bildirgec.org

hala hakkında tüm yazılar

Derdim Tasam Halamın Hasan

ozanTi | 23 July 2009 10:36

Abdurrahim: Duydun mu İsmail?
İsmail: Neyi?
A: 37 başlıkta vergi iki kat alınacakmış.
İ: Bana ne be oğlum?
A: Peki ya Uygur Türklerine yapılan işkenceyi duydun mu?
İ: Bana ne be oğlum? Onlar bizdeki krizleri duyuyor mu?
A: Amma da gamsız adamsın sen ya! Altın fiyatlarının seneye 4 katına çıkacağını duydun mu?
İ: Bana ne be oğlum? Kuyumcu muyum ben?
A: Dur dur şunu duydun mu? Ergenekon’da ikinci dava başlamış.
İ: Bana ne oğlum? Benim askerken rütbem çavuştu. Onu Orgeneraller düşünsün.
A: Bak bak, HSYK tayinlerin kararnamesini çıkaramamış daha.
İ: Bana ne be oğlum? Ben savcı mıyım?
A: Oğlum hiç mi düşünmezsin memleketi?
İ: Bana ne be oğlum? Bu memleketin yetkilileri var,onlar düşünsün.
A: Sigaraya yasak gelmiş bunu duydun mu?
İ: Bana be oğlum? Ben sigara içmem ki.
A: Bak bu seni ilgilendiriyor; ÖSS’de katsayı uygulaması kaldırılmış.
İ: Bana ne be oğlum? Ben İmam Hatipli miyim?
A: Oğlum senin kızın meslek liseli değil mi?
İ: Sana ne be oğlum? O onun derdi.
A: Oğlum senin hiç derdin tasan yok mu?
İ: Var. Olmaz mı hiç?
A: Hadi canım! Neymiş o?
İ: Benim derdim tasam: Halamın Hasan.
A: O niye be?
İ: “Sana ne be oğlum?”derdim ama demeyeceğim. Niye biliyor musun? Bana 1000 lira borcu var da ondan…

Hala

FEYZAN | 30 April 2009 09:37

Evimizin karşısında ki giriş kata taşındıklarında MS hastası olduğunu filan fark
etmemiştim. Zaten daha ilkokula giden bir çocuğun bunu fark etmesine de imkan yoktu. Hatta o devirde MS diye bir hastalıktan bile haberi yoktu kimsenin. Kaç yaşındaydı o zamanlar bilmiyorum. Bana yaşlı gelirdi. Ama ona annesi baktığına göre 40’ larında olmalıydı.
Bütün gün camın kenarında oturup sokağı seyrederdi.
Annemle sokağa çıktığımız bir gün, camdan bize seslendi, nereli olduğumuzu filan sordu, kardeşimi ve beni çok sevdiğini ne de güzel çocuklar olduğumuzu söyledi. Annemde onu sevmişti. Sonra bir gün annem tatlı yaptı ve onlara da bir tabak yolladı. Tatlıyı ben götürdüm. Beni içeri buyur ettiler. Yatağı camın kenarındaydı. Bütün günülerini ve gecelerini aynı yerde camın önündeki yatakta geçiriyordu. Ağabeylerinin çocukları gibi ona Hala dememi söyledi. Tekerlekli iskemle denen şeyi ilk orada görmüştüm. Ayaklarını altına almış, her zaman ki gibi perdenin aralığında sokağa bakıyordu. Ayaklarını altına alabildiğini görünce yürüyememesine çok şaşmıştım.Çocuk aklımla ayaklarını altına alıp kıvırabilecek birinin, yürüye de bileceğini düşünmüştüm. Kas hastalığı filan gibi kavramlar bana çooookkkk uzaktı. Bir de ilk kez evinde böyle geniş kütüphanesi olan biirni görmüştüm. Kütüphaneye baktığımı görünce, geri getirmek şartıyla kitaplardan alıp okuyabileceğimi, kütüphane de çocuk kitaplarının ve ödevlerime yardımcı olacak da ansiklopedilerin de olduğunu söyledi.

Halam ve Ben

darkabyss | 06 November 2008 14:38

İlk İzmir’e gittiğimde daha çocuktum 4 yaşındaydım … İzmir’e babaannem ile birlikte halamın yanına gitmiştim … İzmir / Foça ahh ne güzeldi Foça … Benim biricik halamın biricik eşi eniştem ama ben dayı diye hitap etmeyi tercih ediyorum daha samimi geliyo …

Dayımın Foçada bir gazinosu vardı akşamları gazinoya gelen ailelerin çocuklarıyla oynardım … sabahlarıda mahallede ki arkadaşlarımla bazen ise kuzenlerimle denize giderdik bana yüzmeyi büyük kuzenim öğretti …

Ve halam dünyalar güzeli halam benim dünyam , benim öğretmenim , benim herşeyim biricik tek halam … Bana gaz çıkardığım zaman insanlara “Afedersiniz” söylememi söylemişti ve 4 yaşında bir çocuğun böyle bir şey öğrenmesi ona oyuncak hediye etmek gibiydi … Gazinoda tanımadığım insanların yanına gider bilerek gaz çıkartıp sonrada onlara ” Afedersiniz” demek o zamanlarda benim en büyük eğlencemdi sürekli tekrar ederdim gazinonun çalışanları artık bana gazoz vermez olmuştu … Bir kaç sefer halamada yaptım halamında hoşuna gitti ve kahkaha ile karışık “Ama bilerek yapmamalısın ” dedi … Oturduk ve bana o yaştaki çocuğun bilmesi gereken bütün görgü kurallarını öğretti … O günlerde halam benim bir numaralı adamımdı halama aşıktım …

Türk nüfus azalıyormu

netci1 | 16 May 2008 14:06

Burada yapılan araştırmaya göre Türkiye’de yaşayan etnik gruplar ve Türk nüfusu verilmiş. Hali hazırda % 81 gibi gözüken Türk kökenli vatandaşlarımızın aile planlaması sebebi ile demografik yapısının değişeceğini ve 20 – 30 yıl sonunda bu oranın epeyice aşağıya ineceği kuvvetle muhtemeldir. Çin benzeri bir uygulama ile Türk aileler tek çocuk üzerinde yoğunlaşması halinde aile içinde enişte, teyze, hala, dayı, amca kavramlarının da zamanla kaybolacağı unutulmamalıdır. Başbakanımızın en az üç çocuk demesinin altında da bu sebebin bulunduğunu tahmin etmekteyim.

OKULUMA-DOKUNMA

iLLERiN HANi | 03 August 2007 11:34

Daha once gondermek istedigim daha sonra suresinin doldugunu sanma gafletine dustugum bir kampanyadan bahsetmek istiyorum sevgili hafif-ci-ler…
İstanbul Büyük Şehir Belediyesi, bulunduğu arazinin değere Binmesinden dolayı (dometes-biber-patlican ekerler artik yada sarimsaklayiptami rant yaparlar yoksa sarimsaklamayiptami rant yaparlara girmeyecegim) Altı Nokta Körler Rehabilitasyon Merkezi’ni kapatacak.
okulumadokunmasizlerden de gelecek desteği bekliyor
1-2 dk’nizi ayirmaniz bircok insanin yararina dokunabilir…

Kiraz

| 11 June 2007 15:52

Kiraz agacinin dibinde durdum…kocaman gövdesine sarildim kafami kaldirdim tek tek dallarini seyrettim..üstünde kirazlar cikmis kirmizinin her tonunda bazilari siyah gibi kocaman .Elimi uzatip erisebildigim yerden bir iki tane kopardim..ve azima attim ..ne tatdir bu!!! ..beni cocukluguma ..ucurdu.
Babaannemim meyve bahcesine gittim…..kayisilar,seftaliler,armutlar,elmalar dolu agaclarin arasina..etrafi misirlarla cevereli o dev bahceye….yaklasmamizin yasak oldugu kuyuya…dometeslerin ,taze fasulyelerin dikilmis oldugu bahceye…herseyin kokusunu hissediyorum . Kendimi görüyorum bahcede dolasirken..Dokunmasi yasak olunan meyve kirazdi..niye babaannem kiraz agaci disindaki bütün meyvelari yememize izin verirken .
-aman cocuklarim kiraz agacima cikmayin. Diye her an gözü üstümüzde bizi caktirmadan kontrol ederdi…tabi o namaz kilarken yigenlerimden birisi onu yatak odasinin penceresinden izler… bu arada ben ve digerlerimiz hemen disardan görünmeyen dal aralarindan kiraz toplardik…namaz bitmek üzere diye sinyal gelince direk bahcenin uc tarafinda kacar , agactan uzaklasirdik ..namazdan kalkan babaannem bahceye cikinca bizi … agacindan uzak görmenin rahatliyla isine gücüne dalardi…biz bu arada coktan en az onar adet canim kirazi yutmus olurduk.bunlar 1970 lerdi…….
Sene 2004 de Ankaraya bir is icin gidince Babaannemi ziyarete gittim..aksam birlikte yemek yedik..sonra balkando oturduk..kocaman bir cinar olmustu artik babaannem .
Ona dedimki
-babaanne sana bir sey söylemek , hatta itiraf etmek istiyorum…ama kizmak yok…
-ben senin neyine kizayim yavrum
-yok kizabilirsin
-söyle kizmam
-babaannecigim biz cocuken..ebru,ben,dogan,esin,esra,elvan,onur……senin kiraz agacindan kirazlari yerdik….sen bizi onlara dokunmuyoruz sanirdin…
-biliyorum
-ne!!!!
-biliyorum yavrum dedi.Gözlerinden yaslar bosalmaya basladi…
-neden agliyorsun babaannecigim…….??
-kizim ben hic sizden kiraz esirgemedimki…o kirazin altinda benim ölü dogan bir bebegim gömülü….orda gezindiginizde onun mezarini cigniyordunuz…Savas zamaniydi…erken dogum sancilarim tutmustu…büyük baban cephedeydi….bebegimi tek basina dogurdum ve bebek ölüydü ..eskiden ebeler vardi yavrum onlar olmasa bende ölecektim, dogumdan sonra cok hasta oldum zaten…..bebegimide okiraz fidanin altina gömmüstüm..bahcemiz cok büyüktü..yeni dikilen agaclarin arasinda kimse gezinmez…orasi sakin diye düsünmüstüm…hem evden bakinca bebegimin mezarini görebiliyordum..iste öyle kizim, deyip benim ellerimi tuttu bende ona sarildim..ikimizde agliyorduk….bebek kizmis adida Kirazmis.
Bir taraftan Ankaranin isiklarini seyrediyordum…bir taraftanda gece gece kadinin haleti ruhiyesini nasil mahvettigimi düsünüyordum..acayip bir sekil de bogazima tas gibi bir sanci saplanmisti.Gidip su iceyim dedim..mutfaga dogru giderken..Babaannem tekrar bastonunu eline aldi ve ben namazimi kilayim yavrum diye yatak odasinin yolunu tuttu….Arkasindan bir müddet kipirdayamadim…onu seyrettim…sonra balkona oturup zirladim..acayip bir paylasim yasamistim..hic tahmin edemezdim…cocukken bizi o agaca yaklastirmayan öcü kadin babaannem meger bebegini koruyormus ,meger cocugunun mezari orasiymis meger o Kiraz agaci benim halammis.