resim:resimler_im.com
resim:resimler_im.com

“Kartallar yüksekten uçar” deyimini bilmeyen yoktur.Bu deyim nereden gelmiştir? Bu deyim tek anlamlı mı ya da birbiri ile çelişkili iki anlamlı mı?Dünyanın her yerinde kartalların yüksekten uçtuğu kesin. Bu arada “Serçelerde jet motoruna kapılsa dahi ölmezler” diye bir söz de var. Ayrıca, maçlarda “Kartallar yüksek uçar, öylede koyar, böylede” veya “Kartal isen uç uçabildiğin kadar yüksekten” gibi sözlere de rastlayabiliriz.Buradan kartalların yüksek uçuş açılımına geçebiliriz. Bu deyimin, kartal olarak adlandırılan bütün kuşlardan geldiği açık ve nettir.Kartal olarak bilinen bütün kuşlar doğal özelliklerine göre 4 ana grup altındatoplanmışlardır.1) Deniz Kartalları ve Balık Kartalları: Bu grup, 8 türü olan Haliaetus ve 2 türü olan Ichthyophaga cinslerini kapsar. Güney Amerika ve Hint okyanusunun doğusundaki adalar dışında bütün dünyaya yayılmışlardır. Büyük akarsulara, göllere ve denizlere yakın yerlerde yaşarlar. En önemli besin kaynakları balıklar, fok gibi memeli deniz hayvanlarının yavruları ve çeşitli deniz kuşlarıdır.
2) Yılan Kartalları: Daha çok sürüngenlerle ve özellikle yılanlarla beslendikleri için bu adı almıştır. Asya ve Afrika’da yaşayan bu grup kartallar 5 cinsi kapsar. Bu cinslerden dördü (Circaetus, Terathopius, Dryotriorchis, Eutriorchis) Afrika’da, beşinci cins (Spilornis) Asya’da görülür. Tepeli spilornis cheela, Asya kıtasının tropikal bölgelerinde ve birçok adalarında yaşar. Çoğu yılan kartallarının ayak bilekleri çıplak, pençeleri kısa ve güçlü olduğundan en zehirli yılanları bile kolayca yakalayıp hareketsiz bırakabilirler. Bu kartalların yılan zehrine karşı bağışıklıkları yoktur; ancak, çok çevik olduklarından dolayı tehlikesizce avlanabilirler. Yılan kartalları çok iyi uçucudurlar. Bu kartalların en ilginci Afrika’da yaşayan Terathopius cinsidir. Bunların kanatları oldukça uzun, kuyrukları ise kısadır. Günlerinin büyük bir bölümünü 60-150 m. yüksekliklerde, saatte 60-90km. hız ile uçarak geçirirler. Sürüngenlerden başka kuşları ve leşleri yerler.
3) Arpia Kartalları ve Tepeli Kartallar: Bu grupta bulunan 6 türden 2’si Harpyhaliaetus, diğerleri de Morphnus, Harpia, Harpyopsis ve Pithecophaga cinslerindendir. Arpia kartalı dünyanın en iri ve en güçlü kartallarındandır. Dişi Arapia kartalının bacakları bir çocuğun bilekleri kadar kalındır. İri cüsselerine rağmen çok iyi uçucu ve son derece yırtıcı kartallardandır. Tembel hayvanları avlarlar.
4) Paçalı Kartallar: Bu grup, bilekleri tüylü 9 cins ve 30 türü kapsar. Bu kartallar da oldukça iridir. Bunlardan en iyi bilineni kaya kartaldır. Kaya kartalı kuzey yarımkürenin birçok kesiminde daha yaygındır. Bunlar çok güçlü ve dayanıklı kuşlardır.

resim:resimler_im.com
resim:resimler_im.com

Kartal adı altında toplanmış bu çok kalabalık kuş türlerinin bir takım ortak özellikleri vardır. Havada kafaları büyük, omuzları geniş, kanatları uzun ve sivri uçlu görünüşlüdür; kondukları yerde, sivri ve kıvrık gagaları, iri gözleri, kancalı tırnaklarıyla yırtıcı ve tehlikeli olduklarını hemen belli ederler. Hepsi uzun ömürlüdür. 40-70 yıl yaşayan türler çoktur. Çiftler ömür boyunca birlikte yaşarlar; ancak biri erken ölürse, öteki kendine yeni eş bulur. Eşler bütün gün ayrı gezseler de birlikte tünerler. Kartal yuvaları en geniş kuş yuvalarındandır. Kartallar, en az enerji tüketerek, kanat çırpmadan, süzülerek uzun süre uçarlar. Bu uçuşlar sırasında hava akımlarından yararlanırlar. Büyük ve geniş kanatlarından dolayı, yerden havalanmaları biraz güçlükle olur. Uçarken gördükleri avı yakalamak için ani manevralarla toprağa yönelirler. Bu yönelmeleri saatte 320km. hıza ulaşır. Üreme dönemleri baharda başlar. Çiftleşmeden önce erkek kartal çok geniş daireler çizerek gösteri uçuşları yaparlar. Daha sonra bu gösteriye dişileri de katılır. Her iki eşey de kuluçkaya yatar. Kuluçka süresi 42 -50 gün sürer. Dişi kartal genellikle 2 yumurta bırakır, ancak ikincisini 4-5 gün sonra yumurtlar. İlk bırakılan yumurta önce açılır ve yiyecek sıkıntısı çekiliyorsa, ikinci yavru birinciye yem olur. Yavru kartal 60-120 günlük bir süre zarfında uçabilecek hale gelebilirler.Yuvası yakınında insanlar tarafından rahatsız ediliyorsa, bütün yırtıcılığına rağmen çok ürkek davranır. Herhangi bir saldırıya geçmeden, süzülerek yuvasını terk ederken görüş açısını koruyarak bir yere konuşlanır ve insanların uzaklaşmasını bekler.

resim.alemim.net
resim.alemim.net

“Kartallar yüksekten uçar” deyimine döndüğümüz de iki soru ile deyimin anlamını kısaca özetleyebiliriz…Yüksekten uçan kartal insanı nasıldır?
Mağrurdur kartal insanı, görkemli dağları aşar koca siluetiyle, gücü sürüngenleri sindirirken yuvalarından; asaleti ile kendine güvenir. Şaşası ile her ortamda, çarpar gözlerin korneasına. Ulaşmak ister amaçlar onun geniş kanatlarına, o ise yükselir zirveye kendinden emin mağrur gözleriyle. Kıskançlık darbeleri, kanatlarının hırçın silkelenişi ile çarpışırlar. Soğukkanlı yükselişleri ile yeterler kendilerine ve kartallar yüksek ve yalnız uçar. Bu açıklama ile deyimin birinci anlamını çıkartabiliriz.Peki, çelişen ikinci anlamı nedir?
Sorusuna belki Cenap Şahabettin’in bu sözü ile açıklık getirebiliriz.“Zirvede kartallar da bulunur, yılanlar da. Ancak birisi oraya süzülerek, birisi de sürünerek gelir. Önemli olan nereye gelmiş olduğundan çok, nereden ve nasıl geldiğidir.”Cenap ŞahabettinHazır yükselmişken bu sorunun cevabına devam edelim: Tepedeyiz, kayalıkların arasında yükseliyoruz, havanın soğuk ve basıncı ile irkilirken ten’in ince hücreleri diken açıyor. Hazırlıklı değilsen, üşüyen dokuların donabilir. Vazgeçtin ve süzülmeye başladın; çünkü yükselmenin sınırı yok. O sınır ki ölümün soğuk ve dalgalı geçişiyle belki belirlenecek. Süzülüşünün yanılsama yükleriyle inerken yere; alacalı yeşili, kahveyi, moru, alı ve turuncuyu daha belki hangi renkleri, nefesine çekerek konaklayacaksın yeryüzünün ıslak zemininde…Kaynakça: Hayvanlar Ansiklopedisi (cilt 2)