Üşüyorum çok, yüreğim titriyor, ürkek bir kuş gibi korkusunda yalnız … Hangi taşın altında kaldım bulamıyorum ki kendimi…Yeter,yeter !!! Ne olur sus be geveze derdin nedir ki? … Acıyorum diyorum anlamıyor musun , sen kemirgen misin birde doymuyorsun. Özlemim var benim dertliyim , hasretliğim neden üsteliyorsun … Yaşamayı özledim sevdalanmayı , düşünmeden yarınları zamanla yarışmadan az biraz sığınmayı ; çok mu gördün ki sana ne … Sadece sarılmak; sımsıkı ,yumuk gözlerle ,artakalanı değil benim olanı benden olanı, beden deki nefese can olanı , bulamadığımı sarmak istedim … Gecede ki hüzün yorganım ısıtmıyor artık beni git birde seni nasıl ağırlasın… Arsız sokuluşların nafile bırak yastığımı da sadece bana batsın. Nedir derdin yoksa sende ben gibi yalnız mısın ? Sohbet mi istersin kahvesi bol, kırk yıl hatırda kalsın, acıdı artık telvesi , hatırı bahane kırk yılıysa artık çok geride … Boş ver doldurmaz çene çalmak geceyi ne çare, ittikçe yapıştın sende beynime. Gülme bana!!! hadi sus tamam izin verdim gir koynuma ama sessizliği bozma…Soğuk yorganıma batan yastığıma yoldaş oldun ha… peki hadi o zaman sarıl sıkıca bana.Meltemce:)