Yaz aylarında piknikçilerin kabusu olan kenelerin etrafa dehşet saçmasının yegane sebebi; keneciklerin doğaları gereği yaptıkları kan emme işlemi değil, onlardan bulaşan ve an itibari ile bulunduğumuz yıl içinde 13 kişinin ölümü ile sonuçlanan Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi hastalığıdır. Hastalık ilk olarak 1944 yılında Kırım’da tanımlandı ve Kırım Kanamalı Ateşi adını aldı . Bundan 12 yıl sonra 1956’da Kongo’da başka bir kanamalı ateş salgını yaşandı. Bu hastalık da Kongo Kanamalı Ateşi olarak tarihe geçti.1969 yılında bu iki hastalığın etkeninin aslında aynı virüs olduğu saptandı ve kenelerden bulaşan Nairovirüs adı verilen bu virüsün sebep olduğu hastalığa Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi dendi. Rusya, Kazakistan, Kırım, Umman, Afganistan, Pakistan, Güney Afrika, Zaire, Kırım ve Kongo’da salgınlar görüldü ve maalesef 2002 yılının bahar aylarından itibaren hastalığın tarihi duraklarından biri de Türkiye oldu. İlk 2002 yılı haziranında Tokat’da ortaya çıktı. Sonraki yıllar Amasya, Çorum, Çankırı, Sivas, Karabük, Yozgat, Erzurum, Erzincan, Artvin’de de vakalar bildirildi.

Kene tarafından ısırılmak yüzde yüz hasta olunacak anlamına gelmiyor tabi. Ama gene de dikkatli ve tedbirli olmakta fayda var. Eğer mümkünse kenelerin bulaşabileceği sık ormanlık, çalılık alanlardan ve hayvan barınaklarından uzak durmalı; kırsal alanlara pikniğe gidenlerle mesleği gereği kene taşıma olasılığ olan hayvanlarla haşır neşir olanlar açık renk giysiler giymeli; şort ve kısa kollu kıyafetler giymemeli; kenelerin vücuda ulaşabileceği bütün yolları kapatmalı-pantolon paçasını çorabın içine sokmak gibi- , kenelerin vücuda yapışmasını önlemek için cilt üzerine haşere kovucu ilaçlar uygulamalı ve vücut periodik aralıklarla taranmalı.

kene çıkarma
kene çıkarma

Vücuda yapışan keneler karın kısmına dokunulmadan baş bölgesinden bir cımbız ile tutularak nazikçe çekilip uzaklaştırılmalı. Cilt uygun bir antiseptikle kene çıkarıldıktan sonra temizlenmeli, kenenin üzerine hiç bir kimyasal madde uygulanmamamlıdır. Çünkü uygulanacak kimyasallar keneyi kusturabilir bu da virüsün bulaşmasını kolaylaştırır. Çıkarılan kene çamaşır suyu ile öldürülebilir ya da tahlil için alkol içine koyulup saklanabilir.Keneyi vücuttan uzaklaştırdıktan sonraki üç gün dikkatli olmakta fayda var. Çünkü hastalığın kuluçka dönemi üç gün. Bu süre bazen dokuz güne kadar uzayabilmekte.Ateş, halsizlik, baş ağrısı, vücutta yaygın ağrılar, İştahsızlık, kusma, karın ağrısı, ishal, vücutta nokta şeklinde döküntü ve morluklar hastalık açısından uyarıcı olmalıdır. Ağız, burun ve makattan kan gelme, idrarda kan, böbrek ve karaciğer yetmezliği hastalığın ileri evre bulgularıdır. Şiddetli seyreder ve hastalığa yakalananların ölüm oranı %30’dur. Ölümler ikinci haftada görülür. Genede sanıldığı gibi çaresiz değildir. Kurtulan %70’lik şanslı kesim hayatını ribavirin adı verilen ilaca ve yapılan destek tedavilerine borçludur. Hastalığa karşı geliştirilmiş bir aşı ise hala mevcut değil.kaynak 1, 2