizim yapmak bile geliyor. Bizim MaGna gibi zengin ruhlu birşey yani…Şimdilerde şöyle kerata bir deneye girişmiş: rastgele kelimelerden oluşan beşbin kadar doküman üretmiş, ve bunları görülebilir yerlere linklemiş. Dolayısıyla bu dokümanlar google ve diğer arama motorları tarafından keşfedilmişler.Şimdi içinde bu kelimelerin geçtiği bir arama yapıldığında ve aramayı yapan kişi linke tıkladığında sayfamız doğum yapıyor. Yani aranan kelimeleri de içeren yeni bir versiyonunu üretiyor. Bu yeni sayfa da linkleniyor ve dolayısıyla keşfediliyor. Bunlar olurken üzerine tıklanmamış sayfalardan biri de ölüveriyor. Jan Philipp, bir kaç yıl sonra bu sayfalarda bir takım metinlerin oluşma ihtimalini yüksek buluyor.Bunları aranma ile beslenen yaratıklar olarak düşünün. Az aranan ölüyor, çok aranan hayatta kalıyor ve yine çok aranma ihtimali yüksek çocuklar doğuruyor. Basit evrim teorisine göre, eninde sonunda neredeyse arama sonuçlarında en yüksek sıralara yerleşmek için tasarlanmış gibi gözüken sayfalar belirecekler.Bunlar, bizim “kadınlar yatakta ne ister” ya da “Seda Sayan’ın playmen pozları” gibi kıvıllıktan kurtulamayan sayfalarımızın çok gelişkin versiyonları olacaklar ve belki de bir kaç sene sonra google aramalarımızı kirletmeye başlayacaklar.Google sözkonusu sayfaları tutan siteyi indeksinden çıkaracak, ama bu cins sayfa üretme konsepti bir kere internete bulaştığı için, kurtulamayacak. Spammer’lar ve arama motorlarında sıra pazarlayanlar sitelerini üst sıralara çıkarmak için bu cins sayfaları kullanmaya başlayacaklar. Google başa çıkamayacak. Hiç birşey arayamaz hale geleceğiz. Ya da bir şey arar aramaz sonuçları 100. sayfadan itibaren ciddiye almaya başlayacağız. Google batacak. Bu sene içinde edinmeyi umduğumuz hisse senetleri de paçavraya dönüşecek.Bir süre sonra bu cins sayfaların “sentient being / bilinçli varlıklar” olduklarını, yaşamaya hakları olduğunu savunan insanlar belirecek. Bilinçli sayfaların imha edilmesi PETA tarafından protesto edilecek. Hatta belki de kendisini savunabilen sayfalar türeyecek. Atıyorum, sayfanın içinde Kuran/İncil/Tevrat’tan parçalar olacak ve birileri bunları silmek istemeyecekJan Philipp’in ismini unutmayalım. Bu enteresan çocuk, yıllar sonra internet’in sonunu getiren adam ünvanının şanlı sahibi olabilir. Biz de kurtulmuş oluruz.
Yorum yapabilmek için giriş yapmış olmalısınız.
yorumlar
en uygun başlığı attım galiba. richard dawkins görse bunu gözleri dolardı herhalde. adam akıllara zarar birisiymiş, saygılar.
Cok guzel dusunmus adam, ve boylece insanlar orjinal olmaya zorlanmis olacak, seda sayanin playmen pozlarini bulamayacagini bilen biri ozel bir ilgi alani ve karakter gelistirmeye zorlanmis olacak, populer olan ulasilmaz olacak, suru etkisi altindaki zihniyet internetten yararlanamiycak, super olacak superrr…!! Yasasin, ben de hostlamak istiyorum!!
Merhaba,İlk olarak söyleyim Hafif tayfasını bu paranoyası yüzünden hakkaten deliler gibi seviyorum 🙂 ( burayı google der mi bilemem )Google Der ki :Birader yazısını gönderdiğin adam zaten çözümü söylemiş. Bizde ilk 100 sonucu yada ne kadar fazlaysa onu göstermeyiz olur biter. O sayfacıklarda yaşamaya devam ederler. Ama tıpkı bugün doğum sırasında ölmüş bebecik sayısından haberdar olmadığımız gibi onlardan da haberdar olmayız orası ayrı…Ayrıca öle sayfalar olsa bile çok fazla linklenmeliler ki üste çıksınlar. Mesela o kelimeye 32 link versinler ayrı ayrı sayfalardan eyvallah derim , zaten gösteririm. Ama yok ki öle bir hadise. Bişey ifade etmeyen siteye kim link vere ki ?Hadi onuda geçtik google denklemine göre 4-5 ( bu sayı yine denklemden bulunur emin ol ) kelimeden fazla çeşitte 32 ( bu 32 de bir kaç ay öncesi için chip dergisinin makalesinde tahmin edilendi şimdi 35 olmuşsa bilemem ) link mevzuunu aşmış sayfa olursa biz zaten bu sayfayı ayrışık konulara hitap edemez diye page rank elmesinde şişiririz.Ya işte böle gözüm… 🙂
Efendim epey zamandır hafif katılımcısıyım, hafif uykunun tarzını az çok tanırım, bu yazıda ona gayet uygun. Sonra bu yazıyı fazlamesai.net sitesinde okurken bir anda gözlerim yuvalarından fırladı. Neyse altta haberin linkini altta görünce bir ferahlık kapladı içimi sormayın. Hafif.org da yazılan bir haberin FM de linklenmesi ayrı bir keyifmiş meğersem. Haber de güzel olmuş eline sağlık hafif uyku bey.
yani müneccimlik iddiam gayet az. sadece olabilir birşey gibi geldi.sonuçta google kriterlerini nasıl değiştirirse değiştirsin, tek amacı google’dan bulunmak olan bir sayfa, kendini bu kriterlere göre değiştirecektir gibi geliyor…googlerank’in linklenme sayısına bakması çok kolay halledilebilir bir problem değil mi? 100.000 geocities sayfasından link verirsin olur biter. bunu yapacak programcı kesin vardır.zaten bahsettiğim çocuk bir googlebombing eksperi. bakınız “killroy was here” lafını cnn.com’a vesaireye yapıştırmaya çalışmakta.. (daha olmamış ama)
bir aralar (aslında hala) üzerinde çok tartışılan semantic web projesi de sanki bu tür bir felaketi öngörmüş olanlar tarafından panzehir olarak ortaya atılmış gibi. gerçi clay shirky semantic web’in olanaksız olmasa da, pek bir şeye derman olamayacağını söylemişti.
google aramaya kullanıcının girmediği fazladan anlamsız rastgele anahtarlar eklerse amacı sadece görünmek olan siteleri sadece o anahtarlar vasıtasıyla eleyebilir.Belki…bir düşünce yani.
http://www.theinquirer.net/?article=15892
artık google -neredeyse- bir tek meta-tag’leri indexlemiyor. Resimlerin üzerindeki okunabilir karakterleri bile ocr ile tanıyor ve indexliyor. Ciddi bir süre daha google’ı aşacak bir teknoloji geliştirilebileceğini zannetmiyorum.Fikir çok basit ve etkili, aynı şekilde basit ve etkili bir çözüm bulunamaz ise Google’ı uğraştırır bu arkadaşın takipçileri.
çözümü var diye düşünüyorum. Çok kullanılan arama sözcüklerine göre kendilerini değiştiren sayfalar yaratılabilir. Aslında interneti indeksleyen çok karmaşık bir sistemin öyle yada böyle hack’lenmemesi mümkün değil, Google eğer bunların kendisi için ölümcül olmasını engellerse başarılı sayılır.
Bundan 6-7 sene evvel (yuh be çok olmuş) hafif bey’in yazdığı bir makaleyi hatırlar gibiyim. Internet kullanımının ve serbest bilgi dolaşımının yaygınlaşmasından bahisle, daha önceden benzeri olmayan bir ‘iktidarsızlaşma’ (bu kelime olmayabilir) haline işaret ediyor; bunun insanlar için çok hayırlı olduğunu söylemekle birlikte, muhtemel sakıncalarına da değiniyordu. Bu sakıncaların başında ise, bilginin yeni bir dijital silah olarak kullanımı vardı.Ben o sıralar, şimdi de olduğu gibi bu konudan fazla anlamazdım. Fakat en azından hafif bey’in kırmızı saçları, ensomniak gözleri ve şeytani ifadesinden, bu dünyaya ait bir tür olmadığını anlamam gerekirdi. Meğer niyeti başkaymış.Herkesi yavaş yavaş tuzağına düşürdü. Bu net meselesinin, herşeyden önce yeni bir ortam meselesi olduğunu net şekilde görmüştü. ‘Meraklı ol’ falan diyerek attığı yemleri yuttuk ve buralarda virtüel virtüel palazlanarak, kendimizden yeni kendimizler yarattık.Hafif kardeşimiz de, K. Dick’in basit bir teknisyen rolünde, anti-kahraman havalarında ama zaman ve uzamda dolaşan yarı-tanrıları gibi bizi domine etmeyi sürdürdü. Yani ‘sürdürülebilir ortamlaştırma’ diye bir tabir uydurarak ifade edebileceğimiz, insanlık tarihindeki koyun evcilleştirme, kaleye hapsetme (esas amaç savunma değil, halkı zaptetmektir), buharı türbine sıkıştırma, insanı mekanizasyona bağlama ve nihayet toplu imha gibi boyut sıçramasına yolaçan ayarda bir manevra yaptı.Kendisinin bazı şeyleri önceden görmekle elde ettiği avantajı kötüye kullandığı muhakkaktır. Metadil, prosedür, kıl, tüy, falan derken, aslında sosyo-biyolojist teorileri için ortam yaratmaktan başka bir hedefi yoktu. Biz de keriz gibi bu hafif. galapagos.org’da yerimizi aldık.Aslında bu durumun bir süre önce farkına varmış ve ortamın kontrolünü ele geçirmek için ciddi maddi fedakarlıklara katlanmayı göze almıştım. Fakat kendisi telefonlarıma çıkmadı, mesajlarımı bilgisayarına röfüze ettirdi ve nihayet evine gittiğim zaman, üzerinde ‘V’ yazan t-shirtler giymiş hastalık saçan korumalarını üstüme saldı.Ben de bu hafif adasında böğürüp-tıslayan iguana700 olarak kaldım. Aradabir bir kaç siyah ispinoz falan çıkıyor, onlarla idare ediyoruz işte. Atalarımız ne dememiş, ‘Bir şey olamayacaksan, bari başkasına malzeme ol da işe yarasın.’Hafif bey ve benzeri kişiler (persona hanım), yaşadığımız dünyanın sonunu getirdiler veya bir başka ifadeyle, sonu gelen dünyamızı başka bir ortama taşıyarak, cennet mi cehennem mi olduğu belirsiz bir öte-dünya şeyettiler. Yukarda arama motoru, marama rotoru diye konuştuklarına bakmayın; aslında kimin ne kadar uyum sağladığı, alt türlerin geleceği, hafif bey’in ağzından kaçırdığı gibi, natürel seleksiyon falan gibi vaziyetlerle meşguller. Taksinomik bir muhabbet içerisindeler.Bizim tek şansımız burayı bir iguanalar cehennemine çevirmek olabilir ama, maalesef eko-sistemdeki çeşitlilik şimdilik buna müsaade etmiyor.Peki abi, tamam abi, sustum abi, yeter ki fişi çekip bizi bitirme hafif abi! Hadi herkes yaltaklansın bakiym.
yapılsın abime. Yeteri yalakalık katsayısına ulaşmış, millete verilmedik ayar bırakmadığı için dönüp kendi götünü didiklemeye başlamış, günün menüsünün yazarı bu muhterem Neurergus crocatus un daha fazla acı çekmesine gönlüm razı değil.
olacaktı ispinoz hanımcım.
bu “kerata” suni evrimsel tecrübenin bir yere varacağını düşünmüyorum.lakin varacağını öngörsek bile bence en az deney kadar enteresan bir nokta, bu hüznever felaket tellalığını yaparken hafif uyku’nun aldığı keyiften koltuğunda rahat oturamadığını şu an göbeğimi görebildiğim kadar net görebilmem,..sanki netin sonu böyle muzafferiyyetle gelecekse buyursun gelsin dermiş gibi yazmış,…
Bende hafiften önce bu hafif gibi yaşamsal ortam planları yaptım. Hatta bir aklımdan volvox kolonilerini inceleyerek tam bir örgütleşme planına evrimselliğin sitolojik yapısaına ulaştığı yoldan ulaşmak vardı. Aradaki kopuk bağı doğanın yasalarını kullanarak düşünsel boyutta bir dünya yaratabileceğimi öngörüyordum.öyle bir sistem şu anda elimde var 150 kadar denek kullanıyor. İstatistik ve derecelendirme problemlerini aşınca denemeye bile geçecektim.Bunun için ataerkil toplumdan kominist gezegen yönetimine kadar pek çok dizgeyi düşündüm. ( Marksizm ) Demokratik yönetimde çetin altanın zart zurt yazdığı saydam planlaşmayı düşüncelerde sağlarsak, ve bunları net üstünde de olsa insanlara gösterebilirsek tıpkı bir demo gibi onların hangi tabiatta hangi düşünleri ürettiğini farkedebilir ve pek çok çağ için hükmedecek kutsal bir kitap bile yazabilirdim diyordum.Ta ki bu yorumu okuyana kadar. Şimdi freud un tozlu raflarına dönüp kütüphanede kendi kendine psikanaliz konusunda ki kitabı okumam gerektiğini anladım. Zira her boku düşünsemde kendimi kaybetmek bana acı verecekti. Ben okumakta olduğum anadolu üni kütüphanesine gidiyorum.Saol var ol baby700…
yeni kendimiz yaratma şeyi ürküttü beni. “ulan” dedim, “ben sokakta böyle değilim” ama birilerinin kulağını çekmek öyle zor bir iş değildir belki. seleksiyon işinde denyoluğun başarılı olduğunu izlemek acıydı, başarılı olması da öyle. ama başarısı denyoluğun kendisinden değilde çokluğundan geliyor gibi, yani dışarıdaki seçilim buradakine dolaylı etkiyor bence. yarma’nın uzun süre aklımdan çıkmayan bir lafı vardı, bir süre yazılarını göremeyince mail ile sormuştum da, “şimdilerde hafif’i sevgilimle aldatıyorum” demişti. şimdi yine hatırladım.
Ben bu olayı destekliyorum hatta memecodes bulunan kelimeler üzerinden search yaparak sayfaların ranklerini artırma eğilimindeyim şimdilik.Çünkü bu sisteme kendi içinde bir değişim sağlayacak ve bence bu tip şeyler interneti daha da yaşayan kendi kendini değişitriren bir hal almasını sağlayacak.Bakalım every thing has a beginning has an end mi.Mantıksal ve ya elektonik her sistemin kendi amaç ve yönelimlerinden dolayı bir intihar mekanizması vardır.Bu cep telleriniz için bile geçerli(death message ki sadece bilgisayarlardan gönderilebiliyor).Tabi güvenlikçiler bu sayade asla işsiz kalmayacak.Googla tabi ki gümleyecek yada sermeyanin değişim sürecini kullanarak hayata kalmaya devam etmesi nereye kadar yoksa oda bi gün kendi kendini yok etmeye başlayacakmı.
arkadaşım sen bozuyorsun be deneyi. doğal olması lâzım öyle kasıtlı aratırsan “yapay seçilim” olur, bir işe yaramaz.
Fazlaca masrafli bir cozum sekli olur bu. Google’in hizina yakismaz.
“öyle bir sistem şu anda elimde var 150 kadar denek kullanıyor.”hiç böyle görüleceğimiz aklıma gelmemişti. “denek”…Sevgili prof. söylermisin yemi bulan var mı bari?
buraya belki ahkam kesmekte geciktim. aklima “evolutionary algorithm” falan gibi bilgisayar ve a.i. programlama terimleri gelmedi degil :-)belki de web su anki halinin sonuna gelmistir. alistigimizi ve kendi capimizda kolayliklar gelistirdigimizi itiraf etmeliyim ama web artik 10 seneden fazladir kullanilan bisey olarak koklu bir degisimin esiginde belki. baksaniza gunumuz sisteminin boyle buyuk bir bug’i olmasi, google pagerank’in bile rahatlikla modifiye edilebilmesi size de ilginc gelmiyor mu?pagerank algoritmasini biliyoruz, yuksek pagerank’li sayfalar, sayfalarindan link vermeniz icin para talep ediyorlar. google’cilik diye bi sektor olustu bile. insanlar google’a olan hakimiyetleriyle para kazanabiliyorlar.belki de Jan Philipp yeni bir era’nin baslangicinin habercisidir sadece. sonun degil yani. bardagin dolu yarisi yani :-)hatirlarsaniz google pagerank bi kere patlamisti, tamamiyla alakasiz bir sayfayi en uste cikarmisti. sahte gundemler olusturabilen bu canavari asmayalim da besleyelim mi?
dolgal ortamları yapay olarak taklit edebildiğimizi hatırla.
Afedersiniz, deneyen kişi var diye değiştiriyorum.
Hafif’in sonu departmanındanBundan 3 sene once yazilmis yukardaki yaziyi ve altina kestigim ahkami hatirlayinca icim sizladi.Nerelerden nerelere gelmisiz. Esprinin ve kalitenin sitede egemen oldugu zamanlardi.Gerci o zamanlar da, simdiki gibi yemek tarifi veren; yasadigi-yasamadigi deneyimlerini edebi sandigi zirvaliklara bulayarak gazlayan; ancak wow, mow gibi kelimelerle kendini ifade edebilen zavalli tipler vardi. Ama bunlar hem azinlikti hem de keskin klavyeli yazicilar tarafindan bertaraf edilirdi.Kufur’un Allah’i vardi ama; kimse, evet kimse, yani hicbir sanal sahsiyet, diger bir sanal sahsiyet kendisine sanal ortamda, yine Allah’ina kadar sanal olan anasina, karisina, cocuguna kufredildi diye, bunu “gercek” sayarak “gercekten” bir seyler yapmaya tevessul etmezdi.Zira boyle bir sey, birakin medyokratik olmayi, ancak idiyokratik olabilecek bir sey sayilirdi. Yani ayip olan kufur, hakaret falan degil; buydu. En zekasiz veya kotu niyetli esekler arasindan bile “ulan x, sen nasil benim anama kufredersin, seni sikayet ederim, gerekirse polise giderim” diyecek kadar alcalmis, alcaklasmis biri cikmamisti. Veya ciktiysa bile, site yonetimi ve efkar-i umumiyesi yazarindan, kufurbazindan, zekadan ve espriden yana tutum almisti.Hafif, Hafif Uyku’nun yukarda bahsettigi “kirlenmeden” en erken nasibini alan sitelerden biri oldu. Ustelik bir bilgi kirlenmesi veya bir hiperenformasyon yogusmasi olarak degil; bir ahlaki kokusma, bir aleladelik iktidarı, bir eksi ve bas agritan Turk sarabi kivaminda kivillanma seklinde…Burada kotu yazanlar, Turkcesi kotu olanlar ve kafasi-bakisi hammadde halinde dolananlar dahi, mamul bir madde yaratacak hale gelmislerdir.Inanci, dusuncesi ne olursa olsun, “yazi”nin ve “ahkam”in kalitesini kendi sanal kimligindeki kurgunun bir parcasi olarak goren, yani bu oyunun kalitesini gozetenler; yukardaki ahkamda bahsettigim bu yeni turun temsilcileri oldular, verdikleri iyi urunlerle bu “hiclik ortami”na anlam tasidilar. Kayitlari silinse de, uyelikleri sona erse de; bunlar Hafif arsivinde (tabii arsivler silinmezse) kalacaklar ve hatirlanacaklar.Simdiki supruntuler ise sanal ortamda da ve buyuk ihtimalle kendi gercek hayatlarinda da itibarsiz bir sosyallik icinde chat-chut konusarak unutulacaklar.Hafif’in yeni nesil yazarlari arasinda uzak ara onde, kaliteli orijine sahip, 1’e en fazla 1.01 ganyan veren inan6666 adli genc tayin, komiserler kurulu karari ile yaris disi birakilmasi; sitenin yagisli havada Urfa pistine dondugunu ve bundan sonraki kosularin sadece esekler arasinda yapilacagini teyit etmistir.Bu atin cikarilmasi, baby700’un veya suziq’in yas durumundan ve belden asagi faullu hareketler sonucu emekli olup haraya cekilmesinden daha onemlidir. Zira kendisi, yukarda bahsettigim turun genc temsilcisi idi. Buradaki esekler Inan 6666 tarafindan sikertilmek suretiyle elde edebilecekleri zevk ve kaliteli dolden mahrum kaldilar ve dolayisiyla kendi siradan genleri icinde kendileri gibi siradan veletler yetistirmeye mahkum oldular.Ve boylelikle Hafif’te Turk usulu naturel seleksiyon tamamlanmis oldu.Simdi buyrun, esek b..u icinde “gundem” yaratiniz, bocek “kesfediniz”, “serbest” dalisa geciniz.N.B. Bu hesabi da kapatiyorum; bir sey demek isteyen [email protected] adresine seyedebilir.
doğru valla!:(
ilginç.herhangi bir amaç ile kurulmuş bir sitede, amacı dorultusunda kullananların bu kadar enteresan kalıplarla tarif edilmesi tuhaf.bence kelimeler çok açık;keşifserbestgündemyukardaki ahkamdan anlıyoruz ki burada da bir hakim egemenlik oluşturma isteği belirmiş. hatta bu egemenliğin nesilden nesile geçiş tarifi bile yapılmış ve “halef selef” karekterler bizzat ismen dile getirilmiş. fakat iş bu zatın siteden uzaklaştırılmasıyla sanırım bir hüsran yaşıyor bazı şahsı muhterem ve muhteremeler. acaba inan6666 bu kadar taktı mı kafasına buradan atılırken. -ki bu şahsın atılması da çok yanlış.-basitlik ve beceriksizlik üzerine dem vurulmuş. eskiden ustanın çıraklara saygısı vardı. şimdi kendi çırağına tahammül edemiyor. kimse anasından elinde klavye ile hafif’e yazı eklerken dünyaya geliş yapmadı. nedir böyle beceriksizleri hor görmeler. kime ne verildiyse o odur. eğer ekleyemediyse verilenlerin üzerine yine kim suçlayabilirki kendi seçiminden bir başkasını.evet belki hafif kirlenmiştir. belki seviyesi düşmüştür. bunda yüzü asık morukların etkisi de vardır…
@huaryu,’kime ne verildiyse o odur’..diyerek baştan kapıyorsunuz tüm kapıları..o kapıların arkasında neler var bir bakın hele..
“eğer ekleyemediyse verilenlerin üzerine…” diye devam ediyor cümleler. kapının farkında olmalı. ama açılamıyacağının değil…
bu siteye ilk acildiginda uye oldum cok aktif bir kullanici olmadigimdan login olmam gerektiginde genelde yeni hesaplar alarak idare ettim. Bu sitede her zaman baby_700 duzensiz araliklarla sitenin kalitesinin dustugunden bahseder kalite dusuyordur dogrudur ama bir turlu dibi goremedik hafif te ne yuksek bir kalite varmis diyorum artik. Her site gibi bu siteyede yeni gelen insanlar olacak ve bu siteyi kaliteli yapan insanlardan biri olmak amaci ile yazi gonderecek yazi kalitesiz olabilir sitenin adi duyuldukca bu devam edecek artacak ya da azalacak. Belki de bunu dogal kabul etmemiz gerekiyor. Ama bence sitenin genelde kalite dusuklugu gosterdigi zamanlar beni de araniza alin benim yazim da guzel yok oyle yok boyle diyerek insanlarin direttigi anlar oluyor ama cevap verilmezse sonu geliyor ama genel de cvap veriliyor benim acimdan sitede rahatsizlik duydugum tek olay budur. Ama bunu kabul etmek ve gecistirmeyi bilmek gerekiyor. Bu da siktiniz lan siteyi diyip ortaya cikmakla olmuyor (bu lafim kimseye degil kimsenin kufur ettigi yok sadece sitenin kalitesi dustu laflarinin genel ozeti olarak uydurdum bunu).
yaptığım rasgele bir aramanın sonucunda ulaştığım yazınız hakikaten çok keyiflibahsettiğiniz deney insanını daha yakından tanımak istedimve de sanırım zaman zaman hafif içerisinde rasgele aramalar yapmak gerekliinsan okunmayı çok hakeden bir çok içeriği kaçırıyor