ÖLÜMÜ İSTEYEN ADAM
E-Posta ile bana ulaşan ve MSN’ lerine beni ekleyen dostlarımızla çok güzel diyaloglarımız oluyor.Dün iletişim kurduğum bir dostum MSN’ sine ; “Kaybetmekten çok korkuyorum” diye yazmış. Kaybetmekten korktuğu şeyi sordum, kendisine. Sevdiklerimi kaybetmekten çok korkuyorum, dedi.
Bu cevap üzerine kendisini tebrik ettim. Ne güzel dedim, kaybetmekten korktuğunuz sevdikleriniz var. Sevdiklerinizi kaybetmemek için onların kıymetini bilin. Sevdiklerinizi ihmal etmeyin.
Biliyorsunuz işte beni, kendi tarzımca cümleler kurdum. Sevmeye ve sevilmeye dair edebiyat yaptım. Ancak tüm sözlerim üzerine verdiği cevap beni şok etti: Çok sevdiğim bir canı dün akşam kaybettim, dedi. Sevdiği ölmüştü.
Şok oldum. Nasıl mahcup oldum, sormayın… Sustum kaldım öyle. Ölüm karşısında söylenecek söz yoktu.Başınız sağolsun, diyebildim sadece…

Uzun bir sessizlikten sonra şimdi sizlerle paylaşacağım söyleyeceklerimi. Niyetim keyfinizi kaçırmak, rahatınızı bozmak değil. Bir yaşam gerçeğine dair duygularımı paylaşmak gayretim…

Büyüklerden duydum, erenlerden öğrendim, bilenlerden bildim: Ölüm kötü bir şey değildir aslında.
Mevlana der ki: Başka alemden ölerek, doğduk dünyaya. Bu dünyada öldüğümüzde başka bir aleme doğmuş oluruz aslında… Doğum ölümdür,ölüm doğumdur gerçekte…
Ölüm güzel insanlar için güzel bir şeydir Can! Ölüm sonrası gerçekten sevenler, yine kavuşacaklardır birbirlerine, bilir misin?
Ölümü ister mi insan? Ölümden kaçsa kurtulur mu insan? Güzel bir ölümü hak edecek kadar iyi bir insan değilim ama, ben ölümü arzulayan bir insanım, dedim…

Onca yaşama sevincime, dünya mutluluğuma, umutlarıma , hedeflerime ve varlığıma rağmen, bunu istiyorum, biliyor musunuz?