Kiraz agacinin dibinde durdum…kocaman gövdesine sarildim kafami kaldirdim tek tek dallarini seyrettim..üstünde kirazlar cikmis kirmizinin her tonunda bazilari siyah gibi kocaman .Elimi uzatip erisebildigim yerden bir iki tane kopardim..ve azima attim ..ne tatdir bu!!! ..beni cocukluguma ..ucurdu.Babaannemim meyve bahcesine gittim…..kayisilar,seftaliler,armutlar,elmalar dolu agaclarin arasina..etrafi misirlarla cevereli o dev bahceye….yaklasmamizin yasak oldugu kuyuya…dometeslerin ,taze fasulyelerin dikilmis oldugu bahceye…herseyin kokusunu hissediyorum . Kendimi görüyorum bahcede dolasirken..Dokunmasi yasak olunan meyve kirazdi..niye babaannem kiraz agaci disindaki bütün meyvelari yememize izin verirken .-aman cocuklarim kiraz agacima cikmayin. Diye her an gözü üstümüzde bizi caktirmadan kontrol ederdi…tabi o namaz kilarken yigenlerimden birisi onu yatak odasinin penceresinden izler… bu arada ben ve digerlerimiz hemen disardan görünmeyen dal aralarindan kiraz toplardik…namaz bitmek üzere diye sinyal gelince direk bahcenin uc tarafinda kacar , agactan uzaklasirdik ..namazdan kalkan babaannem bahceye cikinca bizi … agacindan uzak görmenin rahatliyla isine gücüne dalardi…biz bu arada coktan en az onar adet canim kirazi yutmus olurduk.bunlar 1970 lerdi…….Sene 2004 de Ankaraya bir is icin gidince Babaannemi ziyarete gittim..aksam birlikte yemek yedik..sonra balkando oturduk..kocaman bir cinar olmustu artik babaannem .Ona dedimki-babaanne sana bir sey söylemek , hatta itiraf etmek istiyorum…ama kizmak yok…-ben senin neyine kizayim yavrum-yok kizabilirsin-söyle kizmam-babaannecigim biz cocuken..ebru,ben,dogan,esin,esra,elvan,onur……senin kiraz agacindan kirazlari yerdik….sen bizi onlara dokunmuyoruz sanirdin…-biliyorum-ne!!!!-biliyorum yavrum dedi.Gözlerinden yaslar bosalmaya basladi…-neden agliyorsun babaannecigim…….??-kizim ben hic sizden kiraz esirgemedimki…o kirazin altinda benim ölü dogan bir bebegim gömülü….orda gezindiginizde onun mezarini cigniyordunuz…Savas zamaniydi…erken dogum sancilarim tutmustu…büyük baban cephedeydi….bebegimi tek basina dogurdum ve bebek ölüydü ..eskiden ebeler vardi yavrum onlar olmasa bende ölecektim, dogumdan sonra cok hasta oldum zaten…..bebegimide okiraz fidanin altina gömmüstüm..bahcemiz cok büyüktü..yeni dikilen agaclarin arasinda kimse gezinmez…orasi sakin diye düsünmüstüm…hem evden bakinca bebegimin mezarini görebiliyordum..iste öyle kizim, deyip benim ellerimi tuttu bende ona sarildim..ikimizde agliyorduk….bebek kizmis adida Kirazmis.Bir taraftan Ankaranin isiklarini seyrediyordum…bir taraftanda gece gece kadinin haleti ruhiyesini nasil mahvettigimi düsünüyordum..acayip bir sekil de bogazima tas gibi bir sanci saplanmisti.Gidip su iceyim dedim..mutfaga dogru giderken..Babaannem tekrar bastonunu eline aldi ve ben namazimi kilayim yavrum diye yatak odasinin yolunu tuttu….Arkasindan bir müddet kipirdayamadim…onu seyrettim…sonra balkona oturup zirladim..acayip bir paylasim yasamistim..hic tahmin edemezdim…cocukken bizi o agaca yaklastirmayan öcü kadin babaannem meger bebegini koruyormus ,meger cocugunun mezari orasiymis meger o Kiraz agaci benim halammis.
yorumlar
zeeeeezzzz?… duygulandırdın beni… nasıl da attırmışsın klavyenden bu yazıyı böyle… ellerine sağlık… eski toprak işte… ölürde söylemez… şimdi neredeyse bizim en özelimizi bilir çocuklarımız… benim de rahmetli dedemin avludaki erik ağacına karşı bir hassasiyeti vardı… sarı erik olurdu elimizden kurtulursa… biz daha yeşilken kuzenlerle beraber ağacı haşat ederdik… misafiriz diye rahmetli anneannem ona “etme çavuş (birbirlerine çavuş derlerdi) dokunma çocuklar yesin” dediğinde o da “ben onlardan mı esirgiyorum bekleyelim bir sararsın mübarek, görelim önce gözümüz gönlümüz açılsın daha onlar ham, olunca yerler” der izin vermezdi… ama biz biraz annelerimizin yardımıyla biraz da anneannemin desteğiye ahşap evin ahşap balkonundan bastonla dalları çeker toparladığımız kadarıyla ziyafet çekerdik ama her seferinde de enselenirdik. telaşla koparırken erik yaprakları ya da küçük dallar aşağıya düşerdi mutlaka… zez beni de aldın geçmişe götürdün ya ne diyeyim sana?… sevgiyle kal Kiraz Kız’ın yiğeni…
Zez, üzüldüm ya… Benim babamın da kaybettiği kardeşi vardı, onu da Armut ağacının gölgesine defnetmişlerdi, babam öyle anlatmıştı küçükken. Ben o ağacı sadece babamdan dinleyince öğrendim. Ne yazıkki babamın o çok anlattığı leziz armutlarından yiyemedim. Rahmetlinin kız mı, erkek mi olduğunu da hatırlayamadım; ama dediğin gibi, eskiden zor şartlar altında doğum yapan kadınların ölen çocuklarını ölümsüzleştirmek için böyle birşey yaptığını birkaç arkadaşımın ağzından daha duymuştum. Güzel, acıklıl bir paylaşım sağol…
ayyyy! çok hoş! o annaneler, babaanneler yok mu…zamanı gelmeden konuşmamayı nasıl da bilirler?3-5 çocuk onu delirtme noktasına getirse bile, dilinin ucuna geleni içine gömerler:)biz de modern ebeveynler,çocuk herşeyi bilmeli diye çatır çatır:)neyse konudan uzaklaşmayayım,kiraz ağacının hüzünlü ama bir o kadar ailevi samimi hikayesi, süper:)ellerine sağlık,bu arada ankara manzarasına baktığınız yer gölbaşı falan mı?
@zez güzelim, konuyla alakasız bir şey yazacağım. bu astrolog abla şimdi de sana kafayı takmış. sakın yüz verme, yazma derim. abla bütün hafifi birbirine düşürmeye çalışıyor. bana da özleden bir sürü şey yazmış. seni ve nevdalisti bana soruyor. bu iş çok pis kokuyor, benden söylemesi.
çok hoş bir öykü zez eline sağlık…Babaannen ışıklar içinde yatsın…
ahkam yazan tüm güzel insanlara cok tsk.öyle paylasmak geldi icimden.
Ellerin dert görmesin zez insanı.. Sen beni duygulandırdın Allah’ta seni mutlu etsin…
@zez bu devinim kim?hakkımda orada burada konuşuyo?aynı kulvarda değiliz devinim,hadi naşşşş
zezim, çok duygulandım, çok etkilendim hikayeden. ellerine, yüreğine sağlık.ben anneannemi özleyince hep burnuma kokusu gelir, ağlayacak olurum, yutkunurum. hikayen bana anneannemim kokusunu getirdi…kiraz halan da babaannen de huzur içinde yatsınlar…
mükemmel insansın tebrikler teşekkür ederim ne kadar çokşey hissettirdiğini bilemezsin
@zez kiraz tadinda olmuş ,
:-)) eywallahh nicholai..bende cok hissettigim icin yazdim ve paylastim…bu pazar günü yasadigim anlari öyle paylastim…icim sizladi..yasam hic de lay lay lom degil…surda cok güzel bir portalimiz var..güzel yürekli gercekten güzel insanlarin oldugu bir yazisma yerimiz var..buraya yazasim geldi..belki son zamanlardaki gürütüleri bastirmak ister gibi…ben ögrenmek ve paylasmak istiyorum burdan kesfetmek ..okumak..arada aglamak..sormak ama insan bazen kendini gercekten basit insanlarla basit hallerde buluyor…gecen hafta bana hic yakismayan konusmalarda bulundum…ha pismanmiyim hayir..o tip insanlarin da benim ve benim gibi düsünen insanlarin burda bulunma sebebeimize saygi göstermelerini dilyiorum….ben burdaki arkadasliklarimi seviyorum elbette kimse kimseyi sevmek yada görüslerine katilmak zorunda degil….ama tuaf kisiliklerin yada bir iki nickle yazilar yazip burayi kirletmelerini istemiyorum…hep birlikte karsilarina dikelip bu insanlari hep birlikte ignor edersek burda bilgilerimizi,meraklarimizi,sorunlarimizi ve dertlerimizi paylasacagimiza eminim.ben cizgimi ve sertlgimi koruyacagim hak edene hak ettigi dili kullanacagim….ben bu tip paylasimlar istiyorum…oldugum gibi ve hissettigim gibi yazmak…elestirilere acigim…geyigin de yeri var yapalim onada varim…ama insanlarla oynayan ve erkek olup kadin nickleriyle herseyi kirleten garip kisilerle yada gercekten sorunlu yasamda kendi kimligini bulamamis tiplerle hic bir sekilde ugrasasim yok…onlara gereken cevabi hep birlikte veririsek hic birimizin yazilari kirlilik yasamaz…zevkle okur ve tartisirz…güzel iltifatin icin tesekkür ederim.sana cevaben aslinda herkese bir seyler söylemeye calistim…anlasilmis olmak dilegiyle.
cok mersi haritacim ben ahkam yazarken yazmissin simdi gördüm. ….:-)))
rica ederim, son yorumunu okudum ve kesinlikle hak veriyorum sana kaldiki herkesin gözü önünde vuku bulmuş şeyler bunlar,sen hatali değildin ki özürdileyesin neyse meseleyi yeniden hararetlendirmek yersiz tabi.sadece doğruolani yaptiğimi ,yaptiğini ve bir çoklarininda yaptiklarini düşünüyorum.
haritaya katılıyorum;ayrıca sen her yazın ve yorumunla iyisin.Her zaman herkez aynı uslup ve aynı tavırla karşılanmaz.Nasıl ki her insanın aynı olmak ve aynı düşünmek zorunda olmadığı gibi.Tabi insan robot da değil her anı birbirinle aynı olacak olacak.Dünşünceli ve Saygılı olunmalı.Biz seni böyle seviyoz kıskananlar çatlasın sevemeyenler kaybeder
benim küçücük arka bahçemde de neredeyse koca bahçeyi kaplayan bi kiraz ağacı var önümde de 1 tabak siyaha durmuş kiraz. keşke ölünce şehrin dışında toprağı kayalık yamaç o yeni kötü mezarlıklara gömülmesek. Dedem geçen haziranda tam o kirazın altında öldü. Sonra onu hekimbaşında aynı tarif ettiğim gibi yamaç bi yerde kayalık toprağa gömdüler. Üstünde ot bitmedi bir senedir öyle verimsiz pis bi toprak. Hayatı boyunca bulduğu her bi karış toprakta bitki yetiştiren biri için bundan büyük azap olmaz herhalde. Bazen içince kafayı kırıyorum şeytan diyor git bekçiye biraz para ver getir arka bahçeye göm.
yapabilirsen yap suziq!benim dedem karadenizde memleketi görelede vefat etti ve o çok sevdiği memleketine tepeden bakan yemyeşil bir yere gömüldü. ziyarete gittiğimizde hepimiz aynı şeyi düşünüyoruz ailecek: bizi de buraya gömseler de yine eskisi gibi, dedemizin dizinin dibine toplanıp hikayelerini dinlediğimiz günler gibi birarada olsak…al dedeni dileyeceği yere getir suziQ…
beni gömmeseler… cam bir tabut icinde evde saklasalar beniiii… beni de sevseler gömmeseler benii
araştır bakalım,belki de oluyordur. sanmam ya! birkaç imam tarafından “töbe töbeeee” diye kovalanabilirsin sugu bu talebinle.
off:(:(:(
ooff suziq icim bir tuaf oldu…acayip üzüldüm ..seni cok iyi algiladim…tamam ölünce insanin nerde yattigi belki cok önemli degil ama…..hani derler yaölenle ölünmez……aslinda ölünürdekimse bilmez……iste o misal bende doga manyagi bir insan oldugumdan deden icin hissettigini …yürekten algiladim.sen ciceklendir mezarini bak nasil güzel olur ….ya konusmak uzatmak istemiyorum ama …mezarliklarimiz bile bir kesmekes cöl gibi..o kadar haklisinki…ne yasarken ne ölüyken diyecem simdi yaa ben susayim..en iyisi.
Ya benim canım çok pis bişi istedi. Ben ölünce beni, dedemgilin eski evindeki yeni dünya ağacının altına gömsünler. Şimdiden söz veriyorum yatırlık ya da huzursuzluk yapmayacağım. Yeni dünyalar da, ağacı bir kat daha çıkma uğruna kesmezlerse çok sulu, tatlı, mayhoş olacak. Bizimkilere söylesem mi yav, vasiyetim bu diye…
buddhala sakin annecigine böyle bisey deme kadin bayilir bak…..vasiyet et…yakinlarina artik söylemekle olmuyor noter onayli yada aile avukatiniza vasiyetname vremen gerekiyor ve akli dengenin yerinden olmasi kaydiyla:-)))) sakin annene böyle saka yapma cok kötü sonuclari haberin olsun ..test etmis ve kötü seyler görmüs biri olarak diyorum:-))))
buddhala, bunu şimdi ailene söyleme, germe insancıkları. ama yaz bari bir kenara vasiyetimdir diye.ya hakkaten istediğimiz yere gömülsek keşke be…
nicholai hel yeni gördüm ikinci ahkaminizi cok güldüm merci efem:-)))) cilek ayni seyi yazmisiz bizim budaya:-)))ben kardesime yazili vasiyetname verdim birtanede avukatimda..kerdesim aynen söyle dedi-zaten ucuz bir sey isteseydin sasardim.!!!! hahahah:-))))
şaşırmadım zezim:) aynı şeyi düşünmemize:)
ulan ağlatacak mısın beni zez?! sen çok yaşa, o yattıkça senin ömrüne büyüsün kiraz ağacı 🙂
valla yorumumu tekrar edecek gibi olacağım ama;hakkaten kiraz bereketi bir yazı,hakkı devrim’ in tabiriyle;ömrüne bereket:)
şşşşştttttt ne oluyo ya, ölüm vasiyet bakıyorum havaya girmişsiniz? oturun oturduğunuz yerde… daha genciz… yok ben anlamam “kime ne zaman ne olacağı bellli değil” lafından… Allah herkese sağlıklı uzun ömürler versin…
Her meyve su yasama gelirken nasil yerini buluyorsa ..diger taraftada yerini bulacak ben buna eminim.6666…Bunun icin zikkim mevyalari yemege devam…bedene ruh katmak adina :-)))Hem bakalim biz hangi meyvalar olacagiz??yada ot,cicek,börtü böcek:-))) gerci bu bir budist inanci…derlerki ..eger birini cok seviyorsan ölünce ..mutlaka onun ciceginden bal emersin ari olup…heheheh :-)))))) ölüm kötü bi sey degil adres degisikligi.Arkadasiniz U icin üzüldüm.:-(((My waayyy.Loricigim ama yahu…dogru bizi gömdükleri yerler gercekten cöl gibi…herkesin karadenizde köyü yok hanfendi sizin gibi:-))))))) arti mezarliklardan nefret ediyorum.Makaleci ve Euqon sizlerinde ömrü uzun ve güzel olsun güzel insanlar.:-))
evet guzel yazı olmuş..kirazda çilek gibi kadını duygulandıran kadınsı bir meyvedir. bu yüzden konu kiraz başlığı ile değilde sevgili halam olsaydı daha çok zevkle okuycaktım 🙂 bu arada çilek tatilden dönmüş havalara girmiş gıcıklık ruhunu kaybetmemiş.
resimde çok güzel anı da
Hoş bir hikaye,çocukluk işte.Nerden bileceksinki!o kiraz ağacı babaanne için ne kadar önemli
sahinden cilek cilek diye bagirip gezen senmiydin su soakalarda yahuu…hele ondan yoktun burda anlamistim sen oldugunu….:-))))guddicini ve akoni bakalim bizim sirlarimizi torunlar nasil anlatacak .-))))
zezcim, sahinden fena halde çilek krizine girmiş:)))her yazıda karşılaşabilirsin kendisiyle. kıyamam ya, bak dedim ben size, 1 hafta sarsacak sahindenin bünyesini, çileksiz 1 hafta fazla geldi, altın vuruş yapıyor adam:)))))
kesinlikle cilekcimmm, altin vurus yapacakkk gene baslamis her yere himmm himmmm demeye zaten…yokmu cilegin hapi daha seri üretime gecmedinmi bakim sen ?????
derhal talimat verdim, geçiniz üretime diye, dur bakalım, inşallah yetiştiririz de kurtarırız sahoyu:))))
he yaww yanlizzzz cilek seklinde olacak haplar o detayi atlamasin adamlarin cok insan var kurtulmayi bekliyorlar canim yaa:-)))))))
:))))allah kurtarsın be zezimmm:)hepsine de yetişemem ki:))))))))
hımm
Zezz kirazları ben küçükken küpe yapardım, birde eskiden kirazlar böyle ellerimizi boyardı, şimdii nerdee… eskiden di çokkkk eskiden… TUTTUM bu yazıyı çok güzel olmuş, dimağına sağlık…
kiraz yazısını görünce, iki gün önce kendi çektiğim resmi göndereyim dedim.bizi tanımamasına rağmen bahçesinden kiraz yememize izin veren ahmet amcaya sonsuz teşekkürler…
korkutelisülekler köyü